Çaresizlik öğrenilmiştir. Başarılı olmak da öğrenilebilir. Sende sandığından daha fazlası var! Gelebileceğin en iyi yerde değilsin. Yeni bir hayat için gereken, yeni bir akıldır. Doğru şeyi yapmak için yanlış zaman yoktur. Rüzgarı suçlamayı bırak, yelkenleri kullanmayı öğren! Seyirci koltuğundan sıkıldıysan, sahneye çık. Zirvede her zaman bir kişiye daha yer var. Başkaları yapabildiyse, sen de yaparsın. Her şey seninle başlar! Hayatta ya tozu dumana katarsın, ya da tozu dumanı yutarsın. Seçim senin.
Mümin Sekman went to universities in Ankara, where he learned law. When he finished his studies, he left law for learn and analyze successful people. With that, he could be writing books about the way to be a successful person. His goal is to demonstrate that the success can be learned.
O qədər xarici şəxsi inkişaf kitablarından kopya idi ki... bəlkə ilk çıxdığı vaxtlar səs qoparmış olsun, amma indi çox klişe və bayağı idi, düz 1 il əlimdə süründü və Dantedən sonra ən uzun oxuduğum kitab kimi rekord qırdı = )
Her yerde okutulmalı, okullarda, halk kütüphanelerinde, her evde bu kitap olmalı !!!!! Bir kitap bağışlayacaksınız o kitap da bu olmalı. Birine bir kitap hediye edecekseniz o kitap da bu olmalı. Birine bir iyilik yapacaksanız ona bu kitabı verin. Bir şey kaybedecekseniz bu kitabı yolda düşürün ve bu kitabı alıp okusun !!!
Hayatımda okuduğum açık ara en berbat en işe yaramaz kitap. Son 100 sayfasına kadar falan zar zor dayandım ki o da mecburiyetten. Okul vermişti, hoca kendi bile okumamıştı önceden ve sınıf olarak 1 kişi hariç kimsenin bitiremediği tek kitaptı, çok sinirimizi bozdu, adam boş atmaktan başka bir şey yapmamış. Aynı şeyleri papağan gibi tekrar edip saçma deney örnekleri gösteriyor çoğu bölümde. Paragrafların hepsi o kadar anlamsız ki. Her sayfa birbirinin aynısı. Şimdi diyorum keşke elime bile almasaydım bir de zorla okumak ciddi anlamda psikolojimi bozdu. Gerçekten bir kitapçıda görünce bile kusasım geliyor. Berbat, insanı 2 saniye bile motive etmeyen, zaman israfından başka bir şey değil. Yok ödülmüş bilmem neymiş. Yalan. Aklınızı seviyorsanız almayın derim ben.
motive mi oldum moralim mi bozuldu belli değil :D taa ortaokuldayken okulumuzun bize verdiği bir kitaptı, seneler sonra okumak kısmet oldu. o zamanlar okusaydım belki içindeki facebook paylaşımımsı cümleler ve ilgi çekici örnekleriyle hoşuma gidebilirmiş ama şimdi olmadı... sürekli örnekler, hikayeler, italik yazılmış atasözleri, komikleştirilmeye çalışılmış kısımlar vs. o zamanlar daha çok ilgimi çekebilirmiş ama şimdi okuyunca çok baydı beni. kitabın başları fena gitmiyordu ama ortalarında sürekli başarı, BAŞARI, başarılı OLUN. BAŞARI İNSANIN YÜZÜNE RENK GETİRİR!! kusurlarınız çok göze batıyorsa herkes sizi eleştiriyorsa GÖZ KAMAŞTIRAN BİR İŞ BAŞARIN!! falan yazıyor. darlandım okurken. zaten 20'li yaş bunalımlarındayım, tetikledi beni kitap :D
Okuduğum ilk kişisel gelişim kitabı. Daha önce başlamış ama yarım bırakmıştım. Şimdi üniversite sınavına hazırlanırken gaza geleyim diye okudum ama pek işe yaradığını söyleyemem. Sanırım ben gazla çalışmıyorum. Her neyse, kitaba gelirsek dili herkesin anlayabileceği kadar basitti. Fazla terim yoktu, olanlar da detaylı açıklanmıştı. Kafamıza iyice oturması için aynı şeyi tekrar tekrar yazdığını önsözde belirtmiş ama biraz aşırı örnek verdiğini düşünüyorum. Aynı konuda yapılan tüm deneyleri hikaye tadında anlatmış. Bunu biraz çocuksu buldum. Ve cidden örnek sayısı fazlaydı. Bir süre sonra "1-2 örnekle anlayamayacak kadar salak mıyım ben" diye düşünüyorsunuz. Önsözde kitabı okuma aralıklarını kısa tutmamız önerilmiş ama ben önermiyorum. Her gün bir bölüm okumak bile beni sıktı çünkü sürekli aynı şeylerden bahsediyordu. Ne tümünü unutacağınız ne de tümünü hatırlayacağınız aralıklarla okuyun.
İlk kez kişisel gelişim kitabı okuyacaklar için güzel kitap olabilir ama benim gibi halihazırda okumuş belirli bir hayat tecrübesi olan için verimsiz bir kitap. Klişesi çok popülist söylemi fazla ama daha da rahatsız edici tarafı çok fazla örnek veriyor ve kendini çok tekrarlıyor insan kendinş aptal mıyım offf yetrr anladım derken buluyor kitap yarı sayfa sayısında olsaydı o tekrarlar çıkarılıp daha okunur olabilirdi. Kısacası 20 yaşınızdan küçükseniz ya da kişisel gelişim kitabı hiç okumamışsanız size iyi gelebilir ama diğerleri için fazlasıyla basit çoğunlukla hayalkırıklığı.
bu kitap Mümin sekman'ın okuduğum ilk kitabı. Annem almış getirmiş kim bilir ne zamandır kitaplıkta duruyordu. Okudum ve pişman değilim. Atlet diye bir sendrom olduğunu ve benim bu gruba mensup olduğdan haberim olmadığını öğrendim. Malum kişisel gelişim kitabı o kadar çok insan yazdı ki, elemek ve seçmek, en iyisine ulaşmak oldukça zor. Açıkcası ben beğendim ve gayet başarılı buldum.
1,5/5 Kişisel gelişim kitapları ile yıldızım asla barışmıyor. Sürekli bir şeyler yapmak zorundaymışsın baskısı, alt metinlerde insanları depresyon ve bağımlılık gibi durumlardan dolayı suçlar gibi bir dil kullanımı o kadar rahatsız hissettirdi ki. Böyle bir zihin yapısı ile yaşamaya çalışmak üzücü ve yorucu olurdu.
Çok fazla kişisel gelişim kitabı okudum çoğunun isimlerini bile hatırlamıyorum artık bu tarzda kitap okumamaya karar verdim çünkü hepsi birbirini tekrar ediyor.
Tavsiye üzerine okuduğum bu kitaptan beklentilerim çok değildi başlarken. Motivasyon içerikli, anlık heyecan veren kişisel gelişim kitaplarından birimidir diye düşünerek, okumaya başladım. Doğrusunu söylemek gerekirse, neden bu kadar meşhur bir kitap olduğunu merak etdim. Okudukca tam tersi oldu. Hiç bir cümleden etkilenerek artık şöyle yapacam, böyle olucam demedim hiç. Ama farklı bir şey oldu. Bazı cümleler, bazı anlatımlar bir tokat gibi yüzüme vurdu. Farkındalık yarattı. Bazı şeyleri daha iyi anlamama neden oldu. Hayata bir de Mümin Sekman gözünden baktım. İyi de oldu aslında. Hayatla ilgili, psikolojik durumlarımızla ilgili bir çok şey kavradım. Bir çok şeyi anlamama neden oldu. En çok da yıllardır kendimle ilgili nedenini anlayamadığım ve bana gerçekten çok zarar veren bir özelliğimin nasıl yarandığını, benle nasıl bütünleşdiğini anlamış oldum. İnsan göremediği hedefi vuramazmış. Ben de yıllarca değiştirmeğe çalışdığım şeyin nedenini ve nereden geldiğini anlayamadığım için pek başarılı olamamıştım. Şimdi anlıyorum. Bu kitap sayesinde. Bunun için özel olarak teşekkür ediyorum! Başarı hiç bir zaman böyle büyük bir şey olmadı benim için. Kafayı başarılı olmaya takamadım hiç. Başarı benim için hep kendi irademle savaşda kazandığım o galibiyyetdi. Platon der ki: “En büyük zafer kendine galip gelmektir”. Ben hep kendime galip gelmeği, en büyük başarı bildim. Bu yüzdendir ki, bu kitapta ‘Dünya çapında başarılı değilsen, başarılı değilsin’ baskısının olduğu cümlesini okurken, bir anda farkına vardım. Mükemmel bir gözetim. Her şey burdan başlıyor aslında. Bu yüzdendir ki, bazılarımız ne yaparsa yapsın, başkalarının gözünde hep eksik kalıyor. En çok da ailelerinin. Bir insanın kendi ailesi içinde bile böyle baskının olması mutsuzluk ve özgüven eksikliği nedenlerinden en büyüyü. Başka hayatları umursamadan kendi hayatının başarısını yakalaya bilen insan en başarılı insandır bence. “Komşunun oğlu ve ya komşunun kızı” bir anne-babanın çocuğuna yaşattığı en büyük kötülükdür. Mümin Sekmanın da dediği gibi: “Çocuğun başarısızlığına gösterilen hatalı tepkiler, onda yetersizlik duygusu ve öğrenilmiş çaresizlik psikolojisi oluşturur.” Kitabın özetinden bahsedersem, Mümin Sekman diyor ki, karşılaştığın her engelde pes etmek için binlerce bahane bula bilirsin, ama yaşamak istediğin hayatı yaşaya bilmen için irade gücünü kullanıp, aklını işe salıp, sonuçlarından mutluluk duyacağın yolu seçmekte ve ya seçmemekte özgürsün. Hangisini seçmiş olursan ol, seçimlerinden sen sorumlusun. Güzel bir kitaptı.
Kişisel gelişim kitabı okumayı sevmem. Sırf bu kitap çoktandır sıra bekliyor diye okudum. Hiçbir beklentim yoktu. Goodreads yorumlarında beğenmeyenleri oluduktan ve kendi fikrimi oluşturduktan sonraki yorumum ise kötü yorum yapanların ya hayatta hiçbir başarı elde etmemiş kişiler, ya da elde etmek için çaba harcamak istemeyen kişiler olduğu. Bu kitabın mesajını anlayan zaten ya mesaja gerek duymayan, ya da başarılı olması muhtemel kişilerdir. Yaşa göre değişim gösterebilir. Kitabı sıkılmadan okuduysanız sizde ümit kesin var. “Nefret ettim” diyenlere “hayatta başarılar” diyemiyorum çünkü zaten içlerinde o istek yok belli ki.
Başarmak mı istiyorsunuz? Veya başarmak için ilham mı arıyorsunuz? İşte, tam aradığınız bir kitap. Yazar sizi daha ilk sayfalarda kitaba bağlıyor. Daha ilk sayfalardan anlıyorsunuz yazarın 'başarı' konusunda ne kadar tecrübesini, donanımını, bilgisini. Ben şahsen sıkılmadan, zamanın nasıl geçtiğini anlamadan okudum kitabı. Eğer gerçekleştirmeniz gereken hayalleriniz varsa başarmanız için ciddi anlamda insana ilham verdiği çok net. Yazar, anlatmak istediklerini ara sıra örnekler vererek, hikayeler anlatarak okuyucuya aktarmış. Herkese canı gönülden tavsiye ediyorum.
🖋9/10 Daha tez oxuya bilərdim. Niyəsə axıcılıq çox deyildi. Əminəm ki, “Her şey seninle başlar” mənə nəsə qatdı. “Ən azından motivasiyamı qaldırdı, bunu edim, onu edəcəm” kimi çeyləri nəzərdə tutmuram. Niyə belə olduğumu və bunun səbəbini qəribə bir şəkildə “öğrenilmiş çaresizlik” halında olduğumu bu kitabı oxuyaraq öyrəndim. Ən pis şeylərdən biri də insanın özgüvəninin olmaması, nə olduğunu və nə olacağını bilməməsidir. Üzünə vurulan doğrular, aydınlıq və anlama..
This entire review has been hidden because of spoilers.
Beynin çalışmasıyla ilgili yazılmış kitaplardan. Bilimselliğe yakın araştırmalarını derleyerek yazmış Sekman.
Beyin başarının, itibarın kaynağıdır. Beynin, tarih boyunca değeri bilinmemiş ve son yıllarda araştırmalara konu edilmiştir. Sürüngen beyin, duygusal beyin ve düşünen beyin bölgelerimiz vardır. "Beyni nasıl daha iyi kullanabiliriz?" sorusunun cevaplarını bulabiliyoruz.
Basit dilde ve anlaşılır bir tarzda yazılmış. Kitap size yeni şeyler kazandırmayacak, ama elinizde olanların yeniden bir daha farkına varmanıza yardımcı olacak. Bence tüm kötülemelere ve değersizleştirme çabalarına rağmen okuyun. Pek fazla vaktinizi almaz zaten. Okudukça okuyası geliyor insanın.