كان يَجِبُ أَن تَصدُرَ "العَنْبَرُ الأَسوَدُ" بعدَ أربعين عامًا، وأمامَ جيلٍ جَديدٍ، بالشَّكل الَّذي تَسَبَّب لي في انتقاداتٍ أعتَبِرُها مُجحِفَةً وقاسيةً للغاية. ثم إنني كُنتُ أُؤمِنُ أيضًا بأنه سيتعذَّر أن يُرهَن عَمَلٌ بحُكمٍ قاطِعٍ في وَقتٍ بِعَينِه، وأنَّه كان لي الحَقُّ في استئنافِ القَرار. ونتيجَةً لذلك؛ قرَّرتُ مُمارَسةَ هذا الحَقِّ نِيابَةً عن "العَنبَر الأسوَد"، وتقديم "سجين عام 1954" إلى جُمهورِ الأدَبِ في عام 1991 دون تحريفٍ في الوَثائق -نعم، دون أن ألمس ملفَّها- كما لو كُنتُ أُحضِرُها إلى المحكَمَة العُليا.
سأُعيدُ النَّظرَ في "العَنبَر الأَسوَد" -ربَّما إن كان قُدِّر ذَلِكَ في المستقبل- وأُغَيِّرها وفقًا لمَوهِبَتي الروائيَّة الحالية. لكنَّ طَبعَتها هذه التي ستقرؤونها، بكَلِماتها وجُمَلِها وخيالها، هي عَينُ الطَّبعَة الأولى التي صَدَرَت في دار نشر "رمزي" في عام 1954.
والأَمرُ والقَرارُ في هذا الصَّدَد لقُرَّائنا اليَومَ، وللسَّادة -إِنْ وُجِدوا- نُقَّادِنا.
2 Eylül 1918 tarihinde Akşehir’de doğdu. İlk ve ortaokulu Akşehir’de okudu. İstanbul Lisesi’nin yatılı kısmında okurken bu lisenin yatılı kısmının kapatılması üzerine kaydını Konya Lisesi’ne aldırdı ve liseyi burada bitirdi. (1936). Lise yıllarında Tarık Nazım müstear ismiyle hik(ye ve şiirler yazmaya başlayan Tarık Buğra, İstanbul Üniversitesi Tıp ve Hukuk fakültelerinde bir süre okuduktan sonra kaydolduğu Edebiyat Fakültesi Türk Dili Edebiyatı Bölümü’nün son sınıfında ayrıldı. Askerlik hizmetinden sonra Şişli Terakki Lisesi’nde muallim muavini olarak işe başladı.
Cumhuriyet gazetesinin açtığı yarışmada Oğlum(uz) adlı öyküsüyle bin liralık büyük ödüle layık görüldüğü ilan edildi. (1948). Ancak, Tarık Buğra’ya bu para yerine altın bir kalem ödül olarak verildi. Aynı yarışmada Doğan Nadi’nin bölük komutanı birinci ilan edildi ve bu zatın hikayeci olarak adına ikinci bir kez daha rastlanılamadı. Yine de bu ödül neticesinde aldığı yoğun iş teklifleriyle basın hayatına atılma konusunda cesareti artan Tarık Buğra, Akşehir’e dönerek Nasrettin Hoca gazetesi’ni çıkardı (26 Temmuz 1949-28 Haziran 1952). Milliyet gazetesi, Vatan, Yeni İstanbul gazetesi (1952- 1956), Yol Dergisi (1968) ve Tercüman gazetesinde (1970-1976) sanat sayfaları düzenledi, fıkralar yazdı, yazı işleri müdürlüğü yaptı. Hisar dergisi ve Türkiye gazetesinde de yazan Tarık Buğra, 26 Şubat 1994 tarihinde İstanbul’da öldü.
Tarık buğra edebiyatından eser yok kitapta, bir ilk roman olduğundan olabilir. Külliyat tamamlamak için okunabilir ama Tarık Buğra yı tanımak için ideal bir kitap değil.
Tank Buğra’nın romanı ( 1955) * Olaylar İspanya İç Savaşları sırasında Mussolini yönetimindeki İtalya’da geçer. Sanat tarihi doktorası yapmak için Roma’ya gelmiş bir Türk genci, pansiyon arkadaşı Femando ile gittiği, üniversite yakınındaki Siyah Kehribar Barı’nda kadın-erkek, rejim muhalifi aydınlarla tanışır ... Dikta rejimlerinin hür ve zora gelmez mizaçlar üzerinde yarattığı olumsuz etkileri belirten roman, birbirine zıt görüşlerle karşılandı, eleştirmenler ve yazar arasında tartışmalara yol açtı.