Jump to ratings and reviews
Rate this book

Bâbıâli

Rate this book
Bu kitap, Necip Fazıl’ın Türk entellektüeller muhiti Bâbıâliyi, bizzat merkezinde olarak şahıs şahıs bir kıymet hükmüne bağladığı, kendini ise acımasız bir nefs muhasebesine tâbi tuttuğu otobiyografik eseridir. «O ve Ben»le birlikte Necip Fazıl mevzuunda anahtar olmak hususiyetiyle de ayrı bir değer kazanan eserde, «Bâbıâli, Tanzimat sonrası, her an oluş veya bir türlü olamayış buhranları içinde kıvranan Türk cemiyetinin boğaz anaforu; şahıslarsa aynı damga altında gelip geçen ve akıp giden dalgacıklar…» O ve Ben ile Bâbıâli, Necip Fazıl’ın «hayat hikayesi bütününün, birbirinde tekrarlanmayan iki ayrı dilimi…»

344 pages, Paperback

1 person is currently reading
48 people want to read

About the author

Necip Fazıl Kısakürek

124 books171 followers
In his own words, he was born in "a huge mansion in Çemberlitaş, on one of the streets descending towards Sultanahmet" in 1904. His father was Abdülbaki Fazıl Bey who held several posts including deputy judge in Bursa, public prosecuter in Gebze and finally, judge in Kadıköy. His mother was an emigree from Crete. He was raised at the Çemberlitaş mansion of his paternal grandfather Kısakürekzade Mehmet Hilmi Efendi of Maraş who named his grandson after his own father, Ahmet Necib as well as his son, Fazıl.

Necib Fazıl learned to read and write from his grandfather at the age of five. After graduating from the French School in Gedikpaşa, he continued his education in various schools, also including Robert College of Istanbul as well as the Naval School. He received religious courses from Ahmed Hamdi of Akseki and history courses from Yahya Kemal at the Naval School but he was actually influenced by İbrahim Aşkî, whom he defined to have "penetrated into deep and private areas in many inner and outer sciences from literature and philosophy to mathematics and physics". İbrahim Aşkî provided his first contact with Sufism even at a "plan of skin over skin". "After completing candidate and combat classes" of Naval School, Kısakürek entered the Philosophy Department of Darülfünûn and graduated from there (1921-1924). One of his closest friends in philosophy was Hasan Ali Yücel. He was educated in Paris for one year with the scholarship provided by the Ministry of National Education (1924-1925). He worked at the posts of official and inspector at Holland, Osmanlı and İş Banks after returning home (1926-1939), and gave lectures at the Faculty of Linguistics and History and Geography and the State Conservatoire in Ankara and the Academy of Fine Arts in İstanbul (1939-1942). Having established a relation with the press in his youth, Kısakürek quit civil service to earn his living from writing and magazines.

Nacip Fazıl Kısakürek died in his house at Erenköy after an illness that "lasted long but did not impair his intellectual activity and writing" (25 May 1983) and was buried in the graveyard on the ridge of Eyüp after an eventful funeral.

Necip Fazıl was awarded the First Prize of C.H.P. Play Contest in 1947 with his play Sabır Taşı. Kısakürek was awarded the titles of "Great Cultural Gift" by the Ministry of Culture (25 May 1980) and "Greatest Living Poet of Turkish" by the Foundation of Turkish Literature upon the 75th anniversary of his birth.

Ratings & Reviews

What do you think?
Rate this book

Friends & Following

Create a free account to discover what your friends think of this book!

Community Reviews

5 stars
22 (29%)
4 stars
36 (48%)
3 stars
11 (14%)
2 stars
4 (5%)
1 star
2 (2%)
Displaying 1 - 4 of 4 reviews
Profile Image for Erkan Saka.
Author 23 books95 followers
October 14, 2015
Türkiye sağının/ muhafazakarlığının anti-entelektüelizmini en iyi tasvir eden eserlerden biri. Yazar içinden çıktığı, her türlü müptezelliğine rağmen kabul gördüğü kültür-sanat- edebiyat çevrelerini muhafazakar olduktan sonra olabildiğince aşağılamış. Muhtemelen sonraki kuşaklarda görülecek düşmanlık/ ötekileştirme/ aşağılama yaklaşımlarının tohumlarını atmış.
Profile Image for guclu gozaydin.
102 reviews3 followers
January 16, 2024
Necip Fazıl'ın içindeki kötülüğü ve kompleksi hiçbir süzgeçten geçirmeden doya doya boşalttığı bir "eser". "Üstadın" hastalıklı zihniyetini merak edenlere tavsiye ederim.
Profile Image for ehk2.
369 reviews
November 25, 2016
Necip Fazıl içindeki cerahatı, çirkefi boşaltıyor. Bir de utanmadan, tasavvuf yolunda, pislikten yola çıkıp temizliğe, hidayete eriyormuş, falan filan. Başka yazarlar hakkında arsızca, rezilce, mide bulandıran atıp tutmalar! Bu kadar pislik içinde yüzen bir karakterin, terbiye olup hidayete erdiğine mi inanma durumundayız!

Megalomani sınırında gezinen bir sağcının, Abdülhamit sevdalısı bir yobazın, sadece yabancıları değil insan-sevmez ama mistik geçinen, zerre sevilecek veya özenilecek noktası olmayan, egoist sabık kumarbazın tekinin klasik sayıklamaları... Beraber olduğu insanlar hakkında rezilce atıp tutan, hep başkalarının sırtından geçinmiş, kendisini besleyen devletlüler hakkında atıp tutan birinden başka bir şey yok.

Bir asalak gibi, dedikodusunu yaptığı hakaret ettiği kişilerin yakasına yapışmış, birlikte olduğu kişilere -yakını olsun düşmanı olsun- devamlı sayıp sövmüş, şımarık bir çocuk gibi devletin (devletlülerin) her türlü imkanından faydalandırılıp semirtilmiş bir seciye... Tescilli bir hakaretçi: binbir dereden, dergisinde yayınladığı hakaret ve iftiraları nasıl temizlemesi gerektiğini izah ediyor... Azılı bir anti-komünist. Tan baskınını anlatışına bakın, ağzından akan salyalara bakın, aynı kadın bacağı methiyelerinde kendinden geçmesi gibi!...

Ne yazık ki, talebeleri bol ve insanların zihinlerini bulandırmakta bolca para ve iktidara ulaşmış durumdalar. Elimdeki kopya, millete bedava dağıtılan kopyalardan birisi. Beş para etmez bu rezilliği okumak ve okutmak için sarf ettikleri kaynakları bol, ne yazık ki!

Bir komünist olarak, İslam "ahlakı" bayraktarlığına böyle bir karakterin soyunmasını yadırgıyorum açıkçası. Milyonladamlarca milyonlarca iyi ahlak sahibi insanı temsil etmek bu tür insanlara kalmamalı!
Profile Image for Ömer Faruk.
165 reviews26 followers
July 9, 2016
Klasik Necip Fazıl üslubu ve memnuniyetsizliği ile okuması keyifli bir eser. BabıAli'nin kokuşmuşluğu ve kalitesizliğini anlatarak, bu toplumun fikir mihrakında numunesi olması hasebiyle toplum için bir eleştiri mahiyetinde yazılmış ancak Bab-ı Ali dedikodusu veya magazin olarak da sayılabilir. Devrin en tanınmış yazarları, gazeteleri, gazetecileri, profesörleri hakkında Necip Fazıl bakış açısıyla özel bilgiler. Ben 50-60 şahsiyet arasından övdüğü bir kaç kişi yakalayabildim. Nispeten Serdengeçti, Münevver Ayaşlı ve yine kötünün iyisi olarak Peyami Safa.

O ve Ben ile beraber okunduğunda Necip Fazıl'ın otobiyografisi iki bakış açısıyla birbirini tekrar etmez biçimde birleşiyor. O ve Ben'de fikri buhranını nasıl ve kimin sayesinde atlattığını şeyhi merkezinde olmak üzere anlatırken, Bab-ı Ali'de kendi hayatında ve çevresinde memnun olmadığı ve eleştirdiği kısımları muhit ekseninde dile getiriyor. Siyasi temasları ve hayatının tartışmalı noktalarına dair açıklamalar da mevcut.

Eserde günahı ortaya dökmenin günahıyla ilgili açıklama yapılmış ama dedikoduyla ilgili herhangi bir açıklama mevcut değil. Topluma mal olmuş kişilerin kokain alışkanlıklarından esrar iptilalarına, cinsel eğilimlerinden karaterlerinin zayıf noktalarına kadar her şey isimleri de verilerek ortaya dökülüyor. Çok etik olmadığı ortada.
Displaying 1 - 4 of 4 reviews

Can't find what you're looking for?

Get help and learn more about the design.