Bilinçaltı düşüncelerimiz bilince çıkmadıkça karşımıza kader olarak çıkar... Evren isteklerimizi değil, ihtiyaçlarımızı yanıtlar... Düşüncelerimiz baba, duygularımız annedir... İnsanların çoğu küçük olmaktan değil, büyük olmaktan korkar. Büyük olmak sorumluluk getirir... Suçluluk duygusunun olduğu yerde korku daima vardır... İnsan gün boyu düşündüğüdür... Aptalın zihni çok kalabalıktır; boş düşüncelerle, sorgulanmamış inançlarla, korkularla... Beklentinin olduğu yerde daima hayal kırıklığı vardır... Düşük bilinç seviyesinde insanlar yaşadıklarından ders çıkarmak, kendilerini sorgulamak yerine, suçlu ararlar, mazeret bulurlar...
Altını çizdiğim cümleler oldu. Keyif aldığım tespitler de.. Ama bilgi seviyesinde kalan, konunun özüne dair detaya, benzetmelere girmeyen bir kitap. Konuya giriş niyetiyle okunabilir.
Toplasanız üç cümleyle fevkalade anlatılacak bir bakışı beş yüz milyon cümle ile farklı kategorilerde pazarlamış bir kitap ancak benim anlayamadığım örneğin gönül ilişkilerine dair ayrı bir bölüm varken tutup kariyer üzerine olan bölümde de gönül ilişkilerine dair örnekler verilmesi özensizliği çok basit dağınıklıklar. Elbette üç cümlelik bir olayı bu kadar uzun uzadıya anlatmak zor ve sıkıcıdır da hatta ama en azından ana başlıklara uygun örnekler verilebilmeli bu kadar organizasyon eksikliği biraz fazla. Kitabı kimseye tavsiye etmiyorum. Rastgele seçebileceğiniz herhangi bir kişisel gelişim kitabı bile çok daha fazla şey anlatıyor ve asla bu kadar aynı şeyi söyleyip durmaz bu kadar çok sayfada. Sadece en sonundaki şükran metnini beğendim ve iki yıldızı ona verdim.
I read it in Albanian. It is a very interesting book, especially when you find your own thoughts written in there. It is amazing how two people that don't know each other have the same exactly words on their minds. Since the day I met her thoughts her book, Nil Gün is one of my favourite writers. 😊🤗