“Uzakta bir dağda Gon adında bir tilki yaşardı. Gon yalnız bir tilkiydi. Eğreltiotlarıyla örtülü ormanda çukurlar kazar ve kazdığı bu çukurların içinde yatardı. Gece gündüz demeden civardaki köyleri dolanır, sürekli haylazlık yapardı. Tarlalara girip patatesleri yerinden söker, kurutulmuş kolza kabuklarını tutuşturur, çiftçilerin evlerinin arkasında asılı duran biberleri çalardı.”
Japon edebiyatını derinden etkileyen Kenci Miyazava, Ryunosuke Akutagava, Kyusaku Yumeno, Mimei Ogava ve Toson Şimazaki gibi ustalardan çocuk edebiyatının en önemli eserleri arasında gösterilen öyküler Japon Çocuk Öyküleri’nde bir araya geliyor.
Her gün aynı saatte beliren gizemli bir kırmızı tren, kendine prens arayan bilge bir kral, insanları tuzağa düşürmeye çalışan bir lokanta, bir köye dadanan yaramaz bir tilki, arkadaşları tarafından dışlanan ve Dünya dışına yolculuk eden bir kuş… Hayal gücünün sınırlarında gezinen bu özgün derlemede kimi zaman güldüren, kimi zaman hüzünlendiren on dokuz öykü kendine yer buluyor.
Aralarında evvelce okumuş olduğum Kenci Miyazava ve Ryunosuke Akatugawa gibi büyük yazarların eserlerinin de yer aldığı yirmi çocuk öyküsünden oluşan bir kitap.
Çocuklar için yazılmış eserleri okumayı seviyorum. Bu kitapta da, daha önce okumuş olduğum, Yei Theodora Ozaki tarafından derlenen ve biri Macidegül Batmaz çevirisi (22 hikaye) ile Maya Kitap tarafından, diğeri Servin Sarıyer çevirisi (11 öykü) ile Karakarga Yayınları tarafından basılan iki ayrı Japon Masalları kitabı gibi mutluluk veren öyküler yer alıyor.
Aslında bir oturuşta bitebilecek, genelde masal tarzında öyküler. Akutagava ve Miyazava gibi ünlü Japon yazarları bu tarz öyküleriyle görmek güzeldi.
Kitapta öyküleri yer alan 14 yazardan yarıdan fazlasının kırk hatta otuzlu yaşlarında hayatlarını kaybetmiş olması ilginç geldi.
İthaki'nin Japon Klasikleri serisi güzel ancak başlıklarda Asya tarzı fontlar kullanmaya gerek yok bence. Bir de ön kapakların sağ alt köşesindeki Japonca yazıların yazar ismi olduğunu öğrendim bu kitapla.
Okan Haluk Akbay çevirip derlediği 14 farklı yazardan 19 öyküyü barındıran bu tatlı eseri okuma fırsatı buldum. İçinde okuması zevk veren çok güzel öykülerin olduğu bu eser benim için derleme olması yönüyle çok kıymetliydi. (Derleme eserleri çok seviyorum). Birçok yazarla tanışmış oldum bir kitap vesilesiyle. Kitaptaki öyküler genelde çok tatlı eserler ve tebessümü ederek okudum (mutluluk, menekşe, istekleri bitmeyen lokanta, meşe palamutları ve dağ kedisi…). Birkaç öyküde ise duygulandım (Tilki Gon, çobanaldatan yıldızı, kırmızı mum ve denizkıZı). Benim için okuması zevkli bir kitaptı. Öyküler baya akıcıydı. Japon Edebiyatı ve öykü seven okurların sevebileceği bir eser.
Bana hediye olarak alınan bir kitaptı. Çok beğendim. Özellikle "Eldiven" favorim oldu, ama çoğu öykü çok güzeldi. Japonların hayata çok farklı ve hoş bir bakışları var, bu da her bir öyküde kendini belli ediyor. Tavsiye ederim.
Birçok Japon yazarın çocuklar için yazdığı öykülerin derlemesi olan bu kitabı sevdim. Biz Türklere çocukken diyet ödemek için el kesmeli, kurtların çocukları yediği, dağların yanıp bitip kül olduğu öyküler anlatıldığı için bu öyküler baya tatlı kaldı benim için. Kitapta pek anlamadığım ee noldu şimdi biz bu öyküden ne çıkaralım dediğim öyküler de oldu. Yine de farklı ülkelerin çocuk öykülerini okumayı seviyorum. Bir şans verebilirsiniz.
Öyküleri okurken Japon nineler nasıl da büyük bir iştahla etrafını sarmış küçük çocuklara bu hikayeleri anlatıyordur diye hayallere daldım. Büyük ihtimal küçük çocukların annesi izin vermiyordur dinlemelerine ama ninelerin laf dinleyeceğini sanmıyorum :D NOT: Sevgili Tilki Gon, çok hakkını yediler be...
“Yaşlı kadın, güzel ay manzarasının olduğu gecelerde, kelebeklerin insana dönüşerek henüz uyumamış olan kimseleri ziyaret ettiğini daha önce duymuştu.” Sf 68