What do you think?
Rate this book
Imparatorluktan Ulus Devlete: Türk Inkilap Tarihi ve Türkiye Cumhuriyeti
Paperback. 16,00 / 23,00 cm. In Turkish. 424 p. Osmanli Imparatorlugu'nun yikilisindan Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulusuna geçis sürecinin anlatildigi bu kitap hem tarih ögrencileri için bir elkitabi olma özelligi tasiyor, hem de genel okura hitap ediyor. Kitapta, Bati uygarliginin yükselisi, Türkiye Cumhuriyeti'nin tarihi temelleri, Kurtulus Savasi, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulusu, Cumhuriyet'in ilk yillarindaki egitim, sosyal ve kültürel yasam, yeni Cumhuriyet'in hukuk sistemi, Türkiye ekonomisi, Türk dis politikasi, ulusal güvenlik inceleniyor.Prof. Dr. Cemil Öztürk'ün editörlügünde kaleme alinan bu kitap, degerli akademisyenler Tülay Âlim Baran, Edip Baser, Süleyman Beyoglu, Handan Diker, Vahdettin Engin, Cezmi Eraslan, Ihsan Günes ve Arzu M. Nurdogan tarafindan yazilan makalelerden olusuyor.
424 pages, Paperback
Published January 1, 2018
1 person want to read
Ratings & Reviews
Friends & Following
Create a free account to discover what your friends think of this book!
Community Reviews
Displaying 1 of 1 review
May 23, 2024
İstek Vakfı'nın, benim de bir tanesinden ders alma şansı yakaladığım 9 ayrı değerli Tarih Doktoru tarafından yazılmış bu kitap, oldukça değerli ve şimdiye kadar kendi ülkem hakkında bilmediğim birçok ayrıntıyı içermesiyle dikkat çekiyor. Sade ve akıcı diliyle okurken bilgi doygunluğu hissettiren bu eser, iyi ki okumuşum dedirten çok kıymetli bir yapıt.
Kitap her ne kadar Türkiye tarihine odaklanıyor olsa da, bazı olayların değerlendirilmesinde kullanılan kişisel fikirler yerine daha tarafsız ifadeler tercih edilseydi, güvenilirlik ve objektiflik açısından daha güçlü olabilirdi. Örneğin, bir olay değerlendirilirken "tam bir vahşetti" yerine "vahşet olarak ele alınabilir" gibi ifadelerin kullanılması, kitabın tarafsızlığını artırabilirdi.
Özellikle 1. Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı dönemleri, ülkemiz için ne kadar zorlu geçmişse de, düşman birliklerin kötü davranışlarının altını çizmek yerine, direkt olarak kötüleyen yorumlar okurken biraz dikkat dağıtıcı ve bunaltıcıydı.
Eski Türkçe kullanılmadığı ve uzun, gereksiz anlatımlardan kaçınıldığı için her düzeyden okuyucunun rahatlıkla anlayabileceği bir eser.
Tüm bunlarala birlikte, sade ve akıcı dili, olayların birbirleriyle bağlantısı ve açıklamalarıyla okumayı oldukça kolaylaştırırken tarihsel bir derinlik kazandırıyor.
Kitap her ne kadar Türkiye tarihine odaklanıyor olsa da, bazı olayların değerlendirilmesinde kullanılan kişisel fikirler yerine daha tarafsız ifadeler tercih edilseydi, güvenilirlik ve objektiflik açısından daha güçlü olabilirdi. Örneğin, bir olay değerlendirilirken "tam bir vahşetti" yerine "vahşet olarak ele alınabilir" gibi ifadelerin kullanılması, kitabın tarafsızlığını artırabilirdi.
Özellikle 1. Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı dönemleri, ülkemiz için ne kadar zorlu geçmişse de, düşman birliklerin kötü davranışlarının altını çizmek yerine, direkt olarak kötüleyen yorumlar okurken biraz dikkat dağıtıcı ve bunaltıcıydı.
Eski Türkçe kullanılmadığı ve uzun, gereksiz anlatımlardan kaçınıldığı için her düzeyden okuyucunun rahatlıkla anlayabileceği bir eser.
Tüm bunlarala birlikte, sade ve akıcı dili, olayların birbirleriyle bağlantısı ve açıklamalarıyla okumayı oldukça kolaylaştırırken tarihsel bir derinlik kazandırıyor.
Displaying 1 of 1 review