Turan M. Türkmenoğlu, 120 yılı aşkın süredir sahaflık mesleğini sürdüren bir ailenin üçüncü kuşak temsilcisi... Sahaflar Çarşısı’nda Görüp İşittiklerim adlı kitabında duyduklarını ve tanıklıklarını aktarıyor. Kitap 20. yüzyılın başından günümüze kadarki kültür tarihimizin gizli kalmış yönlerine dikkat çekici bir katkı sunuyor; daha önce kayda geçmemiş pek çok hatırayı, anekdotu okuyucusuna ulaştırıyor. Kitabı okurken Celal Bayar’ın ileri yaşında bir suikastten nasıl kurtulduğunu öğrenecek, kendisinden habersiz yayın dünyasında kuş uçurtmayan Aziz Bozkurt’u tanıyacak, Necip Fazıl’ın M. Şevket Eygi’yi zor durumdan kurtarışını izleyecek, Reşadî Baba’nın sohbetlerine kulak kabartacak ve Behçet Kemal Çağlar’ın eski nişanlısının metruk köşkünde anlatıcıyla beraber ürkeceksiniz. Buradaki hatıraların bundan sonra edebiyat ve sanat mahfillerinde terennüm edileceğini, kulaktan kulağa yayılacağını tahmin etmek güç değil. Kimi zaman tebessümle kimi zaman hüzünle okuyacağınız bu kitabı bitirdiğinizde kendinizi Beyazıt’ta, Sahaflar Çarşısı’nda bulacaksınız.
Anılar doğru, özenli yazılıp yayınlanmışlarsa tarihi bir öneme de sahiptir ve geçmiş konusunda kaynak olarak kullanılabilecek çok değerli bilgiler içerirler. Turan M. Türkmenoğlu’nun 634 sayfalık dev eseri de hem anıları yad etmek hem de yeni şeyler öğrenmek açısından çok yararlı oldu. Üstelik o kadar iyi bir anlatımı var ki sanki bir dost meclisinde hoş bir sohbet dinler gibi okudum. Kitapta yer alan fotoğraflar da kim kimdir sorusuna iyi bir cevap oldu. Turan M. Türkmenoğlu sanırım sürekli günlük tutmakla kalmamış, günlüğüne not ettiklerinin fotoğraf, resmî evrak, mektup, kupür gibi belgelerini de saklamış, kuvveti belleğiyle de bunları tamamlamış, birleştirmiş. ‘Sahaflar Çarşısı’nda Görüp İşittiklerim’ kitabının belki de en değerli ve belgesel yanı Turan M. Türkmenoğlu’nun başta çarşı esnafı sahaflar olmak üzere, Cağaloğlu’nun büyük yayıncıları, şairler, yazarlar, kitap koleksiyoncuları, bibliyofiller, siyasiler, asker, polis, konuyla ilgili kim varsa herkes hakkında objektif davranması ve iyiyi de kötüyü de açıkça yazması. Kitap için ömrünü, tüm varlığını tüketen de kitap çalıp, sahafı ya da kitapseveri kandırıp zengin olan da onun anılarının konusu olmuş. Tabii birçok hoş anı da var. Kitapsever, bibliyofil dediğin her meslekten çıkar. Sahafların müşterileri arasında da her alanda ün yapmış isimler var. Onlarla dostluklar da kurmuşlar. Güzel anıları olmuş. Ama sanırım bir sahafın müşterisinin cumhurbaşkanı olması pek sık rastlanılan bir şey değil. Celâl Bayar, Türkmenoğlu’nun müşterisi olmuş, bizzat gelip kitap seçmiş. Anılarda başbakanlar, bakanlar, milletvekilleri de var. Aynı zamanda çarşının deli bekçisinden, Güzin Hanım, Deli Şaziye, Komünist Yalçın gibi renkli tiplerden de bol bol güldüren, zaman zaman yaşadıkları trajedilere ağlatan anılar da var. Turan M. Türkmenoğlu’nun ‘Sahaflar Çarşısı’nda Görüp İşittiklerim’i çok renkli, bol maceralı bir yaşamın hoş bir sohbet tadında anlatımı. Sadece kitapseverlere, satanlara, okuyanlara değil herkese hitap eden bir eser. Sahaflar Çarşısı’ndan yola çıkıp Türkiye’nin kültür ve siyaset hayatına açılıyor, 60’lardan beri başta İstanbul olmak üzere Türkiye’nin nasıl bir değişim geçirdiğini bir sahafın gündelik hayatından hoş örneklerle okuyorsunuz.
Çoğu kez özellikle yolumu düşürdüğüm , yıllardır içinden gelip geçtiğim ve ortamında bulunmak istediğim bu çarşıyı oluşturan insanları ve hikayelerini öğrenmek oldukça hüzünlüydü.. Kültürümüze yön veren bir kaynak olan bu mekandan beslenmiş bilinen bilinmeyen onlarca kitapseverin hayatından kesitlerde çok şey bulacaksınız...