"Hem çağının en ilerici kitabını yazan hem de Katolik Kilisesi'ne bağlılığından ötürü ölümü göze alan More'un kişiliğindeki çelişki, çözümlenmesi gerçekten güç bir sorundur. Ama şunu da unutmamalı ki, bu çelişki More'un kişiliğine özgü değildi, yaşadığı çağın özünde de vardı. Çünkü on altıncı yüzyılın ilk yarısı birbirine karşıt iki gücün etkisindeydi: Bir yanda geleceğe yönelen Rönesans ile Hümanizm, bir yanda da dinde reform isteyenlerin saldırılarına karşı direnmeye çalışan Katolik Kilisesi vardı. Ve belki de More'un dramı, birbiriyle çarpışan bu güçlerin her ikisine de candan bir bağlılık duyması, hem geleceğe umutla bakan bir Rönesans adamı hem de geçmişten kopamayan bir Hristiyan olmasındaydı." -Mîna Urgan-
Profesör Mîna Urgan bu yapıtında Thomas More ile ünlü kitabı Utopia'yı ayrıntılarına inerek inceliyor ve daha sonra yazılan ütopyaları da ayrı bir bölümde ele alıyor. Yapıtın son bölümünde ise Utopia'nın çağdaş değerlendirmelerine yer verilmiş ve bu değerlendirmelerin eleştirisi yapılmıştır.
Mîna Urgan, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nden emekli oldu. Thomas Malory, Henry Fielding, Balzac, Aldous Huxley, Graham Greene, William Golding, John Galsworthy ve Shakespeare’den çeviriler yaptı. Elizabeth Çağı Tiyatrosunda Soytarılar, Sir Thomas More ve Ütopya, Shakespeare üstüne iki ciltlik bir inceleme, Shakespeare ve Hamlet (1984) ile beş ciltlik İngiliz Edebiyatı Tarihi (1986-93) yanında, Virginia Woolf (YKY, 1995) ve D.H. Lawrence (YKY, 1997) incelemeleri yayımlandı. Bir Dinozorun Anıları’ndan (1998) sonra yazdığı Bir Dinozorun Gezileri de Yapı Kredi Yayınları arasından çıktı (1999). Ülkemizde “İngiliz edebiyatının duayeni” olan Prof. Dr. Mîna Urgan, 15 Haziran 2000’de 85 yaşında İstanbul’da öldü.
Kitapta öncelikle Thomas More'un hayatı anlatılmış, Ütopya adlı eseri diğer ütopya temelli kitaplarla birlikte incelenmiş, hemen ardından da kitaba yönelik olumlu/olumsuz eleştirileri birlikte ele almış. Yazar Mina Urgan, kitapta kendi görüşlerine pek fazla yer vermemiş. En ilginç kısmı Platon'un Devletiyle yapılan kıyaslamalar bölümüydü. Platon'un "Devlet"inde sınıflı bir toplum varken, "Ütopya"da sınıfsız bir toplum vardır. "Devlet"te yönetenler ve askerler (koruyucular) ayrıcalıklı bir oligarşi oluştururken, "Ütopya"da her insan değer ve yönetim açısından eşittir. Aslında o kadar çok fark var ki, "Ütopya"yı okuduktan sonra "devlet" size distopya türü gelebilir. İyi okumalar...
Bayağı şey öğrendim, ama yazarın Solculuk kastığı yerlerde kustum. Özellikle Orwell'a falcı dediği ve 1984'teki distopyanın gerçekleşmediğini söylediği yerde iki litre kustum.
Kendim de birçok konuda arada kalmış hissettiğimden Thomas More hakkında bilgilenmiş omaktan oldukça mutluyum. Batı'nın tarihini ve edebiyatını ezbere bildiğim şeyleri kenara koyarsak yeni yeni idrak ederek ve sindirerek öğrendiğimi düşünüyorum. Bununla ilgili olarak Giriş kısmı önemli taşların oturmasına vesile oldu.
Hiç şüphesiz Türk dilinde Thomas More üzerine yazılmış en güzel inceleme. Mina Urgan'ın bu değerli eseri Thomas More'un hayatını, Ütopya'yı yazma öyküsünü, Ütopyanın iki kitabını, edebiyatts Ütopya ve Distopya kavramını ve Thomas More'un Ütopyasının aldığı tepkiyi derinlemesine, samimi bir dille inceliyor. İkinci okumamda gözümden kaçan çok fazla detay olduğunu fark ettim. Şanslıyız ki bu kitap İş Bankası'nın Ütopya çevirisine birebir eklenmiştir
mina urganin, ütopya cevirisinin sonuna eklenmis yazi. utopya kitabini ve diger utopya yapitlarini edebiyatci perspektifinden incelemek benim icin keyifliydi.
ama bahsettigi bazi eserler ilgi cekici degil, bir noktadan sonrasi ablam literature hakimiyetini gostermek istemis gibi duruyor. gene de bir sey demek haddime degil.