Jump to ratings and reviews
Rate this book

Geçmiş Zaman Köşkleri

Rate this book
Geçmiş Zaman Köşkleri, Boğaziçi Yalıları'yla birlikte okunduğunda, içine doğduğu dünyayı bir peri masalı, bir cennet köşesi gibi anlatan altın bir kalemin gücü görülüyor. Hisar, çocukluk zamanlarında yaşadığı hayret ve hayranlığı, renkli insanlar barındıran o büyülü rüyayı büyük bir maharetle bugüne taşıyor. "Abdülhak Hamit'in Köşkü" adlı yazı ise kitabın ilk kez bu baskısında yer alıyor.

80 pages, Paperback

First published September 1, 2006

47 people want to read

About the author

Abdülhak Şinasi Hisar

22 books35 followers
He was born in the mansion of his maternal grandfather Muhtar Bey in Rumelihisarı. Abdülhak Şinasi Hisar's childhood was spent in Rumelihisarı, Büyükada and Çamlıca. In 1898, he entered Galatasaray Sultanisi.
Without informing his family, he left Galatasaray Sultanisi in 1905 and went to Paris. He attended the École Libre des Sciences Politiques in Paris until 1908. In Paris, he frequently met with Prince Sebahattin, Dr. Nihat Reşat Belger, Ahmet Rıza Bey and Yahya Kemal.

He returned to Turkey after the declaration of the Second Constitutional Monarchy (1908). He worked for French and German companies, the Ottoman Bank, the Reji Administration, and after 1931 he settled in Ankara and worked for the Ministry of Foreign Affairs. In 1948, he returned to Istanbul and settled in an apartment overlooking the Bosphorus in Ayaspaşa. For a while, he worked as the editor-in-chief of the magazine Türk Yurdu (1954-57). He died of a cerebral hemorrhage at his home in Cihangir in 1963.

He began his literary career in the Armistice years with poetry, book reviews and criticism in Dergâh and Yarın magazines. From 1921 onwards, he became known for his articles in the newspapers İleri and Medeniyet; he also wrote for the magazines 7Ağaç, Varlık, Ülkü and Türk Yurdu, and the newspapers Milliyet, Hâkimiyet-i Milliye and Dünya. Although he was a writer of the Republican period, Hisar remained loyal to the Constitutionalist generation in terms of language and style, and all of his works are mainly based on “memoirs”. In his novels, he adopted the literary approach of writers such as Maurice Barrés, Anatole France and Marcel Proust.

Winner of the 1942 CHP Story and Novel Prize, Fahim Bey and Us was translated into German (Unser Guter Fahim Bey, trans.: Friedrich Von Rummel, 1956). Sermet Sami Uysal (Varlık Publications, 1961) and Necmettin Türinay (M.E.B., 1988) each wrote a book on Abdülhak Şinasi Hisar. After his death, Abdülhak Şinasi Hisar: Seçmeler (Haz.: S. İleri, YK7Y, 1992), Geçmiş Zaman Edipleri (Haz.: T. Yıldırım, Selis, 2005) and Kelime Kavgası: “On Literature and the Novel” (Selis, 2005). Emre Aracı composed a violin concerto of the same name (1997) inspired by the Bosphorus Moonlight.

Ratings & Reviews

What do you think?
Rate this book

Friends & Following

Create a free account to discover what your friends think of this book!

Community Reviews

5 stars
7 (17%)
4 stars
18 (46%)
3 stars
11 (28%)
2 stars
3 (7%)
1 star
0 (0%)
Displaying 1 - 6 of 6 reviews
Profile Image for Burak Kuscu.
555 reviews122 followers
December 21, 2022
Şiirsel ve gerçekten etkileyici üslubuyla oldukça beğendiğim bir kitaptı Geçmiş Zaman Köşkleri. Everest bu yeni ufacık tefecik Abdülhak Şinasi Hisar baskılarıyla bizi sevindirdi. Gerçekten özenli ve güzel kitaplara sahip olduk. Ben de hemen dört tanesini satın aldım. İlk olarak en incesinden başlayayım dedim okumaya zira daha önce hiç Şinasi Hisar okumadım ve biraz temkinli gitmek istedim.

Kesinlikle akıcı bir anlatımı var. Kurgu dışı bir eser olmasına rağmen okumakta çok zorlanmadım. Zaten editörlük kısmında günümüz türkçesine intibakı sağlanmış metnin. Çok fazla oynama yapılmasına gerek kalmadan üstelik. Bir İstanbul beyefendisi olan Abdülhak Şinasi Hisar'ın dili de gerçekten bununla doğru orantılı güzellikte.

21. yüzyılın başlarında İstanbul sokaklarında şöyle bir gezintiye çıkmak istiyorsanız şiddetle tavsiye ederim.
Profile Image for ravensflight.
7 reviews
February 15, 2024
Muazzam bir ifade yeteneği. Büyüleyici bir İstanbul anlatısı olmuş. Çocukken ruhunda şairliği duyumsayıp onu yaşatabilmek, o halin yitimini dahi şairane bir biçimle hatırlama yetisine erişmek Tanrı vergisi mi, yoksa emek işi mi?

Kitap baştan sona eski İstanbul'un nezih semtlerini tatma fırsatı bulmuş talihli bir çocuğun nostaljisiyle dolu. Fakat bu nostalji bir keder doğurmuyor. Yarattığı hüzün de insanı kucaklayan, sıcak bir yuva gibi, insanın kalbinin üstünden geçip giden bir yel gibi. Yazarın İstanbul ile çocukken kurduğu ilişkiyi ben hep bir Akdeniz şehri ile kurar, oraya dönük bir nostaljiyle yaklaşır, gelecekte öyle bir yerde yaşam kurgulardım. Zaten anlatı şehre özel olsa da, duygular insana ait. Kitap şöyle ferah bir nefes aldırdı bana. Kendime de birkaç alıntıyı not düşeyim:

''Bu sesleri, dün yüzünde en eski hatıralarımdan biri olan sesleri zaten gecelerimde sonraları da fikri şekillerde, sanki yine duymakta devam edecek değil miydim? Geceler, bana aynıyla gizli, mecnun huylu gelen geceler, şimdi de tabiatın buhranını ve feryadını değilse de ruhumdakilerini duyuyorum.''

''Çocuk tabiatlı kaldığımdan büyüklerle aram hala bir türlü düzelmiyorsa içimde bir alem saklayarak onun solmadığını ve susmadığını görmekle ne kolay teselli buluyorum!''

''Hayatın da manası gittikçe çoğalacağına manasızlığı her gün daha ziyade artıyormuş. Fakat şiir ve hülyanın mahrem tadı ve çocukça eğlencesi de hayatta aynen devam ediyor.''

''Dünyanın şiirini kaçıran büyüklerine hakikati söylemek yaramıyor. Onlar bir şey anlamıyorlar. Ruhu inkar eden bir cephe ile çok bsit kalarak, esrardan ipham ile bahsetmeyi de, ruha hitap etmeyi ve cevap vermeyi de bilmiyorlar.''

''Altın anahtarın sana hiçbir hazinenin kapısını açmayacak, pırlanta anahtarın iptidai insanların tattığı gözyaşlarının tesellisini sana açmayacak, zümrüt anahtarın sana tabiata uyanların duydukları lezzetlerin sırrını açmayacak, lal anahtarın sana eş olacak bir kalbin aşkını açmayacak ve mavi elmas anahtarın sana göklerin sonsuz vaitlerini açmayacaktır! Sen gözlerinin hayran olduğu bu parlak ve nafile oyuncaklarınla hep mahrum, kuru, ümitsiz, eşsiz ve münir kalacaksın! Zira zihninin gururu muttasıl seni insanlara uymaktan, onlarla ağlamaktan ve tabiata uymaktan, ona göre mesut olmaktan menedecek ve aşkın verdiği ihtiras seni yakacak ve sen imanın tesellisinden ve atinin valilerinden mahrum kalacaksın!''


''Bütün bu duvarlar, bu evler, bu yollar ve bu mahalleler fani talihlerimizi çerçeveleyen imkanların belki en hisli fakat birer nevi hudut manzaraları değil midir? Bunlar öyle birtakım köklerdir ki, maneviyatımızın derinliklerinde sızladıklarını, topraklarımızın ta derinliklerinde bizi talihimize bağladıklarını duyarız''

''Tenkit makaleleri yahut şiirler yazmak, iyi bir memur yahut yaman bir mütehassıs şöhreti taşımak, gözde veya nüfuzlu olmak istemek hep ellerimizde renk renk tuttuğumuz daha büyük ve daha güç ve daha gülünç böyle beyaz saçlı çocukların eğlencesi olan birtakım uçurtmalar değil midir''

Bugün herhalde bu son alıntı narsistik bir yaklaşım olarak değerlendirilirdi, ama bu bir şairin hayatın komedisiyle hemhali. Motus animi continuus.
Profile Image for Ezops.
146 reviews1 follower
January 19, 2023
Çok naif ve hisli bir dili var. Yazarın okuduğum ilk kitabı ve su gibi aktı.
Profile Image for Monur B..
221 reviews10 followers
April 2, 2018
Bu konu ne kadar ilginç olabilir ki demeyin. Türkçe'nin en yüksek seviyeli yazarlarından birinin elinde şahesere dönüşebilir. Uzun lafın kısası: mutlaka okunmalı.
Profile Image for Ayse Nur.
105 reviews3 followers
January 23, 2023
Çocukluğu 20. yüzyılın başlarında İstanbul’da geçen yazar bir yandan o zamanki İstanbul’u, adaları, Çamlıca’yı, yalıları, boğazı bir yandan da toplumsal hafızada yer edinen bazı eşyaları (yorgan, sandık, uçurtma vb.) ve o eşyalar hatırlandığında şimdi neler hissedildiğini şiirsel bir üslup ile okuruna hatırlatmış. Kısa ve keyifli bir anı kitabı.
Profile Image for gold.
152 reviews
November 27, 2016
"Zira vaktiyle yaşanmış ve oklar gibi kalbimize saplanmış bütün eski saatlerin, biz bir aralık kendimizi böyle şiire kaptırırsak, içimizde hala daha nasıl sızladıklarını duydum!"
Displaying 1 - 6 of 6 reviews

Can't find what you're looking for?

Get help and learn more about the design.