Bursa'da doğan Sezen Aksın, Koç Üniversitesinde Endüstri Mühendisliği Bölümü’nü bitirdikten sonra Berlin'e yerleşmiş, Humboldt Üniversitesinde Ekonomi ve İşletme Bilimi alanında yüksek lisans yapmıştır. Ardından yine aynı üniversitenin işletme kürsüsünde doktorasını tamamlamıştır.
Hâlen Berlin'de eşiyle birlikte yaşayan yazar, akademik çalışmalarına devam etmektedir. Liseden itibaren fantezi, bilim kurgu, aksiyon ve romantizm türlerinde hikâyeler yazmış, çeşitli ödüller kazanmıştır. Akademik hayatına paralel, farklı türlerde farklı hikâyeler anlatmaya devam etmeyi amaçlamaktadır.
sırf nilin abisi kürşat, mahalle ortamı okumak isteyişim, bursa ve sürekli geçen futbol teması için devam edebildim. geriye kalan her şey hiç benlik değildi. tropelar olsun, fikirler olsun, ana karakterler olsun beni hiç tatmin etmedi. onları biraz görmezden gelerek okudum bunların dışında kitap iyiydi diyebilirim.
Nil Bursa'da sevimli bir mahallede yaşıyordu. Sıradan ama ona iyi gelen huzurlu bir hayatı vardı. Günleri okula gitmek ve ders çalışmakla geçerken bir yandan da baş belası abisi ve ana erkek karakterimiz olan Fatih abisiyle feminist muhabbetler yapıyordu. O büyüdükçe gittikçe güzelleşen ve herkesi kendine hayran bıraktırıyordu. Bu durum kapısına sürekli taliplilerin gelmesine sebep oluyordu. İlk talibinin, abisi ve arkadaşı olan Fatih tarafından dövülmesi ile olaylar başlıyor. Bu durum Fatih'in bir şeyleri fark etmesine sebep oluyor.Kürşatın küçük kardeşi Nil, artık hiçte küçük biri değildi. Aralarındaki diyaloglar ve gittikçe sıkı bir hal almaya başlayan aşk.
Fatih karakterinin gelişimi cidden hoştu ve okuyucuya geçiyordu. Duygularını fark etmesi ve aydınlanma yaşaması baya iyiydi. Sadece kadın karakterin iç sesi ve konular üzerinde uzunca durması bazen sıkılmama sebep oluyordu. Kitapta vermek istediği sosyal mesajlar çok güzeldi ama bunu genele yayarak yapılması daha da akıcı hale getirebilirdi kurguyu. Yine de çok da kafa yorucu değildi. Yazarın değindiği konular cidden alkışı hak eden türdendi. Kadın karakterin duruşu ve ikili arasındaki atmosfer içime işledi. Serinin ikinci kitabına başladım bile. Kitaplarla kalın. Ve bu bebeğe şans verin.
Nil , üniversite öğrencisi ve bir kitap kurdudur. Geleneksel ebeveyn bakışına meydan okuyan ve kendi ayakları üzerinde durmaya çalışan biridir. Abisi Kürşat ile sürekli tartışmaktadır. Abisinin yakın arkadaşı olan Fatih ise, Bursaspor'un altyapısından futbolcuyken sakatlandıktan sonra baba mesleği olan kuyumculuğa yönelmiştir ve en yakın arkadaşının kız kardeşi Nil'e sırılsıklam aşıktır. Nil’i istemeye gelen bir aile olay çıkartır. Fatih, bu aileyi durdurur, olay karakolda biter. Fatih duygularını bir türlü Nil'e açıklayamaz ve bu aşk onun hayatını tamamen değiştirir. Ay Çarpması; aşk, mahalle sıcaklığı, bireysel farkındalık ve toplumsal temaları harmanlayan, zengin içeriğe sahip. Kitap yalnızca bir aşk romanı değil. Feminist söylemler özellikle Nil karekteri tarafından çok fazla dile getirliyor ve ataerkil topluma mesaj veriyor. Ayrıca kitapta Bursa tarihi ile ilgili ilginç bilgilere de rastlamak mümkün. Hikaye bu arada serinin ikinci kitabı olan Güneş Tutulması ile devam edecek. Fatih aşkına Nil karşılık verecek mi? Kürşat bu ilişkiye onay verecek mi? İkinci kitabı okuyup göreceğiz... İyi okumalar.
This entire review has been hidden because of spoilers.
Sıcak bir mahalle hikayesi okumuş olmanın sevinci ile seneyi bu kitap ile kapatıyorum. Hem mizahi anlamda hem de bence Bursa’nın tarihi Tarihi değerleri hakkında bilgi verici bir kitaptı ve bunun yanı sıra Nil’ i okumayı çok sevdim çünkü onun o ilk keşifleri, kendi içerisinde yorumladığı duyguları, Her konu hakkında mutlaka ve mutlaka bir bilgisinin olması sayfaların daha hızlı akıp gitmesini sağladı. Ben genelde kitaplarda iki bakış açısı ile okumayı çok severim ve şansıma bu kitapta da iki farklı bakış açısıyla okuma fırsatı buldum. Bir yandan Fatih bir yandan Nli’ i okurken çok eğlendim çok akıcı bir kitaptı, keşke kitap daha uzun olsaydı ve kitabın içerisinde yaşanan olayları tek bir kitap ile okumuş olsak da düşündüm, çünkü gerçekten devamını çok merak ediyorum ve devamlı çıkar çıkmaz hemen okumak istiyorum.
vermek istediği mesaj çok güzel ve tam yaşadığımız döneme uygun ancak olaylar daha güzel kurgulunabilir ve baş karakter eleştirilen tutuma paralel değil de okura gösterilmek istenen fikre uygun davranabilirdi gibime geldi. bunun dışında yazarın dilini çok beğendim hatta bayadır yazım dili bu kadar güzel Türk bir eser okumamıştım ki zaten üç puanı da tamamen buna verdim. yakın zamanda ikinci kitapla ilgili tanıtımı okudum ve has erkkkkeklerimiz aynı şekilde seriye devam edecekmiş gibi geldiği için muhtemelen okumayacağım. <3
AYYYY O SON NEYDİ ÖYLEEE ben kitap 480 sayfa sanıyordum ama bir baktım 300 bir şeylere geldim kitap bitti hemde öyle bir yerde bitti kiiii AYAYAYAAYAYYYY slow burn kitaplar canım cigerumdur derken bunu diyordem ama Nil hiç bir tepki vermiyor onu ne yapavaguzzz
Wattpadde yayınlandığı dönemde (Esnaf İşi Aşk ismiyle) eğlenceli olduğu için yer yer karakterimizin abisinin ve ailesinin -ama büyük ölçüde abisinin, başlarda da ana erkek karakterimizin- kalıplaşmış düşüncelerine kızarak okuduğum bir kurguydu. Basılı halinde çok bir fark yoktu ancak yazar kurgunun geçtiği Bursa'nın mekanlarını detaylı bir şekilde anlatmıştı. Bir de kurgunun ismi değiştiği için ay ile bağlantı kurabilmek adına ay tasviri arttırılmıştı. Ben genel olarak sevdim kitabı, kafa dağıtmak için okunabilecek tatlı bir kitap.
Mental olarak iyi bir yerde olmadığım şu zamanlarda eskiden başka platformlarda okuduğum ve beni safe hissettiren kitapları yeniden okumak biraz da olsa huzur veriyor. Nil ve Fatih'i okurken ilk okuduğum zamana geri dönmüş gibi hissetmekten alıkoyamadım kendimi. Eski versiyonuna göre bu versiyonu daha çok beğendim hikaye daha güzel bağlanmış, oldu bittiye gelmemiş hiçbir şey. Kitabı okurken Kürşat yüzünden yer yer sinir krizleri geçirsem de okurken bayağı eğlendim. Hemen ikinci kitaba başlayacağım fakat son kitabın daha basılı olmaması beni bir tık üzüyor, üçüncü kitabı beklemeye nasıl dayanacağım bilemiyorum.