Bu kitap “aşırı iletisi” olan bir kitaptır. Bu işi, iletisini zaman zaman gözlere sokarcasına yapmaktadır. Bu kitap gevezeliğin bütün olanaklarını zorlayarak okuyanı söz ile eylem arasındaki pasaport kontrol noktasına götürmeyi amaçlamakta; bulunduğu söz dünyasının sislerinin arasından okuyucuya asıl olan hayatı işaret etmektedir. Bu kitap bir yığın süslü sözle, sıkıcı cümlelerle, onlarca sayfayla kısaca şunu söylemektedir: “Ey okuyucu, bütün cüretini yalnız bilmeye harcama; bu iki yüzyıl önceki meseleydi.”
Bu yüzyılda hâlâ cüret edecek bir enerjin kaldıysa biraz da “yapmaya cüret et”.
Gerektiğinden birazcık fazla bilgi, insanoğlunun hayatını alt üst eder. Normal kabul ettiği yaşam, ancak sınırları aşmayan miktarda bilgiyle mümkün olur. Insanoğlu bu, normalliği cehaletin tuğlalarıyla örer. Onun bütün derdi "herkes gibi normal olabilmek"ten ibarettir; bu özlemi besleyen bilgiler olumlu, bundan uzaklaştıranlar olumsuzdur.
Küçük burjuva, bunalımlarını tatil yörelerinde ve deniz kenarlarında bırakır; bir sonraki tatile kadar, dolduracağı yeni boşluklar yaratmak için tekrar evine döner. s.79