What do you think?
Rate this book
Polis Şakaya Gelmez
Sipariş Üzerine Şakalar Yapıp, Bunları İnternet Ortamında Yayımlayan Grubun Yeni Kurbanı; İşkolik Bir Başkomiser!
Ancak hayatını belli bir düzen hâlinde yaşayan, kolu kopsa
“Yara bandı yapıştırsam geçer,” diyecek kadar vurdumduymaz olan başkomiser, hiç de şaka kaldırabilecek bir ruha sahip değildir. Bembeyaz arabasını pembenin en cırtlak tonuna boyadıklarını gördüğünde sinirden köpürür ama asıl çıldırmasına neden olan şey, elebaşlarının ona “Gül kurusu,” diye diretmesidir.
Renk konusunda bile anlaşamayan, birbirine zıt iki karakterin çekişmeleriyle dolu bir aşk hikâyesi…
“Şakadan anlamayan birine okkalı bir şaka yaparsanız, elde edeceğiniz şey birkaç milyon fazla tıklanma ve bir miktar para olmaz. En azından benim olmadı.”
Ancak hayatını belli bir düzen hâlinde yaşayan, kolu kopsa
“Yara bandı yapıştırsam geçer,” diyecek kadar vurdumduymaz olan başkomiser, hiç de şaka kaldırabilecek bir ruha sahip değildir. Bembeyaz arabasını pembenin en cırtlak tonuna boyadıklarını gördüğünde sinirden köpürür ama asıl çıldırmasına neden olan şey, elebaşlarının ona “Gül kurusu,” diye diretmesidir.
Renk konusunda bile anlaşamayan, birbirine zıt iki karakterin çekişmeleriyle dolu bir aşk hikâyesi…
“Şakadan anlamayan birine okkalı bir şaka yaparsanız, elde edeceğiniz şey birkaç milyon fazla tıklanma ve bir miktar para olmaz. En azından benim olmadı.”
- GenresChick Lit
448 pages, Hardcover
Published January 1, 2022
2 people are currently reading
23 people want to read
Ratings & Reviews
Friends & Following
Create a free account to discover what your friends think of this book!
Community Reviews
Displaying 1 - 8 of 8 reviews
April 16, 2023
Fazla bir beklentiye girmeden okumaya başladım ama o kadar eğlendim ki anlatamam.
Şu ana kadar okuduğum chik lit kitapları geride bıraktı. Sadece son üç - dört bölüm aceleye gelmiş gibi hissettirdi. Bir an önce sonuca bağlanmazsa final olmayacakmış hissi bıraktı bende. Ama genele bakarsak okurken çok eğlendiğim bir kitap oldu.
****
#alıntı
"On sekiz yaşında gözüken bir kız çocuğunun başkomiser olabileceğine inanan üç dört aptalı kandırdın diye, seni mi kıskanacağım?"
"Haklısın," dedim anında. "Pek kıskanılacak bir şey değil." İmalı imalı ona baktım ve aynı imayla konuşmama devam ettim. "Ben çok aptal kandırdım."
#alıntı2
"Neden geldin? Benimle oynamak hoşuna mı gidiyor?"
"Sadece... Arabamı park ettim."
Gideceğini düşündüğümü biliyordu, yine de aksini düşündürmek için tek kelime etmemişti. Bile isteye kandırmıştı beni.
"Bu," dedim, suratım asıldı. "Benimle oyun oynamadığın anlamına gelmez."
"Çok konuşuyorsun, yürü de koluna baksınlar."
Hayretle dudaklarımın arasından bir "Ha!" nidası döküldü.
Üzgünüm ama bu benim konuşmadığım halimdi.
Şu ana kadar okuduğum chik lit kitapları geride bıraktı. Sadece son üç - dört bölüm aceleye gelmiş gibi hissettirdi. Bir an önce sonuca bağlanmazsa final olmayacakmış hissi bıraktı bende. Ama genele bakarsak okurken çok eğlendiğim bir kitap oldu.
****
#alıntı
"On sekiz yaşında gözüken bir kız çocuğunun başkomiser olabileceğine inanan üç dört aptalı kandırdın diye, seni mi kıskanacağım?"
"Haklısın," dedim anında. "Pek kıskanılacak bir şey değil." İmalı imalı ona baktım ve aynı imayla konuşmama devam ettim. "Ben çok aptal kandırdım."
#alıntı2
"Neden geldin? Benimle oynamak hoşuna mı gidiyor?"
"Sadece... Arabamı park ettim."
Gideceğini düşündüğümü biliyordu, yine de aksini düşündürmek için tek kelime etmemişti. Bile isteye kandırmıştı beni.
"Bu," dedim, suratım asıldı. "Benimle oyun oynamadığın anlamına gelmez."
"Çok konuşuyorsun, yürü de koluna baksınlar."
Hayretle dudaklarımın arasından bir "Ha!" nidası döküldü.
Üzgünüm ama bu benim konuşmadığım halimdi.
May 7, 2023
“Elime daldan bir ceviz alarak sakin bir tavırla ona doğru attım. Ceviz, göğsüne vurup yere düşerken Engin gözleriyle benim attığım cevizi takip etti. Cevizin yere düşmesiyle başını tekrar yukarı kaldırdı, bana baktı.
- Ne yapıyorsun?
Uzunca ona baktım, sonra sıradan bir tavırla omzumu silktim.
- Şeytan taşlıyorum.”
“Evet, dikkatini başka bir yöne çekmiştik fakat iyi mi yoksa kötü mü ettik, hala bilemiyorum. Galiba psikolojisini daha çok bozmuştuk.
Bozuk elektrikli testereyi, iri yarı bir adamın eline vermiş ve ses bombasıyla çalışıyormuş gibi onun peşinden koşturmuştuk.
Arda’nın bir kaçışı vardı, bir de ettiği küfürler...”
“Bir şey demedim(Beril), ben bir şey demeyince O(Engin), gözlerini tekrar teste indirdi ve bütün alışveriş merkezini inletecek derecede güçlü bir şekilde “Çift çizgi! İki çizgi!” diye bağırdı. Bana baktı.
- Beril, hamileyim! Hamileyim! Hamileyim!😳😳🤣🤣
Etraftaki herkesin bakışları bize dönerken ben utançtan iki elimle yüzümü kapadım.
- Gördün değil mi, hamileyim! diyerek testi bana doğru uzattı. Çift çizgiydi... Hamile olduğuma şaşıramadan, Engin’in tepkisine şaşırmıştım. Alışveriş merkezindeki yüzlerce kişi de öyle...”
Baş kadın kahramanımızın adı kitabın genel atmosferi gibi güldürdü beni: Beril Piliç.
Diğer tarafta ise şaka mağdurumuz: Engin Eraslan, nam-ı değer ciddiyet abidesi başkomiser vardı.
Beril, Arda, Egemen, Bahar, Pınar ve Mustafa, birilerinin isteğiyle (para karşılığı) insanlara şaka yapan bir grup gençti. Şakaları videoya çekip internete de yüklüyorlardı üstelik. Ve yolları, arabasına deli gibi aşık komiser Engin’le kesişti. Bembeyaz arabasını pembeye boyamalarıyla başlayan macera, ciddi ve sert başkomiser Engin’in, deli dolu, inatçı, kafasına koyduğunu yapan, lafını esirgemeyen Beril Piliç’le ilişkisinin, nefretle başlayıp inatlaşmalardan aşka dönüşmesiyle devam etti. Başlarda ikisi de birbirlerine karşı katı, dediğim dedik bir tavır içindeydiler. Duygular yogunlaştıkça, bu durum epey bir değişti doğal olarak. Sürekli yolları kesişen ikilimizin başlarına, her seferinde birbirinden ilginç ve komik olaylar geliyordu. Aralarındaki ilişkinin ilerleyişini adım adım anlatmıştı yazar. Atışmalarının, zıtlaşmalarının sonucunda yaşadıkları komik olayları, gerçekten tümüyle bir romantik komedi filmi izlermiş gibi okudum kitapta. Bol macera eğlence, romantizm dolu öykünün gülümseyerek, hatta kahkaha atarak okuduğum pek çok bölümü vardı çünkü. Bir yerde de aslında kitabın genel konseptine pek uymayan sert şiddet sahneleri vardı. Bu kısım çok uzun değildi. Ama, bir tık rahatsız ediciydi. Bu olay dışında kitapta çok açık seçik herhangi bir +18 içerik yoktu. Beril’i de, Engin’i de severek okudum. Arkadaş grubu diyalogları, Ekrem Bey’ le ilgili bazı bölümleri okurken çok eğlendim. Bu nedenle bu kitabı, romantik komedi okumayı - izlemeyi - seven 18 yaş üstü okurlara tavsiye ediyor, keyifli okumalar diliyorum.
Kitaplarla kalın.
- Ne yapıyorsun?
Uzunca ona baktım, sonra sıradan bir tavırla omzumu silktim.
- Şeytan taşlıyorum.”
“Evet, dikkatini başka bir yöne çekmiştik fakat iyi mi yoksa kötü mü ettik, hala bilemiyorum. Galiba psikolojisini daha çok bozmuştuk.
Bozuk elektrikli testereyi, iri yarı bir adamın eline vermiş ve ses bombasıyla çalışıyormuş gibi onun peşinden koşturmuştuk.
Arda’nın bir kaçışı vardı, bir de ettiği küfürler...”
“Bir şey demedim(Beril), ben bir şey demeyince O(Engin), gözlerini tekrar teste indirdi ve bütün alışveriş merkezini inletecek derecede güçlü bir şekilde “Çift çizgi! İki çizgi!” diye bağırdı. Bana baktı.
- Beril, hamileyim! Hamileyim! Hamileyim!😳😳🤣🤣
Etraftaki herkesin bakışları bize dönerken ben utançtan iki elimle yüzümü kapadım.
- Gördün değil mi, hamileyim! diyerek testi bana doğru uzattı. Çift çizgiydi... Hamile olduğuma şaşıramadan, Engin’in tepkisine şaşırmıştım. Alışveriş merkezindeki yüzlerce kişi de öyle...”
Baş kadın kahramanımızın adı kitabın genel atmosferi gibi güldürdü beni: Beril Piliç.
Diğer tarafta ise şaka mağdurumuz: Engin Eraslan, nam-ı değer ciddiyet abidesi başkomiser vardı.
Beril, Arda, Egemen, Bahar, Pınar ve Mustafa, birilerinin isteğiyle (para karşılığı) insanlara şaka yapan bir grup gençti. Şakaları videoya çekip internete de yüklüyorlardı üstelik. Ve yolları, arabasına deli gibi aşık komiser Engin’le kesişti. Bembeyaz arabasını pembeye boyamalarıyla başlayan macera, ciddi ve sert başkomiser Engin’in, deli dolu, inatçı, kafasına koyduğunu yapan, lafını esirgemeyen Beril Piliç’le ilişkisinin, nefretle başlayıp inatlaşmalardan aşka dönüşmesiyle devam etti. Başlarda ikisi de birbirlerine karşı katı, dediğim dedik bir tavır içindeydiler. Duygular yogunlaştıkça, bu durum epey bir değişti doğal olarak. Sürekli yolları kesişen ikilimizin başlarına, her seferinde birbirinden ilginç ve komik olaylar geliyordu. Aralarındaki ilişkinin ilerleyişini adım adım anlatmıştı yazar. Atışmalarının, zıtlaşmalarının sonucunda yaşadıkları komik olayları, gerçekten tümüyle bir romantik komedi filmi izlermiş gibi okudum kitapta. Bol macera eğlence, romantizm dolu öykünün gülümseyerek, hatta kahkaha atarak okuduğum pek çok bölümü vardı çünkü. Bir yerde de aslında kitabın genel konseptine pek uymayan sert şiddet sahneleri vardı. Bu kısım çok uzun değildi. Ama, bir tık rahatsız ediciydi. Bu olay dışında kitapta çok açık seçik herhangi bir +18 içerik yoktu. Beril’i de, Engin’i de severek okudum. Arkadaş grubu diyalogları, Ekrem Bey’ le ilgili bazı bölümleri okurken çok eğlendim. Bu nedenle bu kitabı, romantik komedi okumayı - izlemeyi - seven 18 yaş üstü okurlara tavsiye ediyor, keyifli okumalar diliyorum.
Kitaplarla kalın.
February 17, 2024
Çok romantik ve güzel bir kitaptı okumanızı tavsiye ederim ben pdf üzerinden okudum internetten bulabilirsiniz;)
January 21, 2025
Ayyy ben aşırı eğlendim
February 23, 2025
Çok eğlenceliydi
Displaying 1 - 8 of 8 reviews