Mobbing 2 – Biter mi sandın?

[image error]



Mobbing ile ilgili yazımın bu kadar ilgi toplayacağını hiç düşünmezdim.

Sosyal medya üzerinden aldığım yorumlar ve mesajlar aslında ülkemizin acı tablosunun bir göstergesi gibi.

Bugün aldığım bir mesaj bu konuyu biraz daha derinden incelemem ve değinmem gereken diğer noktalar konusunda beni harekete geçirdi. Yazmam gerekiyordu çünkü sanıyorum kendimi bazı şeylerin sorumlusu gibi hissediyorum.

Aldığım mesajda bir isim paylaşmayacağım. Şirket ismi de vermeyeceğim. Bunu şirket için değil o kişinin devam eden yasal süreci ve o sürece bir etkisi olmaması için yapıyorum. Çünkü açıkçası o şirketin adı veya bana açabileceği davalar çok da umrumda değil.

Bu arkadaşım attığı mesajda bana kısaca yöneticileri hakkında mobbing nedeniyle bir şikayette bulunduklarından sonra gelişen olaylardan bahsetti. Yaklaşık 10 yılını verdiği şirketin neler yaptığını duyduğumda ben bile çok şaşırdım.

Olay kısaca şöyle gelişiyor:

Yöneticilerinin garip mobbing taktiklerinden bunalan arkadaşım ve üç arkadaşı daha şirkete bir şikayette bulunuyorlar. Bu şikayetin normal şartlar altında şirket tarafından incelenmesi ve buna göre bir aksiyon alması gerekir ki o şirketin de insan kaynakları yönetmeliğinde bununla ilgili maddeler mevcut. Ama tabii ki sözde…

Bu gibi bir şikayetin kişi adı verilmeden o yöneticiye iletilip inceleme başlatılması gerekirken evden çalışan bu arkadaşım bir gün yöneticisinden telefon alıyor.

“Bugün evde çalışma, hava değişikliği olsun. Gel şirkette çalış.”

deniliyor.

Ne kadar masumane, ne kadar güzel değil mi?

Ama arkadaşım şirkete gittiğinde asıl çağırılma sebebi ortaya çıkıyor tabii. Cihazları ile beraber bir masaya yerleşmek isterken İK departmanına apar topar götürülüp İş Kanunu’nun 25-2 h maddesi gereğince işten çıkarıldığı kendisine iletiliyor.

Peki nedir bu madde?

“İşçinin yapmakla ödevli bulunduğu görevleri kendisine hatırlatıldığı halde yapmamakta ısrar etmesi.”

Şirket bu madde gereğince işten çıkarılacağını belirtirken ayrıca bunun şirket politikaları gereği olduğunu, bundan sonra tazminat falan verilmeyeceğini de söylüyor.

Kendisine tahsis edilen ve 5 yılın sonunda onda kalması gereken hattı dahil olmak üzere her şeyi elinden alınıp tabiri yerindeyse diğer üç arkadaşı ile birlikte kapı dışarı ediliyor. Üstüne üstlük bu maddeden çıkan kişi işsizlik maaşı hakkını da yitiriyor.





Bu maddenin hükümetler tarafından işverene verilmiş en büyük silahlardan biri olduğunu söylemeye gerek yok. Hele ki performans derecelendirmelerinin yöneticiden yöneticiye değiştiği “kurumsal” firmalarda bunun nasıl bir işçi kıyımı yaratabileceğini tartışmak dahi istemiyorum.

Özellikle hizmet sektöründe çalışanlar söz konusu olduğunda, performans ispatı çok daha zorlu bir süreç olacağı için bu durum asgari ücretin görece zam aldığı, ekonomik durumun kullanılması yasak olan kriz kelimesi hariç ne kullanırsanız kullanın aynı tabloyu gösterdiği şu dönemde işveren kesimin ekmeğine yağ süreceği ortada.

Peki bu durumda ne yapacağız?

Bir iş hukukçusu değilim. Geçmişte mobbing ile kısa bir süre de olsa yüzyüze gelmiş biri olarak hala romantik bir bakış açısına sahibim.

Adalet kavramının pek de karşılığının olmadığı şu düzende yine sığınacak yer mahkemeler olacaktır.

Ama nelere dikkat edilmeli?

İşçi haksız sebeple işten çıkarıldığı iddiası ile Çalışma Bakanlığı ve/veya İş Mahkemesi’nde yasal süreç başlattığında da gerek müfettiş soruşturması gerek yargılama esnasında işverenden bu iddiayı çürütebilmesi bakımından kanıtlar sunması istenilecektir. Böyle bir durumda işçiden alınmış bir ifade veya savunma önemli bir kanıt niteliğinde olacaktır.

Kısacası her ne kadar yasal bakımından bu fesih türünde zorunluluk olmasa da 25/2 kapsamında yapılacak tüm fesihlerde her somut olay için tutanak, ifade, savunma gibi belgelerin eksiksiz olması gerekmektedir.

Yani yöneticinizin size imzalattığı tutanaklar, mobbing ve benzeri yollarla verdiği yazılı / sözlü uyarılar bu süreçteki işinizi zorlaştıracaktır. Bu nedenle işten çıkış esnasında neye imza attığınızı iyice bilmeniz sağlıklı olacaktır.

Bundan daha önemlisi, lütfen ama lütfen bunun da bir taciz ve tecavüz olduğunu unutmayın. Bu sizin ve ailenizin haklarına büyük bir tecavüz aslında.

Bu nedenle lütfen mobbing ile ilgili şirketinize şikayette bulunup üstüne üstlük bu durumla karşılaşıyorsanız zaman kaybetmeksizin bir avukat ile görüşüp yetkili mercilere şikayetlerinizi yapın.

Mobbing bir tecavüzdür ve tecavüzcünün illa size fiziksel bir temas kurması gerekmez.


The post Mobbing 2 – Biter mi sandın? appeared first on Ş. YÜKSEL YILMAZ.

 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on January 21, 2019 12:17
No comments have been added yet.