Jump to ratings and reviews
Rate this book

Paganizm

Rate this book
Paganizm, ülkemizde en yanlış anlaşılan kavramlardan biri olarak belli bir popülariteye sahiptir. Hem yanlış anlaşılıp hem popüler olma çelişkisi, büyük ölçüde paganizm hakkındaki eksik bilgilerden kaynaklanmaktadır.

Ülkemizde, hem kendilerine "pagan" adı veren toplulukların olması, hem de kendilerini "pagan" olarak adlandırmadan pagan pratikleri yapan ve özünde pagan olan toplulukların olması bu konunun tam olarak anlaşılmasını zorunlu kılmaktadır.
Öte yandan, paganizmden, "çoktanrıcılık" ya da "putataparlık/putperestlik" diye söz edilmesi de paganizmin birçok kişi tarafından yanlış anlaşılmasına neden olmaktadır.
Paganizm Doğa insan ilişkilerinin pratiği olmakla birlikte "Kadim Bilgi"nin ta kendisidir.

Pagan düşünce ilk zamanlardan beri kişinin sağlıklı bir "birey" olarak toplum içinde var olmasını öngördüğünden ve sembolik anlatımların birçoğunun bu amaca hizmet ettiğinden, pagan inançlarını bu amaçtan soyutlamak olanaksızdır.

Bu bağlamda toplum içinde sağlıklı bir birey olmanın ipuçları da bu kitapta kadim bilgi ışığında yer almaktadır.

Paganizmi anlamak aslında bizim özümüzü ve Doğa'nın öngördüğü hayatı anlamaktır; kısaca kendini bilmektir.

Kitap boyunca siz de bu değişik yolculukta, paganizmin izlerini ararken kendinizi bulacaksınız...

296 pages, Paperback

First published January 1, 2012

11 people are currently reading
131 people want to read

About the author

Erhan Altunay

16 books18 followers
İstanbul doğumlu ve bir Üsküdar’lı olan Erhan Altunay, Saint Joseph Fransız Lisesini bitirdikten sonra Hacettepe Üniversitesinde Nükleer Enerji Mühendisliği okumuş, üniversite sırasında Fraktaller üzerine çalışmış; Mandelbrot Kümesi’nin ilk uygulamalarını Dr. Erol Çubukçu ile gerçekleştirmiş; ayrıca Kuantum Fiziği ve Zaman üzerine de çalışmıştır. Daha sonra Marmara Üniversitesi’nde İnsan Kaynakları Yönetimi yüksek lisansı yapan Altunay, radyoculuk hayalini çeşitli radyolarda ve TRT’de Vanilya ve Çikolata, Troubadour gibi radyo programları yaparak gerçekleştirmiştir.

Lise yıllarından itibaren dinler tarihi, mitoloji, sembolizm ve paganizm araştırmalarının hayatının vazgeçilmezlerinden olmasıyla, bu konuda birçok medyada yazıları yayınlanmış, söyleşiler ve röportajlar gerçekleştirmiş ve kitaplar yazmıştır. İlk yayını dinler tarihinin çok merak edilen konularından birine aittir. Peygamber Enok’un Kitabı’nın önsözü ve dipnotları okuyucunun ilgisini çekmiştir. Daha sonra Türkiye’de ilk Wicca kitabı olan “Kadim Cadılık Öğretisi”ni ve yine Türkçe’de ilk paganizm kitabı olan “Paganizm 1; Kadim Bilgeliğe Giriş”i çıkartan Altunay, ayrıca “Mısır’ın Ölüler Kitabı” ve “Tibet’in Ölüler Kitabı” gibi iki önemli kaynağın yayınlanmasında katkıda bulunmuştur. İngilizce, Fransızca, Latince ve Grekçe bilen Altunay araştırmalarını bu diller üzerinden gerçekleştirmektedir.

Ayrıca paganizm, mitoloji, sinema ve müzik konusunda çeşitli seminerler vermeye devam eden Altunay, Müstesna İstanbul’da Ezoterizm, Kahramanın Yolculuğu, Kuantum, Peygamber Enok’un Kitabı okuması, Ölü Deniz Yazmaları, Sembolizm, Algı Yönetimi gibi önemli konularda eğitimler vermeye ve geziler yapmaya devam etmektedir.

Ratings & Reviews

What do you think?
Rate this book

Friends & Following

Create a free account to discover what your friends think of this book!

Community Reviews

5 stars
21 (24%)
4 stars
38 (44%)
3 stars
19 (22%)
2 stars
6 (7%)
1 star
1 (1%)
Displaying 1 - 7 of 7 reviews
Profile Image for Ayça Mutlucan.
Author 6 books9 followers
March 17, 2017
Erhan Altunay'ın çok ilgi gören, merak uyandıran Paganizm serisinin ilk kitabını, sık sık çıktığı programlarda duyardım. Nasip bu zamanaymış deyip, ilkini edinip okudum. Aslında birkaç gün önce bitirdim ama ancak yorumu yazıyorum. Az buçuk tembelliğim tutu da. :P

Erhan Altunay'ı takip edeniniz varsa ilgi ve uzmanlık alanını biliyordur; programlarda da anlattığı kadarıyla Paganizm kitabını okumaya başladığımda, biraz daha farklı bir şey bekliyordum. Yani malum, sürekli olarak gizli örgütler ve yaptıklarından bahsedilen programlarda sık sık boy gösteriyor. Haliyle Paganizm kitabının da onların tarihini anlatacağını falan sandım ama tam olarak ilgisi yoktu. Nispeten onlara da ucu değse de genel olarak Paganizm, sapkınlıktan uzak, kadim insanların doğa ile uyumlandığı bir inanç kuralları olarak anlatılıyor.

Kitapta gerek bu inanç kurallarına gerek felsefelerine değiniyoruz. Elbet bu kitap sadece bir giriş özelliği taşıyor ve daha fazlası için 2. alınmalı. Aslında 2. kitabın Mısır ve Mezepotamya konusuna değinmesinden dolayı biraz daha ilgimi çektiğini ve daha bir merak uyandırdığını söylemem gerek. Birinci kitap bir nevi Paganizm tebliği gibi olmuş ve son bölümlerde artık iş sosyolojiye kadar kaymış.

Tüm kitap boyunca paganizm'in çok ilahlı bir din olmadığı hatta din olmadığı gibi sık vurgular yapılsa da Tanrı/Tanrıça inançları, tapınak/rahip-rahibe vb. şeylere sahip olması bana hiç de öyle bir izlenim vermedi. Yani tüm 'çok ilahlı değil, din de değil' vurgusuna rağmen kitabın her köşesinde çok ilahlı bir din kokusu buram buram burnuma doldu(Bir nevi Teslis inancındaki mantıksızlık gibi geldi vurgu ve yazılanlar.). Elbet kitapta Paganizm'in İslam'a karşı olmadığı ama İslam dışı da olduğu belirtilmiş. Fakat Doğa Tanrıça ve onu dölleyen Tanrı figürleri ve (bunlar simgesel yaklaşım demiş olsalar da 'simgesel' demek durumu kurtarmaya yetmemektedir.) büyü gibi şeylerin varlığı zaten başlı başına bu düşünce ya da yaşam biçiminin İslam mensubu kişilerce benimsenemeyeceği gerçeğini gözler önüne sürüyor. Zira cinselliğe kadar oldukça İslam'ın karşıt olduğu uygulamaları söz konusu. Göreceksiniz kitabın her köşesine notlar yazıp durdum. İyi, en azından yazanlar hakkında düşünmüşüm; boş okuyup geçmemişim. Bir yazar daha ne ister? :)

Ben kitap boyunca "din değil" iddiası üzerinde çok durdum zira hep aksi yönde şeyler gördüm. Bu iddiayı güçlendirmek için din kelimesinin TDK karşılığına kadar vermiş ama bir şeyin sözlük anlamından önce kök anlamına bakmak gerektiğini en iyi yazar bilir; zira kendisi çok kez kelimelerin kök manasını vererek ilerlemiş.

DİN KELİME KÖKENİ:
1- Hüküm,
2-Örf, adet, huy
3-Taat; yani Allah'ın (Yaratıcının) hoşlandığı şeyler(ibadet vs. de buna giriyor.)
4-Uyulan adet, yol, kanun,
5-İtaat, kulluk, hizmet...vb. bir çok manaya gelen tek belirli bir anlamı olmayan çok yönlü bir kelimedir.

Bunlara ve fazlasına bakınca Paganizm bir dindir demek, doğrudur. Kaldı ki dinin bir çok tanımı söz konusudur, herkes kendi tanımını yapmakta.

Otto "Din, kutsalın tecrübesidir." güzel bir tanımdır. Bunun gibi dini, oldukça geniş kapsama alanına sokan tanımlamalar vardır ve her biri kendi içerisinde doğru bir tanımdır.

Yani sanıldığı gibi din'in dar çerçeveli bir kapsama alanı/tanımı yoktur. Bu yüzden Deizm de bir dindir, Ateizm de... Eğer siz dini; ilah, kutsal kitap, mabet, din adamı formülü ile açıklamaya çalışırsanız yanlış olur. Yalnız paganizmde de mabet ve din adamları ve ilah/lar var ve sözlü de olsa kutsal kuralları veya sözleri vs. var. Paganizm, bağlayıcılığı olan kurallar değildir dese de 'doğa ile uyumlanma' gibi kuralları bence bağlayıcılık içeriyor. Yani doğa ile bütün ol, saygı göster, eşit kabul et ve doğa dahil hiçbir şeye zarar verme aksi halde pagan olmazsın dersen bu bağlayıcılıktır. Bilmem bu kurallara uymayanlara ne ceza kesiliyor, suça ceza istinat edilmeyen hiçbir düşünce, inanç vs. yoktur sonuçta.

DİPÇE: Sosyoloji mezunu olarak eklemek istediğim son bir nokta var. Farz edelim ki doğa tanrıça vb. isimlendirmeler tamamen simgesel olarak ilk başta var olmuş olsun ve bizim oyuncak ayımızı sevip isim vermemiz gibi bir mana içersin... İşin özünde bu bile yanlış bir başlangıçtır zira kutsallık atfederek isimlendirilen ve simge gözü ile bakılan bu şeyler, bir zaman sonra(ki çok zaman geçmesine gerek olduğu kanaatinde değilim) araç iken amaca dönüşür ve zihinlerde çarpılarak simge olmaktan çıkıp gerçeğe dönüşür. Nitekim tarihte araç iken amaca dönüşen nice eylem/düşünce şekli söz konusudur. Misal Mekke Müşrikleri, putlarını araç olarak kullanıp Allah'a yaklaşmak için kullandıklarını söylemişlerdir ama zamanla put, Allah'ın yerini almıştır ve amaca dönüşmüştür. Bugün, hadisleri bir nevi Allah'ın isteklerini doğru anlama ve uygulama konusunda araç olarak kullanmşızdır ama zamanla bu hadisler, ayetin yani Allah'ın sözlerinin önüne geçerek araç iken amaç olmuştur. Ya da mezhepler veya tarikat liderleri böyle durumlara dönüşmüştür. Yani paganizm'in dayandığı tanrı/tanrıça kültü bile temelden yamuk doğmuş.

Paganizm'in insanlığı en eski inancı olduğunu da reddediyorum. Zira kendi inancıma göre ilk insan bu zamana kadar tek ilahlı bir din düzeni söz konusuydu. Zamanla insanlar çoklu ilahlara ya da farklı inanç düzenlerine kaymışlardır.

İkinci kitabı almadan önce içeriğini şöyle bir okuyup, incelemek istiyorum. Paganizm felsefesini vs. öğrenmek isteyen olursa tavsiye edebileceğim kapsamlı bir çalışma.

Bu arada din konusunda güzel bir üniversite çalışması var, okumak isterseniz; http://dergiler.ankara.edu.tr/dergile...

Yazarımıza da teşekkür ederiz.
Profile Image for Yasemin.
24 reviews2 followers
July 21, 2019
Ruhum bilinmeyende yüzmekten o kadar keyif alıyor ki bu kitapta da o kadar bilmediğim terime rağmen doğa ve kutsal ile doldum. İçim hep doğaya dönme çabası içerisindeyken bu kitabı okumak içimdeki isteği bir kez daha kamçıladı... Pagan bende; doğaya canlıya yaşayana saygı, koruma, onlara karşı vicdanlı olan olarak kaldı. E bu tanıma göre bende bir Paganım öyleyse...
Profile Image for wolfiemate.
11 reviews
March 30, 2020
Öncelikle, yazar Sembolizm bölümünde aynı şeyleri evirip çevirip, en kısa halini yazıp durmuş. İkinci olarak, kitap boyunca o kadar çok bilirkişinin sözünden alıntı yapılmış ki, yazarın tek yapabildiği başkalarının düşündükleri üzerine kelam etmek olmuş. Kendi düşüncelerini değil de, kendi "yargılarını" gördük daha çok. Öğrenim amaçlı alınan kitap bir anda ekonomik savaş kitabına dönüştü.
Üçüncü olarak, sayfa 364'te yer alan, yazarın "Eşcinsel hareketlerin ya da daha farklı marjinal hareketlerin sonunda düzenle uyumlanması ve bu grupların mevcut düzende uyum içinde var olmaları bir pagan için geçerli değildir." ifadesi, paganizmin doğuştan var olan "Doğa'ya saygı duyup, Doğa'yı kabul etme ve Doğa'ya ait olana zarar vermeme" ilkesini çiğnemektedir. Bizzat TDK'nın tanımı ile "aykırı" anlamına gelen "marjinal" kelimesi eşcinsel toplumu dışlamakta; "daha farklı marjinal hareketlerin" kavramı altında yatan negatif vurgu, birlik sağlamak ve doğanın getirdiğini kabul etmekten çok Tanrı/Tanrıça'nın yarattığını insanlıktan uzaklaştırmaktadır.
Profile Image for Hayrettin.
87 reviews1 follower
November 10, 2016
6 ciltlik bir seri olacağı 2. Kitapta belirtiliyor. Serinin birinci kitabı ise özellikle sonlara doğru alıntılarda "boğulma" emareleri gösteriyor. Konunun genişliği göz önüne alınırsa dizgi, sıralama vb. hususlarda iyileştirmeler gelecek baskılarda yapılabilir.
Profile Image for Kayıp Rıhtım.
375 reviews299 followers
Read
March 6, 2023
"Yazar Erhan Altunay’ın, Destek Yayınları’nın mitoloji serisinden çıkan yeni kitabı Dionysos. Tiyatronun, doğanın, şarabın tanrısı olarak bilinmekle birlikte tüm bunlardan çok daha fazlası olan bu devrimci tanrıyı, simgelediği özgürlük, erkek egemen yapıya başkaldırı, insan doğasının kutsanması gibi özellikleriyle anlatan Dionysos kitabı son derece akıcı, keyifli bir dille kaleme alınmış."

- Özlem Ertan

İncelemenin tamamı: https://kayiprihtim.com/inceleme/dion...
Profile Image for Dilek Türk.
4 reviews2 followers
December 22, 2020
İsminden de anlaşılacağı gibi, Paganizm'e giriş ya da bilgileri tazeleme kaynağı olarak değerlendirilmeli. Çok fazla kavramdan bahsedilmiş ancak hep üstünkörü geçilmiş. Kısıtlı sürede çok fazla şey anlatmaya çalışan bir öğretmeni dinliyor gibi hissettim okurken.
Profile Image for Sinan Yuce.
272 reviews1 follower
April 2, 2018
Temel kavramlarla ilgili vasatın üstü bir kitap. Biraz daha az didaktik olabilirdi.
Displaying 1 - 7 of 7 reviews

Can't find what you're looking for?

Get help and learn more about the design.