Jump to ratings and reviews
Rate this book

Türkiye'nin Maarif Davası

Rate this book
Türkiye'nin Maarif Davası sözde modern eğitim sistemine kaynağını Kur'an'dan alan Anadolu insanının ruh yapısından beslenen Türk mektebi tezli bir eleştiridir. Millet bünyesinde inkılâplar mektepte başlar ve her milletin, kendine özel olan mektebi vardır. Millî mektep, zihniyet ve örfler ile, metodları ve müfredat ile, terbiye prensipleri ve psikolojik temeller ile, hattâ binasının yapı tarziyle kendini başka milletlerinkinden ayırır. Bizde vaktiyle medrese millî mektepti. Lâkin milletin ruhu ve içtimaî inkişafını takip edememiş ve cihanın fikir ve irfan hayatiyle bağlarını çoktan koparmış olduğundan, olduğu yerde enkaz halinde yıkıldı, çöktü.
Öbür taraftan, Batı'da tekâmül eden insan düşüncesinin seyrini biz kendi âlemimizde devam ettiremediğimizden, açılan yeni mektep, hakikat aşkının mâbedi olmadı. Parça parça bilme hevesi, evrensel ve ilâhî hakikat aşkının yerini tutamazdı. Hakk'a götüren yol diye kendini hakikata adamak, gerçek mektebin yoludur. Hakikat aşkına sahip insanlar, cemiyetin içinde çoğalmadıkça, hakikat aşkı cemiyet içinde en yüksek ve muhterem yeri tutmadıkça ve hakikatın ihtirası cemaat içerisinde bir umumî cereyan, büyük bir hareket haline gelmedikçe, millî mektep gerçekten var olmıyacaktır.

200 pages, Paperback

First published January 1, 2011

16 people are currently reading
155 people want to read

About the author

Nurettin Topçu

25 books35 followers
Nurettin Topçu baba tarafından Erzurumludur. Ailesi Topçuzâdeler diye tanınır. Dedesi Osman Efendi, Erzurum'un Ruslar tarafından işgali sırasında Türk ordusunda topçuluk etmiş; bu lâkap oradan kalmıştır. Babası Topçuzâde Ahmet Efendi ailenin tek evladıdır. Hayvan ticareti yapmak üzere İstanbul'a göçmüştür.

Nurettin Topçu altı yaşında Bezmiâlem Valide Sultan Mektebi'nin ana kısmına yazılır. Burayı bitirdikten sonra Büyük Reşit Paşa Numune Mektebi'ne verilir. Mektebi birincilikle bitirir. Babası Ahmet Efendi Çemberlitaş'ta kasap dükkânı işletmeye başlamıştır. Bu sıralarda sakin, biraz içe dönük bir mizaca sahiptir. Küçük bir sandıkta kitap ve gazete biriktirmek merakı vardır. İmlâ öğretmeni Nafiz Bey, Topçu'nun hayatı boyunca sürecek Mehmet Âkif sevgisini uyandıracaktır.

İstanbul Erkek Lisesi'nden mezun olan Topçu, kendi kendine Avrupa'ya tahsil imtihanlarına girer ve 1928'de kazanır. Hamdi Akverdi, Vehbi Eralp, Ziya Somar gibi şahıslarla birlikte burslu olarak Fransa'ya gider. Daha önce giden Remzi Oğuz Arık, Ziyaeddin Fahri Fındıkoğlu, Cevdet Perin, Bedrettin Tuncer Paris'tedirler. Daha sonra bu şahıslarla, bilhassa Remzi Oğuz ve Ziyaeddin Fahri ile görüşmeleri olacaktır. Topçu önce Bordo Lisesi'ne nakledilir. İlk yazı denemelerini burada kaleme alır ve üye olduğu Sosyoloji Cemiyeti'ne gönderir. Moris Blondel'i bu lise döneminde tanır. Daha sonra mektuplaşırlar. Burada psikoloji sertifikasını verir. İki sene sonra Strazbourg'a geçer. Üniversitede felsefe tahsil eder. Ahlâk kurlarını tamamlar, sanat tarihi lisansı yapar.

Nurettin Topçu Fransa'da Ruhiyat ve bediiyat, Umumî felsefe ve mantık, Muasır sanat tarihi, İçtimaiyat ve ahlâk, ilk zaman sanat ve arkeolojisi dallarından lisans aldı. Yazları İstanbul'a gelip gitmektedir. 1931'de ağabeyi Hayrettin Topçu'yu yanına alır. Topçu'nun Avrupa'daki hayatı okul, ev, kütüphane çerçevesi içinde geçer. Ancak hafta tatillerinde derneklerin tertip ettikleri toplantılara gider. Aynı toplantılarda Samet Ağaoğlu, Ömer Lütfi Barkan, Besim Darkot gibi zatlar da bulunmaktadırlar. Topçu bu arada Tasavvuf tarihçisi Luis Massignon ile tanışır. Dr.Adnan Adıvar'ın Türkçe dersi verdiği Masignon'a daha sonra bu dersi Topçu verir. Strazbourg'da doktorasını hazırlayan Topçu, Sorbon'a gider, doktorasını verir: "Conformisme et révolte". Bu üniversitede felsefe doktorası veren ilk Türk öğrencisidir. Bu tez 1934 yılında Paris'te kitap halinde yayınlanır. 1990 yılında da tıpkı baskısı Kültür Bakanlığı'nca Ankara'da yapılır. "Bergson" konusunda doçentlik tezi hazırladı, fakat kadroya geçemeyince bu tez kitap halinde basılarak yayımlandı. 1934'de Türkiye'ye döner. Galatasaray Lisesi'nde 1935'de felsefe öğretmeni olarak görev alır.

Hüseyin Avni Ulaş ailenin baba dostudur. Çemberlitaş'taki eve sık sık gelir gider. Topçu küçük yaştan beri bu zatın tesiri altında kalmıştır. Yurda döndükten sonra Ulaş'ın kızı Fethiye Hanım'la evlenir. Düğün gününün akşamı İzmir Atatürk Lisesi'ne tayin emri gelir. Nurettin Topçu Hareket Dergisi'ni İzmir'de bulunduğu 1939 yıllarında yayımlamaya başlar. Dergi İstanbul'da basılır. Bu arada eşinden ayrılır. Hareket'te yayınlanan "Çalgıcılar yine toplandı" isimli yazıdan dolayı açılan soruşturma üzerine Denizli'ye sürgün edilir. Denizli'de bulunduğu yıllarda Said-i Nursi ile tanışır, o sırada yapılan mahkemelerini takip eder. Daha sonra Haydarpaşa Lisesi'ne tayin edilir. Bir müddet sonra da Vefa Lisesi'ne geçer.

Çocukluk arkadaşı Sırrı Bey vasıtayısla devrin manevi büyüklerinden Hasib Efendi ve Abdülaziz Efendi ile tanışan Topçu, bu kişilerden hayatı boyu sürecek etkiler alır, Nakşîbendi şeyhî Abdûlaziz Bekkine Efendi'ye intisab eder. Topçu, Celâl Ökten'den de İslâmî ilimler alır.

Faaliyetlerini Türk Kültür Ocağı, Türk Milliyetçiler Cemiyeti, Milliyetçiler Derneği ve Türkiye Milliyetçiler Derneği'nde sürdürdü. Son olarak İstanbul Erkek Lisesi'ne tayin olunan Topçu buradaki görevinden 1974 yılında yaş haddinden emekli oldu.

Ratings & Reviews

What do you think?
Rate this book

Friends & Following

Create a free account to discover what your friends think of this book!

Community Reviews

5 stars
73 (48%)
4 stars
46 (30%)
3 stars
17 (11%)
2 stars
7 (4%)
1 star
8 (5%)
Displaying 1 - 10 of 10 reviews
Profile Image for Hilal.
17 reviews15 followers
April 12, 2016
yıllar önce yazılmış ancak sanki günümüzü anlatıyor. geçen yıllar boyunca hiçbir ilerleme kaydedemediğimizi bir de bu kitap sayesinde öğrenmiş olduk
Profile Image for Mehmet.
107 reviews10 followers
July 29, 2025
Bugünlerde eğitim konusuyla ilgileniyorum. Muhafazakar kesim ne düşünüyor diye merak edip okumak istedim. Katıldığım noktalar var, hatta günümüzle birebir uyuşan sorunlar varmış geçmişte de. Ancak yazarın yersiz bir şekilde inkılap karşıtlığı yapması can sıkıcı. Millî tarih inkılaplarla zarar görmüş? Zaten millî tarihi hakkıyla okutan Türk Devrimi ve Cumhuriyet iken bunu söylemek gerçekten eğitimle ilgili bir kitap yazan birisine yakışıyor mu? Cumhuriyet döneminin Tarih derslerinin nasıl işlendiği ve hangi konuların ele alındığını biliyoruz. Yazar birkaç yerde "1000 yıllık tarihimiz" diyor. Umarım Anadolu özelinde söylüyordur ama pek öyle olduğunu düşünmüyorum. Asıl bu millî tarihin yontulması değil midir mesela? Dil Devrimi oldu dilimiz mahvoldu vs. muhabbetlerine hiç girmiyorum. Üniversiteyi yerin dibine sokması ve buradan faydalı tek kişinin ve tek işin çıkmadığını iddia etmesi o üniversiteden yetişmiş onca kişiye saygısızlıktan başka bir şey değil.

Kalbi geliştirelim, her öğrenci doktorluk bilmeli, en az bir enstrüman çalmalı vs. diyor. Allah Allah, bu bana bir yerden tanıdık geliyor. Sakın sizin "hüüüüü Komünist yetiştiriyorlarrrrr!!!!" diyip taşladığınız ve kapanmasına sebep olduğunuz Köy Enstitüleri olmasın? Ama kitapta bir kere bile bahsi geçmiyor.

Sonuç olarak saptamalar çok yerinde, ancak çözüm olarak dönüp dolaşıp "Kuran'a dönelim"e çıkınca artık kitap bir yerden sonra kendini tekrar etmeye başlıyor. Sorunu saptayıp çözümü havalarda aramak pek de düzgün bir yöntem olmuyor.

Profile Image for ceyda.
188 reviews6 followers
February 1, 2022
Beklediğimden daha fazla sevdimm
6 reviews
October 19, 2018
Eğitim sistemimizin son 3 asırda nasıl ve neden bozulduğunu çok güzel anlatan bir kitap. Düzeltilmesi gereken yanlarını söylemekle kalmıyor nasıl düzeltilebileceğini de çok açık bir şekilde tarif ediyor. Ne yazık ki o zamandan bu zaman kadar düzeltemediğimizi de yüzümüze vuruyor. Her öğretmenin ve öğrencinin okuması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum. Öğretmenin vede öğrenmenin nasıl yapılacağını millet olarak anlamamız gerekiyor.
7 reviews
November 6, 2020
Kitapta kısım kısım eğitimin farklı aşamalarında ki sorunları ele alınmış. Çözüm yöntemleri sorun olarak belirlenen yerlerde belirtilmiş.

Yıllar geçmesine rağmen hâlâ günümüzdeki yanlışlara çözüm olabilmesi Nurettin Topçu için iyi fakat bu ülkenin eğitim sistemi için kötü bir durum.
Bunca zaman sonra aynı sorunlar ile karşılaşıp çözümler uygulanmadan, sorunun, halının altına süpürüldüğünü görmek çok acı.
Profile Image for duha.
12 reviews
November 7, 2025
gercekten etkileyici dusuncelerinin olmasinin yaninda, kitaptaki cinsiyetci fikirler ve "aldatma" gibi net olmasi gereken bir konuda bile boyle bencilce akil yurutmesi savunduğunu iddia ettiği dini gerçekten anladigina dair suphe uyandirdi. yer yer cok hak verdim hatta kelimelerin daha fazla altını cizdigim kitap yoktur muhtemelen. yine de odev olmasaydi bitirir miydim emin degilim :/
6 reviews
March 28, 2020
Her öğretmenin mutlaka okuması gereken bir kitap. Tabi okumadan önce yazarın dünya görüşünü göz önünde bulundurarak alın. Zira kitaptaki ideal sistem ve öğretmen tasvirleri bu bağlamda ele alınmış.
Profile Image for mutinashi.
47 reviews12 followers
December 25, 2025
Yazar devir devir yaşanan çatışmaları düşünce üzerinden ele alarak harika bir kültür eleştirisi ortaya koymuş.
134 reviews4 followers
June 20, 2022
Her cenahın kendine göre çekiştirip durduğu bir kitap bu. Bu cenahlar ki kitabın içeriğinde neler var, hangi problemlere çözüm önerileri sunmuş hiç bakmıyorlar. Şaşırdık mı elbette hayır!

Nurettin Topçu'nun tespit ettiği o kadar fazla sorun var ki 1950'lerden başlayarak tespitlerini madde madde sıralamış ve bunlara birer birer çözüm önerileri getirmiş.

Yazarın dünyasına aşinasınızdır ya da tam tersi katılmazsınız hepsine tamamız; fakat buradaki sorun eğitimdeki temel yapı taşlarındaki sorunların hiçbir dönemde değişmemiş olması ve bu sorunlara herkesin kulağını tıkaması ve bunları bilerek isteyerek görmezden gelmesi.

Eğitimdeki sorunları çözmek istiyorsak ilk yapacağımız şeylerden biri bu alanda yazan, kafa patlatan, yıllarını harcayan insanların kitaplarına ve söylemlerine bir kulak vermek olmalıdır diye düşünüyorum.

“Kendimiz için yepyeni bir maarif sistemi kurarak işe başlamak zorundayız. Bu maarifin ilkokulundan üniversitesine kadar bütün basamaklarında bin yıllık millet iradesiyle bin dört yüz yıllık millet karakteri yaşatılırsa bizim olacaktır.”

İyi okumalar...
Profile Image for Gulenay.
4 reviews
March 20, 2016
Yıllar önce yazılmasına rağmen günümüze ışık tutan bir eser.
Displaying 1 - 10 of 10 reviews

Can't find what you're looking for?

Get help and learn more about the design.