Jump to ratings and reviews
Rate this book

Seni İçime Gömdüm

Rate this book
Bazı kitapların tiryakileri olur.

Seni İçime Gömdüm, bu tür kitaplardan.

Romanın kırık dökük bir İngilizce'yle konuşan başkişisi Kabrero, Kızılderili karısının cesedini dağlardan indirdikten sonra şöyle düşünüyor:
"Eline tüfeğini alıp, fişeklikleri göğsüne çaprazlamasına asıp, atını üstlerine sürse, kasabanın sokaklarında ölüm saçarak, önüne geleni yağmalayarak, yakıp yıkarak dolaşsa, kasabayı yerle bir etse bile, gözlerinden okunan bu sevginin ürküttüğü kadar ürkütmezdi onları."
Bu roman, aşkın yırtıcı inceliğine inanan tiryakilere sesleniyor: Şiddetin kol gezdiği bir dünyada aşkınızı nereye gömersiniz?

"Seni İçime Gömdüm, tutku ve başkaldırıyla iç içe dolanmış bir yalnızlığın öyküsüdür. Güçlülerin sömürgesi olmuş, çeşitli kültür bireşimlerinin etkisiyle kimlik bunalımına düşmüş, çelişkiler içinde yaşayan bir toplumdaki
aykırı kişinin öyküsüdür bu. (...)

Seni İçime Gömdüm, büyük bir aşkın yanı sıra Meksika insanın kimlik arayışının öyküsüdür temelde. Ama zaman ve mekânı bir yana bırakıp içinde yalnızlığın çağrısını duyan her insanın öyküsü olarak da okunabilir gibi geliyor bana. Yazar ününün, kitap basım sayısının en önemli ölçütler olduğu koşullanmasına girmemişseniz, Tomris Uyar'ın ustaca çevirisiyle Seni İçime Gömdüm'ü okumak, hele Bozkurt Güvenç'in özen dolu çevirisiyle Yalnızlık Dolambacı'nın aydınlığında okumak, çok zevkli anlar yaşatacaktır size. Ben kendi adıma, Seni İçime Gömdüm'ü bir kez daha okuma isteğini duyduğumu söyleyebilirim rahatlıkla. Bu gizemli yapıtta keşfedebileceğim daha neler vardır kim bilir."
Nesrin Kasap

123 pages, Paperback

First published January 1, 1971

13 people are currently reading
335 people want to read

About the author

Andrew Jolly

3 books6 followers

Ratings & Reviews

What do you think?
Rate this book

Friends & Following

Create a free account to discover what your friends think of this book!

Community Reviews

5 stars
117 (34%)
4 stars
138 (40%)
3 stars
65 (19%)
2 stars
13 (3%)
1 star
4 (1%)
Displaying 1 - 30 of 39 reviews
Profile Image for Banu Yıldıran Genç.
Author 2 books1,423 followers
April 18, 2018
adını hep duyduğum bir kitaptı. okumaya karar verdiğimde baskısının olmadığını öğrendim, sahaftan aldım. iyi ki almışım. ne kadar farklı bir kitap. farklı bir anlatım. ve ne kadar derin aslında.
insanın özünde hep olan ayrımcılığı, ötekileştirmeyi, dinin çürümüşlüğünü ve aslında bu ayrımcılığa hizmet ettiğini alt metinden anlıyoruz.
ama o üstteki aşk, sevme duygusunun nedensizliği, sonuçsuzluğu ve fedakarlığı öylesine güzel anlatılmış ki.
tomris uyar'ın çevirisi de çok etkileyici ama orijinalinde bir meksikalının kırık dökük ingilizcesiyle anlatılmış olması da çok etkiliymiş. başka bir bilgi de yok zaten, ne yazar hakkında ne de romanın ortaya çıkışı hakkında...
Profile Image for Larnacouer  de SH.
890 reviews199 followers
November 12, 2021
Heh kazıyalım bakalım aklımıza kitabı, dün ne yediğimizi hatırlamayalım ama bu kitabı on yıl hatırlayalım, datamız iki mb değilmiş gibi heh aynen çok iyi!! 💔
Profile Image for trestitia ⵊⵊⵊ deamorski.
1,539 reviews448 followers
November 3, 2016
.
PARAMPARÇALANDIM.

ya çok şey yazmak istiyorum.
ama kısaca; ağzıma sıçtı.
kitaptaki kilit olayları yazıp anladıklarımı ve duygularımı anlatmak istiyorum. ama bir şey geri dur diyor bana. ve takatim de yok.

o kadar romance okudum, kaç yıl geçmiş aradan, heatclifften sonra (selvi atıcı'nın henüz yayımlanmamış kitabı "neden"deki sertaç'ı saymazsak) bir erkek beni bu kadar çaresiz bırakmamıştı... bir kitap bu kadar güzel toplumu (kasabalıları, herkesleşmişleri) alaşağı eder, bu kadar ulu insanı yüceltir, bu kadar sert aşkı anlatır!

kitabın basit bir tinsel yönü var ama kitabın sonuna kadar anlamıyorsunuz, bana da öyle gelmiş olabilir tabi. ayrıca hristiyanlığa da giydirmiş; din adamlarının ya da dini kuralların, sen ona ait değilsen seni nasıl umursamaması... yani kasabalılar üzerinden katı ve genelleştirilmiş toplum kurallarını hiçe sayıp bir karakter ve aşk yaratmış yazar. sevdikten sonra her şeyin mümkün, hatta sadece iki yıl birlikte olmanın bile yeterli olduğunu tokat gibi yapıştırmış.

"öteki olma" kavramıyla da iniltili biraz. kızın yaqui oğlanın meksikalı olması zaten neden bunlara. ve vahşilik kavramı... kitaptaki vahşi kelimesini aşka değiştirip oku. ben üstünü çizip aşk yazdım her geçtiği yerde.


"vahşilik neredeydi? kızda mı, aşklarında mı?...az rastlandığı için mi vahşiydi bu aşk yoksa?...vahşilik bu muydu acaba? ölümünün uyandırdığı acının ötesine geçen, her şeye sevenlikle kucak açan bir aşk tatmak mıydı?"
esenlikle
iko

Profile Image for Kaan.
Author 3 books27 followers
May 7, 2018
Kitabı önemli kılan bir şey var ki; ne olduğunu okuduktan sonra bile bulamıyor insan. Gerçek sevginin, aşkın, acı çekmenin hikayesi... Sevdiğinin yok olması üzerine hayattan nefret eden Meksikalı Kabrero'nun hikayesi... Sevmesini bilenlerin kitabı... Ve de ne güzel bir kitap ismidir; "SENİ İÇİME GÖMDÜM..." Ne de olsa daha güvenilir bir yer yok!
Profile Image for Aydan Yalçın.
Author 33 books144 followers
March 7, 2019
Sevgi nedir sorusunun cevabı bu kitap olabilir 💔
Profile Image for Murat.
609 reviews
February 5, 2020
Derin bir "Western" filmi tadında, yollarda dağlarda tepelerde geçen "cool" bir kitap..

Bundandır, acilen filmi çekilmeli, müziklerini ise Calexico yapmalı. Kafamdaki versiyonunu bu gece rüyamda görmek isterim.

https://www.youtube.com/watch?v=DcoQc...

Not: Benim için bir "aşk kitabı" değil.

Profile Image for Arzu Altınanıt.
Author 33 books74 followers
October 27, 2016
Yayınevi Ayrıntı, çevirmeni Tomris Uyar olunca düşünmeden aldım. Yazarı hiç duymamış olmam da etkili oldu. "Kimdir? Neden duymadım?" derken önsözünde cevabı buldum. Ancak iki kitabı bulunabilmiş. Evet, bulunabilmiş ve başka kitabı olup olmadığı bilinmiyor. İlginç, okunası bir hikaye. Aşk hikayesi mi? Evet ve Hayır. Toplumsal mı? Hem evet hem hayır. Irkıçılığa, dine vs gönderme var mı? Hem evet hem hayır. Son cümlesi şimdiye dek okuduğum en çarpıcı cümlerden biriydi. Beni rahatsız eden bir şey var mı? Evet. Tomris Uyar'ın bile Hıristiyanlara "Allah" deditmiş olması.
Profile Image for Arzu.
199 reviews41 followers
August 4, 2014
İsmine bakıp burun kıvırdığım, Tomris Uyar çevirisi ve bi' tweet tavsiyesi üzerine okumaya başladığım kitap..

Fazla söze gerek yok; bitmesin diye yavaş yavaş okuduğum, mutlaka tekrar okumasını yapacağım yıkıcı bi' güzelliğe sahip roman..

Sahi ,''şiddetin kol gezdiği bir dünyada aşkınızı nereye gömersiniz?''
Profile Image for Konserve Ruhlar.
302 reviews196 followers
December 8, 2023
Tomris Uyar'ın önsöze yazdıkları iyi bir okuma yapacağımızı garantiliyor zaten. Kısa, yalın ve çarpıcı bir hikaye. Hem anlatımı, hem karakterleri ile unutulmayacak bir kitap. Ölümle başlayan ve tüm kasvetine rağmen insanı sürükleyen ve düşündüren nadir kitaplardan.
Profile Image for Özgür Özer.
104 reviews6 followers
January 16, 2017
Bu esere beş puan verdim. Genç yaşta ölen karısını gömecek yer arayan, fakat bulamayan adamın yürek parçalayan öyküsü. Çok okuyucu, bu öyküden toplumsal eleştiri, din adamlarını sorgulama gibi noktaları görüyor. Kitabın bu yönleri de var tabii. Fakat yazar, acının ve kederin öyküsünü anlatırken bu anlatımı bir takım toplumsal tavırlar takınmak uğruna kesintiye uğratmıyor, boğmuyor. Ölen genç kadının yasını sizin de yaşamanıza izin veriyor bir nevi. Dokunaklı…
Profile Image for Esma T.
526 reviews74 followers
Read
November 5, 2018
Seni İçime Gömdüm, biten bir aşk hikayesini anlatan bir kitap, biraz farklı biraz tuhaf. Kitabın başları hem umut verici hemde güzel olsa da ilerleyen sayfalarda hikayenin akışı beni biraz hayal kırıklığına uğrattı diyebilirim. Kısa ama değişik bir kitap, hislerim nötr, yine de alışılmadık bir hikaye okumak hoştu ve ilk yarısı gerçekten iyiydi.
Profile Image for Kayhan Cevik.
38 reviews2 followers
December 15, 2023
“ Eline tüfeğini alıp, fişeklikleri göğsüne çaprazlamasına asıp, atını üstlerine sürse, kasabanın sokaklarında ölüm saçarak, önüne geleni yağmalayarak, yakıp yıkarak dolaşsa, kasabayı yerle bir etse bile, gözlerinden okunan bu sevginin ürküttüğü kadar ürkütmezdi onları.”
Profile Image for Aviendha.
318 reviews18 followers
June 18, 2020
Açıklayamıyordu bir türlü; çünkü olup bitenler, konuşmayla aydınlanmayacak kadar karanlıktı yüreğinde. "Başka bir şey bu," dedi yalnızca.

Hikayesi akılda yer edecek kitaplardan bu. Yıllar sonra bile anımsanacak bir karakter. Hayata dair duyguların sertçe yüze çarptığı, eleştirel bir tavırla sisteme karşı çıkarken aynı zamanda sevgi barındıran bir anlatım.
Profile Image for Mustafa Doğru.
219 reviews4 followers
May 17, 2022
Dışlandığı toplumdan kendini sıyırıp iki kişilik bir hayat kuran bir karakterimizin hikayesine konuk oluyoruz. Oldukça kısa ve naif bir olay örgüsü etrafında her şey şekilleniyor. Bu kısalık karakterle bağ kurmayı zorlaştırdığını düşünüyorum. Bir çok şeyi kendi kafanızda tamamlıyorsunuz. Bu her ne kadar okuyucu için bazen iyi bazen kötü olsa da benim açımdan olumlu bir durumdu. Soluk almalık güzel bir hikayeydi.

We are the guest of the story of a character who escaped from the society he was excluded from and started a life for two. Everything takes shape around a very short and naive plot. I think this brevity makes it difficult to connect with the character. You complete a lot of things in your own head. Although this was sometimes good and sometimes bad for the reader, it was a positive situation for me. It was a good story to breathe.
Profile Image for Glcn06.
7 reviews
August 10, 2016
"Eline tüfeğini alıp, fişeklikleri göğsüne çaprazlamasına asıp, atını üstlerine sürse, kasabanın sokaklarında ölüm saçarak, önüne geleni yağmalayarak, yakıp yıkarak dolaşsa, kasabayı yerle bir etse bile, gözlerinden okunan bu sevginin ürküttüğü kadar ürkütmezdi onları" kitabın en can alıcı cümlesi bu. insanların kendinden olmayanlara karşı ne kadar acımasız olabildiklerini anlatan bir hikaye.
Profile Image for Recep Ilkbahar.
8 reviews2 followers
August 15, 2016
Yani ben sana bu kasabanın bir parçası olmadığını söylüyorsam, dediğimi iyi dinle, Kabrero. Bir daha bana onları üzmekten söz etme sakın. Güçsüz bir sözcüktür üzmek, kaypak, içi boş bir sözcüktür. Onların kullanacağı sözcüktür.
Profile Image for Terss.
660 reviews36 followers
June 6, 2025
Çok güzel, keyifli bir okuma oldu. Derin bir sevgiyle ne yapacağını bilemeyen bir adamı tanıdım.
Yazarın hikayesi de çok ilginç. Tomris Uyar'ın önsözde anlattığı kadarıyla gerçek bir isim olup olmadigi bile net değil. yazarın nerede doğduğu nerede yaşadığı nerede olduğu de bilinmiyor.
Garip. insanoğlunun iz bırakma telaşına gülüp geçen bir tavır sanki.
Profile Image for Sirunmanug.
162 reviews9 followers
September 12, 2022
İnsan sevdiğini kaybedince tüm algıları, kabulleri değişir mi? Geçici olarak? Kalıcı olarak?
Profile Image for kitabimkahvem.
107 reviews15 followers
June 25, 2019

Orijinal adı “Lie down in me” adlı bu özel eseri Tomris Uyar çevirisiyle okumak paha biçilemezdi.

Aşkın dini, dili ve ırkı yoktur. Nerde, ne zaman ve kime aşık olacağınızı bilemezsiniz. Kabrero, sol göğsünde yarası olan kızılderili kızı gördüğünde ondan kopamayacağını hissetmişti. Meksikalı birinin bir Kızılderili ile evlenmesi kabul edilemezdi, ne kilise ne kasabalılar buna onay vermezdi. Kendi gözlerinde insan bile sayılmayan biri ile evlenmesi Kabrero’yu doğup büyüdüğü topraklardan sürmek, kiliseye kabul etmemek, dışlamak anlamını taşıyordu. Ama Kabrero yepyeni bir hayat kurdu, sevdiği kadınla Kızılderililerin minik bir töreniyle evlendi ve dağda küçücük bir kulübede çok mutluydu. Sevdiği kadın evliliklerinin ikinci yılında öldüğünde onu hakettiği şekilde gömebilmek için canını tehlikeye atması aşkının gücü müydü yoksa vefası mı?

“Ona karımı sevdiğimi söylemek zorunda değildim. Bunu karıma bile söylememiştim, birlikte yaşadığımız iki yıl boyunca bir kere sözünü etmemiştim, gereği yoktu çünkü. Bu yabancıya açılmamın nedeni, belki de inancımı yitirmeye başlamamdır. Peki kendim inanmıyorsam, ölüp gittiği halde onu neden doğru dürüst bir mezara gömebilmek için çırpınıyorum böyle? Yok, asıl amacım onu o lanet çukura tıkıp bu sevgiden kurtulmak, iki yılın anılarından sıyrılıp herkesin yaşadığı bugüne varmaksa, o zaman neden bana eden, belki de bir kere daha etmekten kaçınmayacak birine yalan söylemek zorunda kalıyorum?”

Bir erkeğe sevdiği kadının ölüsünü dağdan aşırtacak kadar güçlü yapan aşk; toplumun saygı duyup önünde eğilmesi gereken bir duygu olması gerekmez mi? Günümüzde bile farklı olanlara cahilce karşı çıktığımız, kabul etmediğimiz bu yara aslında fiziksel yaralardan bile daha kötü ve içimizi zehirliyor.
“Yat sevgilim. Kıpırdama. Yat bir tanem. Seni içime gömdüm.”
92 reviews
Read
April 7, 2023
Hayalet bi yazardan yüreğe dokunan bir kitap okudum...
Normalde kitapların girişindeki önsöz,yazarın hayatı gibi bölümleri okumayı severim.Ne var ki bu kitapta yazarın hayatı namına hiç bir şey yoktu.Tomris Uyar'ın önsözünde de yazarın kimliğine dair bir bilgi bulunamadığından bahsediliyor.Tek bildiğimiz aynı isimle 2 kitap yazmış olduğu.Askerin Günü ve konumuz Seni İçime Gömdüm.Yazarın kimliği gibi başkarakterimizin kimliği de belirsiz.Tüm kitap boyunca "dağlı" anlamına gelen Kabrero olarak bahsediliyor kendisinden.Meksika dağlarında yaşayan genç bir adam.Bir gün bir kızılderili kızı seviyor.Kısa zamanda da ailesinin ve çevresinin karşı çıkmasına rağmen evleniyor.Ama kız baştan beri hasta.Göğsünün altında arada kanama yapan bir kitlesi var.Kitap kadının ölümüyle başlıyor.Hatta ölümünden bir iki saat sonra.Ve baş karakterimiz iki yıldır herkesten uzaklarda sevgili eşiyle yaşadığı dağ kulübesinde,onun ölüsüyle başbaşa kalıyor.Sevgiyle yıkıyor eşini,giydiriyor ve bir mezarlığa gömülmesini istediği için eşinin cansız bedenini kasabaya götürmek için yola çıkıyor.Tüm kitapta bu yolculuktan ve sonuçlarından bahsediliyor.Ne kadar naif seviyor eşini ama.Hiç kelimelere dökmemiş olsa bile.Sanırım eşine bir şekilde mezar bulduğunu düşündüğü zaman söylediği o bir kaç cümle kanıt olabilir."O iki yıl boyunca bir kez bile ağzına almadığı,almak gereği duymadığı sözcükler geldi aklına.Yat sevgilim.Yat bir tanem.Seni içime gömdüm."
Yalın bir dille yazılmış incecik bir kitap.Pişman olmazsınız.
Profile Image for Hürdem.
40 reviews
April 1, 2025
Ne güzel bi kitap. Hem hikayesi hem anlatımı hem de leziz Tomris Uyar çevirisi çok güzel. Cuma başlasanız pazar biter 123 sayfa. Aşk güzel, aşkı bulmak tatmak hayat boyunca olacak bütün olayları kavramları aydınlatıyor.
Profile Image for İrem.
25 reviews3 followers
April 15, 2024
sevginin sebepsizliğini çok güzel anlattığını düşünüyorum, hiçbir sebebi yok karısını sevmesi için ve niye sevdiğini de bilmiyor. ama böyle bir şey olmuş, bu sevgiyle de baş etmesi gerekiyor. kitap boyunca kabrero’nun sebepsiz ve dalgın düşüncelerini paylaşmak çok hoştu.
Profile Image for Tuba Aydın.
1 review
October 22, 2025
Sevgi ve acı üzerine diliyle sade, hissettirdikleriyle güçlü bir roman. Çok sevdiğiniz birini kaybetmenin, bu kayıpla ne yapacağınızı bilememenin, bu kayıpla ne yapacağınızı bulmanın hüzünlü ve bir o kadar zarif hikayesi. Seni içime gömdüm, okuduğum en iyi yas metinlerinden biri. Zaten zor olanı daha da çetrefilli -ama belki de bu sayede özgün- kılan ‘toplulukların ikiyüzlülüğü’ eşlik ediyor bu matem içerisindeki sevgiliye. Andrew Jolly, kurduğumuz medeniyetlerin ve güya bizi iyi/erdemli kılmak için var olan inanç sistemlerinin ikiyüzlü ve sevgiden uzak halini de aynı hüzünlü, zarif ama hala çarpıcı olmayı başaran dille seriyor gözlerimizin önüne. Lafı uzatmadan, ajite edilmeye çok teşne bu konulara abanmadan.

Kendi kimliği ismi dışında meçhul yazar, sevgi ve matem gibi büyük iki meseleyi -çoğu zaman kelimelere sığmayan bu iki hali- hikayesi ve karakterleriyle, bizler için biraz daha anlaşılır hale getiriyor. Şanslıysak, kendi matemlerimize kapı aralıyor.

“Onu sevdim diye nelere katlanacağım Tanrım?”

“…Ama vahşilik bunun neresindeydi? Yoksa ihtiyar rahibin gözünde her aşk vahşi miydi? Yoksa geniş düzlükleri, yitip giden maden kaynaklarını, onların dışa vurduğu tutkuları, o hain dağları mı kast etmişti yalnızca? Karısı Kızılderili olduğuna göre kendi vahşi toprağına dönsün mü demek istiyordu? Oraların toprağı acımasızdı, çirkindi doğru. Ama onların aşklarıyla ne ilgisi vardı bunun? İki yıl yeşil bir sevecenlik içinde yaşamışlardı orada. Vahşilik neredeydi? Kızda mı, aşklarında mı? Kaplan-kedi vahşiydi. Çaylaklar, korkaklıkları, ürkeklikleri yüzünden saldırgan ve vahşiydiler. Oysa karısı ne kadar inceydi; aşkları yumuşak, sevecen bir yaraydı. Sabahleyin güneş, eğreltiotlarını aralardı onları uyandırmak için. Vahşilik neredeydi?”

“…ikisi hep birlikte, hep bu vadide, günlerin kırıcılığından uzakta, hep yeniden başlarken, karısına olan aşkı dilinin ucunda bir acı gibi dururdu, konuşma duyusunu köreltirdi; çünkü benliğinin tam ortasında açılmış bir yarayı andıran bu aşk, bildiği sözcüklere, okuyamadığı bütün o kitaplardaki sözcüklere sığmıyordu. “Hiç değilse bu vardı” diye düşündü, “ben layık olsam da olmasam da vardı.”


Profile Image for Burçin.
Author 10 books54 followers
June 23, 2019
Zevklerine güvendiğim birkaç arkadaşımın yorumlarından sonra kitabı okuma listeme ekleyip baskısı tükendiği için de bir sahafta rastlayınca hemen alıverdim.
Çok zorlayıcı bir metin olmamakla birlikte Tomris Uyar tarafından çevrilmiş olmanın bir akıcılığı vardı. Aynı özeni ve konforlu okuma sürecini Küçük Prens'in Tomris Uyar Cemal Süreya çevirisinde de bulabilirsiniz. Bu bana göre çevirmenin imzası.

Kitaba dönecek olursam, bir Kızıldereliyle evlendiği için toplumundan dışlanmış bir adamın karısını kaybıyla başlıyor roman. Karısını gömme isteği adama günler sürecek zorlu bir yolculuk yaptırıyor. Bu yolculuk sırasında başına gelenler ve yaşadığı kaybı anlamlandırma çabasını okuyoruz satırlarda. Sevgiyi öyle saf, öyle süsten püsten uzak ama öyle hakiki anlatmış ki yazar hayran kalmamak elde değil.
Profile Image for DameArmored.
13 reviews
January 24, 2020
Kızılderili bir kızla evlenmeyi seçtiği için kasaba tarafından dışlanan bir adamın hikayesini anlatıyor kitap.

Kız hasta, bunu bilerek evleniyor ve kasabada yaşayamadıkları için dağda yaşamaya başlıyorlar. İki yıl sonra kızcağız ölüyor ve adam karısını kasabada doğru dürüst gömmek istiyor. Uzun ve zorlu bir yolculuk başlıyor.

Kitap okurken içine dalıp giderim hikayenin. Film izler gibi gözümün önüne gelir sahneler. O yüzden de okumak bir iş gibi gelmez bana. Oyuncuları ben seçerim. Ve kendi seçtiğim oyuncuyu beğenmeyecek değilim. Ama bu adam... O kadar sevmedim ki. Nefret desem yeridir. İnsan hayali bir karakterden nefret eder mi? Ben ettim. O yüzden de, belki kitap çok iyiydi, mesajda güzeldi. Belki siz okusanız adama acır, saygı duyarsınız. Öyle olması istenmiş belli ki. 😏
Profile Image for Bilgen.
238 reviews17 followers
December 4, 2019
“karısı kızılderili olduğuna göre kendi vahşi toprağına dönsün mü demek istiyordu?...vahşilik neredeydi?kızda mı, aşklarında mı? kaplan kedi vahşiydi. çaylaklar korkaklıkları ürkeklikler yüzünden saldırgan ve vahşiydiler. oysa karısı ne kadar inceydi; aşkları yumuşak, sevecen bir yaraydı. sabahleyin güneş eğreltiotlarını aralardı onları uyandırmak için. vahşilik neredeydi?”
aşkını yaşamak uğruna yerleşik düzeni terkeden, dağlarda aşkıyla mutluluğu bulan, önyargıları bir tarafa bırakan kasabalı bir gencin hikayesi...
This entire review has been hidden because of spoilers.
1 review3 followers
September 19, 2021
I first read this book just after it was first published in the seventies. It had a profound effect on
me.

I recently read it for the second time and was still blown away. It is a beautifully understated love story.
Profile Image for Deniz.
79 reviews
October 31, 2022
"Şiddetin kol gezdiği bir dünyada aşkınızı nereye gömersiniz?"
Bir solukta okudum. Aşk, yalnızlık, çaresizlik, yetersizlik, razı oluş, başkaldırı... Öyle bir kitap ki elinizden bırakmayacaksınız. İnsanın içine öküz oturtan bir roman. Mutlaka yeniden okuyacağım.
Displaying 1 - 30 of 39 reviews

Can't find what you're looking for?

Get help and learn more about the design.