• İnsanlara veya bazı nesnelere değdikten sonra, hatta bazen onlara dokunmamışken bile kirlenmekten korkuyor musunuz? • Dokunma yoluyla size bir hastalık bulaşmasından çekiniyor musunuz? • Başkaları tarafından kirletilmekten ya da onları kirletmekten endişeleniyor musunuz? • Dışarıdan evinize girecek şeylere karşı sürekli tetikte misiniz? • Kirlendiğini düşündüğünüz şeyleri aşırı mı temizliyorsunuz? Ya da onları atıyor musunuz? Kirlendiğini düşündüğünüz şey bir kıyafetse, onunla temiz olduğunu düşündüğünüz bir yere oturmaktan kaçınıyor musunuz? • Herhangi bir şeyin tam anlamıyla temiz olduğundan bir türlü emin olamıyor musunuz? • Evinizde aile üyelerinin bile giremeyeceği, dokunamayacağı, oturamayacağı “temiz”, “güvenli”, “yasak” alanlar oluşturuyor musunuz? • Bir şeylerin temizlendiğini hissedene kadar harcadığınız saatlerden veya hiçbir şey kirlenmesin diye aldığınız önlemlerden artık yoruldunuz mu? • Kirlilik hissine dayanamıyor musunuz? • Yıkanmak size durdurulması imkânsız bir şey gibi mi geliyor artık?
Prof. Dr. M. Hakan Türkçapar’ın editörlüğünde hazırlanan Hayatı Anlamak Serisi’nin ana rengi, psikolojik bozuklukların nedenleri ve çözümlerini anlamak için iletişime dayalı bilimsel yöntemi esas alan Bilişsel Davranışçı Psikoterapi. Bireyin kendine nasıl yardım edebileceğine yoğunlaşan serinin bu kitabının konusu ise Bulaşma-Yıkanma Tipi Obsesif Kompulsif Bozukluk.
Türkçapar, Bulaşma-Yıkanma Tipi Obsesif Kompulsif Bozukluğun ne olduğunu ve neden olduğunu anlatırken, azımsanmayacak sayıda kişinin mustarip olduğu bu sorunun, doğası gereği kendini saklayan ve sürekli gözden kaçırılan asıl temelini gözle görülür hâle getiriyor. Türkçapar şunu soruyor: Asıl sorun kirlenme-bulaşma mı, yoksa obsesif kompulsif bozukluğun kendisi mi? Rahatsızlığın sonlandırılmasında kritik bir öneme sahip olan bu sorunun yanıtı, kitapta verilen özgün yöntemler ve etkin çözümlerle birlikte okuru sahici bir iyileşmeye davet ediyor.
Nasıl Temizlenebilirim; akıcı anlatımı , edebi eserlere, yaşantısal örneklere yer veren işleyişi, maruz bırakma egzersizleri, bireyin durumunu net bir şekilde kavramasını sağlayan çalışma tabloları ile bilişsel davranışçı terapi yaklaşımı doğrultusunda yazılmış bir kendine yardım kitabı . Hem bu konuda bilgi almak isteyenlerin hem de ruh sağlığı uzmanlarının faydalanabileceği bu kitap, Kirlenme-Bulaşma tipi Takıntı ve Zorlantı Bozukluğu'nu ön planda işliyor.
Yineleyici bir şekilde akla gelen rahatsız edici düşünceler, görüntüler, anılar ve isteklere obsesyon/takıntı denmektedir. Bu zorlayıcı düşüncelerin sebep olduğu duygusal sıkıntıdan kaçınmak veya bu duruma önlem almak amacı ile tekrar tekrar yapılan, zamanın büyük bir bölümünü işgal eden davranışlara da kompulsiyon/zorlantı adı verilmektedir. Gerçekte bir tehdit içermeyen, ama bireyin koşullanma yolu ile tehlike olarak algıladığı bu durum, önlem almasına, benzer duygular yaşatan uyaranlardan kaçmasına sebep olmaktadır. Kitabın ilk bölümünde rahatsızlığın tanımı,bu rahatsızlığın görüldüğü kişilerde gözlenen ortak özellikler ve alt tipleri sıralanmakta, neden ortaya çıktığına dair veriler ; biyolojik etkenler, çocukluk çağında aileden ve çevreden öğrenilen davranışlar, psikolojik etkenler çerçevesinde açıklanmaktadır. Burada Bilişsel ve Davranışçı Kuram çerçevesinde abartılmış tehdit algısı, belirsizliğe ve sıkıntıya dayanıksızlık, abartılmış sorumluluk, düşünce ve eylem kaynaşması, zihinsel kontrol ve duygusal çıkarım gibi örtük davranışların bu rahatsızlığın ortaya çıkmasında belirleyici rolleri anlatılmaktadır.
İkinci kısımda Obsesif Kompulsif Bozukluk tanısı almış bireylerin soru ve cevaplar yolu ile algıladıkları tehdit durumunu sorgulamalarına imkan tanıyacak noktalar ön planda inceleniyor. Kişinin mutlak gerçeklik olarak kabul ettiği, arada anlamsız bulsa da kompulsif davranışlarda bulunmadan tehdit içerdiği düşünülen uyaranla kalamayacağı inancı, maruz bırakma egzersizleri doğrultusunda deneye tabii tutuluyor. Mevcut stratejilerin yararları ve zararlarının tablo üzerinde gösterilmesi, bu davranışı değiştirme yönünde farklı alternatiflere dair farkındalık oluşturmakta.Vaka örnekleri ve bilimsel bilgiler eşliğinde sunulan bu bölüm yaşantısal egzersizlere, duyguların işlevine, olumsuz duygulardan kaçınmanın sonuçlarına da değinerek etkili bir final yapıyor.
Bireyin,acıdan ve kaygıdan kaçınma düşüncesi ile kaybettiği rotasını, değerleri doğrultusunda anlamlı eylemler yolu ile keşfetmesi ve hayattan tatmin alması yönünde etkili bilgilere yer veren bu kitap; konuya ilgi duyanlara önerimdir.
Genel olarak çok başarılı. Obsesif kompülsif bozukluğun ve bulaşma-kirlenme tipi OKB’nin ne olduğunu, nasıl oluştuğunu ve nasıl tedavi edilebildiğini anlatıyor; kendi kendine yardım etmek isteyenlere bilişsel davranışçı terapi bağlamında spesifik alıştırmalarla bir yol haritası sunuyor.
Eksik bulduğum tek boyut, 2023 tarihli olmasına ve Covid’den birkaç yerde bahsetmesine rağmen, Covid gibi bulaş korkusunun nispeten rasyonel olduğu durumlarla, gerçekdışı/abartılı risklerin algılandığı obsesif durumlar arasındaki ayrıma pek değinmemesi; bu ikisinin birbirine girdiği zihinsel durumlara dair bir strateji önermemesi. Bence pandemi sonrası OKB deneyiminde bu boyut çok önem kazandı ve rasyonel-irrasyonel korkuları ayırt ederek işe başlamak isteyenler (yani kalabalıkta maske takmak gibi rasyonel önlemlerine sahip çıkmaya devam ederken aşırı el yıkama gibi irrasyonel olanları törpülemek isteyenler) bu konuda biraz karanlıkta kalıyor.