Erbakan: Eziyet Edilerek Yalnızlığa Yükseltilen İnatçı Bir Siyasal Liderin Portresi

by Soner Yalçın

İnadın ve sabrın adıydı; felaketler onu yıkılmaz yaptı...
Yaşamdaki en yüce ideali gerçekleştirdi; hep kendi olarak kaldı. Siyasi ve ahlaki bağımsızlığını
sonuna kadar korudu...
Bir siyasal inanç için acı çekmeyi, o inanç uğruna zulmetmeye yeğledi...
Görüş ve hedefinden emindi; ülkesine ve insanına hep sadık kaldı...
Kuşkusuz her insan gibi yanlışlıklar da yaptı...
Evet:
Tarih bahtsızların bilimidir...
Erbakan hakkındaki kararı kuşkusuz tarihin yüce mahkemesi verecektir...
Bu kitap sadece olgulardan hareket ederek bir Erbakan biyografisi yazmak amacıyla
kaleme alındı...

-Soner Yalçın 2012 - İstanbul/Silivri Cezaevi-

Genres: Turkish, Politics

368 pages, Paperback

First published January 1, 2012

About the author

Türk gazeteci ve yazar. Cemile Yalçın ve Mehmet Ali Yalçın'ın oğulları olarak 1 Ocak 1966'da Çorum'da doğdu. Anne tarafı Tercan'lı, baba tarafı ise Horasan'lıdır. Annesi ev hanımı, babası ise gıda ticareti ile uğraşan bir tüccardır. Üniversite eğitimini Hacettepe Sağlık İdaresi Yüksek Okulu'nda tamamladı. Daha sonra idari bilimler konusunda yüksek tahsile karar verdi.

1987'de 2000'e Doğru adlı dergide çalışmaya başladı. Uzun süre Ankara bürosunda muhabirlik yaptı. Burada Serhan Bolluk, Adnan Akfırat ve Hikmet Çiçek'le birlikte çalıştı. 6 Mayıs 1990'da Ankara İstihbarat Şefliği'ne getirildi.

1993-94 yılları arasında günlük gazete olarak çıkan Aydınlık'ta çalışmaya başladı. 1995'te haber araştırma müdürü iken ayrıldı. Bir ara Doğan Yurdakul'un Siyah – Beyaz gazetesinde çalıştı.

1996 yılında televizyonculuğa giriş yaptı. Show TV Ankara bürosunda çalışmaya başladı. Aynı yıl içerisinde Star TV'ye geçti ve haber müdürlüğüne getirildi. Daha sonra Türk kamuoyunda bir hayli ses getirecek olan kitaplarını basmaya başladı (Efendi 1, Efendi 2 vb.). CNN Türk'te Cüneyt Özdemir'le birlikte 5N1K adlı programı hazırladı. Kurtlar Vadisi adlı dizinin ilk iki yılında, konsept danışmanlığını üstlendi. CNN Türk'te yayınlanan Oradaydım adlı politik belgeselin hazırladı.

Ergenekon davası kapsamında 18 Şubat 2011 tarihinde tutuklandı.

Hüseyin Soner Yalçın, evli ve bir çocuk babasıdır.

Reviews

[Efe · Rating 1 out of 5]

Kitapla ilgili birkaç not:

-Kitap özensizce hazırlanmış, en azından diğer Soner Yalçın kitaplarına kıyasla. Hapishanede yazıldığından mıdır bilinmez, kitapta dikkati çekecek düzeyde yazım ve imla hatası var. İsimler ve atıflarda da bir miktar yanlış gördüm. Hatta, Soner Yalçın kendi kitabının ismini bile yanlış yazarak atıf yapıyor bir yerde!

-Kitabın kapağında yazarın Erbakan'a olumlu bir bakış açısı bulunduğu sezdirilse de, kitabın içeriği kapakla tamamen ilgisiz. Erbakan hakkında tek bir olumlu kelime bile yok. Siyasette 40 yılını geçirmiş bir kişi hakkında tek olumlu kelime içermeyen bir kitap yazmak, kötü gazetecilik yaptığınızı ve kötü bir kitap yazdığınızı gösterir. Yazar, Erbakan'ın biyografisini değil, eleştirisini yazmış.

-Az önceki cümleden devam edelim, evet, kitabın konusu Erbakan değil; siyasal İslam eleştirisi daha ziyade. Öyle ki kitapta son 100 sayfada konu Erbakan'dan çıkıyor, bir anda ne hikmetse Mısır'dan, Suriye'den, Müslüman Kardeşler'den söz edilmeye başlanıyor. ''Bunların Erbakan ile ne ilgisi var?'' diyecek okurlar için ise iki satırlık bir bağlantı kurulmakla yetiniliyor. Bu durum beni büyük hayal kırıklığına uğrattı. Aynı şekilde, Erbakan'ın Refah Partisi'nin kapatılmasından sonraki hayatından hiç söz edilmiyor, doğrudan ölümüne atlanıyor. Çok merak ettiğim ve bilgilenmek istediğim Erbakan-AKP ilişkisinden hiç bahsedilmiyor. Yani Erbakan'ın hayatı da doğru dürüst anlatılmıyor.

İyi bir kitap değil, tavsiye etmiyorum. Sevgiler.

[Chelebi M.]

Öncelikle kapakla içerik son derece alakasız. Kapağa göre almak isteyenlere tavsiyem olsun. Kitap içerisinde Erbakan'ın ezildiğine hiç şahit olmuyoruz, aksine hep kayrılmış, olaylardan bir şekilde sıyrılmış bir kişilik olarak tasvir ediliyor. Ayrıca bir çok kötü meziyet sahibi bir insanmış. Ve pragmatik. Yerine göre davranan yani. Bütün bunlar bir şekilde kabul edilebilir. Bahsi geçen şahsın değerlendirmesini okuyucu yapar ama kapağa okuyucu kitlesinin göz kırpan bir başlıkla çıkıp iç sayfalarda alabildiğine yermek, Soner Beyin mi yoksa Kırmızı Kedinin mi olduğunu anlayamadığımız amiyane tabirle tam bir şark kurnazlığı, ya da kitaptan bir tabirle Soner Bey'in "pragmatizm"i herhalde. Ayrıca MNP döneminden başlayarak güzel bir akış vardı. Refah ve 28 Şubat'a kadar devam eden anlatım buradan sonra kesintiye uğruyor. Ve bir noksan daha yazar kitap da sık sık kendi kitaplarına atıflar yapıyor bir çok atıfla verilmesi gereken konu kaynak atlanmış iken bunu da anlamak mümkün değil.

[Kadir · Rating 1 out of 5]

Yazar çok taraflı.. objektif ve yorumsuz olmasını beklerdim..

[Beybulat-Noxcho · Rating 1 out of 5]

"Tarih, bahtsızların bilimidir” (s.13)
“Bir inanç için acı çekmek, o inanç uğruna zulüm etmekten bin kez iyidir” (s.13)
“Dizel motorlarda püskürtülen yakıtın nasıl tutuştuğunu matematiksel olarak izah eden bu doktora tezi üzerine Almanya’nın en büyük fabrikalarından biri olan Klocker Humboldt Deutz A.G “KHD” motor fabrikasına davet edildi. (s.23)
“17 Kasım 1947 tarihinde başlayan CHP’nin yedinci kurultayı partinin tüzül ve programında birçok değişikliğin yapılmasına neden oldu.
-İlkokullara din dersi kondu.
-İmam Hatip okullarına yeşil ışık yakıldı.
-Ankara’da İlahiyat Fakültesi kurulmasına onay verildi.
-Hacca gideceklere döviz verilmesi kararı çıktı” (s.25)

[Emrah · Rating 4 out of 5]

vallahi kitap kapağında yazanlara aldanıp alan erbakan sempatizanı varsa vay haline diyorum. soner yalçın hoca efendiyi hakettiği yer olan itin götüne kitap boyunca sokup sokup çıkartıyor. kişi adları, tarihler, kararlar gibi yazdıklarının iddia değil araştırmaları sonucu ortaya çıkan gerçekler olduğunu tastikleyen bölümler her ne kadar okuyucuyu yorsada kitap kendini okutturuyor.