Paperback. 13,50 / 19,50 cm. In Turkish. 816 p. Ferhantoloji, Sensoy'un kitaplari, yayinlanmamis oyunlari, TV skeçleri, siirleri, -1968'den bugüne- 35 yila sigdirdigi bütün yazi çalismalari taranarak Ortaya böylesine dev bir antoloji çikti. Sensoy külliyatina sahip olanlar için yeni bir kitap, ilk defa okuyacaklar için iyi bir firsat FerhAntoloji. "…Kabareci yeteneklerini sevgi ile izledigim Ferhan Sensoy'un taze, sicak, halkçi bir mizahi var. Yazgidaslari imisçesine yansittigi Kazanci yokusu'nun insanciklarini da bu külfetsiz anlatisi içinde bizlere sevdiriyor. Bu insanciklar nasil ezildiklerinin tortusunu günlük yasam sevinci içinde unutuyorlarsa, yazar da sanki onlardan biriymis gibi toplumsal ukalaliklardan, yazarca bilgiçliklere yeltenmeden anlatisinin tadini çikara çikara onlara ayna tutuyor. Sade onlari konusturdugu diyaloglar degil, kendi gözlemleri, algilamalari, söz dagarcigi, anlatisi, benzetileri ve yorumlari bile argo. Öylesine onlardan. Yazimi bile onlarinki gibi yanlis kullaniyor. Bence üslubunu sevimli yapan da bu..."
26 Şubat 1951’de Çarşamba’da doğdu. Galatasaray ve Çarşamba liselerinde okudu; DGSA Mimarlık Bölümü’ne girdi. 1968’den sonra Yeni Ufuklar ve Soyut dergilerinde öykü ve şiirleri çıktı. 1971’de Grup Oyuncuları’nda profesyonel tiyatroculuğa adım attı. İlk oyunu “Haneler” Devekuşu Kabare Tiyatrosu’nda sahnelendi. Fransa’daki tiyatro eğitiminden sonra Magic Circus’ta Jerome Savary’nin asistanı ve oyuncu olarak çalıştı. 1980’de, İstanbul’da kendi topluluğu Ortaoyuncular’ı ve bu tiyatroya oyuncu yetiştirecek tiyatro okulu Nöbetçi Tiyatro’yu kurdu. Ortaoyuncular ekibiyle televizyon dizileri ve filmler çekti. 1989’da Kel Hasan’dan İsmail Dümbüllü’ye, ondan da Münir Özkul’a geçen simgesel kavuğu devraldı. 1989’da Ses Opereti’ni onararak Ses-1885’i açtı. 1994’de İçinden Dalga Geçen Tiyatro isimli gemi tiyatrosunda “Seyircili Seyir Defteri” ve “Kırkambar – Gece Tiyatrosu”nu gerçekleştirdi.
Antoloji kelimesi, Yunanca'daki "anthos" (çiçek) ile "legein" (toplamak) kelimelerinden türemiş. Ferhan Şensoy'un kendi isminden türettiği bu kitap da bir çeşit 'Best of Ferhan Şensoy'. Ben bu 800 sayfalık şişkoyu aralarında epey bir süre olmak üzere iki seferde bitirdim. Çoğu bölümü keyifle okudum, bir çoğunu da gereksiz buldum. Nedendir bilmem, F. Şensoy'un yazılarını tiyatrolarından çok daha keyifli bulmuşumdur. Bölümlerden birinde bir Teoman sözüne rastlamak beni epey eğlendirdi: Herkes soruyor ölümden sonra hayat var mı diye, sanki hayat varmış gibi ölmeden önce :)