Birinci Dünya Savaşı ile başlayıp, Kurtuluş Savaşı içinde şekillenen ve Cumhuriyet tarihini katederek günümüze ulaşan 87 yıllık bir serüvenin tanıklığı. Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları'nın "nehir söyleşi" kitaplarının bu seferki konuğu Sümerolog Muazzez İlmiye Çığ.
Atatürk devrimleri, Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi'nin kuruluşu, Naziler'den kaçan akademisyenlerin Türkiye'ye gelişi, İstanbul Arkeoloji Müzesi'nin kuruluşu ve gelişimi üzerine birinci elden tanıklık. 75 yaşından sonra yazarlığa adım atan ve Kral Süleyman'dan mabet fahişeliğine, başörtüsünden İbrahim Peygamber'e, Meryem'e kadar Tevrat, İncil ve Kuran'daki birçok meselin Sumer kaynaklarındaki kökenlerini ortaya çıkartan bir araştırma azmi. Yakın tarihimizin önemli figürlerinden, çivi gibi bir kadının yaşam öyküsü.
Muazzez İlmiye Çığ was a Turkish archaeologist, sumerologist, assyriologist, writer and supercentenarian who specialised in the study of Hittites and Sumerian civilization. She stirred controversy in the Muslim world and received worldwide media coverage in 2006 with her assertion, outlined in her book from the previous year, that the headscarf worn by Muslim women did not originate in the Muslim world, but was purportedly worn five thousand years earlier by Sumerian priestesses as a means of initiating young men into sex.
Bazen olur deneyimlerin imbiğinden süzülen tatlı sohbetlere ihtiyaç duyarım.Çevremde, ailemde hep böyle insanlar olsun da ben de onların dizinin dibine oturayım,dinleyeyim isterim.Kendimden çıkıp onlarla gezeyim,kimi zaman acıdan,yokluktan ;kimi zaman sevinçten,umuttan besleneyim.Tam da bu duygularla dolduğum bir zamanda baktım yakınımda böyle biri yok ama kitaplığımda göz göze geldiğim Muazzez İlmiye Çığ gibi dev bir şaheser var.Bir oturuşta bitirilecek,tadı damakta kalacak,insanlığa,hayata,inançlara,çaresizliğe,umuda dair,en çok da azime dair bir nehir söyleşiye kapılmak isterseniz tavsiye ederim.Yarım kaldı, sanki devamı varmış gibi bir hisse kapıldığım için tam puan veremedim.Yoksa sohbet çok güzeldi.
Serhat Öztürk'ün 2001-2002 yılında Muazzez İlmiye Çığ ile yaptığı söyleşinin kitabı. M.İ.Çığ bugün 103 yaşında, yaşayan tarih... Söyleşi M.İ.Çığ'ın tüm yaşamı, yapabildikleri ve yapamadıklarından oluşuyor. M.İ.Çığ tüm içtenliğiyle Serhat Öztürk'ün sorularını yanıtlıyor. Bu yanıtlarda, Türkiye'nin Cumhuriyet'in kuruluşundan söyleşinin yapıldığı güne kadar geçirdiği siyasi, iktisadi ve diğer tüm aşamaları gözünüzün önünde canlandırabiliyorsunuz. Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyet'in nasıl yozlaştırıldığını, ilk 15 yıldaki büyük ilerlemeden sonra nasıl gerilediğini ve borç batağına sürüklendiğini görmek insanın içini acıtıyor.
Diğer yanıyla, söyleşide Hititlerden Asurlulara, Akadlardan Sümerlere kadar birçok eski uygarlıklar ile ilgili genel kültür düzeyinde bilgi ediniyorsunuz. O dönemlerdeki tabletlerin nasıl incelendiğini ve içeriklerini kısmen de olsa öğreniyorsunuz. Benim gibi bu konulara ve mitolojiye meraklıysanız daha fazlasını öğrenme merakınız oluşuyor. Maalesef, arkeolojik kazılarda çıkan buluntuların Türkiye'den kaçırılışına nasıl seyirci kalındığını, hatta göz yumulduğunu da anlıyorsunuz.
"Gazeteciler bana kendinizi kaç yaşında hissediyorsunuz, diyr sordu. 20 dedim. Peki 20 yaşında olmak ister misiniz, dedileryok istemem dedim. Tekrar o yolu geçmek istemiyorum, simdi bu halimle kalayım, başka bir şey istemiyorum." Muazzam Muazzez iyiki bu dünyadasım 💜💫🙏