2013 Haldun Taner Öykü Ödülü'nü İçeri Girmez Miydiniz? adlı ilk öykü kitabıyla alan Neslihan Önderoğlu'nun yeni kitabı Mevsim Normalleri Alakarga Yayınları'nda...
Neslihan Önderoğlu, yaşamın her alanından insan öyküleriyle sesleniyor okuruna. Kısa, ilk bakışta sıradan gibi görünen anları ustalıkla yakalıyor ve bu anları unutulmaz öykülere dönüştürüyor. Önderoğlu'nun gözlemlediği alanlarda insanımızın her hali bulunuyor; kadınlar, çocuklar, aileler, aşıklar, geçmiş, bugün, coşkular, sevinçler, hayal kırıklıkları... Önderoğlu, insanın hallerini ele alıyor önce, sonra bunları Türkçenin öykü birikiminin ve kendi yarattığı öykü dünyasının süzgecinden geçiriyor. Yaşadığımız çağa, bu çağın bakışının ve duyarlığının oluşturduğu yazınsal alana öykünün ışığını düşürüyor.
Genç kuşağın adını en çok duyuran öykücülerinden birinin yeni öyküleri Mevsim Normalleri ile okuru yine tadına doyulmaz bir okuma deneyimine çağırıyor. Okurlarımızın dikkatinden kaçmayacağını biliyoruz.
Neslihan Önderoğlu, İstanbul’da doğdu, Boğaziçi Üniversitesi İşletme Bölümü’nden mezun oldu. 2012’de yayımlanan ilk öykü kitabı İçeri Girmez Miydiniz? ile 2013 Haldun Taner Öykü Ödülü’nü kazandı. 2013 yılında Mevsim Normalleri adlı öykü kitabı, 2014’te ise, editörlüğünü yaptığı Karla Karışık Kış Öyküleri Seçkisi yayımlandı. Murathan Mungan’ın hazırladığı Merhaba Asker ve Kadınlar Arasında seçkilerinde ve çocuklar için derlenen Bir Masal Anlat gibi seçkilerde öyküleri yer aldı. Notos, Sarnıç Öykü, Sözcükler, Kitap-lık, Özgür Edebiyat, İzafi, Dünyanın Öyküsü, Sıcak Nal, Türk Dili, Öykü Teknesi, Patika gibi çok sayıda dergi ve fanzine öyküleriyle katkıda bulunan Neslihan Önderoğlu, Sarnıç Öykü dergisinin editörlüğünü sürdürüyor. Yazarın ilk romanı, “Köprü Kitaplar” dizisi için yazdığı Bana Sesini Bırak (2015) adlı gençlik kitabı. Çağdaş öykücülüğün önemli isimleri arasında yer alan Önderoğlu, İstanbul’da yaşıyor.
Kalemi ve üslubu çok yerinde ve sürükleyici bir yazar bu benim ikinci ya da üçüncü kitabım kendisinden yine yanıltmadı. Bence çok geç kalmayın, tanışın. Ayfer Tunç ' un da tavsiye ettiği bir yazar olması sizi daha da etkilesin derim. Keyifli okumalar!
4,5* Yazarın okuduğum 2. kitabı. 21 öykü var kitapta. Bazı öyküler içerik olarak oldukça rahatsız edici.. Bu rahatsızlık ne yazık ki gerçek hayatta örneklerinin olduğunu bilmekten geliyor.. Mutlu hikayeler arayanlara göre değil bu kitap.
Öykülerin hepsi karakterlerin yarım saatten 1-2 gününe uzanan zaman dilimlerini anlatıyor. Karakterin hayatına giriyor, can alıcı kısmı okuyor ve çıkıyorsunuz. Ama bu yarım kalmışlık hissi vermiyor, hatta bazen iyi ki bitti bu hikaye diyorsunuz.
Çok temiz bir Türkçe ile hiç ajitasyon veya ahkam olmadan anlatılan hikayeler. Yazarı okumaya devam.
Neslihan Önderoğlu’nun ismini, Ayfer Tunç’un bir röportajında duydum ilk. Yeni öykücülerden takip ettiği isimler arasında sayıyordu kendisini, haklıymış. Çünkü her öykü insana kendini huzursuz, rahatsız hissettirecek kadar gerçekti. Bir de kederli, Tunç’un bayıldığı duygu. En çok da, dağılmış bir ailenin iki farklı yüzüne dair yazdığı iki öyküyü sevdim. Bir aile fotoğrafını ortadan yırtmış kız çocuğunun, önce baba sonra da annesine dair kısa bir an. Uzun zamandır okuduğum en iyi öykü kitabıydı.
Bazı öykülerinde ufak da olsa duygu kırıntısı bulabilsem de genel itibariyle duygusuz, edebi dilden uzak öykülerden oluşan bir kitap. Yazarın okuduğum ilk kitabıydı ama başka bir kitabını okuyacağımı zannetmiyorum.