Jump to ratings and reviews
Rate this book

Örümceğin Kitabı

Rate this book
Turkish

227 pages, Paperback

First published January 1, 1998

12 people want to read

About the author

Nazlı Eray

62 books53 followers
Nazlı Eray, Ankara'da doğdu. İngiliz Kız Ortaokulu, Arnavutköy Amerikan Kız Koleji ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde okuduktan sonra Turizm ve Tanıtma Bakanlığı'nda tercüman olarak çalıştı. Edebiyatçılar Derneği'nin kurucuları arasında yer alan Eray, Türkiye Yazarlar Sendikası'nın kurucusu, Uluslararasi Yazarlar Birligi (PEN) üyesi, 1977 ve 1978 yıllarında Yaratıcı Yazım dersleri verdigi ABD Iowa Üniversitesi'nin onursal üyesidir.
Yazmaya 1959'da henüz ortaokuldayken kaleme aldığı öyküsü "Mösyö Hristo" ile başlayan Eray'ın ilk öykü kitabı Ah Bayım Ah 1975'te çıktı. "Laz Bakkal" başta olmak üzere pek çok öyküsü kültleşti. "Karanfil Gece Kursu" öyküsüyle 1988 Haldun Taner Öykü Ödülü'nü, kazandı. Aşkı Giyinen Adam romanıyla 2002 Yunus Nadi Roman Ödülü'nü kazandı. Eski Güneş, Cumhuriyet, Radikal, Akşam gibi gazetelerde köşe yazarlığı yapan Eray, yazılarını "Düş İşleri Bülteni" ve "Gece Uçuşu" isimleri altında yayınladı. Türk Kütüpahaneciler Derneği En İyi Romancı Ödülü (2009), Başkent Rotary Kulübü Meslek Ödülü (2010) ve Fantazya ve Bilimkurgu Sanatları Dernegi'nin ilk Mavi Anka Ödülü'ne (2014) layık görüldü.
azlı Eray'ın öykü, roman ve oyunları pek çok dile çevrildi. Erostratus (1977) adlı oyunu, Sartre, Montaigne, Camus, Unamuno, Pessoa ve Bauer'in Erostratos yorumlarıyla birlikte Blood and lnk'te (Kan ve Mürekkep) yer aldı, Öykülerinden, kısa film ve televizyon dizileri yapıldı. "Monte Kristo" ve "Rüya Sokağı" öyküleri 2005'te İtalyan yönetmen Angelo Savelli tarafindan L'ultimo Harem (Son Harem) adıyla oyunlaştırıldı, İtalya
ve Türkiye'de sahnelendi.
Nazlı Eray, anılarını Tozlu Altın Kafes (DK, Ocak 2011) ve Bir Rüya Gibi Hatırlıyorum Seni (DK, Mayis 2013) adlarıyla kitaplaştırdı.

Ratings & Reviews

What do you think?
Rate this book

Friends & Following

Create a free account to discover what your friends think of this book!

Community Reviews

5 stars
7 (35%)
4 stars
3 (15%)
3 stars
6 (30%)
2 stars
2 (10%)
1 star
2 (10%)
Displaying 1 of 1 review
Profile Image for Rıdvan.
548 reviews93 followers
October 28, 2016
bir kadın var. Adını asla öğrenemiyoruz. Bir gece arkadaşından dönüyor. Ankaranın karanlık bir sokağında, elinde kendi yaptığı bir tablo var. Kitapta oldukça önemli bir yer tutan çıplak ve dünya güzeli bir kadın tablosu bu.
Kendi apartmanının önüne geliyor ve içeri giriyor. Birden elektrikler gidiyor. Işıklar yandığındaysa kendisini bambaşka bir evde tanımadğı bir adamla baş başa buluyor. Oldukça şatafatlı, biblolarla tablolarla süslü büyük ve zengin bir apartman dairesi. Adamsa kocası. Ama kadın bunların hiçbirini tanımıyor.
Derken elektrikler bir daha gidip geliyor ve bu sefer kendisini bir baloda buluyor. Tanımadığı zengin kocasıyla beraber. Baloda bir çocukluk arkadaşıyla karşılaşıyor. Fevzi.
Derken salonun balkonuna çıkıyor. Balkonda kahve içen iki teyze var. Kahve fincanlarından teyzelerin çocukluk aşkları çıkıyor. Ardından da Fevzi.
Derken kendisini Ömür Uzatma Kıraathanesinde buluveriyor.Burada da Osman Şakir İzzettin ve bir amca daha var. Herkes eski anılarını anlatıyor ve anlattıkça ömürleri uzuyor. Bu sahneye daha sonar defalarca daha uğrayacağız.
Derken Fevzide geliyor Ömür Uzatma Kıraathaesine, Nejat'ta, Hüsamettin'de, Gececi'de ve daha büssürü tip.
İzmir'e gidiyoruz, Ardından birinin zihnine girip dolaşıyoruz. Sonra Erkekler parkına gidiyoruz. Bir bakmışsınız Newyorktayız. Sonra bir sürü yerde. İlk başlarda elektrik falan kesiliyo ama sonraları ondanda vazgeçmiş yazar. Hop hop atlıyoruz mekandan mekana.
Baykal var, Ecevir var, Marilyn Monroe var. Maskeli adam, Kendisinden nefret eden adam, Tablodaki kadın,ohoooo daha bissürü insan...
Konu nereye bağlanıyor.
Hiç bir yere..
Bilmiyorum da çok sarmadı.
Displaying 1 of 1 review

Can't find what you're looking for?

Get help and learn more about the design.