What do you think?
Rate this book
Mesnevi Terapi
“Bilgi çağını bilgelik çağına dönüştürürken yol göstericimiz Mevlana olacaktır. Çünkü o ruhsal yapımızdaki şifrelere dokunuyor, bizde var olan duyarlılığı harekete geçiriyor.”
Prof. Dr. Nevzat Tarhan
İnsanlık Mevlana’yı yeniden keşfediyor. Çünkü onun öğretisi yaşadığı zamana hapsedilemeyecek kadar evrensel. Çünkü hepimizin ondan öğreneceği çok şey var. Prof. Dr. Nevzat Tarhan buradan bakarak, Mesnevi’nin çağları aşan bilgeliğinin ruha nasıl şifa olabileceğini anlatıyor.
Tarhan, Mesnevi Terapi’de Mevlana’yı günlük hayatta bize yol gösterecek bir rehber olarak tanımamız gerektiğini anlatıyor. İçimizdeki hakikati görmemizi, farkındalığımızı artırmamızı sağlayacak önerilerle, Mesnevi’yi modern psikoloji tarafından da kabul gören bir anlayışla kalbe ve ruha şifa veren bir eser olarak okutuyor.
Ve Mevlana’dan ilhamla şöyle diyor:
“İnsanın gözü kördür ışık olmadıkça,
Aşkın gözü kördür gerçekler olmadıkça,
Aklın gözü kördür ahlak olmadıkça,
Hırsın gözü kördür terazi olmadıkça,
Şöhretin gözü kördür tevazu olmadıkça,
Gücün gözü kördür erdem olmadıkça,
Paranın gözü kördür insaf olmadıkça,
Menfaatin gözü kördür empati olmadıkça,
Adaletin gözü kördür hakkaniyet olmadıkça,
Tabibin gözü kördür tıp etiği olmadıkça,
Medeniyetin gözü kördür bilgelik olmadıkça...”
Prof. Dr. Nevzat Tarhan
İnsanlık Mevlana’yı yeniden keşfediyor. Çünkü onun öğretisi yaşadığı zamana hapsedilemeyecek kadar evrensel. Çünkü hepimizin ondan öğreneceği çok şey var. Prof. Dr. Nevzat Tarhan buradan bakarak, Mesnevi’nin çağları aşan bilgeliğinin ruha nasıl şifa olabileceğini anlatıyor.
Tarhan, Mesnevi Terapi’de Mevlana’yı günlük hayatta bize yol gösterecek bir rehber olarak tanımamız gerektiğini anlatıyor. İçimizdeki hakikati görmemizi, farkındalığımızı artırmamızı sağlayacak önerilerle, Mesnevi’yi modern psikoloji tarafından da kabul gören bir anlayışla kalbe ve ruha şifa veren bir eser olarak okutuyor.
Ve Mevlana’dan ilhamla şöyle diyor:
“İnsanın gözü kördür ışık olmadıkça,
Aşkın gözü kördür gerçekler olmadıkça,
Aklın gözü kördür ahlak olmadıkça,
Hırsın gözü kördür terazi olmadıkça,
Şöhretin gözü kördür tevazu olmadıkça,
Gücün gözü kördür erdem olmadıkça,
Paranın gözü kördür insaf olmadıkça,
Menfaatin gözü kördür empati olmadıkça,
Adaletin gözü kördür hakkaniyet olmadıkça,
Tabibin gözü kördür tıp etiği olmadıkça,
Medeniyetin gözü kördür bilgelik olmadıkça...”
240 pages, Paperback
First published May 1, 2012
26 people are currently reading
136 people want to read
About the author
Nevzat Tarhan
51 books47 followers1952 yılında Amasya Merzifon’da doğdu. 1969 yılında Kuleli Askeri Lisesini, 1975 yılında İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesini bitirdi. GATA stajı, Kıbrıs ve Bursa kıta hizmetinden sonra 1982 yılında GATA' da Psikiyatri uzmanı oldu. Erzincan ve Çorlu' da hastane hekimliği sonunda GATA Haydarpaşa' da Yardımcı Doçent (1988) ve Doçent (1990) oldu. Klinik Direktörlüğü yaptı. Albaylığa (1993) ve Profesörlüğe (1996) yükseldi. 1996-1999 yılları arasında Yüzüncü Yıl Üniversitesinde öğretim üyeliği ve Adli Tıp Kurumunda bilirkişilik yaptı. Kendi isteğiyle emekli oldu. 1998 yılında Memory Centers of Amerika' nın Türkiye Temsilciliğini aldı.
Halen Türkiye'nin ilk Nöropsikiyatri hastanesi olan NPİSTANBUL Nöropsikiyatri Hastanesi Yönetim Kurulu Başkanlığı ve Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörlüğü görevlerini yürütmektedir.
31′i uluslararası olmak üzere 100′ün üzerinde yayını vardır. İngilizce ve Almanca bilmektedir. İki çocuk babasıdır.
Halen Türkiye'nin ilk Nöropsikiyatri hastanesi olan NPİSTANBUL Nöropsikiyatri Hastanesi Yönetim Kurulu Başkanlığı ve Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörlüğü görevlerini yürütmektedir.
31′i uluslararası olmak üzere 100′ün üzerinde yayını vardır. İngilizce ve Almanca bilmektedir. İki çocuk babasıdır.
Ratings & Reviews
Friends & Following
Create a free account to discover what your friends think of this book!
Community Reviews
Displaying 1 - 15 of 15 reviews
October 11, 2020
Neredeyse 7-8 yıl önce alıp okuduğum bu kitabı, hem bakış açımı tazelemek hem de goodreads’e eklemek için tekrar elime aldım. Komiktir ki insan her dönemde olabileceği en olgun hale geldiğini sanıyor ancak o dönemde altını çizdiğim cümlelerin şu anda beni hiç etkilememesi gösteriyor ki olgunlaşma yolculuğu hep devam edecek.
Kitapta Mesnevi’deki bazı hikayelerden hareketle günümüzdeki sorunlar, psikolojik çalışmalar, çıkarımlar, hikmetler kişisel ve yarı akademik bir dille anlatılıyor. Kitapta sevmediğim şey maalesef bir bütünlüğün olmaması. Bazı hikayelerden çıkarılan anlamlar oldukça kişiselken, diğerlerinde farklı fıkralar, örnekler ya da bilimsel gelişmeler bir arada sunuluyor.
Mevlana ve eseri Mesnevi, şüphesiz ki modern hayatın doğurduğu varoluşsal krizlere ilaç olabilecek nitelikte hikmetler içeriyor. Hem Mesnevi’yi hem de Mevlana’yı daha güzel bir kaynaktan ve daha detaylıca incelemeyi düşünüyorum, bu kitabın en azından öyle bir faydası oldu diyebilirim.
Kitapta Mesnevi’deki bazı hikayelerden hareketle günümüzdeki sorunlar, psikolojik çalışmalar, çıkarımlar, hikmetler kişisel ve yarı akademik bir dille anlatılıyor. Kitapta sevmediğim şey maalesef bir bütünlüğün olmaması. Bazı hikayelerden çıkarılan anlamlar oldukça kişiselken, diğerlerinde farklı fıkralar, örnekler ya da bilimsel gelişmeler bir arada sunuluyor.
Mevlana ve eseri Mesnevi, şüphesiz ki modern hayatın doğurduğu varoluşsal krizlere ilaç olabilecek nitelikte hikmetler içeriyor. Hem Mesnevi’yi hem de Mevlana’yı daha güzel bir kaynaktan ve daha detaylıca incelemeyi düşünüyorum, bu kitabın en azından öyle bir faydası oldu diyebilirim.
March 26, 2024
Hic sevmedim zulum gibiydi. Mesnevi ismini gorunce hemen aldim merak ediyordum. Ama mesnevi bu yazardan okunmaz belki iyi bir akademisyen ama yazar degil
March 27, 2018
Bu kitabı Mesnevi’nin bir izahı veya irdelemesi gibi düşünmeden okumak lazım, yazarın hayatımıza , davranış ve tutumlarımıza ışık tutmak kendi bakış açısına göre doğru bir yol göstermek için Mesnevi’de anlatılan bazı hikayelerden güç alması olarak düşünülmeli .
September 15, 2012
Mesnevi'nin sofistike ve komplike yapısının yanına bile yaklaşamayan bir Mesnevi incelemesi. Aslında inceleme de sayılmaz. Tarhan'ın bu kitapta yapmaya çalıştığı Mesnevi'den aldığı birkaç öyküyü birtakım olumsuz/olumlu düşünce kalıpları çerçevesinde değerlendirmesi ve sonuç olarak Mesnevi'nin kıymetini kanıtlamaya çalışmasından ibaret. Ancak tek bir paragrafın bile sayfalarca açıklamayla anlatılabildiği Mesnevi Şerif'in hikmetini kanıtlamak için son derece yetersiz, güdük ve çocuksu bir çabaya dönüşmüş Tarhan'ın incelemesi. Bunun yanına bir de Nevzat Tarhan'ın homofobik açıklamalarını da koyarsak bence Mesnevi'yi iyice okuyup sindirmesi gerek diye düşünüyorum.
January 19, 2013
Bitiremediğim nadir kitaplardan. Dili oldukça basit. Her kesimin okuması amaçlanmış sanırım. Bağlantılar çok zayıf. Özellikle giriş kısmı Mevlana'ya zorla bağlanmış. Sonrasında psikoloji ile bağdaştırmaya çalışılmış ancak çok başarısız. Birkaç kez devam edebilmek için denedim ama başarılı olamadım.
Read
June 18, 2019"Günümüzde, özellikle Batı dünyasında Hz. Mevlana’ya karşı büyük bir ilgi var. Modernizmde ve bilimde dahi Mevlana’nın öğretilerinden izler görülüyor. Bu izler modernizmi ve bilimi tamamlıyor. Bir bakıma insanlık da Mevlana’yı yeniden keşfediyor."
June 1, 2019
Okurken iyi gelir uygulamaya gelince bu topluma uyduramazsınız
December 8, 2019
Tekrar okumam gerekebilir.
Read
October 2, 2024Bosnian translation by Dzenan Hasic was horrible.
November 9, 2014
Nevzat Tarhan günümüz insanının sorunlarına Mevlana'nın bakış açısıyla öneri getirmeye çalışmış ama kitap çok üstünkörü bir anlatıma sahip.
"Modern insanların problemleri" klişesini görmediğim çok olmuştu, hatırladım. Bu problemler modern insana mahsus ise Mevlana neden 13. yüzyılda bunları anlatmış, açıklamak zor.
Kitabın girişi Mevlana'yı aşırı derecede övmeye ayrılmış. Tarhan öyle bir hava estirmiş ki, hani tam da modern batı dünyası psikolojik olarak çökecekken Mevlana'yı keşfetmiş ve içinde bir umut doğmuş. Avrupalıları böyle tarif etmek bizde gelenektir. Bu tip tarifleri her duyduğumda nedense aklıma hep sisli bir köyün ya da kasabanın içinde kimisi hastalıktan ölmüş yatan, kimisi zombi gibi gezen insanların gösterildiği filmler geliyor. Modern batı insanı manevi olarak böyle dolanıyormuş gibi bir kanı oluşuyor.
Senenin 2014 olduğunu hesap edersek, Avrupa Mevlana ile tanışalı 200 yıl oldu. İlk çevirisi Almanca'ya yapıldığı için özellikle Alman filozoflar tarafından Mesnevi ve Dîvân-ı Şems-i Tebrizî çok tartışıldı. Hegel'in bir çok görüşünde doğrudan etkili olduğu gibi, panteistik görüntüsü Alman filozof ve yazarların bir kısmı, örneğin Goethe, tarafından eleştirildi. Daha o zamandan Mevlana batılı filozoflar tarafından, diğer doğulu düşünce akımlarının öğretileriyle karşılaştırıldı. Hatta otoriteye isyan fikrini yaydığı için 19. yüzyılda İngiltere'de popüler olan Ömer Hayyam'a karşı "bakın bunun gibi sufi öğretiler de var" denilerek resmen devlet tarafından desteklendiğini okumuştum. Kısacası kimsenin Mevlana'yı şu aralara keşfediyor olduğu yok.
Hikayelere gelecek olursak; birçoğunda çıkarılacak esas anlamın yanında Tarhan'ın verdiği ikincil anlamlar yetersiz kalıyor. Bazılarının nasıl çıkarıldığını takip edemedim. Ayrıca, Tarhan nasıl yapılacağından ziyade, ne yapılacağını anlatan bir yol izlemiş. Böyle olunca,bildiğimiz doğruların tekrarından öteye gidememiş. Örneğin; tembel olunmaması gerektiği aşikar, ama kitap tembellikten nasıl kurtulunacağını anlatmıyor, sadece "tembel olmayın" diyor. Tarhan bunu vereceğini kitapta vaad etmiyor ama kitabın adını "terapi" koyduğunuzda satın alanlar bunu bekliyor.
Yine de; içindeki çoğu doğru felsefe ve kitabın yazılış amacında sezdiğim iyi niyet sebebiyle okunmalı diyorum.
"Modern insanların problemleri" klişesini görmediğim çok olmuştu, hatırladım. Bu problemler modern insana mahsus ise Mevlana neden 13. yüzyılda bunları anlatmış, açıklamak zor.
Kitabın girişi Mevlana'yı aşırı derecede övmeye ayrılmış. Tarhan öyle bir hava estirmiş ki, hani tam da modern batı dünyası psikolojik olarak çökecekken Mevlana'yı keşfetmiş ve içinde bir umut doğmuş. Avrupalıları böyle tarif etmek bizde gelenektir. Bu tip tarifleri her duyduğumda nedense aklıma hep sisli bir köyün ya da kasabanın içinde kimisi hastalıktan ölmüş yatan, kimisi zombi gibi gezen insanların gösterildiği filmler geliyor. Modern batı insanı manevi olarak böyle dolanıyormuş gibi bir kanı oluşuyor.
Senenin 2014 olduğunu hesap edersek, Avrupa Mevlana ile tanışalı 200 yıl oldu. İlk çevirisi Almanca'ya yapıldığı için özellikle Alman filozoflar tarafından Mesnevi ve Dîvân-ı Şems-i Tebrizî çok tartışıldı. Hegel'in bir çok görüşünde doğrudan etkili olduğu gibi, panteistik görüntüsü Alman filozof ve yazarların bir kısmı, örneğin Goethe, tarafından eleştirildi. Daha o zamandan Mevlana batılı filozoflar tarafından, diğer doğulu düşünce akımlarının öğretileriyle karşılaştırıldı. Hatta otoriteye isyan fikrini yaydığı için 19. yüzyılda İngiltere'de popüler olan Ömer Hayyam'a karşı "bakın bunun gibi sufi öğretiler de var" denilerek resmen devlet tarafından desteklendiğini okumuştum. Kısacası kimsenin Mevlana'yı şu aralara keşfediyor olduğu yok.
Hikayelere gelecek olursak; birçoğunda çıkarılacak esas anlamın yanında Tarhan'ın verdiği ikincil anlamlar yetersiz kalıyor. Bazılarının nasıl çıkarıldığını takip edemedim. Ayrıca, Tarhan nasıl yapılacağından ziyade, ne yapılacağını anlatan bir yol izlemiş. Böyle olunca,bildiğimiz doğruların tekrarından öteye gidememiş. Örneğin; tembel olunmaması gerektiği aşikar, ama kitap tembellikten nasıl kurtulunacağını anlatmıyor, sadece "tembel olmayın" diyor. Tarhan bunu vereceğini kitapta vaad etmiyor ama kitabın adını "terapi" koyduğunuzda satın alanlar bunu bekliyor.
Yine de; içindeki çoğu doğru felsefe ve kitabın yazılış amacında sezdiğim iyi niyet sebebiyle okunmalı diyorum.
May 17, 2016
Kitab Masnawi karya seorang ulama, sufi dan mistikus Jalaluddin Rumi ini tak pernah habis habis digali dari berbagai perspektif sekalipun. Kitab ini abadi melintasi zaman karena pesan-pesan universal di dalamnya. Tak berlebihan ketika Muhammad Iqbal, si penyair dari India itu, menyebut Masnawi nyaris seperti kita Al-Qur'an dalam bahasa Persia. Dan Tarhan, ilmuwan dan ahli psikoterapi dari Turki, mampu menawarkan suguhan unik lewat kisah-kisah dalam Masnawi yang sengaja diperuntukkan kepada manusia modern dan problem-problemnya. Dalam buku ini, kita akan disuguhi beberapa berita mini yang bersumber dari Masnawi dan Tarhan, dengan pendekatan sesuai bidangnya, membahasnya secara gamblang.
August 20, 2012
Anlatım olarak farklı buldum kitabı, beğendim bu yönüyle. Yazım dili ise biraz ilginç geldi, kitapla aramızda bir mesafe varmış gibi hissettirdi bana. Yada ben kitabın içine giremedim.
Zaman kaybı olarak görmüyorum okunmasını, umarım sizler beğenirsiniz.
Mesnevi'den Söz olarak kitaptan;
Açlığa sabredersin, adı "oruç" olur.
Acıya sabredersin, adı "metanet" olur.
İnsanlara sabredersin, adı "hoşgörü" olur.
Dileğe sabredersin, adı "dua" olur.
Duygulara sabredersin, adı "gözyaşı" olur.
Özleme sabredersin, adı "hasret" olur.
Sevgiye sabredersin, adı "Aşk" olur.
Zaman kaybı olarak görmüyorum okunmasını, umarım sizler beğenirsiniz.
Mesnevi'den Söz olarak kitaptan;
Açlığa sabredersin, adı "oruç" olur.
Acıya sabredersin, adı "metanet" olur.
İnsanlara sabredersin, adı "hoşgörü" olur.
Dileğe sabredersin, adı "dua" olur.
Duygulara sabredersin, adı "gözyaşı" olur.
Özleme sabredersin, adı "hasret" olur.
Sevgiye sabredersin, adı "Aşk" olur.
August 1, 2015
Aşağıda yapılan yorumların aksine benim gibi Mevlanayi yeni yeni tanımaya baslayanlar için ideal diyemem ama hakkını da yemek istemiyorum iyi kitap. Dili sade olmakla beraber bendeniz duygusal zeka kavramı üzerine bir takım araştırmalar içersinde olduğumdan ötürü hikaye oluşumu sıralaması konuya göre iyi seçilmiş.
October 6, 2014
Daha farklı anlatılabilirdi
Read
November 19, 2018*" Üstünün dostu ol ki üstün olasın. Kendine gel be hey azgın mağluplara dost olma!"
*"Aşkın bir boyutu var ki muhakemeyi bozar, sağlıklı karar vermeyi engeller. İnsan sevdiği kişide var olana değil, onda aradığı özelliklere aşık olur. Sürekli hayalindeki kişiye ulaşmaya çalışır ama bir türlü hayalindeki kişiyle sevdiği kişi aynı olmaz."
*"Vicdani zekası yüksek kişi ise güzellikleri teşhir etmeden önce toplumsal faydayı ve yerinin, zamanının doğru olup olmadığını düşünür....Yani bir insanın kendi güzellik kaynağını yerinde ve zamanında kullanabilmesi, kişinin zeka seviyesiyle orantılıdır."
*" İyi niyet ve güzel gayret varsa onun tamamlayıcısı Allah'tır." (s.a.v)
*"Aşkın bir boyutu var ki muhakemeyi bozar, sağlıklı karar vermeyi engeller. İnsan sevdiği kişide var olana değil, onda aradığı özelliklere aşık olur. Sürekli hayalindeki kişiye ulaşmaya çalışır ama bir türlü hayalindeki kişiyle sevdiği kişi aynı olmaz."
*"Vicdani zekası yüksek kişi ise güzellikleri teşhir etmeden önce toplumsal faydayı ve yerinin, zamanının doğru olup olmadığını düşünür....Yani bir insanın kendi güzellik kaynağını yerinde ve zamanında kullanabilmesi, kişinin zeka seviyesiyle orantılıdır."
*" İyi niyet ve güzel gayret varsa onun tamamlayıcısı Allah'tır." (s.a.v)
Displaying 1 - 15 of 15 reviews