Bizi dönüştürüp değiştiren kitaplar vardır. İster Marcus Aurelius ve Plotinus’u, ister Stoacılığı ve mistisizmi ele alsın, Pierre Hadot’nun tüm eserleri için geçerlidir bu durum.
Elinizdeki eser, çalışmaları pek çok düşünürü besleyen, onlarda hayranlık uyandıran bir akademisyenin yanı sıra derin, alçakgönüllü, kararlarında ciddi, bazen ironik, asla tumturaklı olmayan bir düşünür olan Pierre Hadot’yu yakından tanıma fırsatı sunuyor.
Hadot’un düşünceleri, kadim bilgeliğin nasıl okunup yorumlanacağını, kadimlerin felsefelerinin ve özellikle Marcus Aurelius’un düşüncesinin daha iyi yaşama nasıl bir imkân sunacağını gözler önüne seriyor. Felsefenin teorik veya sistematik yönünün sıklıkla maskelediği bilgeliğin, bir tür yaşama tarzıyla veya yaşam seçimiyle olanaklı olduğunu öne süren Hadot’ya göre “yaşamımız kelimenin en güçlü anlamıyla tamamlanmamıştır… Yaşamıyoruz, yaşamayı umuyoruz, yaşamayı bekliyoruz.”
Felsefenin entelektüel bir uğraş olmanın ötesinde bir yaşam tarzı olarak nasıl benimsenebileceğini gösterdiği bu röportajında Hadot, bir yandan Antik Yunan’dan ortaçağa ve oradan da modern döneme kadar felsefi düşüncenin evrimini anlamamıza yardımcı olurken, öte yandan filozofların günlük yaşamlarında felsefi ilkeleri nasıl uyguladıklarını detaylı bir şekilde inceliyor.
Bu eser, günümüzde bilgeliğin ya da erdemli yaşamın izini sürmesi bakımından ilham verici bir rehber niteliğindedir.
Pierre Hadot (né à Paris, le 21 février 1922 - mort à Orsay, le 25 avril 2010) est un philosophe, historien et philologue français, spécialiste de l'antiquité, profond connaisseur de la période hellénistique et en particulier du néoplatonisme et de Plotin. Pierre Hadot est l'auteur d'une œuvre développée notamment autour de la notion d'exercice spirituel et de philosophie comme manière de vivre.
Spécialiste de Plotin et du stoïcisme, en particulier de Marc-Aurèle, il est un de ceux qui ont accompagné le retour à la philosophie antique, considérée comme pratique, manière de vivre et exercice spirituel. Ses livres, très agréables à lire et d'une très grande érudition, manifestent constamment un rapport avec l'existence, l'expérience, voire la poésie, la littérature et le mysticisme.
Nefis bir kitap. Antik filozofların, stoacıların, epikurosçuların izinde sürülmüş bir yaşam felsefesi. Hadot bizi antik metinlerin didaktizminden alıp bizim için modern yaşamın kolaylaştırıcılığını yapıyor. Üstelik kendi hayatından da vermiş olduğu birçok örnekle dürüst bir şekilde “Nasıl felsefi bir yaşam sürebiliriz” sorusunun peşinde koşuyor.
“Yaşamımımız kelimenin en güçlü anlamıyla tamamlanmamıştır… Yaşamıyoruz, yaşamayı umuyoruz, yaşamayı bekliyoruz.” (Syf.191)