Jump to ratings and reviews
Rate this book

Panorama

Rate this book
Türkiye yakın tarihinin çeşitli dönemlerini romanlarında konu alan Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun Panorama’sı, Kurtuluş Savaşı ve sonrasının işlendiği Ankara romanının devamı sayılabilir. Yazar bu kitabında çok partili döneme geçişin çeşitli özeliklerini ve devrim heyecanının sönüşünü anlatıyor.

Yirminci yüzyılın ilk yarısında büyük bir üretkenlikle dergilere yazdığı şiir, öykü, makale ve eleştri türü yazılarla Türk edebiyatı sahnesine adımını atan Yakup Kadri Karaosmanoğlu, romanları, hikayeleri, denemeleri, oyunları ve anılarıyla, en önemli edeiyatçılarımız arasında yer alır. Üslup özellikleri bakımından Yakup Kadri´nin 1910´dan 1974´e dek verdiği eserler Türkçe´nin geçirdiği bütün evreleri yansıtır. Eserlerinin konu ve fikir zenginliği de dil özelliklerinin çeşitliliğinden aşağı kalmaz. Yakup Kadri´nin Fransız edebiyatı etkisinde başlayan yazarlığı, 1920´lerden sonra özgün bir sese kavuşarak siyasi ve sosyolojik konulara, tarihe, dönem çatışmalarına ve birey psikolojisi irdelemelerine yönelir. Fecr-i Ati´den yetişmiş ama bunu izleyen elli yıl boyunca toplumsal koşullar, tarihi süreçler ve bireysel portreleri romanın dokusuna işlemek için roman tekniğiyle de boğuşmuş bir yazar olan Karaosmanoğlu´nun eserleri, hala tüketilmemiş ayrıntılarının tartışılıp incelenmesi gereken zengin bir "panoroma"dır.

624 pages, Paperback

First published January 1, 1953

2 people are currently reading
91 people want to read

About the author

Yakup Kadri Karaosmanoğlu

36 books176 followers
Yakup Kadri Karaosmanoğlu, (d. 27 Mart 1889, Kahire, Mısır – ö. 3 Aralık 1974, Ankara). Türk romancı, gazeteci, şair, diplomat.

Roman, öykü ve makaleleri ile Türk toplumunun Tanzimat’tan bu yana geçirdiği değişiklikleri anlatmış bir yazardır. Asıl ününü romanları ile sağlayan yazarın en ünlü romanları Nur Baba, Kiralık Konak ve Yaban'dır. Edebiyat yaşamının başında Fecr-i Ati edebiyat topluluğunun kurucu üyeleri arasında yer almış; daha sonra ferdiyetçi düşüncelerden uzaklaşarak toplumcu edebiyatı kabul etmiş bir yazar olarak değerlendirilir.

Milli Mücadele yıllarında ve sonrasında etkin bir siyasal yaşam sürmüştür. Milli Mücadeleden itibaren Atatürk’ün yakın arkadaşları arasında yer almış; TBMM II., IV., XII. dönemlerde milletvekiliği yapmıştır.

Kadro Dergisi’nin kurucularındandır. Derginin devrin yöneticileri ile fikir ayrılığına düşüp Kemalizm’i değiştirmekle suçlanarak kapanmasından sonra diplomat olarak yurtdışında çeşitli görevlerde bulunmuştur.

Anadolu Ajansı’nın kurucularındandır; ömrünün son yıllarında ajansın yönetim kurulu başkanlığını yapmıştır.

Kaynak: http://tr.wikipedia.org/wiki/Yakup_Ka...

Ratings & Reviews

What do you think?
Rate this book

Friends & Following

Create a free account to discover what your friends think of this book!

Community Reviews

5 stars
17 (31%)
4 stars
24 (44%)
3 stars
8 (14%)
2 stars
2 (3%)
1 star
3 (5%)
Displaying 1 - 7 of 7 reviews
Profile Image for Yasemin Salihoglu Karagul.
321 reviews27 followers
December 26, 2020
1930 ile 1950 yillari arasinda Turkiye Cumhuriyetinde olanlari, ülkenin farkli kesimlerinden kişilerin yasadiklari uzerinden anlatan Yakup Kadri'nin muhteşem eseri. Elimden bırakmak istemedim. Farklı kesimler, farklı beklentiler, farklı yaşayış biçimleri akıcı bir dille ve okuyucuyu yormayacak bir kurgu ile yazilmis. Bugün yasadiklarimizin altinda yatanlari anlamama yardimci oldu.
Ben okurken, bir aliskanlik olarak kitaptaki karakterlerle ilgili ufak notlar aldim, okumami kolaylastirdi.
Yazarın Ankara romanindan hemen sonra bu kitabini okudum. Bazı isimler her iki kitapta da ayni idi ancak bu 'isimlerin' karakterleri farkliydi, o konufa ufak bir adaptasyon sorunu yasadim..

Böyle bir eserin fazla bilinmemesine, fazla okunmamasina üzüldüm. Daha çok okunmali....
Profile Image for Emir.
148 reviews2 followers
February 15, 2024
yazılmış en iyi cumhuriyet romanı. anlattığı her şey realiteyle birebir. kemalistlerin de demokratların da dokunamadığı her yere müthiş bir titizlikle dokunmuş üstad.
Profile Image for Ezgi Karataş .
81 reviews4 followers
October 29, 2024
Panorama nicedir listemde idi ve nihayet 4 günlük bir maraton sonrasında bitirdim. Mesudum, şahane bi kitap okudum.

Panorama için hesaplaşma romanı denildiğini görmüş ve bunu “zoraki diplomat” Yakup Kadri’nin Mustafa Kemal’e kırgınlığı ve dolayısıyla Kemalizm ve Mustafa Kemal'le hesaplaşması olarak düşünmüştüm. Oysa bu roman inkılap kadrolarına eleştiri olarak yazılmış, hem de çok aklı başında, üzerine çok düşünülmüş bir eleştiri.

"Batılılaşma denilen bir devlet türbesinin, bir irade ve enerji zindanının küfü ve rutubet içinde ankiloze olmuş kol ve bacaklarıyla geldiler. Hayır, gelmedir; getirildiler ve inkılap ruhunun hızına göre bir yıldırım süratiyle dönmesi gereken idare çarklarının başına çöktürüldüler. Kimler tarafından? İşin en hazini; inkılapçıların kendileri tarafından..." s.579

Servet Bey karakteri üzerinden de dönemin vekillerini, üst düzey memurlarını eleştiriden de uzak durmamış: "Bilirsin ya, Ankara'ya ilk geldiği zamanlar başını sokacak bir gözlü evi yoktu. Sana dayandı, bana dayandı, birkaç sene içinde Ankara'nin üçte biri onun oldu." s.539

"Dünkü kahraman inkılap önderleri bile bugün ipekli robdöşambrlarına bürünmüş, Çin porselen banyolu malikanelerinden dışarıya başlarını uzatmak istemez oldular." s121

"Bu rejim, işte hep bu gibilerin yüzünden bu hale geldi." s.540

Yakup Kadri’nin eleştirilerinden Mustafa Kemal de nasipleniyor ancak Yakup Kadri hemen her satırda Mustafa Kemal'e olan bağlığını hissettiriyor. Öyle ki romanın en mürteci karakteri bile Mustafa Kemal'i olumluyor. İnkılaplardan bahsederken Tahincizade Hacı Emin Efendi'yi şöyle konuşturuyor: "Emme, bütün bunları Haccac-ı Zalim gibi kellesini koltuğunun altına alarak yaptı. Şimdikiler öyle mi? İşler hep yalan dolan; hep münafıklık, hep murailik... Hem onun yolunda yürüyoruz derler, hem de gölgelerinden korkarlar. s. 446

Kitabın ilk bölümünde taze cumhuriyetin izleri, etkileri ve inklapların topluma nasıl yansıdığın, halkın ne düşündüğü, gündelik hayata nasıl yansıdığı farklı karakterlerle anlatılırken, ikinci bölümde ikinci dünya savaşına ve 46 seçimleriyle birlikte çok partili hayata odaklanıyor.

Yakup Kadri, bu bölümde Demokrat Parti'yi eleştirmekten geri durmuyır hatta onun kalemşörlerini ve taraftarlarını ise açıkça suçluyor.

"...memleket davası nerede? İnkılap davası nerede? İnkılap... Hele hiç kimse ondan bahsetmez olmuştu. Hemen bütün gazete yazarlarının bu kelimeden çekinir, irkinir halleri vardı." s.524

"Muhalif gazeteler 'yirmi beş yıldır süren bu istibdat devri kapanmalıdır!', 'halk, hürriyetine kavuşmalıdır!' diyorlar. s.514

Demokrat Parti’yi eleştirirken iğneyi Halk Partisi’ne batırmaktan da geri kalmıyor. Seçim öncesi süreci ise şöyle eleştiriyor: "Zaten bütün bu muhalefet, halkın temayüllerini hiçe sayan birkaç bakanın, birkaç mebusun, bir nobran gazete yazarının taşkınlıkları, sakarlıkları yüzünden patlak vermiş, alıp yürümüş değil miydi?" s.521

"Halk Partisi, geçirdiği o çetin imtihandan sonra kendisini toparlayıp taze bir inkılap hamlesiyle yegane mesnedi olan bu prensiplere sarılacağı ve öncü kadrolarını feragat, cüret sahibi gerçek idealistlerle perçinleştireceği yerde, işi eskisinden beter bir demagoji, bir oportünizme dökmüş; yaralı bedeninin ağrılarını birtakım palyatiflerle teskin etmek yolunu tutmuştu… Din Dersleri Kanunu böyle kotarıldı ve hastaya hemen sifa verebilecek bir merhem sayıldı." s.582

46 seçimlerine dair ise şaşırdığım şeyler oldu.

"Demokrat Parti'nin beşiği ve kalesi sayılan İzmir'de nasıl olup bu parti adaylarından hiçbiri seçilememişti de Kütahya gibi, Afyonkarahisar gibi, öteden beri koyu Halkçı tanınmış bölgelerde en dişli, en dikenli Demokratlar'dan demet demet mebus çıkıvermişti? " s.563

Yakup Kadri cumhuriyetin kültür devrimine, inkılapların nasıl yerleşeceğine, çorak Anadolu'nun nasıl yeşereceği üzerine çok düşünmüş bir yazar ve gözlemleri de, tespitleri de bugünden bakınca çok yerinde.

" ... yurdun ise temelleri atılmış, fakat kurulması tamam olmamıştır ve bunu tamamlama işini başarmak, ancak l, o harp safhasında katlandığımız fedakarlıklar derecesinde bir nefis feragatıyla, bir milli birliktelikle mümkündür" s. 578

Yarım kalmış burjuva devriminin ilk zamanlardan bugüne hangi hastalıkları beraberinde getirdiğini, memleketi anlamak için Panorama çok iyi bir tercih. İyi ki yazmış YKK. Minnettarım!
21 reviews
February 12, 2025
Y. K. K'nın Ankara romanı gibi bu romanında da kahramanların hayat hikayeleri arasında Atatürk'ün ölümünden sonra inkılapların nasıl ve neden hız kaybettiğini görürürz. O gün yaşananların aynısının bugünkü karşı devrimde de tekrarlandığını okuyucu kolaylıkla fark edecektir ve şunu düşünecektir; devrimciler gelir geçer ama bu politika düzeni ve halkın sefaleti hep aynı kalır.
4 reviews
July 16, 2019
İletişim Yayınları bu eseri nasıl bu kadar yazım yanlışı ile birlikte neşir etmiş anlamak mümkün değil..
Profile Image for rkiziltas.
6 reviews1 follower
February 13, 2023
Karpiç'te bir akşam yemeği bizler de yiyebilseydik keşke..
Profile Image for Kaan Demirel.
13 reviews
April 22, 2014
Onca ideoloji onca doktrin onca tez ve felsefe,bir adam geliyor bunların hepsine birden meydan okuyor ve bizlere paha biçilmez bir ufuk açıyor Atatürk.İyi ki Türk ve bu Ata'nın evladı olarak dünyaya geldim..
Displaying 1 - 7 of 7 reviews

Can't find what you're looking for?

Get help and learn more about the design.