A Necessary Action

by Per Wahlöö, Joan Tate (Translator)

From Per Wahlöö—co-author with his wife, Maj Sjöwall, of the internationally bestselling Martin Beck series of mysteries—comes a suspense novel about a former German soldier wanted for questioning about a murder in Spain.
 
Willi Mohr--former German soldier, starving artist, enigmatic drifter--is arrested by the police and subjected to a lengthy and perplexing interrogation. Unwillingly, he is drawn back to the previous year he spent in Spain, the mysterious death of a Norwegian couple he shared a house with and his tireless attempts to discover how they died. As the interrogation intensifies, Mohr realizes that his own secret activities have implicated him in a dangerous political situation. Exhausted, at the end of his money, worn down by the police, he takes decisive action that leads to a profound personal release.

Genres: Fiction, Thriller, Crime, Mystery, Swedish Literature

288 pages, Paperback

First published January 1, 1962

About the author

Per Fredrik Wahlöö (5 August 1926 - 22 June 1975) was a Swedish author. He is perhaps best known for the collaborative work with his partner Maj Sjöwall on a series of ten novels about the exploits of Martin Beck, a police detective in Stockholm, published between 1965 and 1975. In 1971, The Laughing Policeman (a translation of Den skrattande polisen, originally published in 1968) won an Edgar Award from the Mystery Writers of America for Best Novel. Wahlöö and Sjöwall also wrote novels separately.

Wahlöö was born in Tölö parish, Kungsbacka Municipality, Halland. After his studies, from 1946 onwards he worked as a crime reporter. After long trips around the world he returned to Sweden and started working as a journalist again.

He had a 13 year relationship with his colleague Maj Sjöwall but never married [1] Both were Marxists.

He has been married to Inger Wahlöö, née Andersson. He was brother to Claes Wahlöö.

He died of cancer at Malmö in 1975, aged 48.


Series written with Maj Sjöwall:
* Martin Beck

Reviews

[Müslim · Rating 4 out of 5]

1950 yıllarının başlarında ispanya'ya gidip orda serbest gazetecilik yaparken 1956 yılında bazı faaliyeleri yüzünden sınırdışı edilmiş yazar , yazdığı bu eserinde de yine İspanya'ya dışardan gelmiş bir alman karakterin gözünden anlatıyor franco diktatörlüğünde yönetilen ülkeyi.

Başka bir oteldeki bir şişe suyun fiyatı kadar para kazanıp onun da yarısını ailesine gönderen basklı okuma yazma bilmeyen bar sahibinin, okuma yazma öğrenmiş oğlunun yazı yazılmış defteri ile övünüp onu müşterilerine gösterdiğini anlatan pasaj ve benzer olaylarla da sayfalarda karşılaşmak kitabın okunmaya değer olduğunu hissettiriyor.

Oldukça yavaş ilerleyen roman, başlarda bazen kitabı yarıda bırakıp okumama isteği uyandırsa son sayfayı bitirip kitabın kapağını kapattığında okuyucuda pişmanlık duygusu oluşturmuyor.

[AC · Rating 3 out of 5]

I liked this. It was like watching an early Goddard or like reading Alberto Moravia. Very much of its time (publ. 1962). But it went on too long, and the scenes were dragged out far longer than was necessary. So I can’t quite give it that 4th star, enjoyable though it was.

[Yusuf · Rating 5 out of 5]

per wahlöö'nün martin beck serisindeki performansından sonra franco ispanyası'nda yaşadıklarından kararak ortaya çıkarttığı bu kitaptan çok umutluydum. sağolsun hiç hayal kırıklığına uğratmadı. iktidarın yatay ve dikey olarak toplumu sarışını ağır ağır o kadar güzel resmediyor ki -neredeyse- en baştan beri bildiğiniz uçuruma adım adım gidiyorsunuz. marquez'in "kırmızı pazartesi"sinde olduğu gibi apaçık bir sona doğru gidişin yarattığı gerilim inanılmaz. farklı kişiler, kurumlar arasında ortaya çıkan çeşitli düzeylerdeki iktidar, şiddet ve arzu ilişkilerinin ortaya çıkarttığı yumak akıl almaz. çok iyi bir kitap.

[Agnieszka Kalus · Rating 4 out of 5]

Bardzo smutna i bardzo dobra zapomniana powieść.

[Larissa · Rating 3 out of 5]

I picked this one up because in later years, Per Wahloo (with his wife Maj Sjowall) went on to write what have been considered classics of Scandinavian detective fiction--or detective fiction in general, even. The Lorry is a really enjoyable novel--and a quick read--albeit not in the manner that you might expect. The book starts with the interogation (fantastic, quick dialog) of a German tourist living in a poor spanish village sometime during the Franco era. We don't know what he's being interrogated for (niether does he), but during the conversation, we figure out that two of his friends (a Norwegian couple also vacationing in the village) are probably dead, and a resident of the village has disappered. The book then cuts backwards--explaining how all of these people met, and what actually happened to them--before returning back to the present.

Narratively clever jumps in time aside, the novel very responsibly (and empathetically) stages its murder mystery against the backdrop of larger social and economical dramas happening behind it. As we discover how events played out and what their resulting consequences have been (these turn out to be far greater than expected), the actions of no one party are wholly condemned or forgiven. At it's end, everyone has been incriminated in some way, and everyone has blood on their hands.

[Zeynep T. · Rating 1 out of 5]

Kitabın arka kapağında ve buradaki tanıtım yazısında görüleceği üzere; yazar, İspanya'nın bir balıkçı köyünde gerçekleşen, cinsel saldırı ve sonrasında evli bir çiftin ölümüyle sonuçlanan olaylar silsilesi çerçevesinde siyasal bunalımlar ve cinsel şiddet arasındaki ilişkiyi, bireyler ve diktatörlük arasındaki gerilimi anlatmak istemiş. İstemiş diyorum; çünkü bu konuda başarılı olduğunu düşünmüyorum.

Arka kapakta işleneceği bildirilen suçlar, 354 sayfalık kitabın 137. sayfasında gerçekleşiyor. Bu kısma gelene kadar cinayetin kimler tarafından ne şekilde işleneceğini çok kolay bir şekilde tahmin edebiliyorsunuz. Böylelikle, yazarın asıl derdinin diktatörlük ve bu yönetim altında yaşayanlarla ilgili yorumlarını aktarmak olduğu açıkça anlaşılıyor. Bunu da ağırlıklı olarak eski bir Nazi askeri ve etrafına epeyce yabancılaşmış baş karakter Willi Mohr aracılığı ile gerçekleştirmeye çalışıyor.

Yazarın; İkinci Dünya Savaşının Avrupa siyasi hayatına etkilerine, savaşın insanları ve sosyal yaşamı nasıl şekillendirdiğine, kilisenin ve dini inanışların insanlar üzerindeki etkilerine ilişkin yorumları yüzeysel kalıyor ve tabiri caizse bölük pörçük duruyor. Ayrıca hikayeye hizmet etmeyen ve sürekli tekrarlanan doğa ve mekan betimlemeleri de kitabı çok sıkıcı hale getiriyor. Yazar, bu konular hakkında bir deneme yazsaydı daha başarılı olabilirdi bence.

Arka kapakta yazdığının aksine; Per Wahlöö bu romanıyla Kafka, Orwell ve Dürrenmatt gibi yazarların yanından bile geçemez. Karşılaştırılmaları gerçekten manasız olmuş.

Kitabı okumak istememin sebebi; yazarın partneri Maj Sjöwall ile beraber yazdıkları Martin Beck polisiye serisini geçmişte okuyup çok sevmiş olmamdı. Bu kitap ise benim için sadece hayal kırıklığı oldu.

[Eva D. · Rating 5 out of 5]

"As no one had bothered to search him, at least he could smoke. And he had his belt too, so he could hang himself if he wanted to. 'If there'd been something to fasten the noose to,' he said to himself, with a slight smile. This talking to himself was a habit he had taken to lately. Sometimes he caught himself talking to the cat and the dog too. Mostly the cat, as it seemed more intelligent and more thoughtful."

[Murat · Rating 5 out of 5]

Kitabı okunmamış eski kitap yığınlarımın arasında buldum. Önce “Acaba vakit harcamaya değer mi?” diye düşündüm. Kitabın arkasındaki kısa tanıtıma baktım. Per Wahlöö’yü Martin Beck serisinden biliyordum. Kitabı okumaya başladım, bana son derece sürükleyici, çok iyi yazılmış bir psikolojik gerilim romanı olarak göründü…

[jim luce · Rating 4 out of 5]

Spain, Franco era, excellent character development, reminded me Hemingway.

[Rick · Rating 3 out of 5]

A good story, but a very slow pace. Worthwhile.

[Fiona · Rating 4 out of 5]

Scandinavian crime fiction set in Franco's Spain. When I discovered this book was a thing, I made a very high-pitched noise and lunged immediately for Amazon. Why do I get the feeling I'm going to be reading Per Wahloo's entire back catalogue before long? And, more importantly, why has nobody who is not a massive crime fiction nerd ever heard of him? You should all hear of him, he's great.

[Deane · Rating 3 out of 5]

I was surprised that the book took place in Spain and the main character was German. Doesn't seem very Nordic, eh? I wasn't thrilled with the book. I could put it down, but I did finish it. Had my new copy of Nesbo's The Police arrived, I probably would have given up on it. I keep thinking that there was something more that I was supposed to get.

[Oguz Dinc · Rating 5 out of 5]

Çok bilinmeyen ama etkileyici bir roman.