He graduated from the Political Sciences Faculty of Ankara University. He was the editor-in-chief of the Papirus literary magazine. Cemal Süreya is a notable member of the Second New Generation of Turkish poetry, an abstract and postmodern movement created as a backlash against the more popular-based Garip movement. Love, mainly through its erotic entity, is a popular theme of Süreya's works. Süreya's poems and articles were published in magazines like Yeditepe, Yazko, Pazar Postası, Yeni Ulus, Oluşum, Türkiye Yazıları, Politika, Aydınlık, and Somut.
"Boşunaymış gibi bunca uzaması saçlarının Ben böyle canlı saç görmedim ömrümde Her telinin içinde ayrı bir kalp çarpıyor Bütün kara parçaları için Afrika dahil"
'Yüz yıl sonra bugün yaşayan hiçbir anne, hiçbir sevgili, hiçbir bebek, hiçbir bıldırcın, hiçbir balina, hiçbir örümcek, hiçbir aslan, hiçbir ceylan, hiçbir yılan var olmayacak. Ayrı bir kardeşlik kanıtı değil mi bu? Hayat kanıtı. Birbirimizin her yönden çağdaşıyız.'
Ne yazmak gerek yüzlerce satıra birkaç cümle ile güzel karşılık vermek gerek en azından bir edebiyat sever edebiyatı sevdiğini belli etmelidir her okuduğu kitabında her yorumunda ...
Fakat insanlar nankör insanların çoğu Süreya'nın şiirlerini sevdikleri olunca okuyan basit yaratıklara dönüşmüş bu metamorfozun tüm sebebi yabancılaşmak kendimizden, dilimizden, edebiyatlarımızdan halbuki sevmek Rus Edebiyatında bir Ölü Can'ın sevgisi halbuki sevmek Martin Eden'in uğruna kendinden yeni bir ben yarattığı sevmektir. Halbuki sevmek İnce Memed'in sevgisi ve sevmek Maria Puder'i betimlemektir...
O kadar çok sevgiye şahit oldum ki edebiyat dünyamda etraftaki ucuz sevgiler ve değersizlik kokan o kelimeler beni bir roman kahramanını sevmeye ve ona gerçek ve sevda yüklü dizeleri yazmama sebeb oldu ve orada uzun zamandır hükümlü bir tutsağım ve insanlar onlar ki bana hiç yakınlaşmadan beni en uzaklara savuranlar ben yedi milyar insandan bir avuç kum tanesi kadarını isterdim sadece rüzgarda savrulmayan ve yağmurda erimeyen bir avuç dolusu kadarını...
Doğan Hızlan’ın “Şiir Hayatımızın Kapsama Alanında” yazısıyla başlıyor seçmeler. Nefis bir yazı kaleme almış kendileri, şiirleri de büyük bir özenle seçmiş, ellerine sağlık. Cemal Süreya’nın şiirini ondan dinleyelim,
“Zor kazanılan yalınlık, onun şiirini algılayan herkesin aklına gelmelidir. Eskilerin söylediği gibi sehl-i mümteni onun şiirinde en güzel örnekleriyle karşımıza çıkar.” (10)
“Cemal Süreya az yazmaktadır ama firesizdir şiiri.” “Cemal Süreya şiirlerini okuyunca, iyi bir şiir, iyi bir şair okuduk diyeceksiniz.” “Yaşamak şiir okuyarak mümkündür, onu okurken böyle diyeceksiniz.” (11)
Birçok şiirlerinden kısa kısa bölümler paylaşmak niyetindeydim, bütünlüğünü bozmak ne haddime, yapamadım. “Üstü Kalsın” diyeceğiniz bir hayat sürmeniz temennisi ile bitireyim :)
KAN VAR BÜTÜN KELİMELERİN ALTINDA Posta arabalarından söz et bana Kan var bütün kelimelerin altında Ezop'un şu lanetli dilinden söz et Kan var bütün kelimelerin altında Umulmadık bir gün olabilir bugün Aslan kardeşçe uzanabilir kayalıklara Bir çay söyle yağmurların kokusunda Kan var bütün kelimelerin altında İşte durup dururken şurda Bir yelpaze gibi açıldı sesin Güzün en gürültülü kanadında Göğün en ince dalında.
maalesef özdemir asaf'a göre daha az sevdim ya. evet dili güzeldi ama özdemir asaf bana daha acayip hissettirdi bilmiyorum. hani herkesin bağ kurduğu yazarı vardır ya belki de benim şairim de o olacaktır bilemiyorum. razıyız. burdan en sevdiğim dizeler:
"fotoğraf çektirmek için yan yana gelmiş iki nesne değiliz biz" "mesefaler birleştirdi bizi bir de sözler" "biliyorsun seni seviyorum"
“…şiirin aza indirgeme çalışması olduğunu o iyi bilir, şiirinde fazlalık yoktur.” (9)
Kanto Ben nerde bir çift göz gördümse Tuttum onu güzelce sana tamamladım (17)
Üvercinka Lâleli’den dünyaya doğru giden bir tramvaydayız (29)
Az Yaşadıksa da Çünkü her yüz bir memlekettir (38)
Kısa Hayat kısa, Kuşlar uçuyor. (94)
“…özellikle Dostoyevski’de kendi yaşamından izler bulmuştur.” (110)
“Yeni bir imge düzeni ve söyleyiş biçimiyle İkinci Yeni şiirinin karanlığını giderdiği, şaşırtıcı eğretilemeler ve gerçeküstü imgelerle yeni bir şiir estetiği oluşturduğu kabul edildi.” (111)
“”Üvercinka” adı, “güvercin kanadı” tamlamasının başından bir harf, sonundan da iki hecenin atılmasıyla ortaya çıkmıştır.” (111)
“…şiiri, şairin fikir eğiliminin değil, kişiliğinin belirleyeceğine inanır,…” (111)
“Şiirleri Doğu ile Batı’nın bir uzlaşısı değil, çelişkisidir.” (112)
“Dipte tarih içinde uygarlık ve varolma sorunu tartışılır.” (112)
Süreya’yı ilk okuduğumda beklediğimden daha az etkilenmiştim. Türk Şiiri deyince akla gelen isimlerden biri olduğu için bu seçki de şiirlerine genel bir bakış için okunabilir. Serbest ölçüyle yazılmış, aşk, tarih, coğrafya, günlük olaylar, gibi temalar etrafında şiirler. Diğer İkinci Yeni şairlerine kıyasla biraz daha anlaşılır bir dili var. İkide bir dizelerden fırlıyor hissi veren kösnül imgeler var. Süreya kendisi de şiirini “Erotik bir şiirdir benimki. Sanırım en belirgin özelliği budur.” demiş (112). Okumayı tercih ettiğim bir şiir türü değil. Kösnül betimlemelerin eseri bayağılaştırdığını düşünüyorum.
Gençler için bilinmeyecek kelimelere ve atıflara not düşülmesi lazım. Bu haliyle havada kalıyor bazı mısralarla şiirler.
''Ne zaman canım şiir okumayı çekse mutlaka bir Cemal Süreya okurum, çünkü benim bütün hallerimi bir dizede anlatmıştır'' diyor Doğan Hızlan. Çok doğru bir söz, katılıyorum. Örnekse:
Şimdiye dek düşünmediyseniz Bakmayın içinde ne var Küçük bir kitaptır yaşamak Elinde tutmaya yarar ..... Umutun içinde ''mut'' varsa Umutsuzluğun içinde de ''umut'' var ....... Biliyorsun ben hangi şehirdeysem Yalnızlığın başkenti orası ....... Ne tuhaf, seninle, Bir bölüğünü kullanmasak bile Gerçekleştiremeyeceğimiz Hiçbir özgürlük yok ....... Ölüyorum tanrım Bu da oldu işte Her ölüm erken ölümdür Biliyorum tanrım Ama, ayrıca, aldığın şu hayat Fena değildir Üstu kalsın
ne güzel şey cemal süreya şiileri okumak. hayata çok daha lirik bakabilmeyi sağlıyor.
şunu da belirtmek lazım, kitabın önsözünde muhteşem bir şekilde açıklanmış, cemal süreya'nın şiirlerini nesir gibi okumak da mümkün ama bildiğimiz roman gibi değil, lirik öyküler şeklinde, evet kesinlikle tam olarak bu şekilde. üstad aslında bizlere lirik öyküler yazmış, fark ettiğiniz anda aldığınız keyif kat kat artmaya başlıyor.
ve baş ucu kitaplarımdan birisi oldu. en çok altını çizdiğim, not aldığım bir kitap oldu. ve yaşam coşkum, ruh şifacım, huzurla dolu meskun mahalim.
Önemli olan sayfalarca yazmak değil, iki cümleyle derdini anlatabilmek. Usta bunu en iyi yapanlardan biri ve bakın ne diyor; "Hayat kısa, kuşlar uçuyor." =) İnsan var oldukça şiirler var olacaktır ama Cemal Süreya gibisi az gelir dünyaya. Kesinlikle okunmalı, tavsiye ederim. =)
Cemal Süreyanin daha iyi ve güzel şiirler var ama bu kitaptaki seçmeli şiirler berbat. bi tek iki, üç şiir beğendim o kadar. Ölüyorum tanrım Bu da oldu işte. Her ölüm erken ölümdür Biliyorum tanrım. Ama, ayrıca, aldığın şu hayat Fena değildir... Üstü kalsın...