Books can be attributed to "Anonymous" for several reasons:
* They are officially published under that name * They are traditional stories not attributed to a specific author * They are religious texts not generally attributed to a specific author
Books whose authorship is merely uncertain should be attributed to Unknown.
Borges'in kimsenin bitiremediği kitap dediği seriye ikinci kez başladım, daha önce ilk cildin çoğunu İngilizceden okumuştum, artık var olmayan bir e-kitap formatında (.lit) En çarpıcı yanı görkemli hayalgücü. Öykülerin birçoğu , hem de hiç beklemediğimiz yerlerden, tanıdık, bugün On İkinci Gece masalında Brecht'in Baal'inin son sahnelerinden Ormancılar sahnesine esin verdiğinden emin olduğum bir yer gördüm mesela.
Bu cildin sonundaki Hasan Bedreddin öyküsü de Calderon'un Hayat Bir Rüyadır'ına esin vermiş gibi. Rüya ile gerçek arasındaki sınır çok başarılı bir biçimde bulandırılıyor. Postmodernlerin 1001 Gece'ye ilgisi anlaşılır.
Halk kültürünün doruklarından biri ve bir kurgu konçertosu. Devam edeceğim.
Anlatının akışı ve şaşırtıcılığı ele alınınca eşi bulunmaz eserlerden sayılabilir. İç içe geçmiş hikayeler sizi oradan oraya sürüklüyor ve bunun yanında her an masalsı dokusunu koruyarak eğlendirmeyi de beceriyor. Tabi bu masallar her zaman alıştığımız gibi çocuklara okunacak türden masallar değil. Şiddet, cinsellik gibi öğeleri gelişigüzel işleyen anlatılar daha ziyade büyüklere hitap ediyor gibi görünüyor.
Eserin yazıldığı tarihi hatta dilden dile aktarıldığını düşünürsek daha da eski olma ihtimalini ele aldığımızda, çok doğal sayılacak bir durum olan fakat beni yine de rahatsız eden tek unsur toplumsal ilişkiler oldu. Bazı öykülerde kadınların köle gibi anlatılması veya kadının görevinin kocasına hizmet etmek olması bir tema halini almış. Tabi tamamı böyle değil öykülerin, kimilerinde güçlü kadınlar da resmediliyor. Hizmetkarlar yok yere keyfi şekilde öldürülebiliyor.
Genellikle saraylar, vezirler, zenginler, tüccarlar gibi kesimlerin ele alınması toplum içindeki sınıf ayrımını biraz daha baskın şekilde göz önüne seriyor. Adil gibi görünen bazı durumlar, tamamen kralın keyfine göre şekilleniyor ve sadece o anlatının kahramanı bundan faydalanıyor. Tabi bunların hepsi masal olduğu için, kimin umurunda.
Yine de adalet duygusu kazanmak, kültürel değerler edinmek vb. gibi temalarla okunması doğru olmaz. Bunun yerine; o dönemin Arap, Fars kültürünü tanımak, masalsı diyarlarda kahramanlarla birlikte akıl döndüren yolculuklara çıkmak, bin bir belaya bulaşıp ardından saraylarda ağırlanmak, rengarenk mermer duvarlarla kaplı devasa malikanelerde gününü gün etmek, çeşitli şerbetlerden içip aşkın kokusuyla sarhoş olmak için ve tüm bu esrarengiz yolculuklarda bir sonraki öykü nasıl olacak acaba diye merakla uykuya dalmak için okunsa çok daha doğru olur.
Birinci kitabı kötü bulmadım. Fakat, okurken sıkıldığımı söyleyebilirim. Sıkılmamın sebebi, Şehrazad'ın kendi hikayesi ile masallar arasında bir bağlantı kurulmayışı olabilir. Paralel anlatılar kurulsaydı, daha sürükleyici bulabilirdim. Bir masallar sıralamasıydı ve masallar tekrara dayalıydı. Temel bir kaç motif var. Erkek güzelliği, kadın güzelliği, cinler/ifritler, ihanet, voyeur fanteziler, intikam, cinayet teknikleri, cinayet nedenleri, ayrıntılı pornografik sahneler falan var... Kitaptaki, aşağı yukarı tüm masallar bu motiflerin etrafında gelişiyor. Feminist ve queer okumalar için verimli bir malzeme olabilir. Kadın cinselliğini doğrudan ortaya koyan ve heteronormativiteyi zorlayan masallar var. Kısaca çok sevmedim. Nefret de etmedim.
Batı menşeli olduğunu sandığım Çizmeli Kedi vb. masallardaki sürreel unsurların neredeyse bire bir aynılarını Binbir Gece Masalları'nda görmek, evrensellik hissi hoşuma gitti.
'Çevirinin çevirisinin çevirisi' olduğu çok belli olduğu için bir puan kırdım. Onun dışında çocukken okuduğum masalların aslının ne kadar 'yetişkin' temalı olduğunu görmek ilginçti. Günümüzün paradigmalarıyla yaklaşmadan, çok katmanlı karakterler aramadan okumak lazım. Yüzyıllar önce, uzak doğudan anadoluya uzanan coğrafyada doğan bol fantezi soslu hikayeleri okumak oldukça ilginç ve keyifliydi.
İlk başta ön yargılarım vardı. Çocukça masallar okuyacağımı düşünüyordum fakat okumaya başladıktan sonra hiçte öyle olmadığını gördüm. Türe başlamak için ideal bir kitap akıcı ve kısa hikayelerden oluşuyor.
AFA Yayınlarından çıkan bu baskı artık bulunmuyor. Fakat Yapı Kredi'den çıkan iki cilt sanırım aynı çeviri : ALİM ŞERİF ONARAN. Okumaya değer olan çeviri o, Alim Şerif Onaran çevirisini okuyacaksınız. Ayrıca çocuk kitabı olmadığını da özellikle belirteyim.
İlk ciltten sonraki ciltlerde hikayeler gereğinden fazla uzatılmış gibi hissediyor insan, fakat anlatım ve hayal gücü muazzam, bazen anlatılan yerlerde ve zamanda düşlemenize yıl açıyor kendinizi.