Jump to ratings and reviews
Rate this book

Dikkat Vücudunuz Konuşuyor

Rate this book
"Yatağa uzanırken uykunuzu getirsin diye elinize aldığınız bir kitabın bütün gece sizi uyutmadığı oldu mu? Dikkat Vücudunuz Konuşuyor böyle bir kitap."
- Dr. Öner Göv

"Yıllardır yerli yabancı uzmanların verdiği üst düzey bir çok eğitim programına katıldım, bu kadar etkileyici bir seminerle karşılaşmadığımı rahatlıkla söyleyebilirim."
- Atilla Okumuş
Jumbo Genel Müdürü

"İş yaşamındaki başarılarını uzun süredir yakından izlediğim Şerif İzgören'in iş yaşamındaki deneyimlerini iletişim başlığı altında okumak çok etkileyiciydi. Herkesin, hayatla ilgili bir şeyler öğreneceği bir kitap."
- Prof. Dr. Vahap Katkat

"34 yaşındayım, 34 yıldır böyle ilginç bir eğitim almamıştım yaşama bakış açıma çok şey eklediğini düşünüyorum."
- Önder Aytaç
Polis Akademisi Öğretim Üyesi

"Bu kitap için keyifli ve etkileyici kelimelerinin yetersiz olduğunu düşünüyorum. Farkında olmadığımız bir hayatın bize sunuluşu"
- Prof. Dr. Cihan Akçaboy

"Okuduğunuz ve unutamadığınız iki elin parmakları kadar kitap vardır, kesinlikle onlardan birisi"
- İsmail İğdeli
(Arka Kapak)

205 pages, Paperback

First published February 1, 1999

7 people are currently reading
185 people want to read

About the author

Ahmet Şerif İzgören

44 books146 followers
1965 yılında İzmir'de doğdu. 1983 yılında Kuleli Askeri Lisesi'ni, 1987'de Hacettepe Üniversitesi İngiliz Dilbilimi Bölümü'nü bitirdi. Türk Silahlı Kuvvetleri'nde üsteğmen rütbesine kadar görev yaptı.

1991 yılında ordudan istifa etti. Aynı yıl Ankara Üniversitesi TÖMER Bursa Şubesi'ni kurdu ve bu şubenin müdürü olarak dört yıl görev yaptı. Bu dönemde, Bursa'nın ilk kültür merkezini açtı. Türkiye'nin tek çeviri dergisini çıkarttı. On altı tiyatro, müzik, resim kulübünün fahri başkanlığını yaptı.

1995 yılında özel sektöre transfer oldu; iki ayrı firmada genel müdürlük yaptı. 1996 yılında AIESEC Yüksek Danışmanlar Konseyi Üyesi olarak hizmette bulundu. İngiltere (Sunley Management Center) ve Türkiye'de zaman yönetimi, finans, liderlik, beden dili, işletme yönetimi ve yönetim modelleri, satış ve pazarlama, iletişim, şirket fonksiyonları, karar alma teknikleri, stres yönetimi, motivasyon, yaratıcı liderlik, benchmarking vb. konularda birçok seminere katıldı ve eğitim aldı. Daha sonra bu alanlarda yurt içinde ve yurt dışında eğitimler verdi. Liderlik, takım çalışması, yönetim ve iletişim alanında yurt dışı da dâhil olmak üzere birçok üniversite ve platformda 500'ü aşkın seminer verdi. Hâlen bu konularda Türk ve yabancı birçok kuruluşa, eğitim ve danışmanlık hizmeti vermektedir.

Ratings & Reviews

What do you think?
Rate this book

Friends & Following

Create a free account to discover what your friends think of this book!

Community Reviews

5 stars
182 (35%)
4 stars
175 (34%)
3 stars
112 (22%)
2 stars
31 (6%)
1 star
9 (1%)
Displaying 1 - 23 of 23 reviews
243 reviews4 followers
November 7, 2017
İnsanoğlu duygularını bedeni ile de tasdik etmekte. Bir yalanın altında ezildiğini göstermemek için ya ellerini ya da gözlerini saklamakta.Düşünceler okunamasa da vücudu ile yaptığı bazı hareketler, bize düşüncelerini sezdirmekte.
Yine de bu sezgilere gereğinden fazla bel bağlamak bazen bizi bambaşka yanlışlara sürükleyebilir. Ne de olsa davranışlar da öğrenilen şeylerdir. Ya da kişiye has davranışlara yanlış bir etiket de vurulabilir.

Şerif hocanın da dediği gibi tutumumuzu karşımızdakinin beden diline göre ayarlamamız hem bizi yanlış sonuçlara götürür ve onları kalıba sokmamıza neden olur hem de zamanla kendi davranış özgürlüğümüzü kendi elimizle yok etmemize neden olur.
Profile Image for Mehmet Gunenc.
21 reviews4 followers
April 2, 2014
Beden dilini merak edenler için ideal bir başlangıç kitabı.
Profile Image for Hilsar5.
17 reviews1 follower
May 1, 2023
İletişim her ne yapıyorsak yapalım en temel aracımızdır. İnsan kendi ve çevresi olarak basit temel iki olgu arasındadır. Karşıyı anlamak ve kendini anlatmak için ise ihtiyaç duyduğu en önemli araç iletişimdir. Gerek sözlerle gerek emojilerle gerek kalemle olsun iletişimimizi kuvvetlendirerek hem kendimizi anlatmak hem de karşıyı anlamak konusunda kendimizi geliştirebiliriz. Öğretmen, avukat, esnaf her meslekte yaşamın her alanının da anlamak ve anlaşılmak olgularımızı güçlendirirsek daha konforlu ve sağlıklı bir hayat oluşturabiliriz.

Yukarıda bahsedildiği üzere bu kitap bir talepler vesilesi ile arz olunmuş. En fazla üzerinde mesai harcanan kısmı ise bizleştirmek üzerinde yapılmıştır. Sayın İzgören bu durumu şu kelimelerle aktarıyor;

Verdiğim seminerlerin birçoğunun sonunda benden bu konuda bir kitap yazmamı istediler. Dikkat Vücudunuz Konuşuyor’u yazmadan önce okuduğum kitaplarda öncelikle şunu gördüm: Amerikalının kendi kültürüne uygun olarak yazdığı bilgileri alıp Türkiye’deki iş yaşamına olduğu gibi adapte etme şansınız hiç yok. Tabii, bu kültürler arasında benzerlikler olduğu da yadsınamaz.

Tecrübelerimiz ve bilimsel kanıtlar da gösteriyor ki biz sadece sesimiz veya kelimelerimizle iletişim kurmuyoruz. Hatta araştırma sonuçları iletişimde pastanın en fazla payını beden dilimiz oluşturuyor. Geçmişte atalarımızı bu duruma “Lisan-ı Hal’’ yani bedenin dili, iletişimi kelimelerini kullanmışlar. Aslında her şey hali/durumu ile ne olduğuna dair varlığı ile görsel olarak bize mesajlar yollar. Tüm bunlara ses, kelime ve diğerlerini de kattığımızda ortaya iletişim çıkar.

İletişim denilen şey, doğal ve kendiniz olmaktır. İçinizdeki ışığın dış dünyaya yansımasıdır. İnsanlarla kurduğunuz ilişkinin içine yapaylık girerse dostlukları, içten ve insanlık dolu bir hayatı unutun. Bu kitapta size Amerikan tarzı kitaplarda olduğu gibi yapaylığı pompalamaya çalışmadım. Onların kültürüyle bizim kültürümüz arasında dağlar kadar fark var. Bizimki saygı ve sevgi üzerinedir, onlarınki ise para ve güç. Kitap sizin şu anki tavırlarınızı sakın değiştirmesin. Sakın fazla etkilenmeyin. İletişim insanlar arasında köprü kurmaktır, insanları yönetmek ve insanlara baskı kurmak değil. Kitaptaki otorite oyunlarını, nelerle karşı karşıya olduğunuzu, sizi patlamış mısır gibi tüketmeye çalışan modern kültürü göstermek için anlattım. Sadece bunları fark etmeyi ve bunların etkisi altında kalmamayı öğrenin. İnsanların anlık hareketlerine bakarak sakın kişilikleriyle ve duygularıyla ilgili kararlar vermeyin ve kendiniz olun.

Karşımızdaki insanla iletişim kurarken, bir mesajı iletirken 3 kanalı kullanırız. Söz: Burada içerikten bahsediyorum, söylediğiniz cümleleri yazılı düşünün. Ses: Tonlama, vurgu, telaffuz. Beden Dili: Mimikler, vücudun duruşu, bakışlar, mesafeniz, karşımızdaki kişi duygularımızı bu üç kanaldan algılar.

Aslında beden dilinin bir alt dalı olabilecek bir konu da mimiklerdir. Bu kitapta tüm vücut anlatılmış buraya dipnot olarak eklenebilecek faydalı bir bilgi de “Mikro İfadeler’’ yani yüzün dili bu konuda Oğuz Benlioğlu Türkiye’de özel araştırmalar yapan belki de konunun tek mümessilidir. Bu kitap ile beden dili ve iletişim konusunda ilerlemek isteyenler için bu yararlı bilgi burada kalsın.

İnsan en temel de varlık olarak hissettiği kendi ve çevresi olarak temel de iki farklı olgudan bahsetmiştik. Bedenimizle kendi eksenimizde bir hâkimiyet veya güven diyebileceğimiz bir alanı zihnimiz özel olarak çabalamasak da kendiliğinden kurar. Bu alan dalga şeklinde düşünülmeli ve mesafe arttıkça etkisi azalır.

Sahiplenme için özellikle dokunmayı kullanırız. Bir düğün salonuna girerken, sevgilimize, eşimize sarılır veya dokunuruz. Bu dokunuşu “Bu benim, ona göre!” anlamında kullanırız. Genelde hanımlar bu mesajı etrafa vermede bizden daha kibar oldukları için, bizim yaptığımız gibi kollarıyla bir boğma harekâtına girmek yerine, üzerinizden olmayan kepekleri silkelerler ya da ceketinizden hayali saçlar toplarlar. Zaten sıkı olan kravatınızı dilinizi dışarı çıkaracak şekilde sıkarlar. Bu, diğer dişilere “Bu adam benim, bulana kadar canım çıktı, kimse yanaşmasın” mesajını verir.

Siz ise “Dün kafa üstü düştüm, dönüp bakmadı. Şimdi kravatımı düzeltiyor, değerimi anladı. Rabbime şükürler olsun!” diye düşünürken, o etrafa gerekli mesajı vermektedir. Sahibi olduğunuz iş yerinde duvarlara dokunup yaslanabilirken, bir başkasının yerinde bunu yapamazsınız. Kendi mahallesinde bir ağaca veya direğe tek elini yaslayıp duran gençler bunu başka bir mahallede yaptıklarında meydan okuma anlamına geldiğini bilirler.

Özel alan olarak adlandırılan kısım mahrem bölgedir. Buraya eşimiz, sevgilimiz gibi mahrem alanımıza dahil kimselerin girmesine müsaade edilir.

Özel alandan bir sonraki bölge kişisel alan (50-120 cm) diye geçer. Buraya uzun süreli çalıştığımız iş arkadaşlarımız, dostlarımız girebilir ve iletişim için iyi bir alandır. Ama şirketinize kargo getirmek için gelmiş olan eleman eğer 1.20’den yakına girerse rahatsız olursunuz. Yine seminer veren biri bu mesafeden yakına girmemeli. Bir yabancının bulunması gereken yer (ben buna üçüncü bölge diyorum) sosyal alandır (1.20-3.60). 3.60 ve sonrası ortak alandır. Bu bölgeye herkes girebilir.

Eğer bu alanlara müsaadesiz olarak girilirse kişide gerginlik başlar ya savaş ya kaç mekanizması kullanılır. Örneğin asansörler bunun için iyi bir örnektir. O küçücük kutu içerisinde yolculuk ederken mahrem alanımıza ait kişiler varsa bu bir kaygı oluşturmaz. Şayet mahrem alan dışında bireyler varsa içgüdüsel olarak uyarılırız. Fakat herhangi bir şey yapamayacağımızı bildiğimiz için ya ayaklarımızı ya da katları sayarak sabrederiz.

Eller kişiliğimizin birer yansımasıdır. Kaderimizin dahi ellerimize nakşedildiğine dair metafizik fikirler vardır. Eller, düşüncelerin ifadesinde en güçlü olan destekleyicilerdir. Tüm yaratıcılığımızı ellerimizle dünyaya yansıtırız. Resmi, heykeli, yemeği ellerimizle yapar; düşüncelerimizi dünyaya ellerimizle indiririz. Ufacık bir dokunma yüzlerce hoş kelimeden daha etkili olabilir. Elleri takip etmek düşüncelerle ilgili ipuçları verecektir. İnsanlar düşüncelerini farkında olmadan ifade edebilirler. Ellerin üç temel konumu vardır: dilenci, diktatör ve tehdit.

Yalan söylediğimiz de ellerimizi saklarız, ya da ellerimizle ağzımıza, burnumuza dokunarak utangaçlığımızı belli, ederiz. Bu el meselesi o kadar mühim ki meselenin öneminin kavranması açısından anlatılmasın da fayda olduğunu düşündüğüm için modern bilimin kurucularından sayılan İbn-i Haldun’ un el ve zihin fikrinden bahsetmek istiyorum. İbn-i Haldun el ve zihin beraber çalışırsa tekâmülün olacağını belirtir.

Kollarımız ile de birçok şey ifade ederiz. Kolları belinin iki yanına dayamış bir anne figürünü birçoğumuz görmüşüzdür. Bu durum karşının bir çekişmeye hazırlandığını gösterir. Veya kollarını bağlamak bu ise kendine kapanmaktır. Dışarıya kayıtsız hale gelen bir bireyin alabileceği bir şekildir.

Küçükken bir şeyden saklanmak istediğimizde, kendimizi rahat hissetmediğimizde, yaramazlık yaptığımızda kanepenin, koltuğun veya bir masanın altına saklanırız. Orada kendimizi daha rahat ve güvende hissederiz. İş yaşamında da kendimizi daha güvende hissetmek istediğimiz zamanlar olur.

Bir kişinin ruh haline ayaklar iyi bir örnektir. Ayakları çapraz bir şekilde sandalyenin altında birleştirmiş kişi rahatsız hissediyordur. Bunun için illaki somut bir delil olmasına gerek yoktur. Çünkü bulunduğu mekân veya kişiler etkileyebilir. Hatta karakteri bile bu duruma sebep olabilir. İçe dönük, utangaç bir birey sosyal ortamlar da rahat etmek de zorlanıyorsa bu bile ayakların çapraz olmasını sağlayabilir.

Kişinin ayakları gitmek istediği yönü belirtir. Eğer bir kişinin ayakları hatırı sayılır bir zaman bu birkaç dakika da olabilir, eğer çıkış yönüne doğruysa muhabbeti uzatmamak gerekir. Bacak bacak üstüne atarken de aynı durum söz konusudur. Kişinin bacak bacak üstüne attığı yöne doğru ilgisi vardır. Yan yana oturulduğunda vücut dilinde okunabilecek bir bilgidir.

Gerçekten karşımızdakine anlattığımız birçok şeyi gözlerimizle anlatır ve gözlerimizle algılarız. İnsanlar ortalama olarak dış dünyayı %87 gözleriyle, %9 kulaklarıyla, %4 diğer organlarıyla algılar. Karşıya verdiğimiz mesajın görselliğe dayanması %87 oranında daha fazla algılanmasını sağlar. Gözlerle ilgili size en çok ipucu verecek nokta göz bebekleridir. İnsanlar birçok şeyi gizleyebilirler.

Ayaklarını doğru kullanmayı, savunma yapmamayı, yalan söylerken ipucu vermemeyi öğrenirler; ama göz bebeklerini kontrol edemezler. İnsan bir şeyden çok hoşlanmışsa göz bebekleri %450 oranına kadar büyüyebilir. “Gözleri fal taşı gibi açıldı” deyimi aslında gözler için değil, göz bebekleri için kullanılmıştır. O yüzden poker oyuncuları birbirlerinin göz bebeklerini takip ederler, en iyi ipucunu göz bebeklerinde yakalarlar.

Profesyonel iş dünyasın da mekânlar dahi beden dili ekseninde hazırlanıyor. Amerika’da bir psikoloğun muayenehanesinde on denek sırayla görüşmeye alınıyor. Psikolog bu kişilerle hep masanın arkasından görüşüyor. İkinci on kişiyle olan görüşmede ise deneklerle psikolog arasına masa konmuyor. Psikolog görüşmesini arada herhangi bir engel olmadan yapıyor.

Günümüzde ofis düzenleri, toplantı masaları, oturulan yer ve bölgeler iş yaşamında ufak tefek savaşların yaşandığı, şirketin gidişini etkileyebilen, kişisel etkinlik derecenizi belirleyen taktikler sağlar hâle dönüşmüş durumda. Profesyoneller bunları bilinçli bir titizlikle, liderliklerini pekiştirecek, müzakerelerden başarılı çıkmalarını sağlayacak şekilde kullanıyorlar.

Örnek verecek olursak: Adolf Hitler’in makam odasına dair çizimler incelendiğinde kapıdan girildikten sonra uzunca kırmızı bir halı ve halının sol tarafında ihtişamlı bir masa olduğu aktarılıyor.

Beden dili konusunda tüm yaptıklarımız bir sebep sonuç ilişkisi içerisinde yapıldığı bir gerçek fakat bu bilgiler genel bir görüş içerisinde yapılmalı içinde bulunduğumuz şartlar iyi tahlil edilerek fikir sonucuna vardırılmalı.
This entire review has been hidden because of spoilers.
Profile Image for Mr Anchor .
1 review
May 17, 2020
Mübalağa yok. Gereksiz bilgi yok. Aşağılama yok. Sadece kullanışlı bilgiler. Tavsiye ederim 👍
Profile Image for Hande Kılıçoğlu.
173 reviews75 followers
October 19, 2015
Beden dili ve iletişim ile ilgili ufuk açan bir kitap . Meraklılarına kesinlikle tavsiye ediyorum.
9 reviews
March 23, 2020
Kitap elime ulaştığı gün okuyup bitirdim, yazarın üslubu fazlasıyla akıcı ve içten, ayrıca yormuyor.Anlatmak istediklerini net bir şekilde ve içtenlikle anlatıyor olması kitap özelinde en beğendiğim nokta oldu.

İçerik olarak gerçekten fazlasıyla aydınlatıcı, yerinde örneklerle açıklanmış olaylar.Kitaptan edindiğim bilgilerin kısa bir özeti şöyle;

İnsanların üzerinde bıraktığımız etkide en büyük pay sahibi olan etmen beden dilimizdir, bunu ses (vurgu, tonlama) ve ardından içerik takip eder.Bu noktada anlaşılan, içerikten bağımsız olarak insanlarda etki bırakmak mümkündür; ya da tam tersi bir biçimde güzel bir içerik yanlış beden dili ve ses kullanımıyla harcanabilir.

Her ne kadar ortak kullanımlar olsa da, beden dili kültürden kültüre büyük farklılıklar göstermekte, dolayısıyla insanların beden dilini analiz ederken bunları göz önünde bulundurmak yerinde olacaktır.

Vücudun tek bir parçasını ele alarak yorumlamak yerine, genel görüntüye odaklanmak önemlidir.Bakışlar,eller,bacaklar,duruş gibi etmenlerin tamamı bize aynı anda bir şeyler anlatırlar.
Profile Image for pınar ⠀ོ.
103 reviews3 followers
November 29, 2020
“Başkalarının bilgileriyle bilgili olabilirsiniz; ama sadece kendi aklınızla akıllı olabilirsiniz.”

"Ne söylediğiniz değil, nasıl söylediğiniz önemli."

"İnsan bir şeyden çok hoşlanmışsa göz bebekleri %450 oranında büyür."

" Beden dilini çocuğunuza sevgi gösterirken kullanın. Çocuk Esirgeme Yuvalarına ziyaretinizde çocuklara sarılırken, insanları anlamaya çalışırken kullanın. Silah zannetmeyin. "
Profile Image for Ebi.
16 reviews7 followers
December 27, 2022
Harika bir kitap! Beden dili ile ilgili yazılar okudum, eğitimler aldım ama hiçbiri bu etkiyi yaratmadı. "Aaa" dediğim bir sürü yer oldu. Resmen aydınlanma yaşadım bazı konularda. Sayfalar dolusu altını çizdiğim yerler oldu, post-it'ler dayanmadı. Aynı üniversite, aynı bölümden mezun olduğum yazara "Keşke bölümde eğitmen olup da bizleri yarınlara hazırlasaydı" diye diye çevirdim sayfaları...
Profile Image for Medine.
21 reviews
October 27, 2017
Ahmet şerif İzgören dğnyadan örneklerle birlikte ülkemiz kültürüne de uyarlayarak izlenimleriyle güczel bir çalışma yapmış. Günlük hayatımızda beden diliniz bilinçli bir şekilde kullanırsak profesyonelliğe gidileceğini keyifli bir dille anlatıyor. Mutlaka okunmalı.
Profile Image for Büşra Gençer.
24 reviews4 followers
January 7, 2018
Kültürümüze uygun olması kitabın güzel yanı. Hakikaten bu tip konuları Amerikanlardan okuyunca hayata uygulanabilirliği sınırlı oluyor. Ancak yazar politik doğruculuğun yanından bile geçmiyor, bazı benzetmeler rahatsız edici.
Profile Image for Furkan.
15 reviews
February 16, 2020
Güzel bilgiler barındırıyor ancak çeşitli yanlışlıklar da var. Beynimizin %7'sini kullanmıyoruz örneğin.
Profile Image for Savaş Ateş.
7 reviews9 followers
September 26, 2020
Klasik ABD kaynaklı kitapların yerine kendi kültürümüz ile ilgili olan konulara değinmesi ve örneklerle açıklaması oldukça iyi olmuş. Başarılı bir kitap.
Profile Image for Sevda T..
16 reviews
April 18, 2021
İzgören akademi iyi çalışır. Objektif, disiplinli, hümanist. Motivasyon kitapları ve örnekleri çarpıcıdır.
Profile Image for Mehmetcan.
6 reviews
April 23, 2021
Kitapta beden dilini akıcı şekilde ve örneklerle çok güzel anlatamış sıkılmadan okuyabileceğiz bir kitap herkese tavsiye ederim
Profile Image for Ahmet Uzar.
Author 1 book5 followers
December 11, 2021
Güzel ve başarılı bir eser olmuş. Renklerin hayatımızda ve davranışlarımızda ne kadar önemli olduğunu bir daha öğrenmiş oldum.
Profile Image for Aleyna.
61 reviews
February 17, 2023
Günlük, bildiğim şeylerden bahsedilmişti. Kendim için pek yararlı bulamadım
Profile Image for Kitap Ezgisi.
314 reviews13 followers
November 24, 2016
www.kitapezgisi.com

Türkiye’de favori yazarların kimler deseler Ahmet Şerif İzgören başta gelecek isimlerden bir tanesidir benim için sanırım.

Şu zamana kadar okuduğum her kitap bana bir şeyler kattı, ama güldürdü, ama düşündürdü, kesinlikle bir şeyler kattı. En çok sevdiğim yanı ise “yabancı yayınlar, bizim ülkemize göre değil” diyerek bunu akıllara yerleştirmeye çalışması tüm kitaplarında. Kişisel gelişim kitaplarına ait ayrı stantları gördükçe sinirim bozuluyor kitapçılarda. Sanki her okuyan her şeyi uyguluyormuş gibi, ya da Şef’in söylediği gibi Amerika için yazılan bir kitap bizde işe yararmış gibi. Her konuda olduğu gibi kitap seçiminde de dikkatli davranmak lazım. Hele ki kendine, kişiliğine, davranışına, düşünce yapına bir şeyler katmayı hedefliyorsan. Önüne gelen her kitabı okumaktan ziyade doğru kitabı okumak en kolay ve yararlı yol bence.

Şef hiçbir zaman kendisini kişisel gelişim uzmanı olarak görmeyen birisi. Sadece Türkiye’yi bize anlatıyor ve “kendine hangi dersi çıkartırsan” teorisi ile bilgiyi bize bırakıyor.

Dikkat Vücudunuz Konuşuyor’da da politikacılardan ağırlıklı olarak örnekler vererek doğru davranma, iletişimde karşıdakinin tavırlarından az çok analiz yapmaya yönelik bilgiler veriyor. Fakat her seferinde de uyarıyor, kendiniz olun her şeyden önce, diye. Bu kitapta okuduklarınız sizi değiştirmesin diye. Zaten bu çok zor bir ihtimal. Ama az da olsa kitabın kattığı bilgiler doğrultusunda bazı konularda farkındalığınız artıyor.

Kitap iade garantisi veren tek yayınevi Elma Yayınevi sanırım. Bu da yaptıkları işe, insanlara ve kitaplara olan saygılarını gösteriyor. Şu zamana kadar okuduğum kitaplarını bırakın iade etmeyi, daha da fazla alıp arkadaşlarıma hediye etmeliyim diye düşündüm hep.

Tanışın bu adamla lütfen. Ülkemizi onun gözünden tanıyın bir de… Ve hep dediğim gibi, Ahmet Şerif İzgören bu ülkeyi yönetse herkes o kadar mutlu olurdu ki…

Herkese iyi okumalar.

Daha fazla çizim görmek için instagram sayfamıza bekleriz
Profile Image for Merve Şahin.
478 reviews18 followers
June 10, 2017
İzgören yine örneklerle anlatıyor anlatacaklarını. Bu yazarın en sevdiğim özelliği bu sanırım. Her anlattığı konuyu ya anılarından ya genel bilinen örneklerle anlatıyor. Keyifli ve verimli bir okuma süreciydi. Genel olarak bu kitapta beden dilini, nasıl kullanılacağını ve renklerin etkilerini anlatmış diyebilirim.
48 reviews3 followers
September 14, 2012
Beden dili üzerine yazılmış en iyi kitap diyebilirim. Bu konuya ilgi duyan herkesin mutlaka okuması gerekli.
Profile Image for Hande Baysal.
9 reviews
August 28, 2016
Belki beden dili çalışmalarınız için başlangıç seviyesine başlangıç için yardımcı olabilir.
Profile Image for Ahmet Cerit.
12 reviews
September 10, 2018
Aldığımda, kitabın çok sıkacağını düşünüyordum. Tabi o zamanlar daha Ahmet Şerif Hocayı daha tanımamıştım. İçindeki esprilerle birlikte, akıp giden bir kitap.
Profile Image for G. İlke.
1,282 reviews
August 4, 2018
Üstün Dökmen'den sonra en sevdiğim ikinci "kişisel farkındalık uzmanı" olarak adlandırdığım Ahmet Şerif İzgören'i bu kez izlemedim, okudum. Çok da iyi yapmışım, öyle ki en yakın zamanda diğer kitaplarını da okuyacağıma dair kendime söz verdim. Hareketlerimizle çevremize bilinçli ve bilinçsiz birçok mesaj veriyoruz gün içerisinde. İşte bu hareketlerin ne anlama geldiğini ve bu hareketleri neden yaptığımızı öğrenmek inanılmaz keyifli oldu benim için. Bazı yerlerde "Aa, hakikaten! Ben de hep böyle yapıyorum!" dedim durdum. Bay İzgören'in samimi anlatımını zaten seviyordum, konuyla ilgili örnekler de bizden olunca kitabı genel anlamda beğendim. Bir husus vardı yalnız, çok tekrar ettiği için irite oldum, o da "arka fon"! Böyle bir tabir yok biliyorsunuz, fon zaten arkadaki görüntüdür! Bunun dışında çok sevdim, okumanızı tavsiye ederim. =)
Displaying 1 - 23 of 23 reviews

Can't find what you're looking for?

Get help and learn more about the design.