Belki Yine Gelirim

by Ahmet Telli

Dudaklarımı kanatırcasına ısırıyorum günlerdir
Her sözcük dilimin ucunda küfre dönüyor çünkü
Bir gök gürlese bari diyorum bir sağnak patlasa bitse bu sessizlik, bu kirli yapışkanlık bitse
Ama bir tufan az mı gelir yoksa yine de
Yırtılan ve parçalanan bir şeyler olmalı mutlaka
Hiç durmadan yırtılan ve parçalanan bir şeyler
(Tanıtım Yazısı'ndan)

Genres: Poetry, Turkish Literature, Turkish, Fiction

91 pages, Paperback

First published January 1, 1984

About the author

Ahmet Telli (d.2 Aralık 1946, Eskipazar, Çankırı), Öğretmen, şair, yazar.

2 Aralık 1946'da Çankırı’nın Eskipazar ilçesinde (Bu ilçe şu an Karabük'e bağlı) doğan Ahmet Telli, Hasanoğlan ve Kayseri Pazarören, Pınarbaşı öğretmen okullarında eğitim gördü. Öğretmen okulundan sonra dört yıl ilkokul öğretmenliği, daha sonra da Gazi Eğitim Enstitüsü'nü bitirmesinin ardından, Kastamonu, İnebolu, Doğanyurt'ta, Kırıkkale'de ve Ankara Atatürk Lisesi'nde Türkçe, Edebiyat öğretmenliği yaptı. 1981'de Gazi Eğitim Enstitüsü'nde öğretmenken, sıkıyönetimce tutuklanarak görevine son verildi. Aynı yıl, TCK'nın (o zamanlar) 141, 142 ve 146. maddelerinden yargılandı. 141 ve 146'dan beraat etti. Cigerhun'un şiirleri üstüne yazdığı bir yazısından ötürü 142. maddeden kısa bir süre hüküm giydi.

Kitapçılık, yayıncılık yaptı, çeşitli yayınevlerinde yönetici ve editör olarak bulundu. 1993'te mahkeme kararıyla öğretmenliğe döndü ve emekli oldu. İlk şiiri 1961'de yayımlandı. 1972'de Cengiz Tuncer'in Kerkenez adlı romanı üstüne yazdığı ilk yazısına Varlık Dergisi Eleştiri Ödülü ikinciliği verildi. 70'li yıllarda daha çok deneme ve kitap tanıtma yazıları yazdı ve kitaplarını 1979'dan sonra yayınlamaya başladı.

1980'de Hüznün İsyan Olur kitabına Ömer Faruk Toprak Şiir Ödülü (Metin Altıok'la birlikte); Saklı Kalan adlı kitabına da 1982 Yazko Şiir Özendirme Ödülü verildi. 2010 yılında yayınlanan Nida kitabına da 2011 Akdeniz Altın Portakal Şiir Ödülü verildi. Özellikle 1972'den sonra, birçok edebiyat dergisinde yazıları, şiirleri yayımlandı. Türkiye Yazıları dergisi (Mart 1983, sayı: 72), Kavram ve Karmaşa dergisi (Ocak - Şubat 2002, sayı:22), Gümüş - Deliler Teknesi eki - (Ocak 2007), Bireylikler dergisi (Mayıs - Haziran 2011, sayı:32) şiiriyle ilgili özel sayılar yayımladılar.

1960 sonrası toplumcu gerçekçi şiirimizin ikinci kuşağında yer alan özgün şairlerden. Romantik ve başkaldırıcı şiiriyle bir yandan da Attilâ İlhan'a yakın durduğu söylenebilir.

Reviews

[Murat Gonul · Rating 5 out of 5]

gün biter gülüşün kalır bende,
anılar gibi sürüklenir bulutlar.

ömrümüz ayrılıklar toplamıdır,
yarım kalan bir şiir belki de..

aykırı anlamlar arayıp durma,
güz biter,
sular köpürür de
kapanmaz gülüşünün açtığı yara,

uçurum olur, cellar olur her gece.

her gece yeniden bir talan başlar,
acı ses olur,
ses deli bir yağmur,
eski bir eylüle gireriz böylece..

[✿яσsαℓιη∂α✿ · Rating 3 out of 5]

Gidersen yıkılır bu kent, kuşlar da ölür
bir nehir gibi susarım yüzünün deltasında
Yanlış adreslerdeydik, kimliksizdik belki..

x x x

Sessizliğimi dinliyorum şimdi ve soluğumu
sustuğun yerde birşeyler kırılıyor
bekleyiş diyorum caddelere, dalıp gidiyorsun
adını yazıyorum bütün otobüs duraklarına
öpüştüğümüz her yer adınlar anılıyor
bir de seni ekliyorum susuşlarına..

[Ehmed · Rating 5 out of 5]

Read a book for the second time

İlk okuyuşumda e-kitap olarak okumuştum. Bir arkadaşım kitabı hediye edince yeniden okuyayım dedim hemen. :) Bu okuyuşumda çok daha fazla zevk aldım. Odamda sesli olarak okumuş olmamın da etkisi olabilir. :D

Book-recs-by-books:
Darağacından Notlar by Julius Fuçik
"Müşahede" bitti mi, derin miymiş yarası
Olur olmaz şeyler mi sayıklıyormuş hep
Bir kitap göndersek yarın, okuyabilse
Darağacından notlar'ını julius fuçik'in /

Önceki yorum
8 Ekim 2015

İlk kez şiir kitabı okumaktan büyük bir zevk aldım. Şiirde umut var ama bana daha yakın gelen yazarları okursam daha mutlu olabilirim sanırım.
Her ne kadar bazı dizelere anlam veremesem de (ne olursa olsun anlamsızlığa katlanamıyorum!) Ahmet Telli şiirleri çok güzeldi. Şiir anlayışım gelişene kadar uzun yorumlar yapmaktan kaçınacağım. Hoşuma giden, altını çizdiğim dizeleri quote olarak paylaştım. Kitabın sonunda şöyle bir dörtlük var. Bu da hoşuma gitti ancak yazarın değildir diye eklemedim. Buraya ekliyorum ben de

Çektiğim cevr ü cefânın sebebinden sorma,
Deme kim: “Bâdıhavâ menkabe delâlı budur”
Habs ile, neyf ile, işkence ile ömrü geçer,
İşte Türkiyye’de şâir olanın hâli budur.
EŞREF
(Deccâl, I. Kitap - 1904)

[Emre · Rating 3 out of 5]

3.5

Hangi duvar yıkılmaz sorular doğruysa Sf:16

Sen dostumdun benim gülünce güneşler açan
bulutlara rüzgara asarım suretini her akşam
her akşam bir mektup yazarım dağlar kadar
Kayıp bir adresten geliyor sesin şimdi, üşüyorsun
Unutma, dostumsun sen, nerdeysen orda ölmek isterim. Sf:22

Üşüyorum, ama sen anılarla sarma beni ve anlat yalnızlığımızı Sf:27

Hiç özlemedim seni
Özlemek dostluktandır
dostluğundan öte bulmalıyım seni Sf:42

Aşkı ve çılgınlıkları nasıl da unutmuşuz
oysa sevmeyi, gülümsemeyi bilmiyorsa insan
öfkelenemez bile artık ve kent öfkesiz
insanlara yenilmemiştir hiçbir zaman Sf:80

[Seda · Rating 2 out of 5]

Belki de çok daha güzellerini okuduğum için ya da Grup Yorum şarkılarındaki gibi dizeler aradığı için gözlerim çok bütünleşemediğim bir şiir kitabı oldu "Belki Yine Gelirim".
Kitaptaki hüznün iletkenliği su götürmezdi. Sayfaların arasında kaybedilen dostların simaları çiziliydi yer yer. Yine de dokunamadı kimi zaman, belki de beklenti yüksekti.
Tabii kimbilir, "Belki yine gelirim, sesime ses veren olursa bir gün"

[Begum Selin Arslanbas · Rating 5 out of 5]

Başka şiir kitaplarına 5 puan vermek bu kitaba büyük haksızlık olur. Keşke kalıcı bir şekilde bu kitap hafızamdan silinse de mutlu hayatıma kaldığım yerden devam etsem.


"İçimde zaptedilmez bir kırma isteği
Dizginlerini koparan bir at sanki bu
Soluk soluğa kalıyorum her sonbahar
Ve sevgilim ne zaman hoşgörülü olsa
Bir yolculuk düşüyor aklıma, gidiyorum
Bütün gençliğim böylece geçip gitti işte
Ama hala bir şeyler var vazgeçemediğim"


Allah da kahretsin yani ne diyeyim.

[Nihan · Rating 5 out of 5]

belki yine gelirim..

Son zamanlarda farklı türden kitapları aynı anda okumaya başladım;
eskiden bir kitabı bitirmeden diğerine geçemezdim sanki birbirine karışacakmış gibi gelirdi bana..
ama bazen de sıkıcı bulduğum kitabı bitirmek için kendimi zorlar ve sonunu merak ettiğim halde bir türlü okuyup kenara koyamazdım.
okuduklarım arasında mutlaka bir şiir kitabı olsun istiyorum çünkü şiirler bir kaçış noktası gibi adeta dumanla dolu bir odada pencereyi açıp temiz hava doldurmak gibi geliyor zihnime..
onca hengamenin arasında kaçıp saklanılacak bir tavanarası veya yağmurda sığınılacak bir saçak altı gibi..

"Sığındığım her yer adınla anılır
ben girerim, sokağı devriyeler basar
bir de gülüşün eklenir kimliğine.."

bazen bir mısranın hatta bir satırın ifade ettiğini kitaplar dolusu konuşsa da anlatamaz insan..

"Anladım tarih de yazılmaz
bir aşkın sayfalarına düşmüyorsa gün.."

"bir yolcu hüznüyle geçip gidiyor ömrümüz
sesine bir esmerlik düşüyor parçalanıyor yüzün
kayıp gidiyor parmaklarımın arasından
bir aşkı anlatmak için seçtiğim sözcükler.."

aşk tarif edilirken seçilen sözcüklerde mutlaka leyla ve mecnun vardır ama leyla'daki mecnun'u,
mecnun'daki leyla'yı kimse tam olarak bilemeyecek,
aslında bu çok da gerekli değil..

"Ey dinle, hayatın son sözü şudur ki sana
Her mecnun yine de bir çöl bulur kendine.."

"Leyla ile başlayan her şey söylencedir
Ama yine de adı Leyla olsun sevgilimizin.."

"Yanında götüreceğin hiçbir şey kalmadı
Ellerindeki keder çizgilerinden başka
Ey, dinle, hayatın son sözü şudur ki sana
Her mecnun yine de çöl bulur kendine.."

birazdan yağmur yağacakmış gibi tıpkı havanın gamlı bulutlarla dolup içini boşaltıp ferahlaması gibi gözler de dumanlı havayı gözyaşıyla dağıtır..

"Bir kızın kocaman gözlerinde gördüm
bulutların dağlara sessizce çöküşünü.."

"Bir kızın kocaman gözlerinde görüyorum
savrulan küllerini ömrümüzün.."

"Kimilerinin bakışlarına yine karlar yağmış
saçları dumanlı bir geçit sanki, dudakları lâl.."

işte en sevdiğim dizeler..
fonda sezen aksu'nun "seyirlik değil ömürlük olsun" şarkısıyla harmanlayarak okumanın tadı bir başka;)

"Gün biter gülüşün kalır bende
anılar gibi sürüklenir bulutlar
Ömrümüz ayrılıklar toplamıdır
yarım kalan bir şiir belki de.."

"Gidersen kar yağar avuçlarıma, üşürsün
bir ceylan sessizliği olur burada aşklar
Gidersen yıkılır bu kent kuşlar da ölür
bir tufan olurum sustuğun her yerde.."

"Belki yine gelirim, sesime ses veren olursa bir gün.."

[Efe · Rating 3 out of 5]

Ahmet Telli'yi uzun sürmüş bir gecenin sabahında, güneşin altında bitkin okudum. Hani derler ya, onunla başka şartlar altında karşılaşsaydık belki her şey çok farklı olabilirdi.

Her ne kadar ''kuşları ürkütülmüş bir dal gibiydin, öyle mahzun!'' (internette ''öylesine mahzun'' şeklinde yazmışlar genelde, ben farklı hatırlıyorum, yanılıyor olabilir miyim?) gibi okuduğumdan beri aklımdan çıkmayan dizeleri olsa da genel olarak beni fazla etkilemedi. Aynı imgelere, aynı duygulara çok fazla rastladım. Dar ve labirent gibi bir sokakta, farklı bir yere gittiğimi sanırken hep aynı insanlarla karşılaşıyormuş gibi hissettim Telli'nin şiirlerini okurken. Karşılaştıklarım nazikçe gülümseyip beni selamlıyordu, ben de onları selamlayıp dünyama buyur ediyordum ama o kaybolmuşluk ve ''bu yol bir yere çıkmıyor mu?'' hissini bir türlü atamadım içimden. Kitabı bana tavsiye eden arkadaşıma da söyledim: Kitapta her şiirde bir menekşe var ama hiç papatya yok. Belki de olması gereken budur, bilmiyorum. Belki her şairin bir çiçeği vardır, başkasını yazmak haram olur onu yazdıktan sonra. Şair olmak gerekir bunları hakkıyla bilebilmek için.

Bir şehir eşkıyasından, entelektüel bir bıçkından şiirler okumak isterseniz Ahmet Telli doğru adres. Ahmed Arif'le peşpeşe okumak daha lezzetli olabilir. Tavsiye ederim.

[Beyza · Rating 4 out of 5]

"Anısı biz olalım bu
sokakların
öpüşmediğimiz tek saçak altı
hiçbir otobüs durağı
kalmasın
Biz yürüyelim kent
güzelleşsin
gürültüsüz sözcükler bulalım
yeni sevinçlere benzeyen
Biz gelince bir yağmur
başlar
yüzün çizilir buğulanan
camlara
bir uzun karartma biter
akasyalar köpürür
birdenbire
ve her avluda adınla anılan
çiçekler sulanır akşamüstleri
Bir arkadaş evine uğrarız
yolüstü
Bir fincan kahve içeriz,
ısıtır bizi
başını sessizce omzuma
koyarsın
gülü reyhan olur soluğun
Biz kalırız kuşlar dönüp gelir
her balkonda bir menekşe sesi
Belki yeniden güzelleştiririz
Adları değiştirilen parkları
Perdeleri hiç açılmayan
evlerde
ışıklar yanar çocuk sesleri
duyulur
Tanıdık sevinçlerle dolar
yeniden
kendi sesini kemiren alanlar

Anısı biz olalım bu sokakların
Ve hiç durmadan yağmur yağsın
Biz gürültüsüz sözcükler bulalım
Sarmaşık fısıldaşsın yine
Gidersek birlikte gideriz
Yeni sevinçler buluruz hüzne benzeyen "

[Feyza · Rating 3 out of 5]

"uzanip uyumak istiyorum golgene"

[İlhanCa · Rating 4 out of 5]

Hasret şiirleri..

[Bera Nur · Rating 3 out of 5]

Kalbim Unut Bu Şiiri

Uğuldayan ve hep uğuldayan
bir orman kadar üşüyorum şimdi
yanlış rüzgârlar esiyor dallarımda
yanlış ve zehirli çiçekler açıyor
Kanımda kocaman gözleriyle bir çığlık

Su ve ses kadar beklediğim
ne kaldı geride, bilmiyorum
uzanıp uyumak istiyorum gölgeme
ve sarınmak o kocaman gözlerin
uğuldayan rüzgarlarına

Bir acıyı yaşarım ve zehrinden
çiçekler üretirim kömür karası
uçurum kadar bir yalnızlık
yaratırım kendime, atlarım
Anısı yoktur küçük rüzgarların

Yapraklarım yok artık kuşlarım yok
büsbütün viran oldu dağlarım
ezberimdeki türküler de savrulup gitti
ömrümün karşılığı kalmadı sesimde
sesimde yalnız ormanların gümbürtüsü

Yanlış, daha baştan yanlış
bir şiirdi bu, biliyorum
ve belki ömrümüzün yakın geçmişi
bu kadar doğruydu ancak, kimbilir
Kalbim unut bu şiiri



Zaman Kekemeydi

Gün bitti, elindeki güller de soldu
anımsanacak neler kaldı bugünden
paylaşılmış olan nelerdi sımsıcak
belki bir türkü söyleriz geceye karşı
saçlarını tarazlayan bir şafak olur

Zaman kekemeydi ve tarihe sızan
soytarılar gördük gencömrümüzde
ölüm peşimize düşende bir göçebeydik
suretimiz ağardı kurulan darağaçlarına
bütün sığınaklar uçurumlara açılırdı

Rüzgar suyu soğutsun su terli bedenlerimizi
ve aşkı düşünelim biz, destan yalnızlıkları
konuşursak akşam olur ve yine yağmur yağar
gidersek gülüşler azalır buralarda
kim bulur kayıp adresteki dostları

Bir karanlığa bakıyorum bir de zamana
ay büyüyüp bir gül oluyor ellerinde senin
ve ancak yeni bir yorumu oluyor aşkın
saçlarından sızan bu karanlık yağmur
ayın çağıltısıyla tutuşuyor begonyalar

Saçlarındı diye düşünüyorum ömrümüzü
çözdükçe savrulan rüzgardı saçların
ve ikide bir aklıma düşüyor aynı soru
-Aşkı bilmiyorsam nasıl değiştiririm
kendimi, seni ve bütün dünyayı

[Logolepsi · Rating 4 out of 5]

"Her mecnun yine de bir çöl bulur kendine"


"Unuttuk bir zaman meyhanelerin arabesk

uğultusuyla sırnaşık kızlarını diskoların"


"Gidenler nerde kaldılar, özledim gülüşlerini

bir kenti güzelleştiren yalnız onlardı sanki

onlardı çocuklara ve aşka ölesiye bağlanan

kadınları güzelleştiren herhalde onlardı

“Tükürsem cinayet sayılıyor” diyordu birisi

tükürsek cinayet sayılıyor artık"


"çıkıp dolaşıyorum akşamüstleri birbaşıma

bir uçtan bir uca yalnızlıklar oluyor kent

bulvar kahvelerinin önünden geçiyorum

sırnaşık aydınlar, arabesk hüzünler

bir gazete sayfasında sereserpe bir yosma"


"ipince bir su gibi sızıyorum şimdi, sessiz ve kimliksiz

Belki yine gelirim, sesime ses veren olursa bir gün"


"Hiç kimseler anlamıyor muydu o günlerde

ilk sevgililerle denizaşırı yolculuk düşleri karan bizi"


KUŞ ÖLÜMLERİ
"soğuyan ellerinde kalıyorum bir kırlangıç gibi

Ellerin bir mecnun yurdu, upuzun bir sessizlik

birlikte okuduğumuz kitaplar kadar sımsıcak"

"bir yolcu hüznüyle geçip gidiyor ömrümüz"


"Gidersen yıkılır bu kent, kuşlar da ölür

bir nehir gibi susarım yüzünün deltasında"

"Yanlış adreslerdeydik, kimliksizdik belki"

"Gidersen kim sular fesleğenleri

kuşlar nereye sığınır akşam olunca"

"Gidersen yıkılır bu kent kuşlar da ölür

bir tufan olurum sustuğun her yerde"


ANISI BİZ OLALIM BU SOKAKLARIN

"Anısı biz olalım bu sokakların

öpüşmediğimiz tek saçak altı

hiçbir otobüs durağı kalmasın"

"gürültüsüz sözcükler bulalım

yeni sevinçlere benzeyen"

"başını sessizce omuzuma koyarsın

gülü reyhan olur soluğun"

"Biz gürültüsüz sözcuklar bulalım

sarmaşıklar fısıldaşsın yine

yeni sevinçler buluruz hüzne benzeyen"


"Hiç özlemedim seni

Özlemek dostluktandır

dostluğundan öte bulmalıyım seni

Sıcaklığını bulmalıyım

dokunuşları, kenetlenişi"


"Günler mi unutturdu bize sevinci

yoksa aşındırdık mı kimi duyguları"


SAVRULAN KÜLLERİ ÖMRÜMÜZÜN

"Bir kızın kocaman gözlerinde gördüm

bulutların dağlara sessizce çöküşünü

Çocuksu susuşları gördüm, kırılan sevinci

ve kalbimi puslu yamaçlardaki pusulara saldım

çobanlar çoktan inmişlerdi ovaya

bense yapayalnız bir ağaçtım doruklarda

Harelenen sularda bir yanık kokusu

ve uzun boyunlu bir kızın gülümseyişi"


"Anladım tarih de yazılmaz

bir aşkın sayfalarına düşmüyorsa gün"


"gidip de gelmemek üzere bütün yüzler"


"yenilen biz miyiz yoksa aşklar mı

bir kızın kocaman gözlerinde görüyorum

savrulan küllerini ömrümüzün

Bu kenti ayrılıklar yıkacak birgün biliyorum

Ölümden şikâyeti yok ölüp gidenlerin

ama bir kızın kocaman gözlerinde yangınlar çıkıyor"


"Gün biter gülüşün kalır bende

anılar gibi sürüklenir bulutlar"


"hangi kentte bir gül koklasan

Yolculuklar özetleyecek ömrünü

Gülüşü ve hüznü sürükleyen büyü

elinde bir gül olacak sevdiğinin"


"Her sigara ayrılıklar gibi

genzimizi yakıyor büsbütün

çekiyor anıların ağıyla bizi

Gizleyebiliyor muyuz dersin

sıkıntıları ve tedirginliği"


"bütün bir akşam kendimizde"


"oysa sevmeyi, gülümsemeyi bilmiyorsa insan

öfkelenemez bile artık ve kent öfkesiz

insanlara yenilmemiştir hiçbir zaman"

[Atlantisli · Rating 3 out of 5]

Bu kitabı öylesine kütüphanede takılırken bulup okudum ve beklemediğim şekilde birden fazla beğendiğim şiir oldu. Ahmet Telli'nin toplumcu gerçekçi biri olduğunu biliyordum zaten ama yine de kitabın ikinci kısmındaki şiirleri okurken sıkıldım. Beğendiğim iki şiiri paylaşmak istiyorum izninizle.

...“Biri var, kurtuluş parkının ordadır akşamları
birini bekler gibi durur, üşümüş gibi biraz da
...
unutmuş sevinebilmeyi, gülümsemeyi unutmuş
biliyor seçtiği adın kendine hiç yakışmadığını
sımsıcak sarılmayı unutmuş, bilmiyor öpmeyi
Kendi bir uçtan bir uca bulutlara bakarak
- Boşver bunları diyor, karşılı yok yaşamda
Biri var, kurtuluş parkının ordadır akşamları
bir söz bulunsa eskimemiş, sessiz bir söz
sabaha kadar konuşulsa yine de hiç birmese
yalnızlığını unuttururdu belki, üşümeyi unuttururdu
bir yıldız gibi gülerdi şafak sökerken”
(Kurtuluş Parkı'nı çok sevdiğim için bu şiiri ayrı bir sevdim :'))

Bir diğeri de
“Bir kez olsun dönüp bakmadı
Hoşça kalın da demedi giderken
Sustu yalnızca ve elinden
yine de sazını bırakmadı
Sonra hiçbir haber çıkmadı
Çıkıp gelmedi apansız birgün
Gerçi yoktu yolunu bekleyen
ve hiç kimse gözyaşı dökmedi”

[Gözde · Rating 3 out of 5]

Ahmet Telli’yi denk gelirsem okumayı çok istiyordum. Acelem yoktu yani. Ve D&R’da gerçekten denk geldik. O gün bir şiir kitabı satın almak istiyordum ve birçok şiir kitabı arasından gözüm hemen bu kitaba ilişti. Yazarın birkaç şiir kitabı daha vardı ama bu isim beni kendine daha çok çekti. Kitap kapağı bence çok soğuk ve hiç çekici değil. İçindekiler sayfasının ise en arkada olması biraz üzdü. Şiirleri okumaya başlamadan isimlerini görmek isterdim. Ahmet Telli’nin minik bile olsa biyografisini okumak isterdim. Kitaba başlamadan önce dönüp Google’ladım. Ekşi’de hakkında çok güzel şeyler yazıyordu gerçekten.
Belki Yine Gelirim 1984 yılında çıkmış bir şiir kitabı. Ahmet Telli çok fazla döneminden ve yaşadıklarından esinlenerek yazmış şiirlerini. O yüzden pek hissedemedim yazdıklarını. Hep aşk okumak istemiyorum ama sanırım benimde sevdiğim, hissedebildiğim tarz bu. Bu şiir kitabına haksızlık etmek istemem, asla kötüdür diyemem. Ama bana hitap etmedi. O yüzden haksızlık etmemek adına 3.

[Sudefteri · Rating 4 out of 5]

İkinci okuyuşumdu, belki yine gelir okurum..

Gün biter gülüşün kalır bende
Anılar gibi sürüklenir bulutlar
Ömrümüz ayrılıklar toplamıdır
Yarım kalan bir şiir belki de
Aykırı anlamlar arayıp durma
Güz biter sular köpürür de
Kapanmaz gülüşünün açtığı yara
Uçurum olur cellat olur her gece
Her gece yeniden bir talan başlar
Acı ses olur, ses deli bir yağmur
Eski bir eylüle gireriz böylece
Sığındığım her yer adınla anılır
Ben girerim, sokağı devriyeler basar
Bir de gülüşün eklenir kimliğine

[G. İlke · Rating 5 out of 5]

Bir devrin şairidir Ahmet Telli. O aşkı yazar, siz devrimi okursunuz. O dağı-taşı yazar, siz insanı okursunuz. Yüreğe dokunmaz, yüreğe batar onun şiirleri. Acıya tabiidir, çünkü halktandır. Aşıktır, haliyle yaralıdır. Onun kaleminden düşenleri toplamak her zaman büyük keyiftir. İyi ki vardır, yürekten tavsiye edilir. =)

[Sema Dural · Rating 3 out of 5]

‘ Gidenler nerde kaldılar, özledim gülüşlerini
Bir kenti güzelleştiren yalnız onlardı sanki
Onlardı çocuklara ve aşka ölesiye bağlanan
Kadınları güzelleştiren herhalde onlardı
"Tükürsem cinayet sayılır" diyordu birisi
Tükürsek cinayet sayılıyor artık
Ama nerede kaldılar, özledim gülüşlerini onların ‘

[Dwhale · Rating 3 out of 5]

Eskiden çok severdim. Acaba ruhum mu aşınmış, yoksa ben mi değiştim!

Çarpıcı dizeler olsa da şiirin bizzat içinde siir yazmasından bahsettiğini gördükçe okuyasım kaçtı. Zorla yazmaya çalışır gibi. Zora güzellik olmadı.

[belisa · Rating 1 out of 5]

birkaç dize... o kadar

[G. Caner Malatya]

Aşka, mücadeleye dair destansı bir anlatım.

[zühal oğuz]

"ey dinle, hayatın son sözü şudur ki sana
her mecnun yine de bir çöl bulur kendine."

[GÜLGÜN]

“Ey dinle, hayatın son sözü şudur ki sana;
Her mecnun yine de bir çöl bulur kendine.”

[Sam · Rating 5 out of 5]

Kalbim, unutma bu şiirleri.

[Irene · Rating 1 out of 5]

"Belki yine gelirim, sesime ses veren olursa bir gün."

[Medar Acar · Rating 5 out of 5]

"bütün sığınaklar uçuramlara açılırdı"
Ahmet Telli.

[Metin Tiryaki · Rating 4 out of 5]

Şiir seviyorsanız bu kitaba bayılacaksınız. Ahmet Telli'nin şiirlerinde çocuklar, yolculuklar, kuşlar, yağmur, şehir, hüzün o kadar içten ve sıcacık anlatılıyor ki, zaman zaman içiniz sızlıyor.

"Gidersen yıkılır bu kent, kuşlar da ölür
kuşlar nereye sığınır akşam olunca"

"Dudaklarımı kanatırcasına ısırıyorum günlerdir
Bir gök gürlese bari diyorum bir sağnak patlasa
Bitse bu kirli ve yapışkan sessizlik, hiç gitmesem
Oysa ne kadar sakin sokaklar, bu kent ve bütün yeryüzü
İpince bir su gibi sızıyorum gecenin tenha göğüne
Sessizce çekip gidiyorum şimdi, sessiz ve kimliksiz
Belki yine gelirim, sesime ses veren olursa bir gün..."

[Baris Ozyurt · Rating 4 out of 5]

Dudaklarımı kanatırcasına ısırıyorum günlerdir
Her sözcük dilimin ucunda küfre dönüyor çünkü
Bir gök gürlese bari diyorum, bir sağnak patlasa
Bitse bu sessizlik, bu kirli yapışkanlık bitse
Ama bir tufan az mı gelir yoksa yine de
Yırtılan ve parçalanan bir şeyler olmalı mutlaka
Hiç durmadan yırtılan ve parçalanan bir şeyler.

Oysa ne kadar sakin bu sokaklar ve bu kent
Ne kadar dingin görünüyor bana şimdi gökyüzü

[BATUHAN · Rating 4 out of 5]

Akılda kalan şiirler; Belki Yine Gelirim
Kalbim Unut Bu Şiiri
Kuş Ölümleri
Beklesem
Eşsiz dizeler ; ' Aşkı bilmiyorsam nasıl değiştiririm
kendimi, seni ve bütün dünyayı...'
' Her mecnun yine de bir çöl bulur kendine '

[Can Küçükyılmaz · Rating 5 out of 5]

Çoğu şairin birkaç şiirini seversiniz fakat tüm şiirlerini sevmezsiniz Ahmet Telli'de ise durum tam tersi. Tüm şiirleri damağınızda ayrı bir tat bırakıyor. Yine de benim açımdan Su Çürüdü ve Belki Yine Gelirim en iyi şiirleri.