Mehmed Uzun, "Dengbejlerim" başlıklı uzun soluklu denemesinde, insanlığın en eski sözel yazın deneyimlerinden birini konu alıyor. Bu, Homeros'tan başlayıp günümüze uzanan ve canlı izleri hala yakalanabilen söylencelerden biridir. Burada anlatılan söylene aktarıcılarının söylencesidir bir yerde. sözün ve dilin anlatımsız tadını yakalayacaksınız burada Mehmed Uzun, "Önce söz ve kalem vardı," diyor...
-----
"Özgün bir yazarlık, edebiyat dünyasında özgün bir pencere." - Tabias Regnell- "Kadim bir gelenekti seslerin izini sürmek. Ellerinde asaları, sırtlarında abalarıyla hiç bilmedikleri, görmedikleri yerlere doğru yöneldiler. Uzun kış gecelerini mekan bilip, onları ayazdan koruyan arabalarına sarındılar. Yollardaki bütün zorluklara katlanmayı göze alıyorladı. Biliyorlardı ki gidecekleri yerlerde onlara kıymet verilecek. Bitmek bilmez soğuk kış geceleri onların sesleriyle ısınacak ve sabaha varılacaktı. İnce, derinden ve duygu yüklü bir mırıltıyla başlanan hikayeler gecenin bütün yükünü sırtlayacak güçteydi." - Abidin Parıltı / Radikal Kitap Dengbejlerin sesini duymak isteyenlere...
Mehmed Uzun (1953 – October 10, 2007) was a contemporary Zaza-Kurdish writer and novelist. He was born in Siverek, Şanlıurfa Province, Turkey. Although the Kurdish language was outlawed in Turkey from 1920 to 1990, he started to write in his mother tongue. As a writer, he achieved a great deal towards shaping a modern Kurdish literary language and reviving the Kurdish tradition of storytelling. From 1977 to 2005 he lived in exile in Sweden as a political refugee. During his time in Scandinavia, he became a prolific writer, author of a dozen Kurdish language novels and essays, which have made him a founding member of modern Kurdish literature in Kurmanji dialect. In June 2005 he returned to Istanbul, Turkey. He was a member of the PEN club and the Swedish writers association. On May 29, 2006, it was revealed that Uzun had been diagnosed with cancer.[1] Following treatment at the Karolinska University Hospital of Stockholm, in Sweden he returned to Diyarbakir, Turkey, where he died, aged 54. (Wikipedia)
Hayatında önemli yer tutan başlıca Dengbejlerden anlatmış Mehmed Uzun ve bu eski geleneği, eski zaman insanlarını anlatırken hissettiği özlemi(zamana ve anlayışa karşı) rahatça görebiliyorsunuz. Bu köklü gelenek ve onu icra edenler yavaş yavaş kaybolurken, 90'ların sonundan bu günlere(modern-yeni dünyaya) dair pek umut dolu olmayan öngörülerini de eklemiş son bölümde. Özellikle son bölümdeki, "değeri olan, o zamana ait kelam" vurgusu, Le Guin'de sık sık görülen, söylenen ve söylenmeyen sözün, kelamın gücü anlayışını anımsattı. Değerli yazarın da söylediği gibi, bugünün pazar ve pazarlama dünyasında hem yazılı hem de sözlü kelamın değeri fena halde erozyona uğramış durumda.
Kendi dengbejlerine ışık tutan Mehmed Uzun, dengbejliğin ince hikayesine değinirken; Homeros'un İlyada'sı , Evliya çelebinin Seyahatname'si , Puşkin'in Erzurum yolculuğu dünya için ne ise dengbejliğin de aynı ses aynı renk olduğunu anlatıyor bize. Çünkü her ne kadar farklı dillerde olsa da insanı ve insana dair olanı anlatan "anlatı evrenseldir" diyor. "Evdal'ın kelamıyla klam haline geliyor." dediği anlatı dünyasına ve Kürt edebiyatına minik bir kapı aralıyor. Dengbejliği Mehmed Uzunca okumak boğazımda burukluk ve yeni bir tat bıraktı.
Niçin dengbejlerini, insani acı ve hüznün yarattığı damıttığı kelamları yazmıyorsun? Niçin kelamı pazar için değil, başka şeyler için söyleyen, anlatan , insana ileten o özlü kelam ustalarını anlatmıyorsun?