Jump to ratings and reviews
Rate this book

Bir Ada Hikayesi #1

Fırat Suyu Kan Akıyor Baksana

Rate this book
Bir Ada Hikayesi dörtlüsü, savaşlardan, kırımlardan, sürgünlerden arta kalan insanların, Yunanistan’a gönderilen Rumların boşalttığı bir adada yeni bir yaşam kurma çabalarını konu alır. Umut romanın baş kahramanıdır.

Lozan’da alınan mübadele kararıyla, Rumlar Yunanistan’a gönderilmiş ve savaşlarda yerini yurdunu yitirmiş insanların Ege’deki bu adaya yerleştirilmelerine karar verilmiştir. Adanın kaderi Poyraz Musa’nın gelişiyle değişir. Adaya sığınan çeşitli kökenlerden insanlar, Poyraz Musa’nın desteğiyle yaşadıkları bütün acılara karşın umudu ayakta tutarak yeni bir yaşamın filizlerini yeşertirler.

“Yaşar Kemal çağdaş dünyanın en büyük anlatıcılarından biridir. Onu okumak yaşamın kendisini anlamaktır. O, korkusuz bir kahraman gibi yazıyor.”
John Berger

“Yaşar Kemal Homeros'tan bu yana gelen en eski geleneksel anlatıcıdır. Başka bir sesi olmayan halkın sesidir.”
Elia Kazan

“Yitirdiğimiz anlatım geleneğini ne mutlu ki Yaşar Kemal bulmuş. Tarihi ve politikayı altüst ederek yirmibeş - otuz yüzyıl sonra Yunanlı ozan (Homeros) susmuş ve söz sırası Troyalı ozana (Yaşar Kemal) geçmiş.”
Robert Kanters

“Ne zaman çağdaş bir romancı örneği vermem istense, aklıma ilk gelen isim Yaşar Kemal olmuştur.”
Raymond Williams

318 pages, Paperback

First published January 1, 1997

93 people are currently reading
1564 people want to read

About the author

Yaşar Kemal

143 books1,089 followers
Yaşar Kemal, asıl adı Kemal Sadık Gökçeli. Van Gölü’ne yakın Ernis (bugün Ünseli) köyünden olan ailesinin Birinci Dünya Savaşı’ndaki Rus işgali yüzünden uzun bir göç süreci sonunda yerleştiği Osmaniye’nin Kadirli ilçesine bağlı Hemite köyünde 1926’da doğdu. Doğum yılı bazı biyografilerde 1923 olarak geçer.

Ortaokulu son sınıf öğrencisiyken terk ettikten sonra ırgat kâtipliği, ırgatbaşılık, öğretmen vekilliği, kütüphane memurluğu, traktör sürücülüğü, çeltik tarlalarında kontrolörlük yaptı. 1940’lı yılların başlarında Pertev Naili Boratav, Abidin Dino ve Arif Dino gibi sol eğilimli sanatçı ve yazarlarla ilişki kurdu; 17 yaşındayken siyasi nedenlerle ilk tutukluluk deneyimini yaşadı. 1943’te bir folklor derlemesi olan ilk kitabı Ağıtlar’ı yayımladı. Askerliğini yaptıktan sonra 1946’da gittiği İstanbul’da Fransızlara ait Havagazı Şirketi’nde gaz kontrol memuru olarak çalıştı. 1948’de Kadirli’ye döndü, bir süre yine çeltik tarlalarında kontrolörlük, daha sonra arzuhalcilik yaptı. 1950’de Komünizm propagandası yaptığı iddiasıyla tutuklandı, Kozan cezaevinde yattı. 1951’de salıverildikten sonra İstanbul’a gitti, 1951-63 arasında Cumhuriyet gazetesinde Yaşar Kemal imzası ile fıkra ve röportaj yazarı olarak çalıştı. Bu arada 1952’de ilk öykü kitabı Sarı Sıcak’ı, 1955’te ise bugüne dek kırktan fazla dile çevrilen romanı İnce Memed’i yayımladı. 1962’de girdiği Türkiye İşçi Partisi’nde genel yönetim kurulu üyeliği, merkez yürütme kurulu üyeliği görevlerinde bulundu. Yazıları ve siyasi etkinlikleri dolayısıyla birçok kez kovuşturmaya uğradı. 1967’de haftalık siyasi dergi Ant’ın kurucuları arasında yer aldı. 1973’te Türkiye Yazarlar Sendikası’nın kuruluşuna katıldı ve 1974-75 arasında ilk genel başkanlığını üstlendi. 1988’de kurulan PEN Yazarlar Derneği’nin de ilk başkanı oldu. 1995’te Der Spiegel’deki bir yazısı nedeniyle İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde yargılandı, aklandı. Aynı yıl bu kez Index on Censorhip’teki yazısı nedeniyle 1 yıl 8 ay hapis cezasına mahkûm edildiyse de cezası ertelendi.

Şaşırtıcı imgelemi, insan ruhunun derinliklerini kavrayışı, anlatımının şiirselliğiyle yalnızca Türk romanının değil dünya edebiyatının da önde gelen isimlerinden biri olan Yaşar Kemal’in yapıtları kırkı aşkın dile çevrilmiştir. Yaşar Kemal, Türkiye’de aldığı çok sayıda ödülün yanı sıra yurtdışında aralarında Uluslararası Cino del Duca ödülü, Légion d’Honneur nişanı Commandeur payesi, Fransız Kültür Bakanlığı Commandeur des Arts et des Lettres nişanı, Premi Internacional Catalunya, Fransa Cumhuriyeti tarafından Légion d’Honneur Grand Officier rütbesi, Alman Kitapçılar Birliği Frankfurt Kitap Fuarı Barış Ödülü’nün de bulunduğu yirmiyi aşkın ödül, ikisi yurtdışında beşi Türkiye’de olmak üzere, yedi fahri doktorluk payesi aldı.
28 Şubat 2015 tarihinde vefat etti.

Yaşar Kemal was born as Kemal Sadık Gökçeli in 1926 in the Hemite village of Kadirli, Osmaniye, where his family, originally from the village of Ernis (present-day Ünseli) near Lake Van, had settled after a long period of immigration caused by the Russian occupation during World War I. With his amazing imagination, grasp of the inner depths of the human soul, and lyrical narrative, Yaşar Kemal became one of the leading name not only of Turkish literature, but of world literature as well. Translated into more than forty languages, Yaşar Kemal is the recipient of many awards in Turkey and more than twenty international awards including Prix mondial Cino del Duca, Commandeur de la Légion d'Honneur de France, Commandeur des Arts et des Lettres of the French Ministry of Culture, Grand Officier de la Légion d'Honneur de France, Premi Internacional Cataluña, Peace Prize of the German Book Trade, as well as seven honorary doctorates—five in Turkey and two abroad. The last award Kemal received was the Bjørnson Prize given by the Norwegian Academy of Literature and Freedom of Expression (Bjørnson Academy) on November 9, 2.
Yaşar Kemal died in İstanbul on February 28, 2015.

Ratings & Reviews

What do you think?
Rate this book

Friends & Following

Create a free account to discover what your friends think of this book!

Community Reviews

5 stars
1,150 (55%)
4 stars
684 (33%)
3 stars
180 (8%)
2 stars
34 (1%)
1 star
11 (<1%)
Displaying 1 - 30 of 98 reviews
Profile Image for Deniz Balcı.
Author 2 books816 followers
November 24, 2016
Ne diyeyim? Acayip bir başlangıç 'Fırat Suyu Kan Akıyor Baksana'. Neden bir mihenk taşı olarak görüldüğünü, okumaya başladığınızdan itibaren anlıyorsunuz.

Post-modern romanların okumanın yoğunluğu nedeniyle, geleneksel anlatıcılığa uzak kalmışım. Biraz zorlanmadım desem yalan olur. Özellikle Vasili'nin ruhsal düğümleri ve çözümleri, bazı yerlerde ağır aksak topallamama sebep oldu. Aynı şekilde adanın öyküsüne daha hızlı tanık olmak istedim, bu da sabırsızlanmama sebep oldu. Oysa her sayfası her kelimesi yavaş yavaş okunup, sindirilecek bir kitap bu. Pastoral temizlenme yaşatıyor.

Kitabın son yüz sayfası, bambaşka romanların konusu olabilecek zenginlikte başka başka öyküleri saklıyor içinde. Özellikle Yezidiler ile ilgili olan uzun kısım, tek başına kurgulanmaya ve okunmaya müsait, en etkili bölümdü.

Hakkında yazıp çizmeye gerek yok. Bir ara vaktinizi ayırın, biraz ada havası alın.

8/10
Profile Image for Sine.
387 reviews476 followers
January 28, 2018
ilk ve son üçte biri inanılmaz sürükleyici. arada farklı bir düzene geçiyor. vasili'nin kedisiyle geçirdiği zamanlara mı eriyeyim, savaşa dair o detaylı, insanın kanını donduran anlatılara mı üzüleyim, mübadillere, yezidilere mi üzüleyim; şaşırdım.

"kafkas insanları tanrılara bile başkaldırmışlardı. başkaldırmayı unutunca da köleleşmişler, dünyanın dört yanına dağılmışlardı. işte böylece hanları da köhne bir kasabada nüfus memurluğu yapıyordu. ateş hırsızını tanrıların gazabından kurtaran halk şimdi ne halde!"

yaşar kemal'in yazdığı yıllarda değil de günümüzde, o güzel coğrafyalarda değil de metropolde yaşayınca insanlardan soğuyorsunuz. yaşar kemal, insana insan sevgisini hatırlatıyor.
Profile Image for Xapînokan.
122 reviews19 followers
August 29, 2017
...Diller iki yüzlü değildir. Dillerin karanlık duvarları yoktur. Kimi diller sonradan taşlaşmış, katılaşmış, sıcaklığını yitirmiştir. Arapça bile katılaşmış bir dildir. Kürtçede ben, o dağlarda, dilin erişilmez sıcaklığını, insan yüreğinin ışığını, apaydınlık sevgisini buldum...
Profile Image for Zeren.
168 reviews197 followers
August 2, 2018
Üç yıl arayla üçüncü tur okumamı birkaç gün önce tamamladım. Bilenler bilir bu seri benim için edebiyatta ama sadece edebiyatta değil, bizzat yaşamın ta içinde de çok zirvede bir yerde durur. İyi olduğum zamanda da, iyi olmaya ihtiyaç duyduğum zamanda da kaç kez elime aldığımı, satırlarında şifa bulduğumu bilmem. Bana göre edebiyat tarihinde yazılmış en savaş karşıtı roman serisidir. Böyle bir iddiayla da yapmaz bunu ayrıca. Sadece savaşı öyle bir anlatır, öyle bir anlatır ki tiksinirsin. Karınca Adası, bu ilk romanla giriyor düş dünyamıza. Aslında böyle bir ada yok. Yaşar Kemal’in kurgusu, adaya dair olan herşey. Bu hayatta hepimizin dünyaya katlanabilmek için bir Karınca Adası olması gerektiğine inanıyorum. En ölümcül yaralarımızda bile doğanın iyileştirici gücünde gelip şifa bulacağımız, Lena Ana’nın demlediği çaydan, sabun kokulu serdiği çarşaflardan sevgiye sarılacağımız, çakıl taşlarının üzerinde verilen balık şölenlerinde muhabbete doyacağımız kocaman bir yuva...
Profile Image for Fabi.
149 reviews27 followers
July 9, 2020
بنگر فرات خون است،داستان مردمان بازیچه ی دست حاکمان جنگ طلب است،مردمانی که آواره میشوند،میکشندوکشته میشوند تا چراغ جنگ خاموش نماند.داستان در میان خاطرات یک سرباز بازمانده از جنگ و یک ستوان مدال گرفته روایت میشود که در جزیره ای خالی از سکنه به هم میرسند.جزیره ای که ساکنان آن مجبور به کوچ شده اند،مبادله شده اند...
روایت گیرا و روانی دارد،اوایل کتاب بسیار گیرا شروع میشود،اواسط کسل کننده،و در اواخر دوباره گیرایی از دست رفته باز میگردد.
اگر بخشی از همان اواسط کسل کننده نبود امتیاز چهار برازنده ی کتاب بود،ولی الان سه و نیم براش منصفانه به نظر میاد.
البته این اولین تجربه ی من از یاشار کمال بود،شنیدم کتاب اینچه ممدش عالیه.
Profile Image for Ayşe.
124 reviews53 followers
October 26, 2018
Bir Ada Hikayesi dörtlemesinin ilk kitabı.
Lozan sonrası mübadele zamanında geçiyor hikayemiz. Ege Adaları’ndan Yunanistan’a gönderilen Rumlar, evlerini yuvalarını zorla bırakıp giderler. Kim sordu ki onlara gider misiniz diye? Onların vatanı burasıydı, ne bilirlerdi Yunanistan’ı.
Ah öyle hüzünlendim ki.
Bir yandan da savaştan çıkanlar, yeri yurdu kalmayanlar, yeni bir yaşam umuduyla bu adaya gelirler. Karınca Adası’na.
Yaşar Kemal doğayı, insanları insan yapan değerleri, sadece insan olmanın önemini o kadar ince ve güzel işliyor ki, okurken hem keyif alıyorum, hem üzülüyorum. Ama bir yerlerde iyi insanların olduğu umudunu hep hissediyorum.
Profile Image for rosshalde.
105 reviews3 followers
July 27, 2013
Uzun zamandır okumayı planladığım ama fırsatını bulamadığım bir kitaptı bu. Binboğalar Efsanesi'ni okuduğumdan beri Yaşar Kemal'in yeri bende ayrıdır. Anadolu'yu, Anadolu insanını anlatan belki tonlarca kitap vardır ancak hiçbiri bana Yaşar Kemal'in kitaplarındaki gibi canlı, renkli ve içten gelmedi şimdiye kadar. O yüzden büyük bir heyecanla aldım kitabı elime ve elimden geldiğince uzatmaya çalıştım okuma süremi bitmesin diye.

Kitabın konusundan bahsedecek olursak Türk-Yunan nüfus mübadelesi esnasında boşaltılan bir ada, adaya yerleşen Poyraz Musa ve adadan ayrılmayan Vasili'nin etrafında gelişiyor olaylar. Yaşar Kemal'in Çanakkale, Sarıkamış gibi cehennemleri yaşamış insanların kesiştiği bu adayı anlatmasıyla başlıyor kitap. Uzun uzadıya tasvirlerden pek hoşlanmam Balzac okuduğum günden beri ama Yaşar Kemal anlatırken o renkleri, denizi, tuzu, ekmeği, Ege'nin zeytinliklerini, motoru susmayan balıkçı teknelerini adeta gözünüzün önünde bir tablo beliriyor, bakmaya doyamadığınız. Yaşar Kemal anlatırken Ege'nin tuzlu denizinin kokusu geliyor burnunuza, inanılır gibi değil. Ve bir de savaşın vahşetini anlatıyor Yaşar Kemal. Hemde öyle bir anlatıyor ki 5 sayfada bir durup yutkunmaya çabalıyorsunuz, su içip derin nefes alma ihtiyacı hissediyorsunuz. 300 küsür sayfalık bir kitapta savaş ve ayrılık acısını, bin bir çeşit milleti ve duyguyu anlatıp da hümanizmden ödün vermeyen kaç yazar var ki özellikle bu topraklarda diye düşündüm okurken. Rumlar, Türkler, Kürtler, Yezidiler, Araplar, Çerkezler, Yörükler, Çeçenler, Türkmenler, Bedeviler... Anadolu'da iz bırakmış bu kadar milletin adını anıp da hiç birine haksızlık etmeden sadece hümanist bir duyguyla olayları ele alan, okuyana insan olduğunu hatırlatan hayatınız boyunca insanlara bakış açınızı sorgulatan kaç kitap vardır ki diye düşündüm. Kitaplarıyla bize bizi anlatabilen ve hatta bizi bizden daha iyi tanıyabilen bir yazarla aynı coğrafyanın insanı olmanın güzelliğinin farkına varılması için okuması gereken bir kitap bu kısacası.

En kısa zamanda serinin ikinci kitabını da okuyacağım.
Profile Image for محمدحسین.
69 reviews18 followers
September 1, 2024
۲۰۰، ۲۵۰ صفحه‌ش اضافی بود، نه به این معنی که موضوع داستان ظرفیت ۴۵۰ صفحه‌ای شدن رو نداشته باشه، به این معنی که نویسنده خوب نتونسته داستان رو جلو ببره. کتاب خوب شروع می‌شه ولی از صفحه‌ی ۱۴۰، ۱۵۰ به بعد متن هی خواب‌آورتر می‌شه و تا برسی به ۱۰۰ صفحه‌ی آخر همین جور علاقه به تموم شدن کتاب و خلاص شدن از دستش بیشتر می‌شه توت. دوست داشتم در مورد این موضوع داستان بهتر و جذاب تری بخونم.
Profile Image for Yaprak.
513 reviews184 followers
August 10, 2024
Bir Ada Hikayesi serisinin ilk kitabı olan Fırat Suyu Kan Akıyor Baksana, yıllardır kitaplığımda Adam Yayınları baskısından çıkmış versiyonuyla okunmayı bekliyordu. Kitabı Midilli'de okumaya karar verince hızlıca Yapı Kredi baskısını satın aldım. Ada yolunda başladığım kitabı adadan eve dönerken bitirdim. İmkanınız varsa bu seriye bir sahil kasabasında, vapurda, deniz kenarında başlamanızı öneririm naçizane.

Kitaba gelecek olursam, ne diyebilirim ki muazzam bir kitap bu. İnsan olmaya dair dilimizde yazılmış belki de en dürüst, içten ve aynı zamanda naif romanlardan biri. İçinde deniz var, kuşlar var, ağaçlar var. İnsanlığını unutmayan, antimilitarist, kedileri dost görüp koruyan kahramanlar var. Her bir sayfasında çok etkilendim. Bana hem çok iyi geldi hem de beni çok hüzünlendirdi. Kitabın bazı bölümlerinde hayırsız ada'dan bahsediliyor. Ülkede olup bitenlerden kalbim acırken, tarihin neredeyse tekerrür ettiğini görmek beni daha da yaraladı. Seriye ikinci kitaptan devam edeceğim.
Bu kitabı okumaya benim gibi geç kalmayın isterim.
Profile Image for raShit.
376 reviews1 follower
October 30, 2017
"... bu öldürme makinası insanoğlu, şu yeryüzünde önüne ne gelirse, kim çıkarsa öldürüyor, havada uçan kuşu, denizde yüzen balığı, öldürecek hiçbir şey bulamazsa kendini öldürüyor."
Profile Image for Tuncer Şengöz.
Author 6 books270 followers
July 23, 2019
Kitabı okurken bazı bölümlerde bölük pörçük yazıldığı hissine kapılsam da, bazı bölümlerde tekrarlar nedeniyle kitaptan kopar gibi olsam da, nihayetinde bu bir Yaşar Kemal romanı. Başka söze gerek var mı?
Profile Image for selcuk.
77 reviews41 followers
August 23, 2015
Yaşar Kemal'in Bir Ada Hikayesi dörtlemesinin ilk üç kitabını 2002 yılında okumuştum. Aslında başlangıçta üçleme olarak planlanan hikaye, ikinci kitabın sayfa sayısı yüzünden ikiye ayrılmasıyla bir dörtleme olmuştur. Serinin son kitabını ise tam 11 yıldır beklemekteydim. Aradan geçen bunca yıldan sonra son kitabı alıp hemen okumaya kıyamadım. Olanı biteni gözden geçirip, tekrar hatırlamak için kitapları yeniden okumaya karar verdim. Zannedersem dört kitabı ardarda okumak hikayenin içine daha iyi girmemi sağlayacak.

"Savaşı icat eden görmesin cennet." diyor Yaşar Kemal bu kitabında ve savaşlar gören Poyraz Musa ve Vasili'nin nasıl insanlıktan çıktıklarını, kaybolduklarını, yittiklerini, evlerinden, yurtlarından, sevdiklerinden ayrı düştüklerini anlatıyor. Savaşlar bitmiş ve Rumlar'la Müslümanlar'ın mübadele dönemi başlamıştır. Hikayesi anlatılan ada Rumlar'ın koparılıp terk etmek zorunda kaldıkları Karınca Adası'dır. Biri vardır ki adada, gizlenir de gitmez sürgüne ve ant içer; adaya ilk çıkacak adamı öldürmeye. Vasili'dir adasını bırakmayan.

"Tanyerleri ışıdı ışıyacaktı. Deniz sütlimandı, apaktı. Küreklerin şıpırtısından başka ses yoktu. Martılar daha uyanmamıştı. Gün doğmadan önceleri, dünya dümdüzken, deniz işte böyle sonsuz bir aklığa keser."

Poyraz Musa'dır kürekleri çeken ve adaya ilk çıkacak olan adam. Ardından "öldürmek mi, yaşatmak mı" ikilemini yaşatır bize Yaşar Kemal, Vasili'nin iç dünyasında.

Sonra hikayeler bizi büyüler kendi içine katar. Bir ateşteki balığın kokusunu çekersin içine; bir Anadolu'daki kıyımın utancını duyarsın derinlerinde. Bir bakarsın uzanmışsındır çiçekli renk cümbüşünün içine; öte yandan akbabaların ağızlarında genç kızların memeleri, kanlar içinde kalırısın. Cennetten düşmüş bir adadasındır bir an; alır vurur seni Çanakkale'ye, Sarıkamış'a savaşların ortasına.

Ve Fırat suyu kan akıyor baksana der, bakamazsın.
Profile Image for Argos.
1,260 reviews490 followers
June 20, 2017
Orjinal İnce Memed'den ( YKY 1. cilt) sonra Y. Kemal'in yazdığı romanların çoğundan o romandan aldığım tadı alamıyorum. Bu eserinde de öyle oldu. Kitabın ilk çeyreğinde mübadilleri anlatan, son çeyreğinde ise Yezidileri (ezidi) anlatan bölümler çok etkileyici, tam Yaşar Kemal'ce yazılmış. Ortadaki bölümler sık tekrarlarla okuma ritmini düşürüyor. Yaşar Kemal'i eleştirmek haddim değil biliyorum, sadece okuduğumda aklımdan geçenleri, düşündüklerimi aktardım.
Profile Image for Kadir.
79 reviews4 followers
December 11, 2021
Muhtesem bir anlatim, gecmisteki yaralar, yikimlar, buna ragmen kurulan yeni hayatlarla gelen umutlar…
Profile Image for Amarilli.
160 reviews24 followers
June 27, 2013
La solitudine, la devastazione e l'orrore della guerra, la speranza, il rapporto salvifico dell'uomo con la natura e con i suoi simili, in un mondo sofferente in cui gli uomini, alla fine, si scoprono fratelli nel loro percorso doloroso attraverso la vita; il tutto raccontato con uno stile che a tratti ricorda le Mille e una notte. Dolceamaro, straziante e poetico, questo libro ha acceso in me una forte curiosità sulla storia e la cultura di una regione di cui, ammetto con vergogna, finora sapevo pochissimo.
Profile Image for Ahmet Kara.
61 reviews33 followers
February 24, 2016
Kitabı uzun süre önce okudum, tavsiye niteliği de olması için bu notu yayınlıyorum. Kitabı okuduktan sonra kişisel günlüğüme şu notu düşmüşüm:

"Bunca yıldır okurum, niçin Yaşar Kemal’e 30 yaşında başlamışım hiç bilemiyorum. Dili, anlatım zenginliği harikulade. Ara vermeye hiç gerek yok, serinin ikinci kitabı ile hikayeye devam!"
Profile Image for Mutlu Aytemur.
47 reviews5 followers
January 17, 2024
3,5'tan 4. Konu güzel ama Yaşar Kemal'in fazla tasvirli ve tekrarlı anlatımı sabırsız yapımı zorluyor:) Mübadeleyi anlatan serinin birinci romanı, konuyu ve devamını merak etsem de, arka arkaya okumaya hazır değilim sanırım.
Profile Image for Hülya.
152 reviews13 followers
April 30, 2020
Gökte ki tüm yıldızlar yağsın Yaşar Kamel ‘ee... İnce Memed serisi benim en sevdıgımdır ama “Bir ada hikayesı” senı daha cok etkıleyecek dıyenlerın haklı olduğunu görüyor gıbıyım.... mübadiller,donarak ölen 90 bin kişi,Ezdidiler’in yüz yıllardır katledilişi....

Yaşar Kemal okurken burnuma köpüklü ,odayı kaplayan kahve kokusu geliyor ...🌿
Profile Image for Ugur.
230 reviews220 followers
January 25, 2021
Uzun zamandan beri Türk edebiyatından kitap okumamıştım ve okuduğumda da en degerlilerinden birini okuduğumu farkettim.

Oncelikle hikaye çok gerçekçi ve anadolunun bir parçası. Anadolu medeniyetlerinden parçalar içeriyor.

Nedendir bilmiyorum ama okurken sürekli böyle bir adaya yerlessem mi, nasıl olur gibi sorular aklımdan geçti.
Profile Image for Bulendi.
6 reviews6 followers
November 22, 2012
Gecikmiş bir hayalin ilkini gerçekleştirdim.Dilimi ne kadar sevdiğimi hatırladım. Zaten Yaşar Kemal hakkında ne yorum yapılabilir ki, ancak teşekkür edilebilir. Teşekkürler üstat.
Profile Image for Benn Uzayy .
96 reviews13 followers
May 26, 2016
Okuduğum en iyi roman diyebilirim, Bende özel bi yeri var.. düş ve gerçekliğin iç içe geçtiği ve Yaşar Kemal in eşsiz bir anlatımı.. Okumadıysanız çok şey kaybediyorsunuz..
Profile Image for Selin Alper.
153 reviews15 followers
February 10, 2023
Beklediğimden çok daha zor bir okuma oldu. Yaşar Kemal’le uzun yıllar önce lise ve üniversite dönemimde tanışmıştım; Yer Demir Gök Bakır, Yılanı Öldürseler, Ortadirek, Ölmez Otu aklımda yer edenler. Çok etkilendiğimi hatırlıyorum, özellikle dilindeki yalınlığa, tasvirlerinin derinliğine, satır arası anarşist kalemine hayran olmuştum. Yıllar mı beni değiştirdi, yoksa bu kitap mı daha farklı geldi bana bilemiyorum, ama gerçekten çok zorlanarak okudum. Özellikle çok uzun süren tasvir ve betimlemeler beni çok yordu, ve pek çok yerde ana konudan koparttı.

Diğer yandan şahane bir konu. Lozan sonrası mübadele sürecini anlatarak başlıyor kitap. İnsanın içine dokunuyor yaşananlar. Yunanlıların zorla adalarından kopartılması, Vasili’nin inadı, Poyraz Musa’nın yeni kimliği ile adaya yerleşmesi, yeni dostlukların kurulması, diğer yandan kitabın kahramanlarının ezelden beri süregelen savaş anıları, Yezidilerin yaşadıkları;

"Bak bana yavrum, iyi dinle. Biliyorsun, ben sünni Müslümanım. Ben bir tek insanım. Bir tek insan acı çekiyorsa, bütün insanlar acı çekiyordur. Bu Yezidiler yüzlerce yıldır acı çekiyorlar, öldürülüyorlar, soylarını tüketiyorlar. Dünya da bir tek Yezidi kalmadı, diye düğünler, bayramlar ediyorlar. Uzun bir süre de Yezidiler ortalarda gözükmüyorlar. Herkes artık onların soylarının tükendiğini sanırken bir de bakıyorlar ki Yezidiler kurt sürüleri gibi dağlardan çöle inmişler..

Sen de gördün herhalde, yıllardır, önüne gelen Yezidi öldürüyor. Çocuk demiyor, bebek, genç kız, delikanlı, yaşlı, hasta demiyor, dağları çölleri, mağaraları, delikleri bir bir arayarak Yezidi bularak öldürüyorlar. Gene de tükenmiyor, yılmıyor direniyorlar. Ve bütün insanlar, haberleri olsa da olmasa da onlarla birlikte öldürülüyor, acı çekiyor, aşağılanıyor, tükeniyor ya onlar tükenmiyor. Öldürenler de onlar kadar, onlar gibi onlarla birlikte ölüyorlar ya öldüklerinin, çürüdüklerinin farkına varmıyorlar.“

Emir; "Fırat,” diyordu, “Fırat, günlerce, aylarca insan ölüleriyle doldu da taştı. Fırat suyu kan akıyor baksana. Dicle,” diyordu, “Dicle günlerce, aylarca insan ölüleriyle doldu da taştı. Dünyanın bütün kartalları çöle indiler, çölde insan etine doydular.”

“İnsan isterse her sabah gün atımıyla birlikte yeniden doğabilir, kirlerinden, acılarından, yaralarından arınabilirmiş.”
Profile Image for Onur.
347 reviews20 followers
March 3, 2025
Poyraz Musa tek başına bir adaya yerleşmeye karar verir. Bu ada karınca adasıdır, mübadeleden dolayı adadaki tüm Rumlarda istemeye istemeye evlerini topraklarını bırakıp Yunanistan'a gönderilmiştir. Adada kimse yoktur. Sadece Yunanistan'a gitmek istemeyen Vasili tek başına adada gizlice kalmıştır. Poyraz Musa kasabadan mal müdürlüğünden adadan bir ev almıştır. Adaya yerleştikten sonra Vasili'nin varlığını hisseder ama onu bulamaz. Vasili'de onu gizlice izler amacı Musa'yı öldürmektir. Ama bunu hiç bir zaman başaramaz.
Adaya yaşamak için bir kaç kişi gelir ama hiçbiri kalmak istemez. Tepedelenli Ali Paşa'nın torunu Ali paşa ve ailesi, veteriner hekim, bir başka doktor, hançerli Efe adada kalmak istemezler.
Poyraz Musa'da Arap çöllerinde, Ortadoğu'da Fransızlara karşı savaşmış, Arap eşkiyaların elinden kurtulmuş, İstiklal Madalyasına sahip meşhur bir askerdir. Adaya kaçmak istemesi de geçmişinden gelmektedir.
Derken bir gün Vasili Poyraz'ı denizde boğulmaktan kurtarır, bu vesile ile tanışırlar. Yunanistan'dan geri kaçan eski adalı, yaşlı Lena'da adaya dönmüştür. Üçü birlikte yaşamaya başlarlar. Derken kasabadan balıkçı Kadri ve annesi Melek Hanım'da adaya gelirler. Poyraz hem Vasili'nin hem Kadri'nin adadan ev sahibi olmalarında destek olacaktır.
Profile Image for Aydın Tezcan.
284 reviews2 followers
May 2, 2020
Çok güzel bir roman.
Yaşar Kemal, büyük usta.
Her satırı şaheser.
Sanki adadaki çiçek kokuları burnuma geldi okurken.
Kesinlikle tavsiye ederim.
İlk kitap bir çırpıda bitti.
İkinci kitaba başlayacağım hemen.
Profile Image for Mina.
100 reviews1 follower
April 24, 2024
Osmanlı dağılma dönemi savaşları ve Türk-Yunan nüfus mübadelesi konuları kurgusal bir ada, Karınca Adası, üzerinden işleniyor. Kitabın genelinde etkin olan savaşı lanetleyen tavrı ve yaşam coşkusunu iliklerinize kadar hissediyorsunuz. Savaşın birey, toplum ve doğa üzerindeki etkileri de korkunç bir gerçeklikle anlatılıyor. Özellikle mübadeleden bir şekilde kaçıp adasında kalan Vasili’nin ruhsal bunalımlarının anlatımı ve genel zihinsel akışlar çok başarılı. Genel olarak fazlasıyla beğendim, ancak özellikle bitişe doğru adaya sonradan yerleşen Poyraz Musa ve Vasili’nin bir türlü denk gelmemesi sabrımı fazlasıyla zorladığı için 5 puan veremedim :P Poyraz Musa ve Vasili arasındaki bu dinamik bana Suç ve Ceza’da Raskolnikov ve Porfiri’nin sorgu sahneleri sırasında yaşadığım hissiyatı yaşattı. Sabırsızlıktan adeta kudurma ve olduğum yerde zıplama…
Profile Image for Mertan Deniz.
109 reviews3 followers
April 3, 2020
Klasik bir Yasar Kemal eseri. Anadolu folkloru, doga betimlemeleri, yari fantastik ogeler, tekrar eden diyaloglar, benzer karakterler, oldu bittiye gelen olaylar. Kurtulus savasi sonrasi halkin durumuyla ilgili anekdotlar ve hikayeler ilgincti ama kitabi bir türlü akici olarak (belki corona günlerinin etkisinden) okuyamadim. Resmi tarihin cok fazla yazmadigi meseleler var ama bunlarin ne oranda dogru/gercek oldugu ve madalyonun öbür tarafindan nasil göründügü tabii ki romanlarin degil tarihin konusu. Bu acidan yol gösterici ve ufuk acici bir kitapti. Neticede cok fazla hosuma gitmese de, yine de anlatilan o adaya gitmek icin icimde bir istek duydum. Yasar Kemali sevenler bu kitabi da sevecektir. Ben ortada duruyorum.
Profile Image for Fatma Alkan.
51 reviews3 followers
May 12, 2015
...Savaş bitti. Belki daha sürüyor mu diyorsun? Bunlar savaşı bu akılla bitiremezler, bu insanlar, kendilerini yaratıkların en akıllısı sanıyorlar, bu yaratıkların en acınası yaratığı, yaratıklar içinde kendinin en ahmak yaratık olduğunu bilmeyecek kadar ahmak, kendi canına, tekmil yaratıkların canına kıyan, bu yaratıkların en kötüsü yaratık... Bu korkunç yaratık yine savaş çıkaracak ormanları yakacak, yüzlerce binlerce yıldır yaptığı şehirleri yıkacak...
Kitabı şaşkınlık içinde okuyorum... (Zorba'nın) dünyaya bakışı kadar ilkel, gözlerimi kırpıştırarak, yutkunarak, derin nefes alarak bakıyorum bu esere... Hayatım boyunca bir satır okumamış gibi hissediyorum kendimi... dönüp dönüp okuyorum bazı satırları... Etrafımda turuncu kelebekler uçuşuyor, bazen kırmızı kadifemsi bir şeye dokunuyorum, etraf zeytin dalı közü kokmuş, tekne sesleri duyuyorum, oltama büyükçe bir lüfer çarpıyor, etraf kan revan içinde ve leş gibi ölü kokuyor...
Teşekkürler Koca Yürekli Adam, huzurla uyu...
Profile Image for Hakan Dilmen.
109 reviews13 followers
August 29, 2012
Serinin ilk kitabıydı ve müthiş bir başlangıçtı. Poyraz Musa'nın adadaki yaşamı ve geriye dönüşler, destanlar...Harikuladeydi...


Bir Ada Hikayesi dörtlüsü, savaşlardan, kırımlardan, sürgünlerden arta kalan insanların, Yunanistan’a gönderilen Rumların boşalttığı bir adada yeni bir yaşam kurma çabalarını konu alır. Umut romanın baş kahramanıdır.

Lozan’da alınan mübadele kararıyla, Rumlar Yunanistan’a gönderilmiş ve savaşlarda yerini yurdunu yitirmiş insanların Ege’deki bu adaya yerleştirilmelerine karar verilmiştir. Adanın kaderi Poyraz Musa’nın gelişiyle değişir. Adaya sığınan çeşitli kökenlerden insanlar, Poyraz Musa’nın desteğiyle yaşadıkları bütün acılara karşın umudu ayakta tutarak yeni bir yaşamın filizlerini yeşertirler.

Displaying 1 - 30 of 98 reviews

Can't find what you're looking for?

Get help and learn more about the design.