Jump to ratings and reviews
Rate this book

Kayda Geçsin

Rate this book
Ece Temelkuran "inatla" kayda geçsin diye tarihe not düşüyor!..

"Umut pek güven duyduğum bir sözcük değil, ben inadı tercih ederim. Umudum yok olsa bile inadım var. İnsanın, yine de, her şeye rağmen iyi olabileceğine, bu ülkenin içinde, dövüldükçe içinin çok derinine kaçmış bir iyilik tohumu olduğuna dair bir inatçı imanım var.
Benim de, benim gibilerin de bu ülkeye dahil olduğunu söylemek, sonra yeniden söylemek için sağlam tutmaya çalıştığım bir inadım var. Biz varız. Yani biz de varız..."

Ece Temelkuran, kayıtları çok titiz tutulması gereken zamanlardan bildiriyor bu kitapta. Son iki yıllık tarihine o titizlikle bakıyor. Artık yazamaz hale getirilmenin, kaçınılmaz bir keskinleşmenin tarihine yani.

"Kayda Geçsin" çünkü bu zamanlar, o zamanlar...

336 pages, Paperback

First published February 1, 2012

6 people are currently reading
113 people want to read

About the author

Ece Temelkuran

32 books558 followers
Ece Temelkuran, Turkish author, was born in 1973. She is a daily columnist of one of the most popular Turkish newspapers for ten years and a prize winning journalist. Her primary concerns that she addresses are the contemporary criticism of popular culture, masques of politics, women issues, and all other deteriorating identities of humanity. She uses various forms of dramatic sentimentalism and black humor together, combined with her postmodern style, creating space for tactful connections to everyday life. She is the author of three experimental literary fiction books written in the form of poem in prose, and a documentary book on hunger strikes. Lately she published two collections of articles from her column. Temelkuran is the pioneering signature of her generation with opposing voice as a young intellectual, and always brave to tell about “never to talk subjects” of Turkey.

She graduated from Faculty of Law, Ankara University in 1995. She started her journalism studies at Cumhuriyet newspaper in 1993. She worked on women’s movement, Southeast Issue in Turkey and also political detainees. Her first book, “All Women Are Confused “ was published in 1993.She was chosen as the “Journalist of the year” by German government and then she made a research on Women movement in Germany in 1993, the same year when she was chosen as the Journalist of the year.

Her research book “My Son, My Daughter, My State-The Mothers Of Detainees- From Homes To Streets.” Was published in 1997. She was awarded by Office of Doctors since she had a research paper “Virginity Test is A Crime” for Cumhuriyet journal.

Her poem- prose books “From the Edge” and “Voice Of The Inside” were published by Everest. She went to Brazil in 2003 and to India in 2004 to observe World Social Forum. She examined the nation movement after the economic Crisis in Argentina. Her books that include newspaper articles Voice Of The Inside and From Outside were published by Everest in 2005. She took the Idea and Democracy Award by the Office of Doctors in Turkey with her book “We Are Having Revolution Here, Senorita!” (Everest, 2006). She was also awarded by Diyarbakır Democratic Platform with her book “What Should I Tell You?”. Ece Temelkuran, who deserved the award of Freedom for Idea by Ayşenur Zorakolu, keeps writing on her column “From The Edge” at Haberturk newspaper and her latest books “The Deep Mountain” (2008) and “Sounds of Bananas” (2010) are published by Everest.

Ratings & Reviews

What do you think?
Rate this book

Friends & Following

Create a free account to discover what your friends think of this book!

Community Reviews

5 stars
58 (25%)
4 stars
95 (40%)
3 stars
66 (28%)
2 stars
7 (3%)
1 star
6 (2%)
Displaying 1 - 13 of 13 reviews
Profile Image for Burak Kuscu.
564 reviews125 followers
September 5, 2018
Bir kitap olarak beğenmedim. Birkaç noktaya değineceğim,

Birincisi, kitap yazmak bu kadar kolay bir şey değil. Köşe yazılarını bir araya topla, hoop al sana mis gibi kitap olmuyor işte. Derleme tarzı bir metindi okuduğum. Birkaç kez okumayı bırakmayı düşündüm fakat başladığım kitabı bitirme takıntım yüzünden bunu da bitirdim.

İkinci önemli konu ise, kitapta çok güzel tespitler bulunmasının yanında pek çok yerinde, yapılan bölücü faaliyetlerin, terörize eylemlerin sanki son derece normalmiş ama devletin reaksiyonları abartıymış gibi sunulmasıydı. Biz bunların olduğunu zaten biliyoruz ama her şeyin bir sınırı vardır. Siz sürekli bazı şeyleri şirin göstermeye çalışırsanız okurların damağında rahatsız eden bir tat kalıyor kusura bakmayın.

Buna bir örnek vermek istiyorum. Kitabın bir yerinde, eylem yapan bir grubun karşısına polis geliyor. Duruyorlar herhangi bir müdehale yapmıyorlar. Sonra eylemciler "müthiş zekaları ve eğlence aşklarıyla yanlarında getirdikleri" taşlarla polislerin önüne kale yapıp bütün gün polislere şut çekiyorlar. Sonra halk da katılıyor bu "eğlenceli" aktiviteye. Bu nedir yani? Bunda eğlenceli ya da komik olan nedir? Bu devletin memurlarını nasıl bir aşağılamadır? Çok sevdiğimiz yurtdışında bu veya buna benzer bir uygulama yapılsa polis nasıl tepki gösterir?

Bu tarz eylemler ve yazılar yüzünden "haklıyken haksız duruma düşmek" olayını defalarca yaşadık. Kendi tarafını çok zeki, karşıyı zırcahil gibi görmekten burnumuzun ucunu göremez olduk. Bu yaptığımız muhalefet falan değil.

Haksızlıklara karşı susmamak çok erdemli bir davranıştır ve cesaret ister ama haksızlığa haksızlıkla, hukuksuzlukla cevap verdiğiniz zaman sizin onlardan hiçbir farkınız kalmıyor ne yazık ki.

Ece Temelkuran özünde sevdiğim, sevmeye çalıştığım bir yazar. Başka bir kitabıyla bir kez daha şans vermek istiyorum ama bu kitap için 2 yıldızdan fazlası gereksiz olacak.
Profile Image for Dina.
53 reviews
April 11, 2020
Mütalaasını kenara koyup "kayda geçme" açısından bakacak olursak muvaffak olduğunu düşündüğüm bir kitap. Hanımefendi yazılarını birleştirmiş zaten, cümle cümle altını çizecek çok şey mevcut. Medya çalışanları için önemi ayrıdır elbette. Hani yer yer Eliaçık da övmezsin be diye serzenişte bulunmadım değil. Sekiz yıl olmuş basılalı, hatırlamak için kullanabilirsiniz.
Profile Image for Elif Muratoğlu.
30 reviews2 followers
June 24, 2012
HAYA
Mesela bugün Dağlıca'da oğlumu vurdular. Bakıyorum televizyona, kimse ondan söz etmiyor. Benden haberi yok kimsenin. Bir generale sarılıp ağlamasam, bakana saldırı olmasa kimsenin de benden bahsedeceği yok. Ya da benim yerime bir general ağlamasa...
Mesela Çankırı'da altmış küsür yaşında eski solcu CHP'li bir kitapçıyım. Yapayalnızım bir bakıma. 12 Eylül'de işkence görmüşüm, darbenin adı geçse kanım donuyor. Etrafıma bakıyorum artık burası başka bir Türkiye, bütün ekonomi "hacılar" arasında dönüyor. Dünyam allak bullak olmuş. Bakıyorum televizyona. Benim adım hiç geçmiyor.
Mesela Van'da genç bir kadınım. Belki öğretmenim ve bu durumda kesinlikle yoksulum. Yoksunum. Bir fikrim vardı, çocuklara güzel bir dünya kuracaktım diyelim ki. Bütün bir hayatım "atama" denen muammaya takılıp kalmış, gencecik ihtiyarlıyorum. Bakıyorum siyasetçilere, hiçbirinin umurunda değil.
Babamı öldürmüşler mesela. Ensesinden bir kurşunla, gün ortasında. Kimin öldürdüğü öldür Allah bilinemiyor. Dünya gelse çözülmeyecek sanki, öyle inat ediyor efendiler. Her duruşma sirk gibi geçiyor alay eder gibi. Annem ağlıyor gözümün önünde, kız kardeşlerim taş kesiliyor. Şöyle bir göz atıyorum ekranlara. Kimsenin umrunda değil.
Mesela Trabzon'da genç bir adamım. Mühendislik öğrencisiyim. Kulaklığımda Bach çalıyor. Cebimde sadece bir tane otobüs bileti var ve beter aşığım. Ceketimin iç cebinde adı görünürse genç kurtların deli olacağı bir kitap var. Korkuyorum. Her Allah'ın belası gün korkuyorum. Peşime düşmeleri an meselesi ve yalnızım. Bakkalın önünden geçerken manşetlere bakıyorum. Tık! Hiçbir bahis yok benden.
Yalnız bir anneyim İzmir'de. Kocayı terk etmişim, çekilmez biriymiş. Türlü eziyet etmiş bana. Sütüm kesilmiş üzüntüden ve param mama almaya anca yetiyormuş. Çocuk ağlıyormuş deli gibi ama kimse benden söz etmiyormuş.
Bir köşe yazarıymışım mesela, içim almıyormuş olup biteni. Ne zaman bir adım geri atıp baksam ülkeye, elim ayağım tutuluyor, yazamıyormuşum. Yazılanları gördükçe utançtan yerin dibine giriyormuşum. Biri utanılacak duruma düşünce sen de onunla göz göze gelmek istemezsin ya, öyle. Bakıyorum internet sayfalarına, nato utanç nato terbiye!
Siz de benim kadar yok gibi hissediyor musunuz kendinizi bazen? Bahsi geçmeyen bir ayrıntı... İhmal edilmesinde hiçbir sakınca görülmeyen biri gibi. Deliliğin ortasında kalmış,kaderi bu deliliğin içine doğmak olan biri gibi.

İhmal edilebilir azınlık

Ne yazayım ben şimdi? Birinin cinsel hayatına dair görüntüleri yayınlamanın akıl almaz bir alçaklık olduğunu mu? Bunları yayınlamamanın "delikanlılıktan" sayılmayacağını, minimum ahlakın bunu gerektirdiğini mi? İnsanları öldürmemek gerektiğini mi? Yoksulluğun korkunç olduğunu mu? Kendisinden bahsedilmeyen insanların giderek memleketin tamamını oluşturduğunu mu?
Türkşye'de kansız bir savaş yaşandığını yazıyor Wall Street Journal. Her kanın kırmızı ve sıvı olmadığını mı yazayım? İlkelliğin geri dönüşü olmayan bir gidiş olduğunu mu söyleyeyim?
Çoğu kez yazmaktan haya edeceğim şeyler oluyor bu ülkede. İçinde olmadığın sürece anlamı olmayan bir delilik yazmaya değer bir mevzu mudur, bunu düşünüyorum bazen.
10 Mayıs 2010
Profile Image for Aydın Tezcan.
284 reviews2 followers
April 15, 2017
Ece Temelkuran beni yine şaşırtmadı. Turkiye de "Ötekiler" diye tariflediğiniz kişiler, gruplar, topluluklar, ırklar kimlerdir? Onları düşünün ve onların nasıl düşündüklerini hiç düşünmediğinizi düşünün.
Bu kitapta biraz da diğerlerini bulacaksınız.
Ayrıca 2011 de Arap Baharı ile ilgili yazılarında Gezi' nin ilk sinyallerini hissedeceksiniz. Sanki zaman makinesine binip bugünden geçmişe gidip bugünleri de biliyormuş gibi yazmış.
Profile Image for Erman Kartaler.
4 reviews
Read
August 3, 2014
Ece Temelkuran'ın "geziyi daha önceden tahmin ettiği kitap" diyebiliriz.
Profile Image for Filiz Demiral.
98 reviews12 followers
June 4, 2018
2012'de basıma çıkmış kitap ece temelkuran'ın 2011 yazılarından oluşuyor. 6 sene geçmiş üzerinden, tek bir kelimesi geçerliliğini yitirsin, tek bir olay bayatlamış mazi olsun. Günümüzü günümüzde analiz edebilme kabiliyeti iyi hoş da bunu seneler öncesinde yapabilmek! Böyle net, böyle realist bir şekilde. Ece Temelkuran bu kitabı 2012'de böyle yazabildiği için haddim olmayarak muazzam bir gazeteci, bugünlerde çıkıp 'Ben size taa ne zaman söylemiştim!!!' diye çıldırmadan durabildiği için inanılmaz değerli bir insandır benim gözümde.


bu yorum uzun gelenler için; okuyunuz, okutunuz.
Profile Image for Dilan Esma.
35 reviews23 followers
March 31, 2022
yine bir ece temelkuran klasiği su gibi okutuyor kendini ..
118 reviews8 followers
Read
April 21, 2012
Ne diyeyim, valla kayda gecsin, Velev ki... diye bir yazi var ki bu kitapta, gazetedeki isinden olmasina sebeb olan hani, ama oyle guzel yazmisti ki, ben yillardir memleketten uzak oldugumdan Ece ile ilk o yazi ile sosyal medya sayesinde o yazinin dagitilmasi ile tanistim... Sonra Agrinin derinligini okudum, ve kayda gecsin'i ... Dusunen, hisseden, sikilan, kaygi duyan, baskalarinin ne olacagini kafa yoran cok fazla bir insan toplulugu degiliz netekim, Ece'nin yazilari, uslubu, insana insan olmasi gerektigini hatirlatan uyarilari, memlekete her dondugumde hissettigim karamsarlik duygusunu bir nebze hafifletiyor.. Yani Ece gibi insanlarin memleketi ve ne oldugunu dusundugunu bildigim icin... Bu kitap okunsun, dusunulsun, ve ustune tekrar yazilsin gerekirse, ve en onemlisi kayda gecsin!!
Profile Image for zeyno.
114 reviews59 followers
August 16, 2014
"çok zengin olmadığın için gazeteler haber yapmaz katledilişini. şansın varsa üçüncü sayfaya çıkar hayatın boyunca çektirdiğin tek fotoğraf olan ilkokul kaydı vesikalığın." s. 195

"savaşı ve düğünü aynı malzemelerle yapan ülkeler sık sık sevişmekle öldürmeyi de karıştırırlar." s. 227

"insani kriz pazarı sırasının kendilerine gelmesini bekliyorlar. eğer ülkelerindeki kriz top 10 listesine girip büyük avrupa şehirlerinin reklam panolarına resimleri asılırsa onları da biri hatırlayacak." s. 289

Profile Image for Kivanc.
10 reviews1 follower
December 20, 2012
Her ne kadar gazete/dergi yazılarının kitap halini samimi olmayan ve ticari bir yayım şekli olarak görsem de Ece Temelkuran'ı ilk kez okuyan biri olarak duruşuna saygı duydum. Önce insan ve sonra gazeteci olmanın tüm yeterliliklerini ve gerekliliklerini üzerinde taşıyor. Yazılarıyla bunları bizlere malesef hatırlatmaya çalışıyor.
Kitap parçalar halinde de okunabilir. Es verip farklı kitaplara geçmeye müsait bir yapısı var.
Profile Image for Ecem.
24 reviews5 followers
Read
March 23, 2016
2010 ve 2011 yılları arasında Ece Temelkuran'ın yazdığı kısa denemelerin toplanmasından oluşan Kayda Geçsin, hem o yıllara ışık tutuyor hem de geçmişte yaşanan olayları hatırlatarak bilgi eksikliğiniz olduğu konulara merakınızın uyanmasını sağlıyor. Zamanla çelişen fikirleri, henüz gezi parkı olayları dahi yaşanmamışken yazarın girdiği çaresizlik ruh hali insanın içini daraltsa da kısa sürede okunabilecek keyifli bir kitap olmuş.
Profile Image for Yakup Öner.
176 reviews112 followers
June 23, 2013
Gerçekten son dönemin kayda geçirilmesi gereken bazı gelişmelerin, güncel olaylar ve olgularından oluşan eser, ufuk açmaktan ziyade, hafıza tazeleyip onları zihnimizde yeterince oturtmaya çalışma çabasıdır.Örneğin yazar iki yıl önce Türkiye'ye bakıp ortaya koyduğu tespitler, bugünlerdeki Gezi parkı direnişinde ortaya çıkmıştır.
Profile Image for Keo84.
134 reviews8 followers
December 13, 2014
Bence çok boş bir kitap . Bir kitabı yarım bırakmak huyum olmadığından dolayı sonuna kadar okudum. Vakit ayırdığım için pişmanım. kesinlikle önermiyorum. Kitapları okunması gereken çok daha değerli yazarlarımız var.
Displaying 1 - 13 of 13 reviews

Can't find what you're looking for?

Get help and learn more about the design.