Her kentin bir öyküsü vardır. Ve her kent kendi öyküsüyle büyür, güzelleşir, aranır ve anımsanır. Her birimizin de bir öyküsü vardır kent içinde. Çocukluğumuz, ilk sevda günlerimiz, hüzünlerimiz, kavuşmalarımız ve arayışlarımızla. İstanbul için de öyle. Ama, bir başka İstanbul, bir şiir İstanbul ise, geçmişin fotoğraflarından ve Selim İleri’nin kaleminden "İstanbul Hatıralar Kolonyası".
“Bana öyle geliyor ki, mevsim sonbahar. Ve güneşli bir öğleden sonra. Yıl şimdi 2006. Fotoğraftaki kendime bir yabancıya bakar gibi bakıyorum. Doğup büyüdüğüm İstanbul’a da çoğu kez öyle bakıyorum. Bu yüzden sürüyor İstanbul Kitapları. "İstanbul Hatıralar Kolonyası"nı bu yüzden kaleme getirdim. Geçmiş elli yılın dökümünde, tarihî ve soylu bir kentin bana yansımış, bende hâlâ yaşayan öyküsünü arıyorum” diyen İleri’den başka söze gerek var mı?..
"Yıldızlar Altında İstanbul"u puanlarken söylemiştim, Selim İleri'nin yazdıklarını okumaya doyum olmaz, ancak özlediği İstanbul'u yazdıkça artık tekrara düşmeye başlamış. İnsan belleğinin de bir haddi, hududu var. Hatırladıkları sınırlı. Her kitapta, bir önceki kitapta dile getirmiş olduğu şeyler gözüme çarpıyor. Yine de hiç bıkmadan okuyorum o ayrı :)
Istanbul hayranlari icin mutlaka okunmasi gereken bir kitap.Ayrica Turk edebiyatinin temel tasi niteliginde sayilan eserler uzerinden yapilan Istanbul tasvirleri edebiyatin o enfes tadiyla guzeller guzeli Istanbul'u biraraya getirerek okuyanda bambaska bir tad, sicaklik birakiyor.En azindan bende soyle oldu ve kitapta adi gecen bircok eseri de okunacaklar listeme aldim:))
Fikir, kullanılan dil, bilgiler güzel ancak bu kadar plansız, programsız bir yazım yapılamaz. Kafasına geleni karalamış gibi. İnanılmaz dağınık ve yorucu. Yazık olmuş fikire.