Cumhuriyet'in İlk Yüzyılı

by İlber Ortaylı (Editor), İsmail Küçükkaya

“Türklerin son iki asrı bütün Doğu dünyasında ve Balkanlar’da dikkatle gözden geçirilmesi gereken büyük bir tarihî yolculuktur. Bu nedenle de Dünya Tarihi’nin önemli bir parçasıdır ve dikkatle üzerinde durulmalıdır.”
İLBER ORTAYLI

İsmail Küçükkaya sordu, İlber Ortaylı tüm içtenliğiyle cevapladı ve ortaya Türkiye’nin geçmiş ve geleceğiyle ilgilenen her okurun mutlak okuması gereken bir başucu kitabı ortaya çıktı...

CUMHURİYET’İN İLK YÜZYILI’na yeni devletimizin yapı taşlarının döşendiği Osmanlı İmparatorluğu’nun modernleşme döneminden başladık.
Atatürk ve silah arkadaşlarının yetiştiği II. Abdülhamid’in modernlik arayışı içinde geçen yıllarını, ama aynı zamanda istibdad günlerini ve buna karşı isyan edip hürriyet arayan genç Osmanlı subaylarının maceraları hayatları…
Millî Mücadele dönemini, özgürlük havasının egemen olduğu Cumhuriyet’in ilk iki yılını ve tek partili zorlu zamanları, ardından gelen çok partili siyasal yaşamın başladığı 1950’li yılları...
1913 Babıali Baskını’yla başlayan darbeler tarihini...
Yeni devletin ilk gününden itibaren çözmeye çalıştığı kadim problemleri; Kürt Sorunu’nu, “irtica” meselesini ve eğitim konusunu...
İslâmcılıktan milliyetçiliğe, merkez sağdan sosyal demokrasiye bütün siyasal akımları...
1876’dan 1924’e ve 1982’ye anayasa metinlerimizi... Bizleri 2023’e taşıyacak yeni anayasa özlemimizi...
Asırlık dış politikamız, ikili ilişkilerimiz, uluslararası kuruluşlardaki temsiliyetimiz, Kıbrıs Barış Harekâtı, AB macerası ve Ortadoğu politikalarımızı...
Şehirleşme, üniversiteleşme, gecekondulaşma, ekonomik büyüme, yolsuzluklar, gündelik yaşamdaki nitelik ve kalite kaybı gibi en güçlü sosyolojik dinamik ve gelişmeleri...
Yani bizi biz yapan ve bugünlere taşıyan önemli tarihsel dinamikleri konuştuk…

CUMHURİYET’İN İLK YÜZYILI, İlber Ortaylı'nın kaleminden 1923'ten günümüze, günümüzden 2023'e uzanan, bir geçmiş ve gelecek muhasebesi...

Genres: History, Nonfiction, Turkish, Turkish Literature

336 pages, Paperback

First published January 1, 2012

About the author

İlber Ortaylı (born 21 May 1947), is a leading Turkish historian, professor of history at the Galatasaray University in Istanbul and at Bilkent University in Ankara. Since 2005 he has been the head of the Topkapı Museum in Istanbul.

As the son of a Crimean Tatar family who fled Joseph Stalin's persecution and deportation, he was born in a refugee camp in Bregenz, Austria on 21 May 1947 and came to Turkey when he was 2 years old. Ortaylı attended elementary school and St. George's Austrian High School in İstanbul and then Ankara Atatürk High School. He graduated from Ankara University Mekteb-i Mülkiye (Faculty of Political Science) and completed his postgraduate studies at the University of Chicago under Professor Halil İnalcık and at the University of Vienna. He obtained his doctorate at Ankara University in the Faculty of Political Sciences. His doctoral thesis was Local Administration in the Tanzimat Period (1978). After his doctorate, he attended to the faculty at the School of Political Sciences of Ankara University. In 1979, he was appointed as associate professor. In 1982, he resigned from his position, protesting the academic policy of the government established after the 1980 Turkish coup d'état. After teaching at several universities in Turkey, Europe and Russia, in 1989 he returned to the Ankara University and became professor of history and the head of the section of administrative history.

İlber Ortaylı is widely known as a polyglot. Apart from Turkish, he also speaks German, Russian, English and French.

He has published articles on Ottoman and Russian history, particular emphasis on cities and the history of public administration, diplomatic, cultural and intellectual history. In 2001, he collected the Aydın Doğan Foundation Award. He is a member of the Foundation for International Studies, the European-Iran Examining Foundation and the Austrian-Turkish Academy of Sciences. A biographical book on İlber Ortaylı, "Zaman Kaybolmaz: İlber Ortaylı Kitabı," was published by Nilgün Uysal in 2006.

■Tanzimat'tan Sonra Mahalli İdareler (Provincial administration after Tanzimat) (1974)
■Türkiye'de Belediyeciliğin Evrimi (Evolution of manucipality in Turkey; with Ilhan Tekeli, 1978)
■Türkiye İdare Tarihi (Administrative history of Turkey) (1979)
■Osmanlı İmparatorluğunda Alman Nüfuzu (German influence in the Ottoman Empire) (1980)
■Gelenekten Geleceğe (From tradition to the future) (1982)
■İmparatorluğun En Uzun Yüzyılı (The longest century of the Empire) (1983)
■Tanzimat'tan Cumhuriyet'e Yerel Yönetim Geleneği (Local administration tradition from Tanzimat to the Republic) (1985)
■İstanbul'dan Sayfalar (Pages from Istanbul) (1986)
■Studies on Ottoman Transformation (1994)
■Hukuk ve İdare Adamı Olarak Osmanlı Devletinde Kadı (Kadıs as a legal and administrative figures in the Ottoman State) (1994)
■Türkiye İdare Tarihine Giriş (Introduction to the history of Turkish administration) (1996)
■Osmanlı Aile Yapısı (Family structure in the Ottoman Empire) (2000)
■Osmanlı İmparatorluğu'nda İktisadi ve Sosyal Değişim (Economic and social change in the Ottoman Empire) (2001)
■Osmanlı Barışı (Ottoman peace) (2004)
■Osmanlı’yı Yeniden Keşfetmek 1 and 2 (Rediscovering the Ottoman Empire) (2006)
■Kırk Ambar Sohbetleri (Kırk ambar conversations) (2006)
■Eski Dünya Seyahatnamesi (Travelogue of the old world) (2007)

Reviews

[Özgür Baltat · Rating 3 out of 5]

Soru-cevap şeklinde bir söyleşinin kitaplaşmış hali. İlber Ortaylı da soruların yanıtlarına rahatlıkla cevaplar vermiş ama derinlemesine tüm açılardan bakan komple analizler yok, soruların cevaplarının sadece bir kısmı var. Eminim İlber Ortaylı bu kitabı derli toplu bir kitap şeklinde hazırlamış olsa, omurgası yine benzer ama çok daha farklı ve doyurucu bir çalışma ortaya çıkardı. Yakın tarihimize ilişkin İlber Ortaylı’nın görüşlerini okumak yine de oldukça öğretici.

[Rüçhan · Rating 4 out of 5]

Kitaba sırf İlber Hocanın hatırına dört yıldız veriyorum. Hoca'ya saygım olmasa hak ettiği bir yıldız. Neden? Timaş yayınları çok kıyıda köşede kalmış bir Yayınevi sayılmaz. kendince bir tanınırlığı vardır. Aşırı amatör işler beklemezsiniz. Ama alın bir okuyun. Redaksiyon (düzelti) tam bir faciaydı. Yazım yanlışları o kadar canımı sıktı ki anlatamam. Yayınevine yazdım tüm bunları. Sağolsunlar çok ilgilendiler. Bu da bir erdemdir. Umarim artık çok daha fazla özen gösterirler.

[Tuna Turan · Rating 4 out of 5]

Cumhuriyetin kurulmasından bugüne kadar olan gelişimin sohbet edasında anlatıldığı güzel bir kitap. Atatürk cumhuriyetinden başlayıp, İsmet İnönü, Adnan Menderes, Turgut Özal, Bülent Ecevit ve Tayyip Erdoğan döneminin iyi ve kötü yönlerini korkusuzca anlatmış İlber Ortaylı.

Hakikaten yemeyi, içmeyi, spor yapmayı, serbest yaşamaya, okumayı ve en az bunlar kadar milli değerlere bağlı, dünyayı tanıyan insanların yetişmeşi, yetiştirilmesi, buna uygun okulların, eğitim sisteminin düzenlenmesi gerekli.

Bizler geçiciyiz, kalıcı olan CUMHURİYET!

[Light · Rating 3 out of 5]

Genel anlamda konuyu özetlemesi açısından güzel bir kitap ama konu hakkında hiçbir şey bilmeyen benim için pek de yeterli olmadı.

[TEVFİK SARSAL · Rating 3 out of 5]

İlber Hocanın kitaplarını okumak farklı bir sabır ve dikkat gerektiriyor. Kitapta İsmail Küçükkaya' nın sorduğu sorulara verdiği çoğu cevapta sorunun özünden çok uzak, fazla detaya girerek ve okuyucu için durumu zorlaştırarak cevap veriyor. Bu da kitabı okumayı, bağlanmayı zorlaştırıyor.

[Nazife Derler · Rating 4 out of 5]

Beni çok heyecanlandıran bir kitaptı. İlber hocayı eleştirmeye tabi ki bilgim yetmez ancak kitap beklentimin altında kaldı. Kişiler daha kişisel görüşlerle yüzeysel geçilmiş. O yüzden tek yıldız eksik ama yine de okunmalı mı? Evet, kesinlikle

[Sabri Cakdi · Rating 3 out of 5]

Acikcasi Ilber Hoca'nin internete yuklenmis soylesilerinin kitaba dokulmus halidir. Bazi cevaplar cok ustunkoru ve Ilber Hoca bunu soylesilerinde de cokca yapar. Osmanli'nin son iki yuzyili ve Cumhuriyetin ilk yuzyili birbirine iyi sekilde baglanmistir. En cok begendigim kismi is, ozellike Ataturk sonrasi donem ile ilgili yaptigi analizlerdir. Mesela, Demirel'in memlekete yaptigi hizmetleri anlattigi bolumler ve Menderes doneminin getirdigi kasabacalik kulture ve ayrica Demokrat Parti ve CHP'nin aslinda cok farkli partiler olmayisi gibi, yanlis bilinen dogrulari bu nesle aktarmis. Ozal ve Demirel'in basarili siyasetci oluslarini fakat yerine gelecek varisleri secmede cok basarisiz olduklari tesbiti mukemmel. Erdogan ile alakali yorumlari 2012'ye kadar belki gercegi yansitabilir ama 2017 itibari ile okudugunuzda cok gulunc durmakta. Her ne kadar Ilber Hoca'nin yuzlerce soylesisi (Teke Tek programlari youtube, bakiniz) internet ortaminda mevcut olsa da, yine de otobuste, parkta, kirda okunasi bir kitap

[Senem · Rating 5 out of 5]

"Neden her Türk asker doğar?", 19yy sultanların ve Cumhuriyet liderlerinin karşılaştırmalı yorumları ve müthiş analizler. Neden böyle bir tarih hocam olmadı diye hayıflandıran kitap. İlber Hoca'nın tespitleri incelenmeli, yorumlanmalı ve muhakkak tartışılmalıdır. Tarih derslerinde son yüzyılımızı inceleyenlerin tartışılmaz başucu kitabı.

[Sezinhan Tulgay · Rating 3 out of 5]

Maalesef aradığım kronolojik anlatımı bulamadım. Olayları detaylarıyla biliyoruz da bu olaylar üzerine İlber Ortaylı’nın yorumunu okuyoruz durumu var. Eğer Cumhuriyet tarihindeki tüm çarpıcı olayları detayları ile bilmiyorsanız, pek bir şey ifade etmeyebilir. Bilip de hocanın yorumlarını okuyayım diyorsanız diğer ülkelerin gelişimlerindeki benzetmelerle beraber beş yıldız..

[Ziya Murat Kirgiz · Rating 5 out of 5]

Sonunda bitirebildim. Soru cevap şeklinde yazılmış güzel bir kitap fakat sakin kafayla bir kere daha okumak gerekiyor. İlber Hoca'nın kitapları altı çizilerek ve not alarak okunması gereken kitaplar...

[Eren · Rating 5 out of 5]

İlber hoca her zaman ki gibi en objektif açı ile Türkiye Cumhuriyeti'nin iktisadi, siyasi ve sosyal tüm tarihini ustaca gözler önüne seriyor.

[Pozan · Rating 4 out of 5]

Cumhuriyet’in İlk Yüzyılı |4/5|

Ülkemiz 1923 yılında kuruldu. O günden beridir de iyi günleriyle de zor günleriyle hala ayakta. 29 Ekim 2023’te cumhuriyetimizin 100. yılı dolacak. Peki biz bu yüzüncü yıl gelene kadar hangi aşamalardan geçtik? Neleri atlattık veya başımıza ne gibi sorunlar geldi? Nelerle yüzleştik?

Televizyon ekranlarından tanıdığımız İsmail Küçükkaya’nın sorduğu sorular ve o sorulara cevap veren, sosyal medyanın onu kucaklaması sayesinde adını her yerde sık sık gördüğümüz İlber Ortaylı hocamız bunu bizlere anlatmak için bu kitabı ortaya çıkarmışlar.

Kitap, ilk olarak Timaş yayınlarından 2012’de çıkmış. 2015 yılında, Kronik kitap tarafından yeniden basılmış. Bana soracak olursanız, İlber Ortaylı kitaplarının Kronik kitap versiyonları daha iyi. Hem sayfa düzenlemesi olarak, hem redaksiyon olarak hem de kapağa verilen özen açısından Kronik kitap, İlber Ortaylı kitaplarını daha özenle hazırlayıp sunuyor gibi.

Peki kitap bize sadece ilk yüzyılı mı anlatıyor? Hayır. Kitap, Türklerin kökeni ile başlıyor. İlk Türklerin nasıl bir millet oldukları, anadoluya nasıl geldiklerinden başlamakta kitap. Tabi o kısımlar üzerinde fazla durulmasa da, bilinmesi gereken temel bilgiler, İlber Ortaylı tarafından bizlere sunuluyor. Akabinde Abdülmecid ve Abdülhamit gibi padişahlara geçiliyor ve onlar hakkında konuşuluyor.

Genel olarak kitap cumhuriyetin ilk yüz yılına odaklansa da, birinci dünya savaşı gibi büyük bir konuyu da geçmiyor. Sözün özü, cumhuriyetimizin doğuşuna etki eden hemen her şey yatırılıp ele alınıyor. Ardından cumhuriyetin doğumu ile birlikte, devletimize etki eden büyük devlet adamları sırayla inceleniyor. Başımıza gelen iyi olaylar ve kötü olaylar anlatılıyor.

Anlatılıyor ama İlber Ortaylı, bazı soruların tam olarak cevabını vermiyor gibi hissettim. Vermek istemiyor mu veya o kadar geniş bir cevap veriyor ki ben mi anlamlandıramıyorum bilmiyorum ama İsmail Küçükkaya’nın sorduğu soruyu değil başka bir şeyi cevaplıyor olabiliyor bazen. Bu biraz kafama takıldı. Mesela İsmail Küçükkaya’nın sorduğu bir soruyu, zamanında ben de merak ettiğim için cevabını okumak için heyecanlanıyorum ama İlber Ortaylı net bir cevap vermiyor. Cevabın kendisine yakın olan başka bir konuyu ele alıp, o yakın konu üzerinden soruyu cevaplandırıyor ama ortada somut, tek cümleye indirgenecek bir cevap olmayabiliyor bazı sorularda.

Bunun haricinde, İsmail Küçükkaya’nın bazı sorduğu sorular konuyu ortadan kesip bambaşka bir yola sokuyor. Akışına göre doğal bir ilerleyiş içerisinde olan anlatım, yukarıdan gelen bir soru ile bambaşka bir yön alıyor. Bazen konunun yönü değişiyor, bazen değişmiyor, bazen de yok oluyor. Tam bir denge yok anlayacağınız.
Ha ama bu saydığım yönlere rağmen ben kitabı beğendim. Bütün konular anlatıldığı için bütün konulara ayrıntılı olarak girilmeyebiliyor. Yine de, üstüne pek düşünmediğiniz veya gerçekleştiğinden haberinizin olmadığı çeşitli tarihsel olaylar hakkında bilgi edinebiliyorsunuz. Kitabın alamet-i farikası da bu zaten. Sizi yakın tarihin gurmesi yapmıyor ama ağzınızdan bir bal çalıp, içinizde bir merak yeşillendiği vakit sizi araştırmak için teşvik ediyor.

Dönem dönem geri dönüp okuyacağım ve bazı kısımları tekrar tekrar inceleyeceğim bir kitap benim için Cumhuriyet’in İlk Yüzyılı. Dediğim gibi, eğer kitabı edinecekseniz Timaş’ın baskısını bence tercih etmeyin. Burada gül gibi Kronik kitabın baskısı var. Reklam aldım sanmayın lütfen, sadece, beğenilerimi dile getiriyorum.

Altını çizeceğiniz birçok cümle bulabileceğiniz, bilmediğiniz şeyleri öğrenebileceğiniz, farkına varmamış olabileceğiniz ilgi ve merak alanlarınızı keşfedebileceğiniz güzel bir kitap. Yakın tarihimizin herkes tarafından bileneceği güzel günler dileğiyle. Kendinize iyi bakın.

[Cărăşălu · Rating 2 out of 5]

A typical Turkish outlook on history. This book is a series of questions by a well-known journalist answered by a famous Turkish historian. It provides some nice insights, but it also requires at least some basic prior knowledge of modern and contemporary Turkish history. Ortaylı's attempt to appear objective, critical and truthful is obvious at times, while in some moments he goes into full-on patriot mode. The journalist is not even trying, there are about 4-5 questions directly asking ”Mustafal Kemal was a genius, right? Tell us more about what a genius he was”, and numerous others in the same area. Ortaylı defends the continuity thesis, claiming that the Republic was continuation rather then a break with the old Ottoman Empire. Most of what befell Turkey afterwards is usually due to international circumstances, historical context, or the fault of usually anonymous lower ranks of state bureaucracy. There are some instances where national leaders are criticized directly, but these are rare. Also, Ortaylı is old and speaks with lots and lots of Arabic terms that are mostly obsolete today.

[Ege · Rating 4 out of 5]

Cumhuriyetin İlk Yüzyılı, Cumhuriyet’in kuruluş sürecine ve sonrasına dair hem bilgi hem de yorum içeren, söyleşi havasında ilerleyen bir kitap. Özellikle Atatürk’ün düşünce yapısı, vizyonu ve döneme yön veren çalışmaları üzerine İlber Ortaylı’nın aktardıkları keyifle okunuyor. Cumhuriyet’in kuruluş öncesi atmosferi, ardından gelen dönüşümler ve yakın tarihimizle ilgili gözlemler kitabın güçlü yanlarından biri.

Kitap, söyleşi havasında ve yüzeysel ama akıcı bir üslupla yazıldığı için rahat okunuyor. Tasvirlerin yumuşak ve çoğunlukla pozitif olması, tarihi figürlere yaklaşımı biraz idealize etse de, okuru yormayan ve merak uyandıran bir anlatım sağlıyor. Ben, özellikle dönemin önde gelen şahsiyetlerinin olumsuz ya da tartışmalı yönlerinin de daha fazla işlenmesini isterdim; bu, kitabı daha dengeli kılabilirdi.

İlber Ortaylı’nın Türkçülük kavramı üzerine düşünceleri ve Atatürk’ün bu çerçevedeki vizyonuna dair değerlendirmeleri dikkat çekici ve farkındalık uyandırıcıydı. Ayrıca, Türkiye’nin yakın tarihine dair 2011’de yaptığı gözlemleri, bugünün perspektifiyle kıyaslamak da ayrı bir değer katıyor.

[deniz · Rating 3 out of 5]

Yaaaaaani cok bayilmadim, bir daha okur muyum okumam. Bir butun degil bazen cok sıkıcı bazen cok akici. Ilber Ortayli'nin her zamanki gibi politik tavrini verdigi cevaplarda hissediyorsunuz, her tarafa mavi boncuk dagitiyor ve bazi sorulara cevap vermiyor. Yani soru elma nasil yetisir? diyelim. O size armutla yapilan bir tatli tarifi veriyor bazi sorularda o biraz tuhaf olmus. Hazirlarken dememisler mi acaba "Lan iyi de bu sorunun cevabini vermedi ki" diye. Neyse boyle cok gommus oldum kotu bir kitap degil 3- 3.5 puani hakeder. Cok fazla eski kelime var bu arada devamli eski kelimeleri kullaniyor Ilber Ortayli. Son olarak da hic tarih bilmeyen biri anlamakta zorlanabilir cunku okuyucuyu belli bir tarih birikimine sahip olarak degerlendirip oyle cevaplar verilmis. Cunku surekli tarihten ornek veriyor, atifta bulunuyor vs. ya da bazen direkt soruyu o sekilde cevapliyor. Fena degildi yani kotu de denmez super de.

[Atrona Grizel (Sov8840)]

I I was too exposed early to sexualized content, celebrity culture, sports fetishism, anime fandom, and endless debates about news and politics. It didn’t just wash over me like “passing weather”; it seeped in, reshaping my desires and even bending how I saw myself. But since I wasn’t deeply tied to a peer group, nor was I fully convinced by what I saw at all, I had the strange mix of isolation—or freedom—to think my way out. I questioned what I was absorbing, tested it against my own instincts, and slowly let my perspective harden into something that was self-made rather than borrowed from mass society, and became its most determined defender.

[Oya Güvercinci · Rating 4 out of 5]

2012 yılında yayınlanmış olan kitap İsmail Küçükkaya’nın Cumhuriyet’in ilk yüzyılı hakkındaki sorularına İlber Ortaylı’nın cevaplarını içeriyor.

İlber Ortay’lının Tanzimat döneminden başlayarak cumhuriyetin kuruluşu ve sonrasında İsmet İnönü, Adnan Menderes, Turgut Özal’dan Tayyip Erdoğan’a uzanan dönemlere ait görüşlerini okuyor ve kendisinin derin tarih bilgisine bir kez daha şahit oluyoruz.

Benim için sakin bir ortamda , iyice konsantre olarak okunması gereken bir kitaptı. Konuyla ilgilenenlerin hoşlanacağı bir referans kitap.

[Ahmet Uğuz · Rating 2 out of 5]

Kitap soru cevap şeklinde ilerliyor, dümdüz bir tarih
kitabı olduğunu düşünerek alınmaması gerekli.
Çok uzunca bir sürede yazımı tamamlanmış, muhtemelen bu sebeple ama bazı yanıtlarda çok tekrara düşmesi, özellikle bazı spesifik konularda (ittihat ve terakki vs.) ve özellikle bazı sorular için hiç tatmin edici yanıt gelmemesi veya bambaşka bir örnekle cevap verilmesi beni memnun etmedi. Bazı sorulardan beklenen yanıtlar alınmayınca yeniden sorulabilir veya düzeltilebilirmiş. Okurken de, bittiğinde de oldukça şaşırdım.

[Bilgin Perçin · Rating 4 out of 5]

Kitap soru- cevap şeklinde bir kitap. İnsanı hiç sıkmıyor. Osmanlı son döneminden günümüz tarihine kadar çok ayrıntılı olmasa da sıkmadan çok güzel bilgiler veriyor. Siyasetçilerin, komutanların özelliklerinden kısmen bahsediyor. Anayasalarımızdan kısmen bahsediyor. Birçok konuda istifade ettiğim bi kitap oldu. Okumanızı tavsiye ediyorum. Bu kitap bana şunu öğretti: İnsanlar bilgileri olmadığı konuda konuşmamalı. Önyargılı olmamalı. İnsan okudukça daha iyi anlıyor birçok şeyi...

[Batuhan Tomek · Rating 4 out of 5]

Soru cevap şeklinde ilerleyen ve 2013 yılında biten oldukça güzel bir kitaptı. 2013'te bittiğine bakmayın günümüze isabetli bir tahmin yapmıştır ve iyi bir şekilde anlatmıştır. Soru cevap şeklinde olması çoğu kişi belki beğenmemiştir fakat ben çok beğendim çünkü konuya başladığında ardından aklımda bir soru oluyor ve onu hemen sonrasında soruyor. Bu şekilde konunun içinde kalmaya teşvik ediyor. Kahvenizi içerken zevkle okuyabilirsiniz.

[Fasih Sayin · Rating 3 out of 5]

More of an extended but easily digestible Q&A session than a full chronicling of the lesser spoken of period of Turkish history. Lags a little bit in the final chapters repeating itself but then again this seems to be an editing issue. Although not a good academic source by any means this book's certainly a good starting point with a lot of references.

[Mehmet Metin · Rating 4 out of 5]

Kısa soru ve cevaplı kitaplarda çok bir şey öğrenemiyor insan ve bir şeyler hep eksik kalıyor gibi geliyor bana, bir de sorulan sorular yazarı yönlendirdiği için çok fazla zevk alamıyorum ama çoğu konuda hocanın görüşü ve bilgisine şahit olmak güzel bir şey. İlber Ortaylı'nın soru cevaplı okuduğum ikinci kitabı ve bu kitap güzel göründü bana ilkini o kadar sevmesem de.

[Emirhan AVCI · Rating 4 out of 5]

İlber Hoca yer yer ağır bir dil kullanıp, İsmail Küçükkaya da sorularıyla bazı yerlerde bütünlüğü bozsa da son 100 yılı güzel bir şekilde özetlemiş bir kitap. Daha detaylı okumalar için kitapta İlber Hoca'nın atıfta bulunduğu eserleri okumak gerek.

[Ahmet Can · Rating 4 out of 5]

İlber Ortaylı'nın durağan ama sürükleyici konuşma ve yazı stilini, İsmail Küçükkaya maalesef kendine has aktarmış. Okurken başka birisiyle konuşuyor gibi hissettim yer yer. Ayrıca sorular biraz süreksiz kalmış. Yine de yakın dönemi aydınlatma açısından güzel bir kaynak olduğu öne sürülebilir.

[Nowhere · Rating 3 out of 5]

Hala aglari orulmekte olan bir yakin tarihe karsi Ilber Ortaylinin yorumlarini tedbirle okumakla beraber, tarafsizligini bazi yorumlarinin zihnimde biraktigi kekremsi tattan anliyorum. Deneyimli bir tarihcinin gozunden yakin tarih okumasi diye tanimlanabilecek bir kitap.

[Seckin · Rating 4 out of 5]

İlber Ortaylı hocanın, İsmail Küçükkaya’nın genç Cumhuriyet’e, Türkiye’ye, siyasi, kültürel, etnik, sosyolojik yapısına, tüm bunların bıraktığı miraslara ve bu mirasların nasıl ve ne kadar değerlendirildiğine dair yakın geçmişi ve bugünü kapsayan sorularına cevapları ve değerlendirmeleri bir sohbet temposuyla düzenlenmiş.

[Dilek · Rating 3 out of 5]

1923 Cumhuriyetin kuruluş yıllarından başlayan, sohbet havasında, dili anlaşılır, okuması keyifli bir kitap. İsmail Küçükkaya'nın sorularıyla yönlendirdiği son 100 yılın siyasetinin ve devlet adamlarının ele alındığı bir röportaj.

[Özgür Güner · Rating 3 out of 5]

Cok genel. Eğer, bir şekilde dönem hakkında bilginiz varsa, bazı detaylar dışında çok fazla yeni bilgi sunmuyor. İlk basım 2012 de. Okuduğum, 2020'den 20 küsürüncü. Güncellenmesi gereken 2012 sonrası çok şey var..

[Erdem Karaadam · Rating 5 out of 5]

Ilber hoca'nin en guzel kitabi... Ataturk, Inonu, Menderes, Demirel, Ozal, Tayyip Erdogan... Hepsi hakkinda konusmus...

[Bibardaksut · Rating 3 out of 5]

Genel tarih bilgisi olanlar için güzel. Tarih öğrenmek için değil de tarih bilgisini pekiştirmek, kafadaki soru işaretlerini gidermek için ideal. Ancak karışık.