Ateş Canına Yapışsın

by Sezgin Kaymaz

Bütün sakinlerinin mutlu ve huzurlu yaşadığı Cennet'te, Tanrı ilk insanı yarattı, adına da Âdem dedi. Onu yarattığı toprağa kendi nefesinden üfleyerek can verdi, bu cana hem iyilikten hem şerden, hem riyadan hem sadakatten koydu. Ona güzel olan ne verdiyse, bir o kadar da kötülük ekledi. Sonra Cennet'teki tüm varlıklara dönüp Âdem'e secde etmelerini buyurdu.

Bu buyruğa karşı çıkabilecek kadar kibirli tek bir Cennet varlığı vardı, o da Azazil'di. Âdem gelene kadar Cennet'te kendi özünden bihaber, huzur içinde yaşayan Azazil, "ilk insan"la mücadeleye girecek, yaratılışında var olan ateş canına yapışıp İblis'e dönüşene dek bütün Cennet'e Âdem'den üstün olduğunu kanıtlamaya çalışacaktı.

Peki ya bir çamur topağından ibaret olan insan, Cennet bahçesinin çiçeği Azazil'in aklına haramı düşürürse ne olacak? İblis mi insanı kandıracak, yoksa insan İblis'i Cennet'ten kovduracak kadar "şeytan" mı olacak?

Sezgin Kaymaz yeni romanı Ateş Canına Yapışsın'da, insanlık tarihinin en eski anlatılarından biri olan "Cennet'ten kovuluş" hikâyesine can veriyor. Hepimizin tanıdığı Cennet'in bildik kahramanları onun kalemiyle yepyeni bir ses kazanıyor.

Genres: Audiobook, Turkish Literature

238 pages, Paperback

First published January 1, 2008

About the author

1962’de Sinop’ta doğdu. Konya Anadolu Lisesi’ni bitirdi. Hacettepe Üniversitesi İngilizce Dilbilimi Bölümü’nü, Türkçe dersini veremediği için son sınıftan terk etti. 1976’dan itibaren oyuncu ve teknik direktör olarak hentbolla uğraştı. Türkiye Voleybol Federasyonu'nda Koordinatör olarak çalıştı. Romanları (hepsi İletişim’den): Uzunharmanlar’da Bir Davetsiz Misafir (1997), Geber Anne! (1998), Kaptanın Teknesi (1999), Lucky (2000), Zindankale (2004), Ateş Canına Yapışsın (2008). Hikâyeleri: Sandık Odası (2005), Medet (2007), Ateş Canına Yapışsın (2008), Kün (2013).

Reviews

[Argos · Rating 5 out of 5]

Yaratılış hikayesini, Adem ile Havva’yı, cenneti ve dört meleği, cennet ile haram bir arada bulunur mu sorusunu bir de Sezgin Kaymaz yorumuyla okuyun. Dini bilgi keskin zeka ve ince mizah ile yoğrulmuş ortaya bir varoluş sorgulaması çıkmış. Çok beğendim, muhteşemdi.

[Tuğba (tuharrr) · Rating 4 out of 5]

Adem ve İblis'in cennetten kovulmasını anlatıyor.Diyaloglar öyle güzeldi ki bazen iblise hak vermedim değil :). Cennetin kurgusu da bir hayli hoş olmuş. Sezgin Kaymaz'ın güçlü bir dili var.Kitabın sonunu bildiğin halde merakla ne olacağını bekliyorsun. Havva'nın Ademi ikna edip, Ademe elmayı yedirdiğini düşündüğümüz gerçeği ise burada baya farklı.Ben severek okudum.Sezgin Kaymaz alın,okuyun,okutun.Sevgiler...

[Hazal Çamur]

Beni çok heyecanlandıran bir konusu var bu kitabın. Yazar da Sezgin Kaymaz olunca altından rahat kalkar dedim. Kalktı da; fakat Şeytan karakterinin bu kadar karikatürize olması beni üzdü.

Şeytan'ın ağzından anlatılan bir Cennet'ten Kovulma harika bir konu. Ne var ki Şeytan egosu ile gözü kararmışken ve kendini Adem'den üstün görürken hep bir şekilde komikleşiyor. Ama güldürmüyor. Can sıkıcıydı bence. Böyle bir şey görmek istememiştim.

Ama kitaba bayıldım. Özellikle kitapta az ama öz yer tutan Havva, Şeytan'ı eleştirirken ne diyorsa aynısını Havva'ya yapan Adem, yasak meyveyi yeme şeklinin hiç de bildiğimiz gibi olmayıp bence çok daha akla yatkın bir biçimde gerçekleşmesi kitabı bağrıma başmama neden olan unsurlar. Hele ki o kovuluş şekli "olay kesin böyle olmuştur!" diye hararetle savunmama neden oldu.

Şeytan, o bildiğimiz Şeytan olana kadar onun o karikatürize hali (Azazil hali) beni yordu. Ama ne zaman ki kötücül formuna büründü, ne zaman ki Adem'i kendi cümleleriyle yendi, ne zaman ki Havva kurguda hayati bir rol oynadı, işte o zaman her şey değişti.

Kitaba aşık oluşum 180 civarı başlıyor. O ana kadar elimden düşürmeden ama Şeytan'ın haline burun kıvırarak okumuştum. Sonrasındaysa her şey bambaşka bir hal aldı.

Dil zaten harika. Kurgu çok güzel. Karakterler genel olarak iyi. Keşke çizgi film gibi bir Şeytan (o zamanki adıyla Azazil) ile gitmeseydi de ben bu kitaba 5 yıldız vere vere bir hal olsaydım.

[Nazife Derler · Rating 4 out of 5]

Sezgin Kaymaz yaradılış hikayesine bir de böyle bakalım demiş ve oturmuş yazmış. Kendisinin akıcı dili, gündelik deyişleri kullanması her zaman kitabın akışını diri tutuyor. Hikayenin sonunda nereye nasıl bağlanacağını bildiğim halde merak ettim:)

[Joy · Rating 2 out of 5]

Tekrarlar beni baya sıktı ya, her söylediği kelimeye ‘alla alla bu kelime de neyin nesiydi?’’ minvalinde şaşırmalar da yetti canıma, bir iki okeyde yani.. kaldı ki iblis bence yüzde yüz haklıydı, haksızlığı uğradı zavallım.🥹
neyse ben sıkılarak okudum.

[Aydın Tezcan · Rating 3 out of 5]

Sezgin Kaymaz ın daha güzel kitaplarını okumuştum. Burada birkaç sayfa çok ilginçti. Gerisi biraz vasat geldi bana.

[Z · Rating 5 out of 5]

Cok cok cooook begendim :)

[Başak Ebru Tarım · Rating 5 out of 5]

Azazil başlangıcını bilmediği zamandan beridir Allah’ın cennetinde, cennetin diğer sakinleriyle birlikte mutlu ve mesut yaşıyor, Rabbine ibadet ediyor ve küçük meleklere; o altın saçlı, narin yaratıklara öğretmenlik yapıyordu. Azazil küçük meleklerin Büyük Usta’sıydı. Cennette tüm yaratılanlar Allah’ın sevgili kulları idi ama Azazil ve diğer dört büyük melek; Cebrail, Mikail, Azrail ve İsrafil Allah’ın daha da sevgili kullarıydılar. Azazil ise onların arasında bile daha farklıydı. Kendini hepsinden özel ve güzel buluyordu. Diğerleri nurdan yaratılmıştı ama Azail, Büyük Usta, dumansız ateşten yaratılmıştı. Bir tek o ateşten yaratılmıştı. Tek olduğuna göre o en özeldi. Fıtratında ateş vardı. İçi kıpır kıpırdı. Rabbinin sevgisi sayesinde içindeki ateşi dizginliyor ve hak yolundan ayrılmıyordu. Ta ki, bir gün haberci melek Cebrail, Adem’in gelişini müjdeleyinceye dek.

Tanrı Cebrail vasıtasıyla tüm kullarını kükreyen çimenler platosuna topladı. Cebrail onlara müjdeyi verdi.

ALLAHIN BUYRUĞUDUR! ÖYLE DİNLENSİN VE ÖYLE UYGULANSIN!
ARAMIZA YENİ BİR CAN KATILMIŞTIR. ADI ADEM!
O Kİ FITRAT MALZEMELERİ FARKLI,
O Kİ YARADILIŞ GAYESİ FARKLIDIR.
NE BİR HAYVAN, NE BİR BİTKİ, NE BİR BÖCEKTİR O.
ASLA BİR MELEK DE DEĞİLDİR! BAMBAŞKADIR!
İNSANDIR! İNSANDIR! İNSANDIR!

Cebrail, Allah’ın buyruğu ile ve O’nun yüce rızası için topraktan ve pıhtıdan var edilen Adem’i sevip sayacağız, koruyup gözeteceğiz ve ona secde edeceğiz dedi.

Bu haber Azazil’in içindeki tüm dengeleri altüst etti. Yok artık daha nelerdi. İhramının eteklerini savurmak için kendi etrafında bir tur attı, bu hareketle o çok güzel saçlarını da sağından soluna doğru tüm ihtişamıyla şöyle bir dalgalandırmış oldu. Dumansız ateşten yaratılan Azazil, çamurdan yapılmış, ne idüğü belirsiz, herkesin ortasında çırılçıplak gezen Adem’in önünde secde edecekti ha… Kesin bunda bir yanlışlık vardı. Cebrail bir şeyleri mutlaka yanlış anlamış olmalıydı. Yoksa sümme haşa, Tanrı’nın yanlışlık yaptığını kesinlikle kastetmemişti.

Adem, Azazil’e hiç de iyi gelmemişti. Azrail, topraktan yapılan Adem’i küçümsüyor, onun ne kadar yetersiz olduğunu görüyordu ama onun dışında kimse bu gerçeği fark edemiyordu. Onun önünde cennetin Büyük Usta’sı Azazil secde edemezdi. Yapılması gereken şey belliydi. Adem’in ne mal olduğunu herkese gösterecekti.

Azazil, Adem’le giriştiği bu mücadelede içindeki kötülükle yüzleşti, ateşini keşfetti ve Azazil’den İblis’e doğru bir dönüşüm yaşadı. Adem ise yaradılışında hamuruna eşit oranda katılan iyi ve kötü hasletlerin etkisiyle, içindeki tüm Allah sevgisine rağmen Şeytan’ın oyununa gelerek yeryüzüne açılan kapının anahtarı olan elmaları yasak ağaçtan kopardı. Elmayı ısırdı. Haram meyve, Adem’in fıtratındaki kötülükle buluştu. Ateş canına yapıştı. Artık hep tehlike içinde olacak ve hep tehlike ile sınanacaktı. Yeryüzünde Şeytanla Adem birbirlerinin sınırı oldular. Adem’in direndiği yere şeytan giremedi, şeytanın girdiği yerde Adem kaybetti.

Tüm dinlerde var olan Adem’in cennetten kovulma hikayesi Sezgin Kaymaz’ın kaleminde bambaşka bir soluk bulmuş. Bir kere çok eğlenceli anlatılan bir öykü olmuş. Neredeyse cennetteki, içine Adem kaçmış, kafası karışmış Azazil’i sevimli buldum bile diyebilirim. Bu açıdan yolda okumak için çok uygun değil. Yalnız başına yollarda kıkır kıkır, dikkat çekiyor. Hikayede en çok hoşuma giden kısım ise, Adem’e elmayı verenin Havva değil de şeytan olması. Bu kadın yanlısı bakış ruhuma iyi geldi.

Ne diyebilirim ki, yeni bir Sezgin Kaymaz romanı daha. Okuyun, okutun diyorum.

[Ozcan · Rating 4 out of 5]

📌Görüyoruz ki Âdem var edildiğinden bu yana, haşa, sefil bir mahluk gelmiş de Cennet’i kirletmiş gibi yastasın. Cennet tertemiz, Âdem güzel, bunu göremiyorsan eğer, sen nasıl bir ustasın?
.
.
📚📝✒️
İlksöz:Ateşten geldim, ateşe döndüm.

Azazil, bütün küçük meleklerin her şeyi ondan öğrendikleri hocaları, ustaları, Büyük Üstad. Cebrail'in yakın dostu, İsrafil'in, Mikail'in arkadaşı, hatta Azrail'in de. Belki de cennetin en gözde büyük meleği. Günlerden bir gün haber çalınır cennette, Tanrı'nın büyük bir haberi olacaktır. Herkes merak içinde bu haberi beklerken Azazil en son duyar haberi. Hafif içerlese de bozuntuya vermez. Ama ne zaman ki tüm bilgilerle donatılmış Adem boy gösterir cennette, işte o zaman Azazil gururuna ve kibrine yenik düşmeye başlar. Bu yenilgi onu Azazillikten de edecektir cennetten de.

Sezgin Kaymaz, çoğumuzun bildiği, Azazil'in İblis'e/Şeytan'a dönüşme sürecini Azazil'in gözünden aktarıyor. Hikâyenin anlatıcısı Azazil. Sezgin Kaymaz'ın kalemini bilenler sürecin nasıl aktarıldığını tahmin edecektir. Aslında onun kaleminden bu hikâyeyi okumak ilginç ama sanki bir şey eksikti. Ne olduğunu bilmiyorum, sormayın. Sadece Sezgin Kaymaz okuyan birinin sahip olduğu bir his. Sanki ilk kısım, Azazil'in Adem'le karşılaşıncaya kadar olan bölüm biraz fazla uzun ve tekrarlı gibi geldi. Adem ile karşılaşma sonrası daha akıcı oldu hikâye.

Konu hakkında duyarlılıkları olanlara saygım sonsuz. Meraklısına tavsiyemdir. Sağlıcakla. Kitapla.
.
.
.
Sonsöz:
📌 Tâlim-i Esmâ ile eğitilmiş olabilirsin; bu senin her şeyin anlamını bildiğin anlamına gelebilir, ama bu anlamını bildiğin her şeyi dosdoğru yorumlayabileceğin ve her şeyi doğru yapabileceğin anlamına gelmez.
.
.
.

[Kazım · Rating 3 out of 5]

Yazarın daha önce çok kitabını okudum. O yüzden üslubunun özgün ve biraz aykırı olduğunun bilinciyle bu kitabına başladım.
İlk insanın yaratılışı anlatısını bir iki değişiklik dışında ana hatlarıyla alıp detayları kurgulayarak ilginç bir hikaye haline getirmiş.
Dînî hassasiyete sahip kişileri rahatsız edebilecek diyaloglar kurmuş bazı yerlerde, ama tam aksine bazı yerlerde de yaratıcının bir ve eşsiz oluşu ve mutlak güç sahibi olduğu konusunda da vurucu cümleleri var. Bu açıdan Sezgin Kaymaz tam olarak ne düşündüğü kolay çözülebilecek bir kişi değil.
Alıntı “Söyler misin bana, bu doğru önermeden hareket ederek Yüce Yaratıcı’ya, ‘senin yarattığın ateş, senin yarattığın topraktan daha üstündür. Sen bunun farkında değilsin,’ demeye hangi akıl ve izan sahibinin aklı ve izanı elverir? Aynı önerme içinde, hem yaratıcının Yüce Allah olduğunu vurgulayıp hem de onun yaratma gücünün senin akıl yürütme gücünden daha aşağıda olduğunu iddia ederek akıl denilen emanet eşyanın, o aklı sana bahşedene akıl öğretmeye yeteceğini ileri sürerek ve kendi fıtratınla övünüp kendi kendini yücelterek seni yaratana değil de seni yaratanın sana reva gördüğü eşyaya secde ederek ne kadar aptalca ve ne kadar fena bir şaka yaptığını göremiyor musun?”

Sonuç olarak kitabın finalinde ağır bir cebriye (kadercilik) tiratları olmasaydı puanım en kötü ihtimalle 4 olurdu.

[Bircan özdağ · Rating 5 out of 5]

Sezgin Kaymaz’la ilk kez bu kitapla tanıştım ve daha ilk sayfalardan itibaren kelimelerine, fikrine, kurgusuna hayran kaldım. “Ateş Canına Yapışsın”, öylesine etkileyici, öylesine sarsıcı bir eser ki neredeyse her satırın altını çizmek istedim. Sıradan görünen, herkesin az çok fikri olduğunu sandığı bir konuyu bambaşka bir perspektiften ele alıyor; okurunu düşünceden düşünceye sürüklüyor, hem de bunu büyük bir doğallıkla, sanki anlatılanlar gerçekmiş gibi bir hissiyatla yapıyor.

Kaymaz’ın dili yalın ama derin, ince ama çarpıcı. Öyle aykırı, öyle bıçak sırtı noktalara dokunuyor ki bazen durup tekrar düşünmeden geçemiyor insan. Ama bu çetrefilli düşünce yollarında yürürken bile yazar sizi öyle ustalıkla, öyle incelikle yönlendiriyor ki hayran kalmamak elde değil. Kitabın tek bir okumayla sindirilebileceğini düşünmüyorum; hakkını vermek için mutlaka ikinci, hatta üçüncü kez okunmalı.

Bu kitap sadece bir kurgu değil; zihinde yankılanan, kalpte iz bırakan, ruhu titreten bir deneyim. Kitabın devamı olduğunu öğrendiğimde hiç düşünmeden başlamaya karar verdim. Çünkü bu sadece bir kitap değil; yazara ve dünyasına hayran kalınacak bir yolculuk.

[Kaan Pamuk · Rating 5 out of 5]

İroninin böylesi, su gibi akan diyaloglarla karikatürize edilişi müthiş. Hele ki siz de günah-sevap eşitsizliğini “çelişkili” bulanlardansanız, bu ironi içerisinde yapılan sorgulamaların, sorulan suallerin, alınamayan ya da verildiğinde tatmin etmeyen cevapların bir parçası ya da taraftarı gibi hissedeceksiniz kendinizi.

Şöyle ki: “…Allah değil mi elmayı dişlememi arzu eden? Demek ki ben O’nun bir isteğini yerine getirdim. Demek ki suçsuzum…” ve peşi sıra gelen blok sorular.

Okurken ara ara düşünmekten kendimi alamadığım ise şu oldu: Kitabın yazıldığı bu topraklar/coğrafya her ne kadar hoşgörü ile eşleştirilse de (ki bence bundan eser yok) ironiyi yakalamadan salt eleştirmeyi tercih edecek bir kesimin kadrajına girdiğinde bu kitabın linç edileceği fikri… Dilerim yakınından bile geçmez.

Bir Sezgin Kaymaz hazinesi daha rafımdaki yerini aldı.

Dumansız ateşten yaratılan etrafımda fır dönüyor, aklımı çelmeye çalışıyor. Ama hepsi oyunun bir parçası.

[Vedat Guven · Rating 5 out of 5]

Muhteşem bir kitap yine. Hem düşündürüyor hem güldürüyor. Hatta kahkaha bile attırıyor. Cümleler uzun ama çok kolay takip ediliyor; o uzun cümle bitmesin diyor insan. Sıfatlar, eş anlamlılar, tanımlamalar, isim tamlamaları, zincirleme isim tamlamaları, çok ince oluşturulmuş benzetmeler ve kelime oyunları. Yazarın kitaplarını kendi ana dilimizde okuyabilmemiz büyük bir fırsat. Değerlendirmek lazım. Nefha kitabı gibi bu kitap da melekler arasında geçiyor; büyük melekler, küçük melekler ve diğerleri. Bir solukta okuyacağınızı düşünüyorum. Bir karakterin belli bir durumdan çok farklı bir duruma transforme olurken olayların çok doğal geliştiğini hissediyorsunuz, yabancılık veya aykırılık oluşmuyor.

[Arzu Onuklu · Rating 5 out of 5]

Sezgin Kaymaz tarzı diye bir olay var resmen kelimelerle dans ediyor birlikte güle oynaya ilerliyoruz muhteşem bir hikaye

Azazil'in nasıl İblis haline dönüşmesini Adem'in cennetten nasıl kovulmasini kendi üslubuyla anlatmis ama Burda Havva'ya torpil gecmis yuce gönüllü insan çok şükür Sezgin Kaymaz evreninde ŞEYTAN değiliz

Ayrıca burda net şekilde Şirke nasıl düşebiliriz bizzat Iblis pardon Azazil tarafından öğreniyoruz kesinlikle tavsiye ederim

[Özgür Göksu · Rating 1 out of 5]

Semavi dinlerin temel hikayesindeki basit mantık açmazı üzerinden 14 yaşında bir ergene hitap edecek tarzda tespit ve çıkarımlarla yazılmış, en ufak bir özgünlüğü olmayan okuyucuya hiç bir şey vermeyen bir kitap. Büyük zaman kaybı. Bu örnekle yazarın diğer kitaplarını da okumaya gerek olmayacağını düşünüyorum.

[Özgü · Rating 3 out of 5]

2.5

Cennetten kovulma gibi köklü ve sembolik bir hikayeyi yeniden anlatmak gerçekten zorlu iş. Olacakmış gibi hissettiren detaylar var aslında. Ama genel olarak karakterlerin karikatürize edilmiş bir şekilde sunulması bazı yerlerde yavan kaçmış; mesela Adem ile Havva arasındaki gerilimin sığ bir "kadın-erkek atışmasına" indirgenmesi.

[Ebru Ekeman · Rating 4 out of 5]

Adem'in cennetten sürülüşü gibi iyi bilinen bir konuyu ancak Sezgin Kaymaz'ın akıcı dili ve mizahi üslubu bu kadar keyifli hale getirebilir. Emre Melemez'in seslendirmesi de her zaman olduğu gibi muhteşem. "Büyük Ortadoğu Projesi"nin arkasında kimin olduğunu da bu sayede öğrenmiş olduk. :-)

[Berivan Haligür · Rating 5 out of 5]

Edebiyatıyla eşrefi mahlukata “hiçiz” diyor Sezgin Kaymaz

[Özge · Rating 5 out of 5]

bayıldım, bayıldım, bayıldım...

[Esra Colarusso · Rating 4 out of 5]

Provokatif didaktik :)

[Marward · Rating 5 out of 5]

Sezgin Kaymaz yapmış yine yapacağını. Çok güzel bir eser

[Gülşah · Rating 4 out of 5]

Okurken yer yer Azazil benmişim demek içimi sızlatsada, yorumlayışı ve güzel kavramını bambaşka anlamamı sağlayarak mest etti. Şükür diyorum :)

[Cigdem · Rating 5 out of 5]

Mü-kem-mel!!

[Gamze · Rating 3 out of 5]

Cevap vermek yerine daha fazla soru soran, sonlara doğru günümüze göndermelerini pek gereksiz bulduğum, her şeye rağmen bir Sezgin Kaymaz kitabı olduğunu mizahı ile hissettiren kitap.

[Judy Abbott · Rating 5 out of 5]

Kitap bittikten sonra kendime gelemedim bir süre.

http://kitapmuhabbeti.blogspot.com.tr...