Saint-Simon. İlk Sosyolog, İlk Sosyalist, "genç" Cemil Meriç'in sosyalizm düşüncesinin derinliklerindeki mihnetli serüveninin ürünü sayılabilecek bir çalışmadır. Meriç, St. Simon'a bakarken 19. yüzyılın ilk yarısının ütopik sosyalizmini , yani kendi deyişiyle "İstikbal hakkında derin düşünceleri olan, cemiyeti inceleyen ve incelemelerine rüyalarını da katanlar"ı inceliyor. Cemil Meriç'e göre Marx, bütün dünyaya yaydığı sistemini "Porudhon'laşmış bir Saint-Simonculuğu genişleterek" oluşturmuştur. St. Simon, Cemil Meriç için sadece sosyalizm çığırını açanlardan biri olarak değil, "bilgi sosyolojisine aydınlık getiren adam" olarak da önemlidir.
Yazar ve mütercim. 12 Aralık 1916’da Hatay Reyhanlı’da doğdu. Ailesi Balkan Savaşı sırasında Yunanistan’dan göçmüştü. Fransız idaresindeki Hatay’da Fransız eğitim sistemi uygulayan Antakya Sultanisi’nde okudu. Bir süre ilkokul öğretmenliği ve nahiye müdürlüğü, Tercüme kaleminde reis muavinliği yaptı.
1940’da İstanbul Üniversitesi’ne girip Fransız Dili ve Edebiyatı öğrenimi gördü. 1941’den başlayarak İnsan, Yücel, Gün, Ayin Bibliyografyası dergilerinde yazmaya başladı. 1942 ve 45 yılları arasında Elazığ lisesinde, 1952 ve 54 yılları arasında ise İstanbul`da Fransızca öğretmeni olarak çalıştı. Daha sonra İstanbul üniversitesi Edebiyat fakültesinde yabancı diller okutmanlığı görevinde bulundu, Sosyoloji bölümünde dersler verdi. Mükemmel düzeyde Fransızca okuyup yazan Meriç, İngilizceyi anlıyor, Arapçayı, kendi ifadesiyle, “söküyor”du.
1955’de gözlerindeki miyobunun artması sonucu görmez oldu, ama olağan üstü çalışma ve üretme temposu düşmedi. Talebelerinin yardımıyla çalışmalarını ölümüne kadar sürdürdü. 1974 yılında İstanbul üniversitesinden emekli oldu ve yıllarının birikimini ardarda kitaplaştırmaya girişti. 1984’te, önce beyin kanaması, ardından felç geçirdi, 13 Haziran 1987’de vefat etti.
Cemil Meriç`in ilk yazısı Hatay`da Yeni Gün Gazetesi`nde çıktı (1928). Sonra Yirminci Asır, Yeni İnsan, Türk Edebiyatı, Yeni Devir, Pınar, Doğuş ve Edebiyat dergilerinde yazılar yazdı. Hisar dergisinde “Fildisi Kuleden” başlığıyla sürekli denemeler yazdı. Meriç, gençlik yıllarında Fransızcadan tercümeye başladı. Hanore de Balzac ve Victor Hugo`dan yaptığı tercümelerle kuvvetli bir mütercim olduğunu gösterdi. Bati medeniyetinin temelini araştırdı. Dil meseleleri üzerinde önemle durdu. Dilin, bir milletin özü olduğunu savundu ve sansüre, anarşik edebiyata şiddetle çattı.
A nice beginner's book that aroused curiosity about Saint-Simon and pushed him to research.
Meeting Saint-Simon, who has made a great impact both ideologically and sociologically, but who is perhaps one of the few names known in history writing, will help to develop and enrich your world of thought a lot. Demonstrating social and political economy and the social sphere by taking a very human posture Saint-Simon's utopia in the equality of women and men, producing, consuming balance, the parasitism of the boss class (with their definitions), economic freedom of the peoples and communities and how the phenomenon of class with layers willpower broke about the exam very original and correct personal perspective. The most important detail I saw in Saint-Simon was that he was working justice in every issue. Perhaps that is why I found myself in Saint-Simon, as justice is such an important stance as a religious ritual in my eyes.
If I return to the book content, a book can be written on almost every sub-topic title in the book consisting of 4 titles. It is necessary to commemorate Cemil Meriç especially for the reason that he has put so much into such a short book. I would say definitely research Saint-Simon, which has influenced many names from Marx to Durkheim. Have a pleasant reading.
Aslen bir aristokrat olan Saint Simon'un kendi sınıfına ve doğuştan gelen imtiyazlarına karşı yürüttüğü mücadeleyi anlatıyor Cemil Meriç. İhtilal sonrası Avrupa'nın çalkantılarla dolu düşünce dünyası ve bu karmaşa arasında hiçbir sınıfa yaranamayan, attığı tohumlar ancak ölümünden sonra yeşerebilen tuhaf bir "Veli"nin hikâyesi. Cemil Meriç'in kendine has üslubu ve bilgi dolu dipnotlarıyla keyifle okunacak bir kitap.
İnsanı anlamak her çağın sorunu olmuş, topluluklar büyüdükçe ve üretim arttıkça da insanın toplum içindeki hareketlerini anlamak ve yönetmek daha ciddi bir sorun haline gelmeye başlamış. Tarih hep bu düşüncelerin, akımların, buna bağlı olarak ortaya çıkan yönetim şekilleri üzerinde yazılmış ve yazılmaya devam ediyor.
Bu kitapta yazan tarih de devrim sonrasındaki Fransa'da oluşan Sosyalist düşüncenin temelini bize gösteriyor. Sosyalizm ve sosyolojinin çıkış noktasını anlamak, sonradan etkilediği akımlarla (örneğin Marksizm) benzerlik ve farklılıkları görmek için güzel bir başlangıç kitabı.
Kısa bir kitap, kısa ama dolu dolu bir kitap ve Cemil Meriç sayesinde Saint - Simon hakkında okuma yapmak isteyenler için hazine değerinde bir kitap. Kitap hakkındaki yazımın tamamı blog'da, blog linki de profilimde mevcut.
Bir biyografi beklemiyordum haliyle, ama bilgi vermekten ziyade yorumlama haline gelmiş. Özellikle de çok az alıntı olması negatif bir yanı. Simon ile bağ kurmak için yorumladığı Marx'ı da doğru anladığını pek sanmıyorum Meriç'in.