Konuşsam Sessizlik Gitsem Ayrılık

by Yılmaz Odabaşı

WELCOME TO SELLER PAYITAHT'S LIBRARY!!!

Genres: Poetry

Paperback

First published January 1, 2000

About the author

1961-Diyarbakır doğumlu.İlk öğrenimini Diyarbakır, Ankara ve Gaziantep'te, Orta öğrenimini Diyarbakır Lisesi'nde tamamladı. İzmir Hukuk Fakültesi'ndeki öğrenimi-ni, 1980 12 Eylül'ü siyasal nedenlerle tutuklanınca sürdüremedi. Diyarbakır Askeri Cezaevi'nde bir yıl hapis yattı.Daha sonra bir süre bir ilaç firmasının Güneydoğu temsil-ciliği ve Diyarbakır'da bir yıl kitapçılık yaptı.1987 de gazeteciliğe başladı. 1987-1994 yılları arasında Diyarbakır da Akajans Muhabirliği, UBA (Ulusal Basın Ajansı) Diyarbakır temsilciliği, Ortadoğu Haber Ajansı Haber Müdürlüğü, 2000'e Doğru Dergisi Diyarbakır büro şefliği, Türkish Daily News Gazetesi Güneydoğu temsilciliği yaptı Sokak, Gerçek, Söz, Aktüel, 200'e Doğru, Exspress, Aydınlık, Birikim, Siyah Beyaz gibi pek çok dergi ve gazetede yazdı.1994 yılında gazeteciliği bırakarak Ankara'ya yerleşti.

1981'den 2005 yılına dek Türkiye ve yurtdışında çok sayıda dergi ve gazetede edebiyatın hemen her türünde yazdı.
Şiirleri çeşitli dillere çevrildi; 1992'de Irak'ın Duhok ve Almanya'nın Köln kentlerinde iki kitabı yayınlandı. 2005'te AB spon-sorluğunda Munster Literature Centre adlı yayın merkezi tarafından bütün şiirlerinden oluşan bir derleme Everey-thing But You adıyla İngilizceye çevrilerek İrlanda ve İngiltere'de, Feride adlı kitabı Çetin Toprak'ın çevirisiyle Kürtçe, Alpay Kısabacak ın çevirisiyle Almanca olarak yayınlandı.
1987-1999 yılları arası yazdıklarıyla çok sayıda ödül aldı.
2000 yılından itibaren ödüllere katılmadı, şiir seçici kurullarında yer almadı. 1994-2000 yılları arasında yazdık-ları ve söyledikleri için 'Düşünce suçu' mahkumiyetleri nedeniyle Ankara Ulucanlar, Haymana, Bursa E Tipi ve Saray Kapalı Cezaevleri'nde yattı.
Uluslararası birçok yazar ve gazeteci örgütünün üyesi olan Yılmaz Odabaşı, Türkiye' de ise 2000 yılından beri hiçbir yazar örgütüne üye olmayıp, sadece Mesam üyesi ve Nazım Hikmet Vakfı'nın Yönetim Kurulu Üyesidir...

1991'den beri yazmaktan başka bir iş tutmayan Odabaşı, çocuk kitapları, film öyküleri ve sinopsisler dahil edebiyatın hemen her türünde yazıyor ve halen İstanbul, Yalova, Siirt üçgeninde yaşıyor...

Reviews

[Xapînokan · Rating 4 out of 5]

"... şiire karıştı sular
sularda çoğalır sevdalar
ellerim
ah
ellerim
nasıl
anlatsam
gece...
gece kokuyor çocuklar..." (s.11)

"Benim susamışlığım yazacak aşkın ve acının tarihini!" (s.17)

"gece
darmadağın
parke taşlarıyla sevişiyor rüzgârlar..." (s.22)

"yüreğinde kaçak özlemler taşıyan biri kaçakçı bilinir mi?" (s.36)

"kuşanıp özlemlerini çıkarsın bulvarlara..." (s.37)

"cizre gibi sus
hazro gibi savrul
pervari kadar özle..." (s.37)

"çiçekçiden bir karanfil al sevgiline
ekmeğini de bölüşmeyi bil yüreğini de..." (s.38)

"... ve hep uzak özlemler, yakın ağıtlar..." (s.39)

"kalan
renksiz ışık
çoğul acı
tekil yalnızlık..." (s.42)

"...
unutmak zor değil,
zor olan unutmak alışılanı..." (s.46)

"...
arınıyor, deviniyor gökyüzü
akıyor zaman
sevdalar karışıyor hayatıma..." (s.49)

"sevdanın özeti dağ, diyeti hüküm..." (s.53)

"y o l , g i d e n i n d i r ..." (s.55)

"ekim, figândır
ekim, talandır
ve bir talan ikliminde barınır reşo
eşkıya aşkına !" (s.56)

"isyanın özeti dağ, diyeti ölüm!" (s.59)

"-düşsüzü düşe getir
doğruyu söze getir
yangın ol şu dağlarda
eğriyi dize getir

getir! " (s.60)

"y ü r e k l e r i m i z d e k u ş ö l ü l e r i ..." (s.61)

"vay kıblesiz isyan
rotasız ömür! " (s.64)

"dol ey ve tamamla kendini yarım kalan söz! " (s.70)

" i n e l i m, i n i l e c e k s e ..." (s.70)

"bakmayın, çocuklar kanar gözlerinizden..." (s.71)

"doğurmayı bilmeyen tek şeydir ölüm" (s.72)

"ben ki bir aşkla telef bir hayat seçmişim..." (s.75)

"ve şarkın kanayan bir gül gibi iner
savrulan sokaklarına ömrümün..." (s.83)

" b i z o l m a k t a n g e l i r g ü z e l l i ğ i m i z ! " (s.84)

"her akşamla bin özlem:
s a v r u l a n
her adreste bir kimlik:
u n u t u l a n... " (s.86)

"nabzımı yokla;
el vuralım,
yüz sürelim,
diz kıralım sevdanın ak deltasına!" (s.90)

"...
yoksa düş ölür;
düş ölürse sevda düşer; yanım ağlama..." (s.92)

"gel yanıtım ol, beni anlaşılır kıl yaşananı anılar kanatıyor..." (s.97)

" y ü r e ğ i m h e r a k ş a m : s ı k ı y ö n e t i m ! " (s.100)

"ülkem mi
o,
göçebe bir kimlik taşıyor daha..." (s.105)

"ölüme de tilili
tilili ölüme de ömrümüz!" (s.112)


"başlanabilir bu yurtsuz şiirlerle
soykırımlarla anılan bir tarihe
..." (s.113)

"sen de en doğal umuda sakla kendini
yürümeyi büyüt gel gözlerime alıştır gözlerini..." (s.118)

"sılamda o dağları da ülkem bilmişem
dolanıp namlulara yürek germişem
zorluyam
yangınam
ilktir sevmişem! " (s.119)

"gözlerin... yıllanmış şarkılar kadar yalnız..." (s.136)

"şimdi çığlık,
kanun hükmünde bir kararnamedir artık! " (s.143)

"ülkem, seni hep ölmek ol diye mi sevdim?" (s.166)

"aldırma! bir kedere sevkolunmuş sûretim
kadınım,
kardelenim,
gülenim..." (s.219)

[Caterina · Rating 3 out of 5]

"Ve yürüdüm, ellerini tuttum sesini,
sessizliğin bir de şiirin... "

" Güldükçe
gün
devrilir gözlerinin akşamına.
gecedir, bir rüzgar getirir ellerini;
öperim kimseler görmez...

dallar ıslaktır ay ışığında...

adın sonbahar yüzlü bir çocuk,
ömrümün esrikliğine dolanır gelir
bu kenti akşamlar sanıktır kanatır yokluğunu,
sesin sessizliğimde çoğalır gelir.

dallar ıslaktır ay ışığında..."


Eşkıya methiyeleri hariç bazı dizelerdeki duygu çok derindi. Yazarla fikir ayrılığımız olduğundan bazı şiirleri okurken zorlandım.