Büyü Dükkanı

Büyü Dükkanı #1

by Yeşim Türköz

Hiç mucizelere inandığınız oldu mu? Ya da en azından bir mucizeyi düşlemenin gizli zevkini tattığınız? Örneğin “dile benden ne dilersen” diyen cömert bir cininizin olduğunu hayal ettiniz mi bir an olsun? Ya da isteklerinizin bir çırpıda gerçek olduğu büyülü bir mekânı? Belki evet, belki de hayır...

Büyü Dükkânı, hayatta istenebilecek her şeyin varolduğu, mucizevi alışverişlerin gerçekleştiği bir mekândır. Ünü ülkenin dört bir tarafına yayılmış olan bu dükkâna gelen müşterilerin tek bir hedefi vardır: Kendilerine herşeyin vaadedildiği bu yerden, hayatta en çok istedikleri şeyi almadan ayrılmamak... Kimisi geçmiş yıllarını geri almak, kimi büyük bir aşk yaşamak, kimi de korkularından kurtulmak için oradadır. İsteklerine biçilen bedeli ödemeye çoktan hazırdırlar. Ancak Büyü Dükkânı’ndaki alışverişler kolay değildir. Çünkü usta satıcının bir kuralı vardır: Müşterisini dükkândan alabileceği en iyi şeyle göndermek... Yaşlı adam ile müşterileri arasında geçen sıkı pazarlıklar, hayata dair önemli sorgulamalar içermektedir.

Büyü Dükkânı’nda siz de kendi gerçeğinizle karşılaşabilirsiniz. Ancak şu soruya hazırlıklı olun:

Hayatta en çok istediğiniz şey, hayattan alabileceğiniz en iyi şey midir?

Genres: Turkish Literature, Fiction, Psychology, Turkish

136 pages

First published January 1, 2008

About the author

Orta Doğu Teknik Üniversitesi Psikoloji Bölümü'nden 1985 yılında mezun olmuş ve aynı bölümden Klinik Psikoloji alanında bilim uzmanlığı derecesini almıştır. Doktora derecesini Ankara Üniversitesi Klinik Psikoloji ABD’da tamamlamıştır. Bilkent Üniversitesi, Bayındır Hastanesi ve Başkent Üniversitesi Psikiyatri ABD'da çalışmıştır. Psikolojik gelişim, psikoterapi ve eğitim çalışmalarını Günışığı Psikolojik Gelişim ve Psikoterapi Merkezi’nde sürdürmektedir.
Sosyometri ve psikodrama alanında 4 yıl boyunca uygulamalı eğitimden geçmiş, bilişsel psikoterapi, gestalt psikoterapisi, aile terapisi ve grup terapisi alanlarında uygulamalı eğitim almıştır. Avrupa Psikoterapi Deneğinin (EAP) akredite edilmiş kurumsal üyesi olarak faaliyet gösteren ve Psikodrama Eğitim Kurumları Federasyonu (FEPTO) onaylı diploma verenİstanbul Psikodrama Enstitüsü'nde, Psikodrama Eğitimi Üst Aşama programını tamamlayarak Psikodrama Terapisti diploması almıştır.



Ergen ve yetişkinlerde bireysel psikoterapi, çift terapisi, aile terapisi ve grup psikoterapisi alanlarında uygulamalarını yürütmektedir.



Uzmanlık alanına giren konularda seminer, konferans ve çalışma grupları düzenlemekte, öğrencilere ve profesyonellere yönelik eğitimler vermektedir.

Reviews

[Aleyna]

incecik kitabı bir ayda, araya farklı farklı kitaplar sokarak bitirebildim. beklentimin çok çok aşağısındaydı malesef okurken çok sıkıldım. basit bi kişisel gelişim kitabı tadındaydı. daha fazlasını ummuşum sanırım…..

[maide · Rating 4 out of 5]

sevdim ben ve yorumlarda biraz fazla yerdiğini düşünüyorum bazı kişilerin✋️✋️✋️

kitabın kendini tekrara varıyor bi noktada, gelen kişilerin istekleri karşısında vazgeçmeleri gereken şeyleri başta direkt kabül etmeleri ama sonrasında bunların büyüklüğünü hayattaki yerini vs fark etmeleri ile vazgeçişleri sıkıyor bi noktada. bunun hayatta her duyguya yer olduğunu gün sonunda bi denge içinde olmalarıyla mutlu olacağımızı göstermek istediğini biliyorum ama hele de benim gibi arka arkaya okuyorsanız bi içiniz şişer gibi oluyor.
hatta bi noktada fruits basketin ilk sezonunu yeniden izliyormuş gibi hissettim🤓🤓 asla yan yana gelmeyecek iki şey kafamda ortak paydada buluştu çok komik geliyorlar şu an yan yana

bu tekrar etme durumuna karşın yine de okumanızı öneririm ben. özellikle son iki hikayeyi çok sevdim. yazarın psikoloji mezunu olduğunu da diyaloglarda vs hissediyorsunuz kendim de psikoloji öğrencisi olarak hoşuma gitti yalan yok

dili çok basitti diyenler olmuş ama çok katılmıyorum buna da. kitap için gereken dil ve anlatım vardı bence , en azından ben okurken keyif aldım.

son olarak kitabın kapağındaki değişimi çok beğenmedim şu an goodreadste görünen bu müzik kutulu kapak daha güzelmiş bence. minimalizme bir kurban daha verdik💔💔

[Alev GÜRAY · Rating 5 out of 5]

Yalın bir dille yazılmış kendinizi sorgulatan öyküler..

[Elçin Buket Soylu · Rating 4 out of 5]

Okurken içinize dönmenize neden olan, hayatta en çok neyi isteyip bu uğurda nelerden vazgeçebileceğinizi sorgulamanızı sağlayan bir kitap. Küçük küçük öykülerle kocaman bir dünya yaratmış Yeşim Türköz, keyifle okuyabilirsiniz.

“Savaşta önemli olan savaşma gücünüzden çok, acıya dayanma gücünüzdür.”

[ursullla · Rating 4 out of 5]

Büyü Dükkanı, terapistimin önerisiyle okuduğum, terapide de kullandığımız bir psikodrama tekniğinin öyküleştirilmiş hali. Yazarın kendisi de psikodrama ile ilgilenen bir psikolog.

Büyü dükkanı, istediğiniz her şeyi satın alabildiğiniz bir sihirli dükkandır. Ama bunun karşılığında büyü dükkanın sahibinin sizden istediği bedeli ödemeniz gerekir. Bu bedel beklediğimizden az veya çok olabilir, pazarlık yapılabilir. Belki istediğiniz şeyi alamasanız da büyü dükkanından mutlaka bir şeyler kazanarak ayrılırsınız.

Basit bir kişisel gelişim kitabı olarak düşünülmemeli bence bu kitap. Kitaptaki hikayeler, hayatta istediğimiz şeylerin gerçek bedelleri üzerine düşünmemizi sağlıyor. Hikayelerdeki bedeller basit veya tahmin edilebilir geliyor olabilir. Ama günlük hayatta kendinizi içinde bulduğunuz sorunlarda, hayatı yaşayış biçimlerinde "bedel algınızı" yeniden tanımlamak hayatınızın kontrolünü almış gibi hissettirecektir. Bedeli olduğundan çok algıladığımızda eyleme geçemiyoruz bazen, bedeli olduğundan çok algıladığımızda ve yüzleşemediğimizde ise hayatımızın yetkisini başkalarına vermiş oluyoruz. Karar vermemenin bedeli de çoğu zaman görünmeyen bir bedel oluyor. Görünmeyen bedel ise karar vermemek, yaşamamak ve sürüklenmek oluyor. Halbuki gerçek bedel tahmin ettiğimizden daha az ve dayanılabilir olabilir bazen.

Kişisel olarak terapi sürecimle de birleşince benim için hayata ve karar verme süreçlerime oldukça farkındalık yaratan bir okuma serüveni oldu diyebilirim.

"Geçmişi hatırlamayanlar, onu bir kez daha yaşamak zorunda kalırlar."

[nico · Rating 1 out of 5]

oyle bir okuyayim da bitsin artik diye okudum ki cok kotuydu gercekten. buyu dukkanindaki adamin bilmisligi beni cok sinir etti, gelen herkese guya istedigi seyi verecek ama sacma sapan seyler sorup, istedigi seylerin karsiligi olarak sacma sapan seyler isteyip onlari vazgecirmeye calisiyor sadece. bir de, kitaptaki herkes o kadar geri zekali ki, her gelenden adam sacma bir sey isteyince once hemen atliyorlar "tamam, veririz" diye sazan gibi, sonra da adam uc bes soru sorunca "aa ben onu fark edememisim ya" diyor ve vazgeciyor hepsi. gelen herkes dupeduz geri zekali yani. adamin irite edici hikayeleri de cabasi dede bir sus git ya. kitabin yazim dili de cok acemice ve kotu maalesef hem o gicik etti hem de butun karakterlerin malligi. ne diyeyim baska bunaltidan derin nefesler ala ala okudum... belki fikir guzeldi de buyu dukkaninda buyu satamiyor herif yani. bir tanesine hirs satmis o da mal karsiliginda huzurunu vermis yani 3 saniye bekleyip dusunsen yapmazsin bu malligi ne diyeyim kitap belki 50 iq insanlar icin cok etkileyici ve ufuk acici gelebilir. ama bana insanlarin malligindan gina geldi 1/10

[Zeynep Begüm · Rating 3 out of 5]

Klinik psikolog olan Yeşim Türköz, psikodramada yer alan Büyü Dükkanı tekniğinden esinlenerek bu kitabı yazmış. İnsanların hayattan çok istedikleri şeyleri büyü dükkanındaki satıcıdan talep etmeleri, ardından satıcı ve müşteri arasındaki pazarlıklar sonucu aslında gerçekten istediklerinin bunlar olmadığını, yaşamdaki güzelliklerin değerini anladıkları bir yolculuk olan hikayeler

[TariAk · Rating 2 out of 5]

A 2-3 First I liked the story and the idea. It was chill and easy to read. The thing is stories are really alike so it feels repetitive and well it is repetitive. That's why I got bored and it's mid. A 2 or 3 max. U could read a story per week maybe or so but reading it back to back was hella boring.

[Gozde · Rating 3 out of 5]

Sanırım 20. Baskısını okuduğum bir kitaptan daha fazla şey bekledim. Edebi bir kaygısının olmaması da beni olumsuz etkiledi, öykülerim biraz daha uzun ve detaylı olmasını beklerdim.

[Jerry Stackhouse · Rating 1 out of 5]

Kişisel gelişim safsatası

[Bersu Özer · Rating 2 out of 5]

Güzel başladı ama sonra zorlama gibi geldi. Yine de bir çırpıda okudum.

[Zişan · Rating 2 out of 5]

beğenmedim.

[Pozan · Rating 4 out of 5]

Büyü Dükkanı |4/5|

Hayatta her şeyin bir bedeli olduğunu öğrenmişizdir elbet değil mi? Eğer yaşarak öğrenmediysek de, bir şekilde, izlediğimiz ya da okuduğumuz eserlerin elbet biri bu fikri işlemiştir kendi bünyesinde. Bir başka öğrendiğimiz ya da tecrübe ettiğimiz eserlerin elbet işlediği deneyim ise; eğer bir lambayı ovalarsanız üç dilek hakkı kazandıracak bir cine rastlarsınız.

Gördüğünüz gibi, hayat her zaman doğru bilgilerle çıkmıyor karşınıza. Her isteğin bir bedeli olduğu doğru ama her okşanan lambadan üç dilek hakkı kazandığımız doğru değil.

Çünkü bir tane kazanıyoruz. Çünkü dilekleri lambaları okşayarak değil büyü dükkanına giderek diliyoruz. En azından bu kitapta böyle. Peki, neden bu kitapta böyle?

Yeşim Türköz’ün yazdığı bir öykü kitabı olan Büyü Dükkanı, psikodrama türünde kullanılan bir drama etkinliğinden türemiş olan bir kitap. Psikodramada da aynı ismi taşıyan büyü dükkanı dramasından esinlenen bu kitabımızın her bölümde birbirinden farklı öyküsü var ama hepsi tek bir kemik öyküye hizmet ediyor. O öyküyü de tek bir cümleyle özetleyebiliriz.

“Büyü Dükkânı” adını koyduğu insanlıktan soyutlanmış bir kulübede yaşayan ve Dilenilen her şeyi bir bedel karşılığında gerçekleştiren bir adamın günler içerisinde kendisine gelen çeşitli müşteriler ile yaşadığı durumlar.

Gayet sevdiğim bir öykü kitabı oldu kendisi. Tabi bunun için bazı şeylere bakmamam gerekti. Mesela öykülerin nasıl anlatıldığı kısmı. Güzel anlatılıyor ama çoğu insanın ‘edebi’ olarak sınıflandırmakta zorlanacağı bir anlatı. Bunu umursamayanlar için ortalıkta bir sorun yok ama özellikle öykü kategorisindeki metinlerde daima bir edebi anlatı bekleyen kimseler, bu kitabı okurken üzülebilir.

Buna karşın, öykülerin içeriği gayet güzel. Ki böyle basit bir teması olmasına rağmen öykülerin birbirine benzememesi de iyi. Bunun muhtemel sebeplerinden biri kitabın kısa olması. Her öykü uzun olsa ve daha fazla öykü olsa kitaptaki metinler birbirine benzerlik gösterebilirdi. Bu haliyle iyi bir denge kurulmuş.

Aslında devamı gelebilecek bir konsept gibi görünüyor uzaktan bakınca. Her insan başka bir karakter ve her bir başka karakter başka bir dilek; ne güzel işte onlarca bölüm yazılabilir gibi düşünülse de bence pek öyle değil.

Kafanızı rahatlatmak ama bir yandan da okuma eylemi gerçekleştirmek için güzel bir roman. Böyle dediğim için de kitabın içi boş sanmayın. Bir yandan rahatlayabilir iken bir yandan bazı şeylerin üstüne düşünmenizi sağlayabilecek bir öykü kitabı. Neyi neden istediğiniz konusunda düşünmenize vesile olacak birçok örnek var kitapta. Bir şeyi isteme nedeninizin aslında kendinize söylediğiniz nedenden değil, göremediğiniz ya da görseniz de kabul etmek istemediğiniz bir nedenden dolayı olduğu konusunda kitabın sizi ikna etme çabası var. Bir öykü kitabı için başarılı ve takdir edilesi bir çaba.

Fikir güzel, uygulama da iyi. Öykü türü için şahane bir eser değil ama size bir şeyler katma konusunda eli güçlü bir kitap. Öyküleştirilmiş kişisel gelişim romanı olarak bakarsanız kitaptan daha iyi bir sonuç alabilirsiniz.

Dilediğimiz dileklerin gerçek olacağı güzel günler dileğiyle. Kendinize iyi bakın.

[Gülbike · Rating 3 out of 5]

Bu kitap hakkında ne hissettiğime sanırım henüz karar veremedim. Duyguların ve yeteneklerin bir dükkanda alınıp satılması fikriyle metaforik bir anlatı olarak sevdim. Bu yaratıcı konsept kitabın genelinde terk etmek ve elde etmek arasındaki sürekli mücadeleyi anlatıyor ve arzu edilen duygu/nesne için somut bedelleri düşündürüyor. Gerçekten de oturup düşündürdü, benim tek bir şansım olsaydı, büyü dükkanından ne isterdim, ve karşılığında hangi bedeli ödemeye razı olurdum diye. Ne istediğimi biliyorum, ama cevabını henüz bulamadım, belki bir gün. Bunu bana düşündürd��ğü için teşekkür ederim.

Fakat diğer yandan daha derin ve karmaşık duygusal katmanlarını yansıtmakta çok yetersizdi fikrimce. Tahmin ediyorum ki erişilebilir olması hedeflenmiş olduğundan gerçekçilikten uzak, basitleştirilmiş, mutlu sonlarla biten Pollyanna’ımsı “feel good” ve yapay diyaloglar vardı, o yüzden çok bağ kuramadım. Mesela herkes için hayata gelmenin çok büyük bir şans olarak verilmesi gibi güzellemeler çok romantik ve yüzelsel bir kişisel gelişim kitabı tadındaydı. O yüzden nasıl ders kitabı yapılmış çok anlamlandıramadım.

Kitap boyunca sıkça rastlanan süt içme övgülerine gelince, bu özellikle hayvan haklarına duyarlı biri olarak beni rahatsız etti. Hayvansal ürünlerin tüketiminin masumane ve romantik bir şekilde sunulması, günümüzde hayvan haklarına yönelik artan bilinç düzeyiyle ve özellikle de kitabın anlatım şekliyle çelişiyor, o yüzden yazar bunun bir noktada farkına varmıştır ya da varar diye umarak bitirdim kitabı.

[senay boydak · Rating 5 out of 5]

Yeşim Türköz’ün kaleme aldığı bu minicik kitap , aslında kocaman bir dünyayı kapsıyor. Bizim dünyamızı. Hayallerimiz, tüm hırslarımız, aşkımız , kızgınlıklarımız, adalet duygumuz…
Büyü dükkanında maddi bedellerin hiçbir hükmü yoktur.Bazı müşteriler, bir şeye sahip olmak için ödenebilecek tek bedelin para olduğunu düşünürler.Oysa büyü dükkanında pazarlıklar günlük yaşamdan biraz farklıdır.

Bir şey olmak için , önce bir şey yapmak gerekir.

Santaya’nın şu sözü çok anlamlı bir sözdür.“Geçmişi hatırlamayanlar onu bir kez daha yaşamak zorunda kalırlar.”

Yeryüzündeki her keşif, kâşifinden çok , onun tanımadığı, tanıyamayacağı insanların işine yaramıştır. Ne çok insan , sınırlı ömrünü kendi işine yaramayacak şeyleri keşfetmek, üretmek ve dünyaya bırakmak için harcamıştır. Belki de asıl bırakmak istedikleri isimleriydi. Acaba bu insanlar, dünyaya bir isim bırakmanın bedelini mi ödemişlerdi, yoksa dünyaya bıraktıklarının yanında isimleri de mi kalmıştı?

Karşılığında bedel ödemek zorunda kalmadan alabildiğimiz ender şeylerden bir tanesi öğüttür.

Gençlerin, yaşlıların kısaca herkesin bu kitabı sindire sindire birkaç kez okuması gerektiğini düşünüyorum.

[Nilhan Gündüzlü · Rating 5 out of 5]

Hayatta her isteğin bir bedeli var ama o bedeli ödemeye gerçekten hazır mıyız? Büyü Dükkanı, tam da bu sorunun etrafında şekillenen bir öykü kitabı. Kitapta insanlar, hayallerini gerçekleştirmek için büyü dükkanına geliyor ve istedikleri her şeyin karşılığında bir şeyden vazgeçmek zorunda kalıyorlar. Ancak çoğu zaman, bu bedelin büyüklüğünü fark ettiklerinde geri adım atıyor, hayallerinden vazgeçmeyi seçiyorlar. Çünkü bazı şeyler, ilk anda gözden çıkarılabilir gibi görünse de aslında hayatımızın temel taşları olabiliyor.
Yazar, bu hikâyeleri basit ama etkileyici bir dille anlatıyor. Kitap akıcı, bir çırpıda okunabiliyor ama her öykü insanı durup düşündürüyor. Sahip olduklarımızı, hayallerimizi ve bunlar için göze alabileceklerimizi sorgulatan bir anlatıma sahip. Okudukça, belki de kendi hayatımızda kaç kez benzer seçimler yaptığımızı fark ediyoruz.
Kitabın dili yalın ama mesajı güçlü. Öykülerin her biri küçük bir ders niteliğinde ve okuyucuya “gerçekten neyi feda etmeye hazırım?” sorusunu tekrar tekrar sorduruyor. Belki bazı hikâyeler biraz daha derin işlenebilirdi ama genel olarak düşündürücü ve etkileyici bir kitap. Puanım: 8/10.

[Hilal Tunçkol · Rating 4 out of 5]

Kısa kısa hikâyelerle büyük ve güzel mesajlar veren bir kitap. Dili ve hikâye yapıları oldukça basit ve bir öykünün vermek istediği mesaj açık açık söyleniyor; okurun kendi dersini kendi almasına müsaade edilmiyor bile desem yeridir ama roman okumaktan ziyade, anlamakta bilhassa zorlandığım bir konuyu anlatan bir ders kitabı okuyormuşum hissiyatı veren "İçimdeki" kitabının ardından "Büyü Dükkânı" ilaç gibi geldi.

Hayatta istediğimiz her şey için bir çeşit bedel ödenmesi gerektiği gerektiği ve hayatta her şeyin için doğru bir zaman olduğu hem doğru hem de sonuna kadar hak verdiğim bir mesajlardı ama bu mesajın verildiği her hikâyeyi eşit derecede sevmediğim için kitaptan bir yıldız kırdım.

SPOILER!

55 yıllık yaşamını geri almak için o zamana kadar biriktirdiği tüm anılarını vermesi gereken adam ya da gelecekte mutlu olduğunu garantilemek için, o ana kadar yaşadığı bütün mutlu anılardan vazgeçmesi istenen kadın hikâyelerini çok beğendim ama favorim, muhtemelen, 14 yaşında ünlü olmak isteyen ama isteğinin ne anlama geldiğini tam olarak kavrayamadığı için dükkândaki yaşlı satıcı tarafından geri çevrilen gencin hikâyesiydi.

[Ecem · Rating 3 out of 5]

Kitap “Uzak diyarlardan birindeki bir ülkede…” diye başlayınca masal türünde bir kitap olacağını düşünmüştüm fakat önsözden de anlaşılacağı gibi psikodrama yaklaşımıyla kurgulanmış bir kitap. Daha önce bu yaklaşımı duymamıştım ve okuduktan sonra gerçekten de faydalı bir yaklaşım olduğunu fark ettim. Bir oturuşta bitirilebilecek bir kitap olsa da, yazarın betimlemeleri artırarak yer yer “altı çizilecek cümle” ekleme kaygısı güttüğünü söylemeliyim. Muhteşem bir kitaptı diyemem ancak okumak gayet keyifliydi. Keşke alıcının pazarlık yaptığı özelliklerin, ne gibi büyülü yöntemlerle(iksir vs.) değil tokuş edildiğinden de bahsedilseydi. Adına yaraşır şekilde fantastik tarafı da biraz daha detaylandırılmış olurdu. Kapak tasarımını da oldukça beğendim. Büyü dükkanı betimlemelerini okurken gözümde adeta Bilbo Baggins’in evi canlandı:)

[Arty Mathy · Rating 2 out of 5]

Büyülü Dükkan, psikoterapide kullanılan bir teknikten yola çıkılarak yazılmış bir eser. 36 baskı yapmış 😳😳 Ana teması insanın istekleri ve bu istekler için neleri feda edebileceği.

Özellikle dini konular konuşulurken durduk yere menkıbeler anlatılır. Genelde derinliksiz şeyler olmasına rağmen dinleyenlerin yine de aaa ooo edip aniden hidayete ermesi beklenir ya, heh işte bu hikayeler de bana onlar gibi geldi. Derinliksizler ama yine de okuyanın aydınlaması bekleniyor gibi. Eldekinin kıymetinin idrakine vardırılmaya çalışılan diyaloglar, iki cümleyle birden farkındalığa eren müşteriler. Zorlama yani. Ben çok incelemeden almıştım, açıkçası bilsem almazdım. Beğenemedim. 2 ⭐️ veriyorum, o da ite kaka

Instagram: @arty.mathy

[Marla'dan Alıntılar]

Bu kitabı en yakın arkadaşım önermişti bana. “Mutlaka okumalısın.” demişti. Kitap elimde yoktu ama arkadaşım önerdiği için aklımın bir köşesine yazmıştım. Sonra bir gün kardeşimin arkadaşı ona kitaplığından yirmi otuz kadar kitap verdi. Verdiği kitaplar arasında bu kitap da vardı. Böylelikle ben de kitabı okumuş oldum.

Psikolojik türde kitap okumayı sevenler okuyabilir. Kitap hayal ürünü ögeler barındırsa da bir terapi seansını okuyormuş gibi hissediyorsunuz ama bunu sıkıcı bir şekilde değil, en basit haliyle, herkesin anlayabileceği tarzda yapmış yazar. Bazı konulara bakış açınızı değiştirebilecek bir kitap.

https://suleuzundere.blogspot.com/202...

[Semiha · Rating 4 out of 5]

Okurken de üzerine düşünürsünüz ama okuyup kenara koyduktan bir süre sonra aklınıza ara ara takılır ya bazı kitaplar, heh işte bu kitap onlardan. Aslında çok basit bir dili neredeyse çok düz bir kurgusu var ama o kurgu içinde kendinizi o karakterin yerine koyup o oluyorsunuz bazen. "Ben de bunu yaşadın evet büyü dükkanı olsaydı ben de bunu isterdim ben de şundan vazgeçerdim" diyorsunuz. Sonra satıcı başka bir şey söylüyor. Yapamıyorsunuz ya da belki bu alışverişi yapmış oluyorsunuz geçmişte ve diyorsunuz ki içinizden "bir satıcı bana bu alışverişin böyle olacağını söyleseydi o zaman yine yapar mıydım?"

[Umitri · Rating 4 out of 5]

Öykü kaleme alınırken bir psikoterapi yaklaşımı olan psiko dramaya ait bir teknikten esinlenilmiş. Satıcı ile müşteri arasında bir pazarlık süreci var ve burada satışı söz konusu olan şeyler müşterilerin hayata dair istekleri. Satıcının yaklaşımı bana daha önce aldığım mentörlük eğitimindeki yönlendirmeleri anımsattı. Ne istediğimizin farkında olmayabiliyoruz bazen. En deneyimlimiz bile.. Ara ara durup ‘ben ne istiyorum’ ve ‘neden istiyorum’ sorularını sormak gerekiyor. Ve ne istediğimizden emin olmak yetmiyor, bunun için nelerden feragat etmemiz gerekiyor… Maksimum 2 saatte okunacak akıcı bir kitap.

[Eda Gülsar · Rating 4 out of 5]

Büyü dükkanı (magic shop) denen bir terapi tekniğinden hareketle küçük kısa masallar anlatmış yazar. İçimize yolculuk ederken zihnimizde yeni kapılar açacağı kesin. Yazarın öz geçmişi hakkında da bilgi edinirseniz aslında bize neyi anlatmaya çalıştığını çok daha iyi anlayacaksınız. Bir solukta okunacak, nefes aldıracak kitaplardan. Özellikle döngüsel hatalarınız ve çözümleyemediğiniz ruhsal sıkıntılarınız varsa bu kitaba bir kulak verin derim. İyi okumalar.

[Fulya Tunçer Çetin · Rating 3 out of 5]

Aslında kapakta psikodrama ve 20nci baskı yazılarını görünce belki çok şey beklediğimdendir hayal kırıklığım ama hızlıca okunan, okurken düşündüren basit bir kitap.(Belki fazlaca sevilmesi o basitliği ve yalınlığındandır). Psikolojideki bir yöntemden yola çıkarak hikayeleşen örneklerden oluşuyor. Özeti elimizdekinin değerlerin kıymetini bilelim, hepsi üzerine düşününce/sorgulayınca bir sebeple vardıra çıkıyor. İçinde ara ara alt çizilecek cümleler de sizi selamlıyor.

[Ali Gül · Rating 4 out of 5]

İnsanı duyguları, istekleri ve sorunları üzerine düşünmeye sevk eden, yalın bir anlatıma sahip, oldukça güzel bir kitap Büyü Dükkanı. Kitap, müşterilerin istedikleri şeyi alabildikleri, ancak karşılığında kendilerinden beklenmedik bir bedel istenen Büyü Dükkanı'nda geçen çeşitli hikaye ve pazarlıkları anlatıyor. Birçok pazarlık, kendi istekleriniz, duygularınız, hayatınız üzerine düşünmenize vesile olduğu için kitap bir terapi etkisi yapıyor adeta. Ara ara tekrar okunabilir.

[h2o · Rating 4 out of 5]

Geçmiş ve geleceği birbirinden ayıran tek çizgi, içinde bulunduğumuz andı ve biz, çizginin kendisinden çok, onun birbirinden ayırdıkları ile ilgileniyorduk. Belki de hep o çizginin üzerinde durdugumuz için, o bizden bir parça gibi oluyordu. Oysa geçmiş uğurladığımız bir misafir, gelecek ise henüz tanımadığ��mız bir yabancıya benziyordu. İkisi de bizden değildi. Bizden olmayanlar ise bizim dikkatimizi her zaman daha fazla çekmişlerdi.

[Ilke · Rating 5 out of 5]

İnsan bazen bir yeniliği denerken bile, eski alışkanlıklarını tekrar ediyor. Tıpkı bir kumarbazın, kumarı bırakacağını kanıtlamak için bahis oynaması gibi...

Büyü Dükkanı elde ettikleriniz için feda ettiklerinizi sorgulamanızı sağlıyor. Üstelik sorgulamayı sadece zihninizle değil, yüreğinizle de yaptırıyor...

[Yeliz Küçükkoner · Rating 4 out of 5]

Yıllar önce okuduğum ve çok sevdiğim bir kitaptı.
İnsanın ne istediğini bilmesi, sorumluluk alması ve sonuçlarına katlanması açısından güzel bir farkındalık sağlamıştı. 18 yaşım ondan çok faydalanmıştı ama şimdi okusam muhtemelen "Biz bunları hep anlattık." diyebilirim :)

[Hazal · Rating 4 out of 5]

Magic Shop makalesinde kullanılan psikodrama tekniğinden yola çıkılarak yazılan kısa hikayelerle dolu güzel kitap. Okurken düşündürüp ve davranışlarımızı seçimlerimizi sorgulatıyor. Kişinin gelişimi için faydalı bir kitap.

[Çiğdem Rabia · Rating 5 out of 5]

Kitap küçük hikayelerden oluşuyor . Komidinin üzerinde duracak yatmadan bir bölüm okunup o bölümde kendini sorgulayacak ve uykuya dalacaksın. Minik tatlı hikayeler, insanın kendi ile yüzleşmesini ,duygularını sorgulamasını , kendi özüne bakmasını sağlıyor.