Jump to ratings and reviews
Rate this book

Binbasi Ersever'in itiraflari

Rate this book
Tarih 23 ekim 1993. Çalan bir telefon. "Ersever'i infaz ettik, sınra Soner'de." Telefon kapanıyor. Tarih 4 kasım 1993. Binbaşı Ersever, elleri arkadan bağlı, ağzı bantlı bir halde bulunuyor. Öldürülmüş. Kafasına iki kurşun sıkılarak. Ardından yakın arkadaşı itirafçı Mustafa Deniz ile sevgilisi Mahsune Dguebe'nin cesetleri bulunuyor. Kontrgerillacılar... Yeşil kod adlı Ahmet Demir... İtirafçılar... İtirafçılardan kurulu Yıldız Timleri... Kontrgerilla Anadolu Halk Cephesi... TİT... KAP... Faili meçhul cinayetleri işleyenler kim? Binbaşı Ersever'i kim öldürdü?

228 pages, Paperback

First published January 1, 1994

7 people are currently reading
154 people want to read

About the author

Soner Yalçın

21 books119 followers
Türk gazeteci ve yazar. Cemile Yalçın ve Mehmet Ali Yalçın'ın oğulları olarak 1 Ocak 1966'da Çorum'da doğdu. Anne tarafı Tercan'lı, baba tarafı ise Horasan'lıdır. Annesi ev hanımı, babası ise gıda ticareti ile uğraşan bir tüccardır. Üniversite eğitimini Hacettepe Sağlık İdaresi Yüksek Okulu'nda tamamladı. Daha sonra idari bilimler konusunda yüksek tahsile karar verdi.

1987'de 2000'e Doğru adlı dergide çalışmaya başladı. Uzun süre Ankara bürosunda muhabirlik yaptı. Burada Serhan Bolluk, Adnan Akfırat ve Hikmet Çiçek'le birlikte çalıştı. 6 Mayıs 1990'da Ankara İstihbarat Şefliği'ne getirildi.

1993-94 yılları arasında günlük gazete olarak çıkan Aydınlık'ta çalışmaya başladı. 1995'te haber araştırma müdürü iken ayrıldı. Bir ara Doğan Yurdakul'un Siyah – Beyaz gazetesinde çalıştı.

1996 yılında televizyonculuğa giriş yaptı. Show TV Ankara bürosunda çalışmaya başladı. Aynı yıl içerisinde Star TV'ye geçti ve haber müdürlüğüne getirildi. Daha sonra Türk kamuoyunda bir hayli ses getirecek olan kitaplarını basmaya başladı (Efendi 1, Efendi 2 vb.). CNN Türk'te Cüneyt Özdemir'le birlikte 5N1K adlı programı hazırladı. Kurtlar Vadisi adlı dizinin ilk iki yılında, konsept danışmanlığını üstlendi. CNN Türk'te yayınlanan Oradaydım adlı politik belgeselin hazırladı.

Ergenekon davası kapsamında 18 Şubat 2011 tarihinde tutuklandı.

Hüseyin Soner Yalçın, evli ve bir çocuk babasıdır.

Ratings & Reviews

What do you think?
Rate this book

Friends & Following

Create a free account to discover what your friends think of this book!

Community Reviews

5 stars
111 (28%)
4 stars
172 (44%)
3 stars
91 (23%)
2 stars
11 (2%)
1 star
3 (<1%)
Displaying 1 - 16 of 16 reviews
Profile Image for Efe.
303 reviews41 followers
July 10, 2018
Soner Yalçın'a itimadım yok. "Erbakan" berbat bir kitaptı. "Teşkilatın İki Silahşoru"nu yazarken işletildiği ya da daha kötüsü yalan olduğunu bile bile yazdığı hem Mehmet Eymür hem de Tuncay Özkan tarafından dile getirilmişti zaten. Yazdığı köşe yazılarındaki sayısız hataların eleştirileri içinse internette kısa bir gezinti yapmanız yeterli.

Bütün bunlara rağmen bu kitabı neden okudum? Konusu ilginç geldi galiba. JİTEM, 90lar, Kürt sorunu, faili meçhul cinayetler... Bunları adam gibi ele alıyor mu derseniz, elbette hayır. Kitabın yarısı Ersever ile röportaj, onda da dönüp dönüp aynı şeyleri konuşuyorlar. Devletin taktik-stratejik eksiklikleri konusu aynı kelimelerle 5-6 kez falan tartışılıyor sanırım. İnsanın içine fenalık geliyor. Kitabın diğer yarısı ise klasik Soner Yalçın süslemeciliği. Her kitabında kendine orijinal bir hikaye buluyor. Kayıp Sicil'e evime girip dosyamı çaldılar diye başlamıştı, Teşkilatın İki Silahşoru'na kimselere konuşmayan civanmert MİT görevlisi gelip beni nasıl buldu diye, Binbaşı Ersever'in İtirafları'na da Ersever'i bana konuştu diye vurdular, sonra da nüfus cüzdanını bana gönderdiler diye! Hep de Soner Yalçın'ı buluyor bu fantastik işler.

Bence kitabın en ilginç tarafı Soner Yalçın ve Perinçeklerin ilginç taraf değişikliğine birinci elden tanıklık etmek. Soner Yalçın, 2000'e Doğru dergisinde yazmasından da anlaşılacağı üzere, o yıllarda bayağı bayağı PKK'ya sempati duyuyormuş mesela. Hatta kitabın sonunda uzun uzun Ersever'i PKK'nın vurmadığını ispat etmeye çalışıyor. Aklıma gelmişken, o da başka bir saçmalık... Kitabın son 50-60 sayfasında (zaten 200 sayfa civarı bir kitap) Ersever'i kim vurdu diye delilsiz, ispatsız, tamamen boş spekülasyonlarla top çevirmiş. Metottan ve amaçtan yoksunluğunu geçtim, Ersever'i kimin vurduğunun ne önemi var ki? Yeşil vursa ne olur, PKK vursa ne olur? Biz burada polisiye roman mı okuyoruz yoksa ülkeyi mi anlamaya çalışıyoruz Allah aşkına!

Zaten çok eski ve güncelliğini tümüyle yitirmiş bir kitap, bu saatten sonra kimsenin okuyacağını da sanmam ama yine de yazmadan edemedim.
Profile Image for Beybulat-Noxcho.
273 reviews9 followers
September 29, 2023
Binbaşı Ersever'in İtirafları
Soner Yalçın

Bir diğer konu Türkiye Cumhuriyeti’nin stratejik ve taktik yetmezliği. Bir harekât konsepti yoktur. Bölgede bir gayri nizamî harp var. Başlangıçta iki üç eşkıya gibi laflarla klasik eşkıya hareketleriyle karıştırılması veya Osmanlı’nın son dönemleriyle, Cumhuriyet döneminin Kürt isyanlarıyla mukayese edilmesi bu devletin hem stratejik ve hem de taktik noksanlıklarının göstergesidir. Eğer gayri nizamî harp varsa, siz buna uygun bir harekât konsepti belirlersiniz. Hatırladığım kadarıyla 1984 yılında Diyarbakır Kolordu Komutanı Korgeneral Kaya Yazgan zamanında bir konsept vardı. Dünyanın her yerinde gayri nizamî harbe ilişkin konseptler iki yılda bir değiştirilir. Bizde ise hâlâ o eski konsept vardır. 1984’teki konsept sürüyor! 84’te sorunun algılanması farklıdır. 93’te cereyan eden olaylar farklıdır. Aradaki yıllara baktığımızda 84-85’te “bir komşu ülke” derken bugün Suriye diyorsunuz, Irak, İran, Ermenistan diyorsunuz. Bakınız bir şeyler değişiyor, ama sizin konseptiniz hâlâ aynı. “İki buçuk eşkıya” diyordunuz, şimdi ise gerilladan bahsediyorsunuz.

*****

Her şey ortada aslında. Bir; kırsal kesimde taktik üstünlüğü ele geçirecek. İki; kentlerde taktik üstünlüğü ele geçirecek. Burada yanlış anlaşılmasın. Ele geçirmekten kastım, halka baskı yapmak, demokratik hakları kısıtlamak vesaire değildir. Bunlar gereksizdir. Olağanüstü Hal bile gereksizdir. Devlet iki taktik üstünlüğü ele geçirecek ve bunun arasına da yapıtaşı harcı, psikolojik hareketi koyacak; vatandaşla konuşulacak. Ona derdini anlatacak, vatandaşın derdini dinleyecek ve bu yapıyı sağlamlaştıracak. Dolayısıyla Kürt sorunu ile PKK sorununu birbirinden ayıracak.

*****

Güneydoğu Anadolu’da bugün PKK’ya ihanetin cezası ölüm. Devlete ihanetin cezası ise on beş gün gözaltıdır. Güneydoğulu bir vatandaş olarak tercihinizi yapın. Yanlış anlaşılmasın,

*****

Böylesi bir ortamda, kimi güçler ortaya çıkıyor; kimin kimi vurduğu belli değil. Yediden yetmişe herkeste silah var. Bir insanın bu bölgede silahsız gezmesi, yaşaması mümkün değil. Arazi anlaşmazlığı, toprak meselesi vesaire, benim bildiğim, gördüğüm yerlerde bu sorunlar halledilmemiş. Davalar raflarda, sanki arkeoloji müzesi gibi. Kargaşa var; kimin kimi vurduğu belli değil. PKK gerçekten çok büyük bir katliam gerçekleştirmiştir. Devlet vatandaşını koruyamamıştır. Bunu söylediğimizde “Her köye, her mezraya asker mi koyacağız?” diye soruyorlar. Koyamazsınız, yapamazsınız. Bunu biz de biliyoruz. Ama üç beş kişi dediğiniz eşkıyanın sayısı bugün dokuz bini geçmiştir. Üç bin gerilla da Kuzey Irak’tadır. Toplam on iki-on üç bin yetişmiş gerilla! Böylesi bir ortamda vatandaş şaşırmıştır. Buna hukuk dilinde “ilhakı hak” deniyor. İlhakı hak olayıyla gazetecilerin ne ilgisi vardır ne ilgisi yoktur bunu bilemem. Olayları seziyorsunuz; “bu şu nedenle öldü” diyorsunuz.

*****

Bakın iki taraf da çok kayıp verdi. Ben Kürtleri kardeşim olarak kabul ettim yıllarca. Arî ırktandır, Turanî ırktandır... Ben Turanî olarak kabul ediyorum. Kürtlerle aynı ırktanız. Dillerinin farklı olması, ayrı ırktan olmasını gerektirmez. Biz bugün Özbeklerle tercüman aracılığıyla konuşuyoruz. Onlar Türk değil mi? Irk derken şunu belirteyim: bugün dünyada kan esasına dayalı saf ırkçılık yapmanız mümkün değildir. Türkler, yetmiş iki milletle karışmıştır. Bir kültür söz konusudur; Anadolu kültürüdür bu.

*****

C.E.- XXI. yüzyılın eşiğinde insanlara ırk açısından bakmak mümkün değil. Karışmışız.
Türkiye’deki hadise bana göre şudur: Biz VIII. yüzyılda Müslüman olduk. Türkler Müslüman olduktan sonra, İslamiyet adına Anadolu’ya o pislik Arap kültürü getirilmiştir. Türk milleti Arap kültürünün etkisinde bırakılmıştır.

*****

İdeolojik kan davası yani.

*****

Tanrı’ya inancım var. İslam hakkında fazla kapsamlı olarak konuşabilecek konumda ve durumda değilim. Bilgilerim yetersiz olabilir. Ancak bunu rahatlıkla ifade edebilirim. Ben Türk milletinden peygamber çıkmadığına seviniyorum. Çünkü Tanrı, peygamberlerini, nizamından çıkmış, yolundan çıkmış, kokuşmuş insan topluluklarına göndermiştir ve tüm peygamberler Arap’tır. Bütün peygamberler Ortadoğu’da Samî ırkından çıkmıştır. İslam kültürü ile Arap kültürünü bağdaştırmamak gerekir. İkisi ayrı olaydır. Arap kültürü kokuştuğu için bu peygamberler oraya gönderiliyor. Bunların bu yozlaşmış yapısını düzeltsin diye gönderilmiştir. İşte bize birtakım kişiler İslam adına yozlaşmış Arap kültürünü enjekte etmiştir, topluma vermiştir, bu bir. İkincisi İstanbul’un fethiyle beraber getirilen Bizans kültürüdür. Bizans’ın kültürü bozulmasaydı zaten Bizans, Doğu Roma ayakta kalırdı. İnsan topluluklarını ayakta tutan bence en önemli faktörlerden bir tanesi kültürdür. Eğer sizin kendinize özgü bir kültürünüz yoksa siz ayakta kalamazsınız. Sizi sömürürler, ezerler, yok ederler. İki faktör, yani İslam adına getirilen yoz kültür ile XV. yüzyıldan itibaren kokuşmuş Bizans kültürü karışımı içerisinde Anadolu insanı kıvranıp duruyor yıllardır. Mustafa Kemal Atatürk gerçek benliğine, gerçek kimliğine, kültürüne kavuşturmak istemiştir. Fakat onun ömrü yeterli olmamıştır. Olay budur.

*****

Gayri nizamî harbin ünlü bir teorisyeni var: David Galula. Bildiğimiz kontrgerilla yöntemi, siz bunu savunuyorsunuz...

*****

Galula, evet,Ayaklanmaları Bastırma Harekâtıdiye bir kitabı var. İsterseniz bu “kontrgerilla” terimi üzerinde konuşalım. Kontrgerilla nedir? “Karşı gerilla” demektir. Türkiye’de kontrgerilla olduğunu kabul etmiyorum.

*****

C.E.- Oraya da geleceğim... Kuzey Irak harekâtı, Burkay’ı gündeme getirmiştir. Ona sonra geleceğim... “Türk ordusu bir ejderdir. Kürt halkına katliamlar yapılmasına neden olmayın. Ejderin tavşanı yuttuğu gibi sizi yutar: Dersim’i, Ağrı’yı unutmayın” diyorlar Apo’ya. Bunu hatırlatıyor ve devam ediyor: “Şanlı 15 ağustosumuzun üzerinden bir yıl geçti. Ejder hâlâ tavşanı yutamadı!” Ben diyorum ki: “Dokuz yıldır ejder tavşan yutamamıştır! Tavşanlar gittikçe çoğalmaktadır!” Dağdaki gerilla başta yok edilmiş olsaydı, bu hadiseler olmayacaktı. Açıkça söylüyorum: taktik önderlik sorunu var.

*****

M.D.- Bunun teorisi PKK tarafından, “zorun rolü” diye yapıldı.
C.E.- Evet “zorun rolü” diye Apo yazdı bunu. Örgütlenme üzerindeSerxwebunda bunu yazdı. “Zor hangi ölçüde kullanılmalıdır”, çok güzel anlatmıştır! PKK halk tarafından görevlendirilmiş değil. Benim derdim Kürt insanıyla değil PKK’yla. Halk ile PKK birbirinden ayırt edilebilir. Halkı temsil eden kişilerle temas etmek lazım.
S.Y.- Bakın büyük kitle temeline dayalı silahlı mücadeleler hep zora dayanarak örgütlenmiştir. Hiçbir millet bir örgüte “Hadi sen silahlan” dememiştir. Bizim Kurtuluş Savaşı için de aynı şey geçerlidir. Zor kullanılmıştır. Bugün PKK ile halk ayrılmaz bir hale gelmiştir?

*****

C.E.- Askerî eğitim açısından ÖHD ile Amerika’nın ilişkisi düşünülebilir. Biz bir Türk askerî literatürü geliştirmemişiz. Türk sistemi yok. Belli yıllara kadar Türk ordusu Alman ekolünü benimsemiş. Talimnamesi, eğitim sistemi Alman ekolü olmuş. Daha sonra kuruluşlar değişmiş, NATO’ya girmişiz. Eğitim sistemi Amerika’ya dönmüş. Amerikan talimnameleri tercüme edilmiş. Amerika ile ÖHD’nin bağlantısını böyle yorumlamak gerekli. Ben diğer konulara girmek istemiyorum. Çünkü bilgim yok...

*****

S.Y.- Peki sonuçta nereye varacak, bağımsız bir Kürdistan mı?
C.E.- Evet bu gidişin sonu bağımsız Kürdistan. Tabiî emperyalizm müsaade ederse. Emperyalizmin gayesi, Ortadoğu’da kendi denetiminde bağımsız bir Kürdistan kurdurmaktır. Emperyalizmin maşaları da belli; belli ölçülerde KDP de emperyalizmin maşasıdır. Yekiti de öyledir, hele hele Talabanî. Rafsancanî gibi bir adam bile çıkıp “Talabanî siyasî bir fahişedir” diyor. Ben sadece “işportacı” diyorum.

*****

Hükûmetin başını kontrgerillanın ne olduğunu ve nereye bağlı olduğunu açıklamaya davet ediyorum. Türkiye’de kontrgerilla diye bir teşkilat var mıdır? Varsa böyle bir teşkilat iddia edildiği gibi cinayet şebekesi midir? İşlenen bu cinayetlerin hangisinin bu teşkilatla ilgisi vardır? Varlığı iddia edilen kontrgerilla teşkilatı eğer mevcutsa kimler kurmuştur? Kimler yürütmüştür? Ve kimlerden emir almaktadır?
1 şubat 1978
Süleyman Demirel
AP Genel Başkanı
Hukuk devletinde bu tür örgütlere yer yoktur. Parlamento’nun bu toplumsal tehlikeye, hukuk dışılığa ve devlet içindeki bu gizli örgütlenmeye karşı çıkması bir görev haline gelmiştir... Çünkü en başta TBMM töhmet altına girmiştir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti cinayet işleyen bir devlet imajıyla Türk halkının önünde duramaz. Savcılar ne güne duruyor?
24 kasım 1990
Süleyman Demirel
DYP Genel Başkanı
Kontrgerilla tartışması kadar Türkiye’de havanda su dövülen başka bir konu yoktur. Deniyor ki, araştıralım. O zaman her şeyi araştıralım; yarın güneş doğacak mı diye araştıralım.
24 şubat 1993
Süleyman Demirel
Profile Image for Ece.
128 reviews66 followers
September 8, 2013
Soner Yalçın'ın Samizdat'ını okuduktan sonra bu kitabına da hayran kalacağımı biliyordum aslında ama beklentilerimi aştı bu kitap. Kontrgerilla, JİTEM vb. kavramları, itirafçılar denen grubun ne olduğunu, sistemin nasıl yürüdüğünü çok iyi anlıyorsunuz ve şok yaratan gerçeklerle karşılaşıyorsunuz.
Gazeteciliğin hakkını veren nadir gazetecilerimizden biri olan Soner Yalçın kendisine has sıcak ve heyecan verici anlatımıyla yine muhteşem bir kitap ortaya çıkarmış. Mutlaka okunması gereken bir kitap.
Profile Image for Isil Okten.
18 reviews
August 31, 2022
Yazılanların bir kısmı doğru bile olsa Türkiye’nin hallerini görmek açısından düşündürücü. Faili meçhuller. Sakıncalı bulduğunu öldürüyorsun, bazen de önce işkence yapıp sonra öldürürüyorsun. Mahkeme de, faili meçhul diye dosyayı tozlu raflara kaldırıyor. Öyle talimat gidiyor. Velhasıl bu topraklarda adalet ve hukuk hiç çalışmıyor.
17 reviews
August 20, 2024
Sadece Cem Ersever'i değil genel olarak 90'lı yılların derin devletini,özellikle PKK'ya karşı yönetilen savaşı konu alan müthiş iyi bir karanlık 90'lara iriş kitabı.Cem Ersever ülkücü kökenli bir subay.Kendis JİTEM'in bildiğimiz üç başından biri.Ayrıca en fazla sahada kalan yönetici.Attığını kaçırmayacak kadar iyi bir silahşör.Jitem'in yozlaşıp amacının subayların uyuşturucu ve silah kaçırma olduğu bir kontr gerilla örgütüne dönüştükten sonra Cem Ersever'de bunlardan biri oluyor.Fakat sonra yaptığı şeyleri fark edip pişmanlık duyuyor.Pkk ile yumuşama durumuna girince ve çoğu diplomat sayın öcalan demeye başlayınca tepki olarak askerlikten ayrılıyor.Sonra Soner Yalçın'a itirflarda bulunmaya başlıyor.Öyle ki Hizbullah'ı Türkiye'nin çıkardığını bile söylüyordu.Öldürmeden önce çok kez takip edilmeye başlandı ve büyük ihtimalle yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım tarafından başına ateş edilerek öldürüldü.Önemli bir kitap olduğunu düşünüyorum.
Profile Image for Ragif.
172 reviews2 followers
February 14, 2021
Kitapta JİTEM'in kurucusu Binbası Cem Ersever'in görevinden istifa ettikten sonra Soner Yalçın'a anlattıklarını ve yazarın kendi araştırmalarını okuyoruz. Ersever yazara Güneydoğudaki faili meçhul cinayetleri, Kuzey Iraktaki olayları, PKK ile mücadelenin doğruları ve yanlışlarını ve s. anlatıyor.
Araştırma ve röportaj olsa da aksiyon tadında bir kitap.
10 reviews
October 18, 2023
Benim beğendiğim bir kitap oldu. Özellikle doğuda bir çok olayın altında adı olduğu söylenen ACE gibi bir ismin; "Terör sorunu tek başına sadece silahla çözülemez" demesi, bu kitaptan alınması gereken önemli bir derstir. Terörle mücadelede 40 yılı aşan bir süre geçmesine rağmen konu; psikolojik, sosyolojik ve ideolojik olarak ele alınmadığı için bugün hala bu sorunu yaşamaya devam ediyoruz.
Profile Image for Ziya Murat Kirgiz.
36 reviews
August 30, 2018
Hızlıca okunan ve Doksanlı yıllara ve o zaman çokça gündemde olan kontrgerilla konusuna ışık tutan bir kitap...
Profile Image for Serenity.
21 reviews1 follower
August 22, 2023
Bazı olayların gerçekliği tartışılır olsa da okurken “Ne olaylar dönmüş” diyebileceğiniz bir kitap. Ayrıca, çok hızlı okunuyor.
Profile Image for M.Reyyan.
7 reviews
August 3, 2024
Askeriye içerisine sızan siyaset en açık şekilde anlatılıyor.
3 reviews
December 11, 2024
Keşke tamamlanabilseydi. En önemli konuların üstünün kapanmış olmasi çok talihsiz.
Profile Image for Saitama.
90 reviews1 follower
April 5, 2023
Soner Yalçın'ın araştırmacı gazetecilik özelliğini konuşturduğu, 90'lı yılların başında terörle mücadele konusunda etkin olarak görev yapan Emekli Jandarma Binbaşı Cem Ersever'le yaptığı 4-5 günlük mülakatları yazıya döktüğü kitabı.

Kitapta döneme damgasını vuran, kontragerilla, Özel Harp Dairesi, Özel Kuvvetler Komutanlığı, yazarın çok sevdiği Gladio, Eşref Bitlis suikastı, Türkiye'nin Talabani-Barzani ile ilişkisi, örgütün yapısı, Öcalan, PKK'ya yapılan dış destekler, devletin terörle mücadele konusundaki eksikleri, Güneydoğu'da işlenen faili meçhul cinayetler ve bu cinayetlerin Hizbullah, MHP, itirafçılar ve Yeşil gibi karanlık figürlerle bağlantıları gibi pek çok konu üzerine yorumlar, görüşler ve Ersever'in samimi düşünceleri var.

Hepimizin bildiği ama düşündürücü sonu ise bir dönemin hâlâ çözülemeyen en büyük gizemlerinden.

Profile Image for Hakan Dilmen.
109 reviews13 followers
August 29, 2012
Soner Yalçının derin devleti neredeyse günyüzüne çıkardığı kitap...Şimdi o devletin bir parçası olmak suçlaması ile içerdedir yazarımız.
Profile Image for Gurcan Ozpenpeci.
14 reviews2 followers
December 26, 2013
Özel Harp Dairesi kurucusu Cem Ersever'in anılarını anlatan, yakın dönem Türk Siyaset Tarihine ışık tutacak nitelikte bir kitap.
Profile Image for Barış ÜNEY.
40 reviews
July 2, 2015
Soner Yalçın'ın kitaplarını gerçekten büyük bir merakla okuyorum. Bu kitabını da büyük bir merakla okuyorum. Kitapta 90larda doğuda işlenen faili meçhul cinayetlere ışık tutuyor gerçekten.
Displaying 1 - 16 of 16 reviews

Can't find what you're looking for?

Get help and learn more about the design.