Deneyimli iletişim danışmanından yankılar yaratacak bir kitap!
Akşam gazetesi ve Marketing Türkiye dergisi köşe yazarı, Bahçeşehir Üniversitesi öğretim görevlisi, iletişim danışmanı Ali Saydam 2005 yılında yayınladığı Algılama Yönetimi'nden sonra ikinci kitabı Eş ve Müşteri Nasıl Kaybedilir?'i dört yılda yayına hazırladı.
"Kimin kimi yöneteceği, ilişkilerdeki 7 ölümcül günah, aşk ve nefret arasındaki ince çizgi, kâğıt üzerinde kalmayan tavsiyeler, ilişkinin bir numaralı düşmanı, şikâyetler ve krizler, dinlememek, ısrarın dozu" gibi birçok soruna ipuçlarıyla yanıt arayan kitap, okura, eş ve müşteriyi kaybetmeme refleksi kazandırmayı amaçlıyor.
Kitaptan önce, bu yorum kısmını biraz da kendime arşiv olarak kullandığım için bu kitabı neden okumaya yeltendim onu anlatmak istiyorum.
Bir süredir business kitaplarıyla arama ciddi bir mesafe koymuştum, hala aşmış değilim, hak edilmiş bir önyargım da var kendilerine karşı. Fena olmayan sayıda kitap okudum ve genel olarak da zaman israfı olarak gördüm. Business alanının teorik kısmına da bakışım daima bu olduğu için kitap okumak da bana çok farklı bir şey hissettirmiyordu. Kitap okumanın en büyük avantajı geçmişteki case'leri okumak kesinlikle, bunları belki de farklı makalelerden de okumak mümkündür, okulda okuduğum case'leri düşündüğümde onların daha yüzeysel kaldığını hissediyorum ama. sayfalarca da olsalar, gerçekten o an orada neler oluyor, onu anlamaya yeterli gelmiyor gibi geliyor. danışman ne düşündü, müşteri ne hissetti vs. gibi durumlar tam bana geçmiyordu, şımarıklık mı yapıyorum bilemedim :) neyse, böyle düşüne düşüne ekonomi ve işletme öğrencisi olan ben, neredeyse ekonomiden hiç kitap okumadan - işletmeden de sadece bir raflık kitap okumuş şekilde mezun oluyorum.
bu sonradan bana çok iyi hissettirmedi, çünkü her konuda yeterince iyi yazılmış kitaplar vardır sadece ben göremiyor ve bulamıyor olabilirim gibi geldi. belki aslında zaten haklıyımdır ve çok çok az iyi kitap vardır ve okumak yine zaman kaybı gibi gelecektir ama şans vermekten zararlı çıkmam gibi geliyor şu anlık.
bir de bir aralar tekrar bu şansı vermiştim ama amacım sadece bulunduğum iş dünyası ortamlarda sürekli konuşulan kitaplara dair konuşabilmekti. pek iyi bir amaç olmamakla beraber aslında konuları tartışabilmek zaman zaman geliştirici oluyordu, bahsettiğim kitaplar da outliers, drive gibi çok popüler kitaplar. fakat ben o ortamlardan gitgide uzaklaştım, dolayısıyla da bu motivasyonumu da yitirmiş oldum.
bu da başka bir eksikliğim aslında. iş dünyasındaki ortamlar bana gerçekten bunaltıcı geliyor ve orada bulunma isteiğimi daima kaybediyorum. ama bu da kibirli bir açı çünkü iş dünyasındaki herkes aynı değil ve çok iyi insanlar var, sadece ben bulamıyor veya bulduğumda peşlerinden gitmiyorum gibi bir varsayım yapabiliyorum şimdilik.
söylediğim düşündüğüm her şey boşa çıkabilir ve ben en başta bulduğum gibi yine iş dünyası kitapları okumayı anlamsız görebilirim ama tekrar şans vermem gerektiğine inanıyorum zira alanlarımdaki gelişimimin zayıfladığını düşünüyorum. bunu geliştirmenin bir yolu kitaplar olabilir ve kitaplarla beslendikçe farklı yollarla da kendimi besleyebilirim. belki bıraktığım "deneyim dinleme" işine dönebilir, konuşmalara gidebilirim bunun için veya da youtube'da dinlediğim izlediğim şeyleri değiştirebilirim, twitter'da takip ettiğim şeyleri değiştirebilirim. bakacağız göreceğiz...
kitaba gelirsek... (gelmeseydin Elif :))
Ali Saydam anladığım kadarıyla zamanında iletişim konusunda çok kıymetli biriymiş. şimdi nasıl, neler yapıyor pek bir şey göremedim ama daha çok outdated kalmış gibi hissettim. kitapta öyle değil pekala... bir de insan kendini anlatırken nasıl aktarır ki başka? aslında hatalarından çokça bahsediyor, bu özgüvene sahip olması kıymetli.
kitapta verdiği iletişim taktikleri bana çok ama çok yetersiz geldi, iletişim bilgisinden veya neyin nasıl yapılacağından çok kendi deneyimlerini aktarmayı tercih etmiş, açıkçası bu benim işime geldi. teorik kısmı derslerde yeterince görmüşüm, kitapta anlattığı birçok şeyi zaten biliyordum ama tecrübeleri çok ama çok kıymetli bence. bunları açıkça yazabilmesi, isimleri ve markaları buralarda okuyabilmemiz bulunmaz bir nimet. eski de olsalar faydalanacak çok şey var bence. eski reklamları nasıl izlemek yenileri yaratırken çok faydalı oluyorsa bu gibi deneyimler de çok faydalı bence. bununla beraber ben yaşadığı hatalarla beraber yaptığı işleri daha fazla okumak isterdim. hangi şirkete ne danışmanlığı vermiş, hangi krizi nasıl çözmüş, okumak çok keyifli olurdu ama kitabın amacı da bu değil zaten :)
eş meselesi de... bana baya zorlama geldi. ismi daha ilgi çekici yapmış, evet. ama gerek var mıydı? bence hayır, çoğu noktada bu kısımları atladım çünkü zaten yeterince açık anlatılmıştı işle ilgili kısımlar. eş'in de buna benzediğini bu kadar anlatmaya gerek var mıydı bilmiyorum. ben sıkıldım açıkçası ki ilişki konularına da (evlilik, özel ilişki, arkadaşlık ilişkisi) özel ilgim olmasına rağmen.
amaaa yine de iş dünyasına dair merakı olan insanlara illa öneririm, aklıma gelir yani.
It was an honour to be introduced to the communication veteran through my husband and getting his book as a present signed by him. I congradulate Mr Saydam by being so self critical, learnt from experience and transmit that to us by enriching his book with real life stories. It was very educational. I am very happy to have read the book on the last day of 2012 :-) Thank you Ali Saydam! So pleased to meet u!