Yani simdi su guzel gunesi -sanki o gorsun diye- bir sure dallarinda oyalayan akasya agaci gibi, su her gun yikanan satilik otomobiller, onlardan yansiyan keskin Eylul gunesi gibi bu sokagin malidir omer. (...) omer cebini yokladi, sustaliyi cikardi. Uzun yillar sonra bir opusu animsayan, boylelikle kendini bulan bir agiz gibi aralandi avucu.Hayatin siirini dile tasidigi oykuleriyle edebiyatin icinde daima bir "yuksek" ses olan Tomris Uyar'in, ilk baskisi 1973'te yapilan ikinci oyku kitabi odesmeler'e daha sonra Sahmeran Hikayesi de eslik etmisti. Aradan gecen, guclu, kunt oykulerini iceren odesmeler ve Sahmeran Hikayesi daima taze kalacak.Tomris Uyar'in o sarsilmaz ama sarsan oykuleri...Ince Sayfa 154Baski 2015 Sayfa 145Baski 2016 Yapi Kredi Yayinlari
Türk öykü yazarı ve çevirmen. İngiliz Kız Ortaokulu'nda, şimdiki adı Robert Kolej olan Arnavutköy Amerikan Kız Koleji'nde eğitim gördü (1961). İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'ne bağlı Gazetecilik Enstitüsü'nü bitirdi (1963).
Papirüs dergisi kurucularından olan Uyar’ın deneme, eleştiri ve kitap tanıtma yazıları Yeni Dergi, Soyut, Varlık gibi dönemin belli başlı dergilerinde yayımlandı. On öykü derlemesinden Yürekte Bukağı ile 1979, Yaza Yolculuk ile 1986 Sait Faik Hikâye Armağanı’nı kazandı. 60’ı aşkın çevirisi kitaplaşan Uyar’ın günlükleri, “Gündökümü” genel başlığı altında, yayımlandı. Yürekte Bukağı ve Yaza Yolculuk öykü kitapları ile Sait Faik Hikâye Armağanı’nı aldı.
Tomris Uyar, şair Turgut Uyar ile evlidir ve Hayri Turgut Uyar isimli, İTÜ'de öğretim görevlisi bir oğulları vardır. 2003 yılında kanser nedeniyle vefat eden yazarın kabri Zincirlikuyu Mezarlığı'ndadır.
Bu kitap için söyleyebileceğim en net şey, "kopuk" olması sanırım. Her şey birbirinden ve kendi içinde kopuk bu eserde.
Tomris Uyar'ın ikinci öykü kitabı Ödeşmeler, o amatör yazarın toy kurgusunda bir miktar boğulmuş. Normal mi, normal. Bu yazın serüvemini takip etmek güzel mi? Çok güzel. Ben memnunum. Her zaman mükemmeli okumak zorunda değiliz. Tomris Uyar gibi bir kalemin gelişimini takip etmek de özel bir şey.
Şahmeran hikayesi kitabın temposu, fikri ile çok alakasız ve dışarıda duruyor. Fena değildi yine de.
Ödeşmeler başlığı altındaki öyküler ise belirsiz finallerinde hep bir ödeşme teması işliyordu.
Tomris Uyar okumalarım devam edecek. En iyilerinden biri değildi evet ama okunur yine de.
Tomris Uyar’ın hikâye kitabı (1973) • On üç hikâye. Genellikle toplum katlarındaki sarsıntı ve tedirginlikler üzerinde duruluyor ... Son hikâyenin başlığı Şahmeran Hikâyesi’dir, ki aslı Camasbnâme’dir ve Abdi adında bir şair tarafından 15, yüzyılda nazımla ve aruz vezniyle yazılmıştır. Sonradan bir halk hikayecisi konuyu Şahmeran adıyla ve düzyazıyla yazdı ve hikâye, günümüze kadar bu ikinci şekliyle basılageldi. Bu eski öykü ile Tomris Uyar’ın çağımıza alegorik bir uygulama niteliğindeki hikâyesi, ilginç bir karşılaştırma konusudur, incelemeye değer.
Tomris Uyar’ın okuduğum ikinci kitabı, ilk okuduğum kitabında da aklımda kalan bir tecrübe yaşamamıştım. Bu kitabındaki öyküler Şahmeran hariç çok kopuk, kendi içlerinde bile ritm korunmuyor. Şahmeran ise bana binbir gece masallarını andırdı, mevcut hikayenin etkileyici bir yorumunu göremedim.
Tomris Uyar’ın “Ödeşmeler ve Şahmeran Hikâyesi” adlı kitabını iki ayrı düzlemde inceleyip Ödeşmeler’i ayrı, Şahmeran Hikâyesi’ni ayrı değerlendirmek gerektiğini düşünüyorum. Ödeşmeler’i oluşturan öyküler bireyden yola çıkıp toplumsala bakan, bu bakışı biçime ve dile önem vererek yapan Tomris Uyar’ın ilk ustalıklı verimleri olarak değerlendirilebilir. Anlatıma ve kurguya önem vermiş, birçok tekniği denemiş, cümlelerini kuyumcu titizliğiyle kurmuş, tek bir fazlalığa bile yer vermemiş ve Tomris Uyar öykücü olarak belirginleşmiştir. Füsun Akatlı’nın da belirttiği gibi Ödeşmeler’deki öyküler adına uygun olarak orta ve daha alt sınıftan kahramanların görülmesi ya da kesilmesi gereken hesaplarını anlattığı öykülerden oluşur. Bu ödeşme bazen toplumla, bazen başkalarıyla bazen de bir iç hesaplaşma şeklinde öykü kahramanın kendi kendisiyledir. Hesaplaşıp ödeşecekleri günü beklerler. Kitabın Önsöz adlı öyküsünün son cümlelerinde, ailece toplanıp kendi hakkında karar verilen kızın ruh halini şöyle anlatır; ““Küçük kız, tırnak yemeyi sürdürüyordu. Ödeşecek vakti çoktu.” “Şahmeran Hikâyesi” asıl adı Camasb-name olan ve 15.yy.’da manzum olarak yazılan hikâyeye dayanır. Kutsal metinler, Binbir Gece Masalları ve Anadolu’da anlatılan Şahmeran hikâyelerinin çağdaş bir uyarlaması olarak değerlendirilir. Tomris Uyar geleneksel bir metni modern bir anlayışla yeniden kurar. Camsab’ta geleneksel kahraman imgesini modern bir karaktere dönüştürür. Şahmeran’ı ise “öteki” olarak konumlandırır. Behçet Necatigil Tomris Uyar’ın metnini “çağımıza alegorik bir uygulama” diye nitelemiş. Tomris Uyar da tavrını “mitik öğelerin peşini bırakıp masalın dibindeki temel endişeyi yakalamaya çalışmak, diye açıklamış. Masallardan yararlanma, metinlerarasılık tavrını sonraki kitabı Gecegezen Kızlar’daki öykülerinde de sürdürmüş. Ödeşmeler ve Şahmeran Hikâyesi’nin ellinci yıl özel baskısı Çağdaş Türk edebiyatının büyük ustalarından Tomris Uyar’la günümüz okurunu buluşturmak açısından değerli bir yayın. On bir öykü kitabı, yüz dört öyküsü yayınlanan Tomris Uyar’ın zamanında kurgusu, anlatımı ve ele aldığı konularla öncü olmuş öykülerinin hâlâ ilgiyle okunacak tazelikte olduğunun bir delili.
daha önce iki ayrı kitap olmasına rağmen sonradan yapı kredi yayınları tarafından tek kitapta birleştirilen öykülerden oluşuyor . İlk kısımda yani Ödeşmeler bölümündeki öyküler daha çok kadınlar üzerine yazılmış ve hemen hemen çoğu öykünün sonunda hesaplasan /ödeşen kadınlardan oluşuyor . Uyar’ın kahramanları genelde sessiz ,kendi halinde ama içerilerinde dünyaları barındıran kahramanlardan oluşuyor .Uyar sanki oykulerıyle kadınları daha çok öne çıkarmaya ,onlara : biz buradayız dedirtmeye çalısıyor ve başka kaynaklardan okuduğum Uyar’ın karakteri öykülerdeki kahramanlara da aktarılmış gibi.. ben de bu yüzden Tomris Uyar öykülerini okumaya ba-yı-lı-yo-rum 💌💭 İkinci bölümdeki Şahmeran Hikayesi ise ilk bölümden çok farklı bir konu yani biraz daha mitolojik unsurlara yer verilmiş . Tek takıldığım yer ise bana ilk bölümle ikinci bölüm birbirinden kopuk geldi. İlk bölümün oykulerını daha çok sevdım dıyebılırım. Bu sene Tomris Uyar ‘ın bütün öykü kitaplarını hatta farklı türlerdeki eserlerini okumak gibi bir planım var 💭 Kendisinin okuduğum ilk eserinde dili bana farklı gelse de okudukça alıştıgımı fark ettim ve bu eserlerine daha çok sarılmamı sağladı . Tomris Uyar öykülerini hemcinslerimin okunmasını çok ısterım ☺️
Bana göre aşırı sıkıcı, saçma ve anlamsız hikayelerle dolu. Bu türden nefret ediyorum, adeta kitabı okurken bunaldım ve bitiremedim bile. Bir daha Tomris Uyar okumayı düşünmüyorum, ilk ve son kitabıydı.