Üçü de Sovyet Bilimler Akademisi üyesi olan, Y. Zubritski, Mitropolski, V. Kerov tarafından yazılan ve kitaba adını veren üç ana kısımdan oluşan, sol yayınları tarafından yayımlanmış klasik. Kısaca toplumlar tarihi olarak bilinen ve tarihsel materyalist bir anlayışla yazılan temel bir kitaptır.
Anlattığı şeylerde bir hata yok ama sanıyorum ki ders kitabı olarak tasarlanmış zamanında. O yüzden biraz yavan geldi ve anlattığı şeyleri çok hızlı geçiyor. 250 sayfa üç çağ açıklamak tabii zor.
Ilkel toplumdan gunumuze insanin ve insanligin gelisimini gormek icin uygun bir eser. Eksiklik olarak tanimlanabilecek nitelikteki atlamalarini ise binlerce yillik insanlik tarihinin 200-300 sayfalik bir kitaba sigdirilmaya calisilmasindaki iyi niyetle affedebiliriz. Her ne hal olursa olsun, nereden geldigini bilmeyen bir toplumun fertlerinin nereye gittikleri konusunda da tam bir fikri olamaz. Isbu halde iken, bunun yonunu belirlemeye pusula olmus kitaplara her zamankinden cok ihtiyac var. Okunmasi gereken, temel bir eser olarak telakki edilebilir.
Toplumların gelişimi ve tarih aslında sınıf savaşımının bir sonucudur. Ürtim araçlarının ve üretim illişkilerinin gelişimi v oluşan artık dğrin paylaşm mücadelesi; toplumsal gelişmeyi, din ve devlet gibi üst yapı kurumlarını ve tarihi oluşturur. Çağlar, resmi tarihte anlatıldığı gibi bir gecede kapanıp, bir gecede açılmazlar (İstanbul'un fethi ya da Fransız Devrimi gibi), toplumsal dönüşümler yüzyıllara dayanan geçişler üzerinden olur.
Marksism'in yukarıda çok kuru olarak ifade ettiğim tarihsel materyalizm ilkelerinin, kapitalist topluma kadar olan sürecini, canlı örnekler ve ufuk açıcı analizler ile dile getiren bir kitap. Üstelik dinin ve dinler dayanan savaşların sınıfsal karaktrini de irdeleyerek.
Bence toplumsal gelişime ve tarihe yeeni bir gözle bakmanızı sağlayacak. Kuvvetle öneririm.
Sevim Belli'nin anısına saygısızlık etmek istemem ama okuduğum en kötü çevirilerden biriydi. Öyle ki kitabı okumak ciddi bir çaba gerektiriyor. Her cümleyi anlamak için iki kez okumanız gerekiyor. En büyük sorun editöryel, zira virgülün bu kadar anlamsız yere kullanıldığı başka bir kitap okumadım. Aylardır süren bu işkence son buldu nihayet. Genel anlamda faydalı bir temel kaynak olmuş ama okuması inanılmaz yorucu...
maalesef kitabi yarim birakiyorum, gercekten faydali bi kitap ama geldigim yere kadar o kadar cok noktalama hatasi vardi ki kalkip duzeltmek istedim boyle seylere katlanamiyorum olmasina gerek olmayan yerlerde cok fazla virgul var. bunlari anlayip okumaya calistiginizda zamana yazik oluyor..