Bjørn Hansen’e Dair Üçüncü ve Son Roman

Bjørn Hansen #3

by Dag Solstad, Banu Gürsaler-Syvertsen (Translator)

On Birinci Roman, On Sekizinci Kitap’ta hayatını kökünden değiştirecek bir planı uygulamaya koyarken, 17. Roman’da ise yıllardır görmediği oğluyla yeniden iletişim kurmaya çalışırken izlediğimiz Bjørn Hansen artık yaşlı bir adamdır ve Oslo’nun yoksul bir mahallesindeki küçük dairesinde tek başına yaşamaktadır. Fakat ölmüş anne ve babasıyla hayali konuşmalar yaparak ölüme hazırlandığı günlerin akışı davetsiz bir misafir yüzünden beklenmedik bir yön alacaktır: Gelini yıllar sonra Bjørn Hansen’in kapısını çalmış, üniversiteye başlayacak torunu Wiggo’yu dedesinin evinde kalması için yanında getirmiştir.

Dag Solstad külliyatının en önemli parçalarından birini oluşturan Bjørn Hansen üçlemesi unutulmaz bir finalle sona eriyor.

“Solstad okurlarına alçakgönüllü, neşeli, mükemmel bir roman sunuyor. Kendine özgü bir ars moriendi, ölme sanatı üzerine küçük bir kitap.”
Dagbladet

“Solstad’nın Bjørn Hansen kitaplarında, kültüre dair zekâ dolu bir kötümserlik ve katıksız bir asilik harika yazınsal niteliklere dönüşüyor.”
Bjørn Ivar Fyksen, Klassekampen

Genres: Fiction, Roman, Novels, Literature, Contemporary

80 pages, Paperback

First published September 20, 2019

About the author

Dag Solstad was a Norwegian novelist, short-story writer and dramatist whose work has been translated into 20 languages. He wrote nearly 30 books and is the only author to have received the Norwegian Literary Critics' Award three times.
His awards include the Mads Wiel Nygaards Endowment in 1969, the Nordic Council's Literature Prize in 1989, for Roman 1987 and the Brage Prize in 2006 for Armand V. Solstad is among Norway's top-ranked authors of his generation. His early books were considered somewhat controversial, due to their political emphasis (leaning towards the Marxist–Leninist side of the political spectrum).

Reviews

[divayorgun · Rating 4 out of 5]

Üçlemenin son kitabı ile Dag Solstad okumaya ara veriyorum artık. İlk kitapta hayatını kökten değiştirmeye yönelik bir plan yapan ardından ikinci kitapta yıllardır görmediği oğlu ile iletişim kurmaya çabalayan Bjørn Hansen serinin son kitabında artık üniversiteye başlayan torununun eğitimi için yanına kısa süreli taşınması ve hayatının beklenmedik bir yöne doğru ivme kazanmasıyla birlikte seriye veda ediyoruz.

Kültüre,sanata dair pek çok şey öğretti bana Bjørn Hansen yaşama dair anekdotları ise hala zihnimde sırf bu sebeple bile iyi ki okudum diyorum.

[Özgür Balmumcu · Rating 4 out of 5]

Üçlemenin en iyisi. Bjørn Hansen'i bir karakter olarak ancak anlayabildiğim kitap, o da bir nebze. Üçlemede birçok tema var. Bu son kitapta öne çıkanlar, üçlemenin ilk iki kitabında yazarın etrafında dolanmayı tercih ettiklerinin yerine daha doğrudan olduğu temalar. Misal, son kitabın temalarından biri ölüme yaklaşmış olmak ve yazar bunu çok iyi irdeliyor. Torunu ile ilişkisinde isteyip de yapamadıklarını, kilitlendiği hususları daha iyi hissettim. Ortama uyumamak konusundaki sorunlarını okumak daha keyifliydi. İnsanlar arasında bulanıklaşan sınırlar üçlemede ilk defa bu kadar güçlü kaleme dökülmüş ya da bana ancak geçebildi. Metin ritmi ve atmosferi de bunları destekleyecek nitelikteydi ilk defa. İlk iki kitapta bir miktar çekimser olsam da Solstad'a şu konuda hakkını teslim etmeliyim; bir insanın zihninde dolaşmak nasıl bir şeydir, bunu yaşatmış okuruna. Bunun rahatsız ediciliğini seri boyunca hissettim.

[İlke · Rating 4 out of 5]

Yaşlılık melankolisi yok.
Torun-büyükbaba ilişkisinde duygusallık, minnet, fedakarlık vs yok.

Tüm düzene, varoluşa, geleneğe ve hatta kendisine karşı duran Bj.Hansen yine en beklenmeyeni yapıyor😅
Büyük hayranıyım🩵 Dag Solstad💫
Ve eşsiz çevirisiyle Banu Gürsaler Syvertsen💫

[Mayk Can Şişman · Rating 4 out of 5]

bjørn hansen’e sonunda veda ettik ve ben kendisinden net razıyım. asla bayıldığım bir seri olmamasına rağmen gayet keyifli ve iz bırakan bir final oldu kendi adıma.

[Bahar · Rating 2 out of 5]

"Hayat kendisine sorduğum bütün soruları cevapsız bıraktı... Düşünsene, en derindeki ihtiyaçlarımın fark edilmediği, işitilmediği koskoca bir hayat var önümde yaşanacak, üstelik bu benim hayatım. Sessizliğe mahkûm öleceğim, işte beni korkutan bu, dudaklarımdan tek bir sözcük çıkmadan, zira söylenecek ne var ki"

Bjørn Hansen, aşık olduğu kadın uğruna ailesini terk ederek bir taşraya yerleşiyor. Burada yeni bir kariyere başlıyor, özgürlüklerini geri kazanıyor ve yeni bir düzen kuruyor kendisine. Uzun yıllar burada yaşadıktan sonra bir gün Turid Lammers ile olan ilişkisini sonlandırmaya karar veriyor. Dünyadan intikamını alacağını düşündüğü, içinde bir şeyleri harekete geçiren ve adını "Büyük Ret" koyduğu planını uygulamaya başlıyor.

Serinin ilk kitabı yukarıda yazmış olduğum konu üzerinden gidiyor. Daha çok bu planın uygulanış aşamaları ve Hansen'ın bu aşamadaki duygu durumunu okuyoruz. Diğer iki kitapta ise bu planı artık geride bırakmış, daha çok kendini sorgulamaya yönelmiş ve oğlunun ailesi ile iletişim kurmaya çalışırken yalpalayan bir Hansen'a eşlik ediyoruz.

Söylemek istediğim ilk şey Bjørn Hansen'ın uzun zamandır okuduğum en enteresan ve katlanılmaz karakter olduğu. Yani ben bu kadar tatminsiz, sağı solu belli olmayan, fevri bir karakter okumadım daha önce. Norveç Edebiyatı'nda böyle karamsar ve depresif karakterleri sık sık görsek de Bjørn Hansen beni gerçekten çok yordu. Karakter düzene, hayata, varoluşa hatta kendine bile karşı durumda. İlk kitapta okurken hissettiğim ne olacak, ne bitecek merakı zaman geçtikçe yerini bir bunalıma bıraktı. Okuduğum için pişman değilim yazar ve kitapla tanıştığıma seviniyorum fakat okumasam da pek bir şey kaybetmezmişim sanırım. Ayrıca yayınevinin Büyük Kanıt üçlemesini tek kitap halinde yayınladığı gibi Bjørn Hansen serisi için de aynı şeyi yapması gerekiyordu bence.

[Ronny Kjelsberg · Rating 5 out of 5]

På sett og vis fikk denne meg til å tenke på Gabriel Garcia Marquez "Alle mine vakre horer". En eldre forfatter vender tilbake til motiver som har preget forfatterskapet, men på en mye mer kortfattet måte.

Jeg må i begge tilfeller si forfatterne lyktes med prosjektet. Denne er en liten perle. Solstad presser inn mange språklige underfundigheter, og dyrker det å la boken og dens handling preges av det indre tankelivet til hovedpersonen til det ytterste.

Handlingsmessig er boken tredelt - en eldre mann grubler om døden - en eldre mann vekkes tilbake til livet ved å konfronteres med sitt barnebarn - en eldre mann konfronteres med sitt barnebarns kjæreste.

Til slutt sitter jeg vel igjen med en følelse av at boken er et slags fandenivoldsk oppgjør med ungdommen begått på vegne av generasjonen som er i sluttfasen av livet. Men det er gjort med humør, og minner kanskje litt om den franske albumserien "Gamle gubber". Den er også morsom, uten sammenligning forøvrig.

[Max · Rating 3 out of 5]

Noen morsomme passasjer her og der, men i det store og hele gir ikke denne korte boken meg noe. Den er over før den kommer igang.

[Yusuf · Rating 4 out of 5]

Bj Hansen anlaması, empati kurması çok zor bir figür. Seriyi okumaya değer yapan da okumayı zorlaştıran neden de bu. Kafası bambaşka çalışan bir kahramanı takip etmeye, anlamaya, bağ kurmaya çalışıyorsun, ama kahraman her hareketiyle okura "senin yaşama dair kurduğun varsayımlara teslim olmayacağım" diyor. Yorucu bir yönü var bu açıdan bu serinin.

Ben Bj Hansen'i anlayamamaktan ızdırap duymadım, başına buyruk halini saygı duyulası buldum. Okura her hareketinin açıklanmamış yani bir şekilde bizim için ehlilleştirilmemiş olmasından memnunum. Serinin, Bj Hansen baş eğmeden, kendi şartlarında bitmesi de çok uygun geldi.

[Erdem Yılmaz · Rating 5 out of 5]

Bjørn Hansen’e Dair Üçüncü ve Son Roman (Tredje, og siste, roman om Bjørn Hansen 🇳🇴 2019)
Dag Solstad (1941, 83y)
Çeviren: Banu Gürsaler Syvertsen

kültüre dair zeka dolu bir kötümserlik
ve katıksız bir asilik

..hayatının en iyi kotarılmış eylemi, en büyük başarısı.. nihai bir kırılma.. varlığını kanıtlamak için ilahi bir günah.. büyük bir tutkuyla arzuladığı, mücbir ve zaruri bir şey.. hayatının en büyük macerası..

[Mattias Bruheim · Rating 3 out of 5]

«Det lar seg ikke nekte for at Bj. Hansen nå ranket seg, i ly av nattens mørke. At han hadde fått en sønnesønn som så opp til ham, til tross for hans livs åpenbare fallitt.»

[Kutay Kumbasar · Rating 3 out of 5]

Bj. Hansen tam hayatla ilgili bir konuya giriş yapacak derken yine zırva bir plan ile işleri garip noktalara getirdi. Hatta getirmekle kalmadı, sonlandırdı. Haz etmediği gelininin dediği gibi menfu bir ruh olmak ona haz veriyor, aslen öyle olmasına karşın. Bu kitapta her zamankinden daha çok kabuğuna çekilmişken, beklenmedik misafir tarafından kabuğunda birazcık bile olsa dışarı çıkıyor. Yazarımız yine akıcı uslubuyla okutuyor kendini. Torun-Büyükbaba ilişkileri üzerinden bir ders alacağımızı sanırken yine kayıtsızlık ağır basıyor. Yazarı kesinlikle başarılı buldum serinin sonunda çünkü böyle bir karakteri ve hikayeyi size okutabilmesi, kesinlikle bir başarı. By By Bj Hansen.

[Åsmund Ådnøy · Rating 2 out of 5]

Tuller du, Solstad? Skuffende på alle vis.

[Yosum · Rating 5 out of 5]

Bjørn Hansen serisinin son kitabı. Seriyi baştan sona değerlendirirsek şunları söyleyebiliriz: Bjørn Hansen’in ilk kitaptaki eylemi, yani kendini tekerlekli sandalyeye mahkûm etmesi, karakterin toplumdan ve kendi hayatından duyduğu derin yabancılaşmanın bir sonucu gibi görünüyor. Bunun nedenini tam olarak açıklamaması, Solstad’ın bilinçli bir tercihi olabilir. Belki de Hansen’in kendisi bile neden böyle bir şey yaptığını tam olarak bilmiyor.

İkinci kitapta sahtekârlığının ortaya çıkması ve hapse girmesi, onun içsel huzursuzluğunun ve toplumla bağlarını tamamen koparma arzusunun bir devamı gibi okunabilir. Kendini toplumun dışına atmanın daha radikal bir yolu olarak sahtekârlık yapıp yakalanmayı bilinçli ya da bilinçaltı bir şekilde istemiş olabilir. Bu sahtekârlığın ardında bir maddi kazançtan çok, varoluşsal bir başkaldırı veya kendini yok etme arzusu var diye düşünüyorum.

Bjørn Hansen’e Dair Üçüncü ve Son Roman özellikle ana karakterin yaşlılık dönemine odaklanarak, önceki kitaplarda gördüğümüz bencil ve huzursuz adamın zamanla nasıl değiştiğini, özellikle torunuyla olan ilişkisi üzerinden, daha insani bir boyutta ele alıyor.

Bjørn Hansen ile " bu aykırı ve menfi ruhla “ tanıştırdığı için Dag Solstad’a teşekkürler.

[Vegard Hatteland · Rating 4 out of 5]

Kunne liksågodt vært kalt «tredje og siste fuck you fra Bjørn Hansen til allmennheten». I denne romanen møter vi en eldre Bjørn Hansen som reflekterer over livet sitt. Der han i 17. Roman så tilbake på hendelsene i Ellevte roman, bok atten med skam, ser han nå romantisk på det - som det viktigste han utretta i livet. Barnebarnet som han bare har sett en gang på de 20 åra det har gått siden ble født, kommer til Oslo for å bo hos han, og det viser seg at han faktisk ser litt opp til bestefaren sin - at han faktisk beundrer den litt opprørske naturen hans. Alt dette står i stor kontrast til det livet har blitt for han. Han bor i en knøttliten leilighet på Grønland i Oslo, har knapt noe sosialt nettverk, og helsa begynner å skrante. Av fortelleren omtales han nå bare som Bj. Hansen. I verden har han bare blitt mindre, men likevel finnes det fortsatt en liten jævel i han som skal ha sitt siste oppgjør med verden før han blir til jord. En fornøyelig liten perle fra Solstad

[Rebecka · Rating 2 out of 5]

Pointless. I really just wanted to finish this to be able to say I had read the entire trilogy. Solstad takes a thoroughly boring story and again throws something through and through weird into it; in book one it’s the “accident”, in book two it was the paragliding scene, here it’s the scene with N.N. at the very end. Before that, it’s just slow repetition of the same over and over with far too many full names spelled out. And I can’t shake the feeling that Solstad has no respect for women.

What’s supposed to be so great about this guy again…?

[Marta Johansson · Rating 4 out of 5]

föredrog andra delen, den om farfadern och barnbarnet, drog upp betyget

oförutsägbar. har inte läst de tidigare delarna. kanske förklarar min känsla.

gillade framförallt stilen och språket. jag rycktes in i hans värld

[DilekO · Rating 4 out of 5]

Her kitapta biraz daha ısındım Bj. Hansen’e , özleyeceğim kendisini.

[Else Ness · Rating 4 out of 5]

Pussig forteljing om ein far og forholdet has til livet, sonen og sonesonen. Då du trur historia går som forventa, blir du servert nokre skikkelege overraskingar som både gir deg bakoversveis og latterutbrot! Han er ein luring han Dag Solstad!

[Bodil Sixhøj · Rating 3 out of 5]

I den sidste roman om Bjørn Hansen er han blevet 77 år og tænker meget på døden, på religionen som han ellers frasagde sig efter en opvækst i et meget religiøst hjem. Han fører samtaler med sine afdøde forældre, især faren, foran Skt. Peter. Han fortryder intet i sit liv og opfatter sit kørestolsbedrageri som sin største bedrift. Han lever alene i sin etværelseslejlighed i kvarteret Grønland i Oslo, omgivet af indvandrerfamilier og omgivet af sine elskede bøger, som han har alle vægge tapetseret med. Bøgerne er opsat i et selvopfundet system. Pludselig får Bjørn Hansen besøg. Der kan gå uger mellem, at der ringes på hans dør, så han vil egtl. ikke lukke op, men det viser sig at være svigerdatteren Thea Nielsen, der dukker op med sønnen Wiggo. Han skal studere litteratur i Oslo, så nu mener Thea, at han kan bo hos Bjørn Hansen - eller Bj. Hansen, som han kalder sig nu. Hun stikker ham 10.000kr, og så må Bj. Hansen ud at købe en madras til Wiggo. Til at begynde med lever de to nu to parallelle liv i den trange lejlighed, men så en dag spørger Wiggo, hvorfor Bj. Hansen dog ikke prøver at anbefale ham nogle af de bøger, han tilsyneladende går så meget op i. Nu begynder en tid, hvor de to faktisk taler sammen, også om bøger. Men så bliver Wiggo forelsket og begynder at blive væk om natten. En dag står han i lejligheden med den udkårne, skønt Bj. Hansen har frabedt sig, at hun kommer med derhen. Hun - der også er litteraturstuderende - kigger målløs på hans mange bøger og undrer sig over, hvordan han dog kan gøre rent og forslår at vaske bøgerne. Besøget ender med, at hun (NN, kalder Bj. Hansen ende for sig selv) anklager ham for at kigge på hendes bryster, hvorefter hun stormer ud af lejligheden. Sammen med Wiggo går Bj. Hansen med stort besvær over til pigens smarte lejlighed for - tror man - at bringe sagen i orden. Men som et sidste oprør klipper Bj. Hansen hendes slips over, styrter ud af lejligheden, ned og ud - og falder død om.

[Simen · Rating 3 out of 5]

Solstad leverer en fanbook-roman. Wow.
Dette er boka for deg som liker å lese sammendrag av tunge klassikere for å fremstille deg smart for andre. Her forklarer Solstad, på kleint og selvrefleksivt vis, hva de to foregående bøkene i roman-serien handler om. Man blir tvunget til å le og mimre tilbake på det som har vært i de tidligere romanene, romaner som er gode, men når man blir tvunget til å mimre over dem, blir det påtatt, anstrengt og ubehagelig. Jeg sitter igjen med følelsen av å sitte på en reunionsfest med ungdomsskolekullet 20 år senere, og skulle fiske tilbake til komiske opplevelser vi delte i friminuttene. Også skal det liksom føre oss sammen og være nært og inderlig på et vis.

Hvorfor gidder man å skrive en roman med det som bæresøyle? Herregud.

Romanen fremstiller seg selv som en miss.
Solstad gjør derimot igjen en nydelig sorti. Som allltid. Men når sortien føles som selve starten på romanen, blir det hele så meningsløst. Det er elegant utført, saksen, slipset og heisen. Men så skal plutselig Bjørn Hansen død og da, midt oppe i det hele, i eg slags arbeidermål, lavmælt sakralt dødsøyeblikk. I armene til barnebarnet sitt, gjenforent og forsonet. Nope, det oppleves som lettvint. Det er glorete, med stor scene, dyre spotter og effekter for et billig poeng.

Et hint av en interessant Gombrowicz-konstellasjon er det mot slutten derimot óg. Barnebarnet blir sammen med Hansen i stuen til N.N, forvandlet om til den samme skyggen som Hansen selv, ved å ta stilling og bære en sammenheng med sin bestefar. Rollen som bindes sammen av den andres blikk. Her kunne romanen fortsatt med et spennende forhold mellom barnebarn og bestefar. Men her gir Solstad seg. Skuffende!

En trist avslutning på en glimrende romankarakter som dessverre ender som en severdighetsfigur for et gammelt minne.

Skulle du vurdere lese denne romanen og likte de to første? Gjør som Bjørn Hansen; Skygg unna.

[Lindecis · Rating 4 out of 5]

kötü adamın anatomisi. karşımızda dıştan baktığımızda "ailesini terk etmiş bir baba", "başka bir kadın için çocuğunu arkasında bırakan bir adam", "devleti dolandırmış bir memur", "hapis yatmış ve dışlanmış birey", "çocuğuyla iletişim kurmayı yıllarca erteleyen bir baba" ve nihayetinde "torununu göreceği için sevinmeyen, ailesini yeniden terk eden bir münferit" mevcut.

fakat kötülük kavramının içine içine sokuyor björn hansen bizi. o sadece varoluşun kendisini sürüklediği gerçekliği reddeden, varoluşa, varoluşun kurduğu düzene kendini düzen dışına iterek cevap veren, hiçbir pişmanlık duymayan bir adam var.

üçlemenin ilk kitabında hayatını tahlil eden, ikinci kitabında ise asla ayağına gelmeyecek ikinci şansı arayan björn hansen, üçüncü kitaba geldiğimizde ise nihayet kendisiyle yüzleşiyor. kitap genel olarak ölüm temasını ele alıyor gibi görünse de asıl tema pişmanlık. çünkü tüm kitap boyunca björn hansen tüm yaptıklarını ele aldığında asla pişman olmadığını bizlere detaylıca belirtiyor. çünkü o varoluşun kendisine sunduğu tüm rolleri reddedebilmiş bir adam. bu uğurda her şeyini kaybetmiş bir adam. fakat o her kaybında bir kazanç görüyor, çünkü her kaybı onu varoluşa karşı zafere biraz daha yaklaşıyor.

kitabın sonuna baktığımızda björn hansen varoluşa cevabını net şekilde sunuyor, topluma da istediğini veriyor. dünyadan tamamen düşmüş kötü bir adam olarak ayrılıyor.

björn hansen üçlemesi müthiş bir okuma deneyimi sundu bana. iskandinav edebiyatına girişimi sağladığı için de ayriyeten mutluyum. dag solstad'ın diğer eserlerini de okumak istiyorum fakat o da başka bir zamana kalsın.

[Saadet Özkan · Rating 5 out of 5]

Ahhh ..Bj Hansen 😔Son muzipliğin acıttı. Böyle ayrılacağımızı hiç düşünmemiştim.3 kitaplık serinin sonuna geldik. Dag Solstad 'ı çok seviyorum ama bu serinin yeri ayrı bende ❤️
.
On Birinci Roman,On Sekizinci Kitap 'ta "Büyük Ret" adını verdiği 'sacma' planını uygulamaya koyup, 17.Roman'da bedelini ödeyip yıllar sonra tekrar oğluyla görüşen Bjørn Hansen serinin son kitabında artık yalnız yaşayan, yaşlı ( 77 yaşında ) bir adamdır. Kitaplarla dolu küçük, köhne bir dairede yaşar.
.
Hiç beklemediği bir anda kapısı çalınır, en son 9 yıl önce gördüğü gelini, torunuyla birlikte gelmiş, üniversiteyi Oslo 'da okuyacak Wiggo'nun kendisiyle kalmasını istemiştir.
Bjørn kabul eder, hatta memnun bile olur. Tıpkı yıllar önce optometri eğitimi için yanına gelen oğlu gibi torunu da onunla kalacaktır.
.
Bjørn Hansen en sevdiğim roman kahramanlarından biri oldu. Asiliği , başına buyruklugu okurken keyif veriyor ama yalnızlığı üzüyor.
.
Yavaşlayan hareketleri , sahip olduğu 2 çay fincanı, yatak olarak kullandığı cekyati ... Yaşamını kendi tercihlerinin yönlendirdiğine dair ince detaylardi.
.
Yıllar önce ölen anne ve babasıyla konuşması, ölümü,inancı sorgulaması; rahatlıkla tükettiği şeker ve beyaz ekmek Bjørn'un vedasiydi adeta ...
.
Özleyeceğim...umarım Wiggo bayrağı devralır.

[Mer ve Ötesi · Rating 4 out of 5]

Seriyi bu şekilde tamamlamış oldum. Bjørn Hansen’in hayat karşı takındığı bu asi yolculuğun sonu desek daha doğru olur. İlk iki kitapta Bjørn Hansen sıradan hayatında bir değişiklik bir başkaldırı olsun diye yalandan bir kaza geçirdiğini ve sakat kaldığını söylemiş ve sigortayı dolandırmıştır. Bu çılgınlık pek kısa sürmüş ve yaptığı fark edilince hapse girmiştir. Hapiste geçirdiği bu süre zarfında oğlu evlenmiş ve bir torunu olmuştur. Hapisten çıktıktan sonra kendisine farklı bir yol çizmiş ve yine tekdüze yaşamına geri dönmüştür. Oğlundan gelen bir mektupla bir torunu olduğunu öğrenmiş ve merakına yenik düşmüş ve Bø ilçesine doğru yola çıkmıştır. Orada oğlu ve gelini ile beraber vakit geçirirken kendisinin bile anlamlandıramadığı bir sebeple torununu görmeden daha doğrusu torunu ile vakit geçirmeden yaşadığı yere geri dönmüştür.
Bu kitapta ise artık iyice yaşlanmış ve artık çeşitli hastalıklarla yaşamına yine kaldığı yerden devam ediyordur. Ancak bir gün kapının çalınmasıyla birlikte torunu Wiggo’nun hayatına girmesi bir olur. Torunu ile geçirdiği bu kısa zaman diliminde biraz kendine gelmiş gibi olsada yine hayata karşı asiliğinden ödün vermemiştir. Sonu tahmin edilebilirdi ancak vedası yine Bjørn Hansen’e özgüydü.

[Arife Pehlivan · Rating 4 out of 5]

Serinin son ve çelişkili bir şekilde bence en iyimser, en ışıklı romanı. Hansen seksenlerine merdiven dayamış, Oslo'nun çeperinde tek odalı kitaplarla kaplı bir evde yalnız yaşamaktadır."...ömür boyu hep yapmış olduğu gibi, en ufak bir konu üzerinde bile, çözüm bulamadan uzun uzun düşünmektedir" Gündelik uğraşlarla geçen yalnız hayatı, gelini ve torunu bir gün kapıyı çalmasıyla son bulur. Gelini edebiyat eğitimi almak üzere üniversiteye başlayacak torununu Hansen'le yaşaması için eve bırakır. Hansen tek odalı evinde torunu Wiggo'ya yer açar. Ve ne oğlu Peter'la ne de geliniyle kuramadığı ilişkiyi torunuyla kurar. Çünkü belki gelininin teşhisiyle Wiggo da Hansen gibi "menfi bir ruh"a sahiptir. Wiggoyla Hansen uyumlu, Wiggo'nun Hansen'e günün özetini geçtiği diyolaglarla fakat daha ziyade Hansen'in kitap okuduğu Wiggo'nun telefonuyla megul olduğı sessizliği paylaşmalarıyla devam eden bir ilişki kurmayı başarırlar.

İkili benzer bir edebiyat tutukusunu paylaşmaktadır fakat buna rağmen bu tutkularını ortak bir diyaloğa dökmezler. İlişkilerini yakınlaştıran bu ortak tutkularının yanı sıra ilk kez üstü örtülmeyen, açıkça ifade edilen bir serzenişin ortaya konmasıdır. Uzun süren içsel hesaplaşmalar yerine Wiggo'nun dedesiyle ilgili sitemini doğrudan dillendirmesi ilikilerini güçlendirmeye yarar. "Kitaplarındaki raflarda binlerce kitap var. Şu boktan evinde. Ama kitaplardan hiç söz etmiyorsun bana. Bir kere bile raftan bir kitap alıp bana vermiyor, edebiyat öğrencisi olduğumu bilmene rağmen okumamı önermiyorsun!". Bu serzeniş aralarında başka tür bir iletişimin açılmasına bağlarının güçlenmesine olanak sağlar.

Hansen'in hayatının son dönemindeki bu evresi hafif, iyimser ve biraz da neşeli. Tuhaf bir yaşam süren Hansen'in ölümü de tamamen kendine özgü.

[Cem Unlu · Rating 4 out of 5]

İkinci kitabın da yorumunda belirttiğim üzere bence bir serinin üçüncü ve son kitabı kolay kolay tüm serinin en iyi kitabı olmaz. Ama burada böyle bir durum var. Çok net. Neden acaba anladığım kadarıyla yorum yapan hemen herkes de harika bir son demiş.

Bj. Hansen beyi çok çok daha iyi tanıdık burada. Kendini mesela dinle ilgili travmasını inanç sorununu çok çok daha iyi izah etti. Var oluşsal krizlerini çok ama çok daha iyi anladık. Büyük Plan, yıllar sonra kaldığı oğlunun evinden kaçışı ve son olarak torunu ile olan kısa süreli ev arkadaşlığı...

Bj Hansen ile hiç ama hiç bağ kuramadım bu anlatımın eksikliğinden değil karakter yapılarımızın dağlar kadar farklı olmasından. Kalabalıklar arasında onun kadar sıradanlaştığımı hissetmedim bilsem de hissetmedim etrafımda beni varlığımda değerli hissettirenler keşke hansen'e de denk gelseymiş de bazı şeyleri bu şekilde yapmasaymış neyse yapmış da biz okumuş diyelim.

[Per · Rating 4 out of 5]

I denne siste romanen i trilogien om Bjørn Hansen har han installert seg i et liten hybelleilighet på Grønland omgitt av bøkene sine. Denne boka handler også om Bjørn Hansens isolasjon, men kanskje ikke ensomhet. Han er blitt gammel, han omtaler seg selv som olding. Her dukker barnebarnet, Viggo, opp og vil flytte inn hos bestefaren. Han avleveres av mora si, som Bjørn Hansen såvidt har møtt under sitt fatale besøk til Bø for 15 år siden. Bjørn Hansen og Thea Hansen har vært skeptiske til hverandre. Viggo og Bjørn oppretter et alright forhold inntil Viggo får et forhold til ei overklasse jente og influenser som. Har en helt annen boligstandard enn Hansen. Et besøk hos henne har en fatal utgang. Bjørn Hansen flykter fra leiligheten hennes og dør etter å ha klippet av slipset hennes.

[Tubi(Sera McFly) · Rating 4 out of 5]

İlk kitabı sorularla, kuşkularla bitirmiştim. İkinci kitap karakteri anlayabilmemiz açısından daha iyi yazılmıştı. Dag Solstad’ın tesadüfleri, nihilizmi, işlevsiz aile ilişkilerini didik didik etmesi övgüyü hak ediyordu en azından. Birinci kitabın en güçlü yanı olan oğluyla ilişkisinin anlatıldığı bölümler ikinci kitapta yaşananlarla desteklenmişti. Bu son kitapta Björn Hansen'in yaşlılıkla ve ölümle yüzleşirken hayatını sorgulayışına tanık oluyoruz. Kara mizahı da eksik etmeyen bir finalle noktalanıyor seri. Üçüncü kitapla zirveye ulaşmış yazar. Yine de, Dag Solstad denince, benim favorim hâlâ Mahcubiyet ve Haysiyet.

[Torbjörn Nilsson · Rating 4 out of 5]

Här får vi ta farväl av Björn Hansen, som först krymper till Bj. Hansen.
I denna tredje del finner jag humorn mer framträdande. Tycker annars inte boken tillför så mycket till porträttet av BH, men känner igen mig i hur livet krymper till mer och mer invanda och inkrökta vanor.
Och att man ändå satt vissa spår hos de efterlevande.

[Erkan Yıldız · Rating 2 out of 5]

Toplamda tek kitaplık hacmi olmasına karşın 3 kitap olarak kurgulanmış bu seride, 2. ve 3. kitapların oldukça yavan, Solstad'ın gerilimli atmosferini taşımaktan uzak olduğunu söyleyebilirim. İlk kitapta ise bu gerilim unsurunu diğer eserlerinde sıklıkla yaptığı ahlaki bir yüzleşme, hesaplaşma noktasına taşımadığını görüyoruz.

[Therese · Rating 4 out of 5]

Veldig lettlest, om man liker Bj.Hansen. Han har liksom blitt tristere, men samtidig skarpere. Jeg koste meg veldig, men det er den svakeste i triologien. Det var en tilfredstillende, passende slutt. Det er så utrolig hvordan karakteren har forblitt den samme, troverdige, rare stakkarslige mannen gjennom alle årene. Jeg er mektig imponert over at stemmen ikke forandret seg et gram.