Ama biz bulmuştuk birbirimizi, sen istemedin beni (...). Anlamıyorsun! Bir kadın olarak, gelip geçici bir aşk olarak beni bulmandan söz etmiyorum. Binyıllardır birbirimizi arıyoruz biz. Binyıllardır parçalanmış ruhumuzu bir araya getirmek, tamamlanmak için uğraşıyoruz. Binyıllardır birbirimizi bulmak için işaretler bırakıyoruz ya da işaretler arıyoruz dünyada. Anlamıyor musun, belki de ilk defa bu kadar yakınız tamamlanmaya. Bıraktığım bütün işaretleri buldun sen. İşaretleri izleyip buraya kadar geldin. Bak! Bütün gözlerinle bak!
Herkes bir şey arar; ne olduğunu bilmediği ama görür görmez tanıyacağına inandığı bir şey. Herkes bir mucize bekler; sıradan hayatını değiştirecek, kendisini başkalarından farklı kılacak bir mucize. Oysa mucizeler, beklendiği gibi gelmemiştir hiç, bu yüzden mutluluk da vermeyebilir. Akrep ve Semender beklenen bir mucizeyle, beklenmedik bir karşılaşmayı anlatıyor, ruhunun öbür yarısını arayanlara...
1965’te Denizli’de doğdu. Lise ve üniversite yıllarında gazete ve dergilerde öyküleri, denemeleri yayımlandı. 1987’de Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi’nden mezun oldu. 1998’de yayımlanan ilk romanı Yağmur Hüznü (Can Yayınları), Orhan Kemal Roman Armağanı’na layık görüldü. 2000’de Gülden Kale Düştü, 2001’de Fotoğraf Hikâyeleri, 2002’de Akrep ve Semender Doğan Kitap tarafından ve 2004’te Anonim Kitap İnkılâp Kitabevi tarafından yayımlandı.