Jump to ratings and reviews
Rate this book

The Prisoner of Ankara: A Novel

Rate this book
An idealistic young man attempts to find his place in a changed world after incarceration, in this Turkish classic from the pioneering writer and activist, now available for the first time in English.Dreaming of a better life for her son, Vasfi’s mother encourages him to attend medical school, so he can become a great doctor. But Vasfi’s infatuation with the beguiling Zeynep, and his fiery temper, destroy this promising future in a Quarreling over Zeynep, he kills his cousin in a drunken brawl, and spends the next 12 years in prison.            After his release, he struggles to get by in a world that has moved on without him. He hardly recognizes Zeynep, now a bitter, tightfisted shop owner. Homeless and unable to find work in Ankara or Istanbul, he relies on the kindness of an old woman who offers him shelter, because he reminds her of her lost son; a friend from prison who secures him a job as a construction worker.            In this tragic yet vibrant portrait of a life derailed, Suat Derviş offers an insightful, deeply humane perspective on the margins of society.

192 pages, Paperback

First published January 1, 1945

9 people are currently reading
391 people want to read

About the author

Suat Derviş

47 books89 followers
Suat Derviş İstanbul’da doğdu. Tıp profesörlerinden İsmail Derviş Bey’in kızı olan Suat Derviş, çocukluk yıllarında özel eğitim aldı. Daha sonra Kadıköy Numune Rüştiyesi’yle Bilgi Yurdu’nda eğitim hayatına devam etti. Konservatuvar eğitimi için ablasıyla birlikte Almanya’ya giderek piyano dersleri almaya başladı ve edebiyat fakültesine yazılarak felsefe derslerine yöneldi. Konservatuvar eğitimini bırakıp Almanya’daki çeşitli dergi ve gazetelerde yazmasıyla gazetecilik hayatı başladı. 1932’de Türkiye’ye döndükten sonra da Son Posta, Vatan, Cumhuriyet, Gece Postası, Yeni Ay, Tan gibi gazetelerde röpotajları, hikâyeleri, romanları yayımlanarak yazı hayatına devam etti. Reşat Fuat Baraner ile birlikte Türkiye’de toplumsal gerçekçi akımın ilk yayın organlarından sayılan Yeni Edebiyat Dergisi’ni yayımladı. Bu dergide kısa öyküler, fıkra ve eleştiriler yazdı. 1944 tutuklamaları sırasında eşi Reşat Fuat Baraner’i sakladığı ve yasadışı Türkiye Komünist Partisi’ne katıldığı gerekçesiyle yargılanarak bir yıl hapse mahkûm oldu. Ardından Paris’e giderek 1953-1961 yılları arasında Fransa’da kaldı. 1961’de Türkiye’ye döndükten sonra romanlarının yazımı ve yayınıyla uğraştı. Birçok ilke de imzasını atan Suat Derviş, yazı hayatına adım attığı Alemdar gazetesindeki “Hezeyan” şiiri başta olmak üzere, gerek farklı mahlaslarla gerek kendi ismiyle yazılmış birçok eseri geride bırakarak 1972’de Kasımpaşa Askeri Deniz Hastanesi’nde hayata gözlerini yumdu.

http://www.ithaki.com.tr/yazar/suat-d...

Ratings & Reviews

What do you think?
Rate this book

Friends & Following

Create a free account to discover what your friends think of this book!

Community Reviews

5 stars
94 (28%)
4 stars
153 (45%)
3 stars
72 (21%)
2 stars
13 (3%)
1 star
1 (<1%)
Displaying 1 - 30 of 36 reviews
Profile Image for Zeynep T..
924 reviews130 followers
May 10, 2025
2,5 ⭐️

Ankara Mahpusu yazardan okuduğum diğer kitaplar yanında oldukça sönük kalan bir metin oldu. Vasfi isimli tıp fakültesi öğrencisi iken cinayet işlediği için 12 yıla mahkum olan bir adamın geriye dönüşlerle hikayesini okuyoruz kitapta. Cezaevinden çıkan Vasfi'nin yeniden hayata karışma çabasının ve yaşadığı sefaletin psikolojik çözümlemesinin yapıldığı bölümler en sevdiğim kısımlar oldu. Kendisi de cezaevinde kalmış ve gazetecilik deneyimi sayesinde İstanbul'un ezilmiş, toplum dışına itilmiş insanlarının haline hakim olan Suat Derviş etkileyici karakterler yaratmayı başarmış.

Gel gelelim hikayede boşluklar fazlaydı. Vasfi karakteri çok aptal çizilmişti bence. Bu inandırıcılığı olumsuz yönde etkiledi benim için. Vasfi ve annesi arasındaki diyaloglar kötüydü. Sonu da biraz zayıf kaldı. Okuma grubu kitabı olmasa yarım bırakırdım.

Not: Puhu okuma grubumuzun ele aldığı ilk Türk edebiyatı eseriydi. Arkadaşlarımın yorumları okumayı güzelleştirdi. Tekrar teşekkür ediyorum hepsine.
Profile Image for Kaptan HUK.
100 reviews7 followers
May 12, 2025
Arzu Adam
Ankara Mahpusu yuvarlak hesapla yüz yıl öncesinden gazete romanıdır. Bugünkü ölçütlerle o günkü romanı değerlendirmenin imkanı var mı, tabii ki yok. Hadi ordan var. Nasıl var? Eğer eser bugünün beğenilerine yetişmişse günümüz ölçülerinde yorumlanabilir. Hmm demek varmış.          Suat Derviş'de ilk tecrübem. Bende sınıfı geçmiştir, romancılığında şüphem yoktur. En küçük bir inandırıcık sorununda kitaptan düşen ben Ankara Mahpusu'nu güle oynaya okumuşumdur. Daha ne diyeyim!!          Mutluluğun resmini değil de arzunun romanını görmek istiyorum desem işte o romanlardan biridir bu.          Tıp öğrencisi Vasfi komşu kızı Zeynep'e aşık olur. Ama  Zeynep başka arayışlardadır. Nitekim amcayla evlenecektir. Vasfi kız yüzünden kuzenini öldürür. On iki yıl hapis yattıktan sonra  yeni bir hayata başlayacaktır... Üçüncü tekil anlatımdaki romanın  ortamı özetle böyle.          Suat Derviş gerçekçi yazmış. Öyle ki arzuyu bir karaktermişcesine okuyoruz. Romanda herkes ve her şey arzudur; iyi evlat olmak, iyi evlat yetiştirmek, refah bir hayat sürmek, bir kadına sahip olmak,  servete sahip olmak romanın arzu dolu gündem maddeleridir.  Baş karakter Vasfi'nin iç sesleri göz kamaştırıcıdır.1940'ların İstanbul(lusu)'nu anlatığı belgeselci tarafı da  var Ankara Mahpusu'nun. Cumhuriyetlendirilmiş Osmanlıların yaşayış ve zihniyetlerini mahalleli kadınların sohbetlerinden, sokağa düşmüş bir zamanların sultan kızlarından yaşlı kadından da bir devrin sonunu ve saraylıların bedel ödetilircesine yalnızlığa itilişlerini okuyoruz. Diyaloglar fazlasıyla uzun tutulmuş. Gazeteci alışkanlıkla yazılmış. "İş sahibi olmak için temiz kağıdının olması gerekiyordu" örneğindeki gibi kelimeleri fazla cümlelere rastlanıyor.          Bütün bu güzel ve sorunlu taraftarıyla gerçekçi akan Ankara Mahpusu'na dört yıldız vermeye koşarken son on sayfada masalsı tarafa makas değiştirilince iki yıldız vermek durumunda kaldım. Ankara Mahpusu'nun son sayfalarda masalsı tarafa yönlendirilmesi Suat Derviş'in tercihi değil, Charles Dickens'ın da etkisiyle iyilik-kötülük temasının işlendiği dönemin şartlarındaki baskının sonucudur. Suat Derviş çok iyi götürdüğü maçı topu dışarı atarak kötü bitirmiştir.
Profile Image for Baris Ozyurt.
918 reviews31 followers
August 3, 2019
“Vasfi ellerini ceplerine soktu. Parmakları bir sigara paketine takıldı. Bu, Asım Ağa’nın kendisine verdiği parayla aldığı sigaralardı. Paketi eline aldı, içinden bir sigara çıkardı. Eminönü Meydanı’na geldiği zaman birtakım serseri çocuklar süprüntü küfelerinden topladıkları kâğıtlarla yaktıkları bir ateşin etrafında birikmişlerdi. Sigarasını yakabilmek için Vasfi bu küçük serserilere yaklaştı. İçlerinden en cılızı hemen yerinden fırladı ve yanmakta olan bir kâğıt parçasını Vasfi’ye uzattı.

- Al abi, yak sigaranı.
- Sağ ol yavrum.
- Sağ ol diyeceğine bana bir sigara versen, daha iyi olur.
- Sen sigarayı ne yapacaksın?
- Abi bu ne biçim söz? Sigarayı insan ne yapar? İçeceğim be…
- İnsan senin yaşında sigara içer mi?
- Benim yaşım… boş ver abi, ben senelerden beri sigaraya alışmışım.
- Maşallah!

Vasfi omuzlarını silkerek oradan uzaklaşmak isterken, küçük onu kolundan tuttu:

- Abi, dedi. Bana bir sigara ver!

Ve gülerek devam etti:

- Sigarayı yakınca, burnumun ucu da ısınacak!

Vasfi gülümsedi ve ona bir sigara uzattı.”(s.146)
Profile Image for Esra.
44 reviews10 followers
November 13, 2021
Bu romanın adı neden Ankara Mahpusu acaba diye halen düşünmeye devam ediyor olsam da okuduktan sonra, hürriyeti elinden gitmiş ve uzunca bir zaman sonrasında iade edilmiş biri için zaman ve mekanın nasıl da bağlamdan kopabileceğini bu şekilde anlatması bakımından manalı buluyorum. Kitabın bir önceki adının Zeynep İçin olduğunu düşününce de Zeynep'in dışında yarattığı bir Zeynep ve onun uğruna tek bir mekanda geçmek zorunda kaldığı seneler ve ona yabancılaşan ana karakter Vasfi'yi anlamaya yakınlaşıyorum.

Vasfi ile sabahçı kahvelerinde, postanelerde, vapur iskelelerinde yeri yurdu olmayanların hayatını gözlemleyen izleyici halinden sahnenin aslinda ortasında yer aldığını dehşetle idrak ettiği hale geçmek ve bunu yaşarmışcasına okumak çarpıcı bir deneyimdi. Tam anlamıyla ilgili olmayabilir belki ama bu bakımdan Ankara Mahpusu'nu Jack London'ın Uçurum İnsanları ile benzettim.

Suat Derviş ile gerek filmler gerekse de adının geçtiği şarkılardan bildigim Fosforlu Cevriye adlı romanıyla bu yaz tanıştım. Belli ki dahasını da okumak isteyeceğim.

- "İnsan mutluluktan ağlamaz," dedi.
"İnsan mutluluğun olduğunu bildiği zamanlar ağlar. Ona inanılmadığı zaman artık ağlamaz."

"Eğer hürriyet hayatın ihtiyaçları ile tezat halindeyse, eğer sizi en meşru ihtiyaçlarınızın kölesi yapmıyorsa, bilakis etrafınızdaki kimselerle tam bir ahenk içinde yaşamanızı mümkün kılıyorsa, o zaman size mutluluk getirir."
Profile Image for Emina Buket.
183 reviews18 followers
September 2, 2025
Vasfiye ve yaptıklarına inanmakta insan çok zorlanıyor ama hayat işte diyip kabul de edilebiliyor ama kitap çok iyi giderken son sayfalarında ne oldu da bir anda sonuçsuz gibi kaldı anlamadım.
Profile Image for Başak Ebru Tarım.
227 reviews10 followers
May 17, 2025
Ankara Mahpusu Suat Derviş'ten okuduğum ilk kitap. Neden okumak için bu kadar bekledim bilmiyorum. Keşke bu kadar geç tanışmasaydık kendisiyle.

Ankara Mahpusu 1944 - 1945 yıllarında Haber gazetesinde tefrika edilmiş. Roman İstanbul'da tıp fakültesinde öğrenciyken, hayatını tepetaklak eden bir aşk macerası yüzünden kendisini Ankara'da hapishanede bulan Vasfi'nin hikayesini anlatıyor. Vasfi'yle 12 senelik mapusluğunun son bulduğu gün tanışıyoruz. Hapishanenin cümle kapısı ardından kapanınca Vasfi ne yapacağını bilemez bir halde, kendini Ankara sokaklarında bulur. Hayata bir ucundan tutunmaya çalışan Vasfi, Ankara'dan ayrılarak doğup büyüdüğü şehre, İstanbul'a gelir. Vasfi'nin geçmişini geri dönüşlerle parça parça öğrenirken, İstanbul'da verdiği yaşam savaşına da tanıklık ederiz. Vasfi İstanbul sokaklarını mesken tutarken, onun karşılaştığı çok renkli karakterlerle de tanışırız. 1940'ların İstanbul'u, sokakları, vapur iskeleleri, tren garları, sabahçı kahveleri satırlardan süzülüp gelerek, bize artık yitip gitmiş bir İstanbul'u anlatır.

Suat Derviş Vasfi'nin ruhunda kopan fırtınaları, yaşadığı hayal kırıklıklarını, giderek bozulan ruh halini okuyucuya çok başarılı bir şekilde aktarıyor. Suat Derviş okuyucuya her daim "az sonra" söyleyeceği önemli bir şey varmış hissini vererek sayfaları arkası arkasına merakla çevirtiyor.

Suat Derviş çok yalın, neredeyse günümüz Türkçesine yakın bir Türkçeyle yazmış kitabı. Anlamını bilmediğim kelime neredeyse hiç yoktu. Hatta acaba kitap günümüz Türkçesine mi uyarlanmış diye düşündüm ama değilmiş.

Keyifle ve bir solukta okudum Ankara Mahpus'unu. Suat Derviş'in diğer eserlerini de okumayı planlıyorum.
Profile Image for booksofAhu.
287 reviews39 followers
September 10, 2016
Yazarın okuduğum 5. kitabı, okumadığım basılı 3 kitabı daha var. Kitapsız kalmiyayım diye her sene bir tane okuyorum.
Sunuş kısmından:
"Suat Derviş'in toplumcu gerçekçi bir yazar olduğu bilinmektedir."
Mahpusluk ve ama özellikle şimdinin deyimiyle "evsizlik" çok güzel işlenmiş kitapta. Bir kadın olarak bir erkeğin hallerini böyle anlatabilmesi..
"Türkiye'de 1944-1945 yıllarında Haber Gazetesi'nde tefrika edilen roman ilk olarak 1957'de Fransa'da basılmış ve Fransa'da basılan ilk Türk romanı olma payesini kazanmıştır."
Kitabın modern klasiklere niye girmediğini bilemiyorum..

(Kitabın adı niye Ankara Mahpusu anlayamadım, başkahraman Vasfi Ankara'da mahpusluk yapmış olsa da romanın neredeyse tamamı İstanbul'da geçiyor. Bir de Ankara'da hapisten çıktıktan sonra İstanbul'a gelişi hiç yok. Yazar sanki kurguda bir hata yapmış ya da tefrika sırasında konunun ilerleyişi ile ilgili fikir değiştirmiş..)
Profile Image for İlhanCa.
901 reviews7 followers
June 1, 2023
Suat Derviş..
Çok geç tanıdığım bir değer..
Ülke sorunlarını müthiş dillendiriyor..
Kitabı okurken aklıma ilk gelen hapishane sonrası insanların topluma kazandırılması çalışmalarının ne kadar önemli olduğu geldi.. Kesinlikle akışına bırakılmamalı insanlar, destek programları olmalı.
Kitapta hapisten çıkan kahramanımızın hapis öncesi ve sonrası yaşadıkları çok güzel aktarılmış..
Yozlaşan toplum..
Değerlerin yer değiştirmesi..
Paranın kazandığı önem..
Suat Derviş'in kaleminden çok güzel aktarılmış..
Profile Image for Gulen.
408 reviews
April 5, 2014
Son dakikaya kadar Vasfi mapusluk daha rahat diye yeniden hapse düşecek diye bekledim. Neyse ki Suat Derviş daha pozitif bir son düşünmüş de içimiz daha fazla parçalanmadı.
557 reviews6 followers
February 9, 2025
The Prisoner of Ankara is a short novel written by a woman of marker talent. It is the story of obsessive love...or not...and what happens as a result, which destroys several lives. The translation is quite smooth, and the tale a simple read, which contains compassion, love, misunderstanding, and other components.
Profile Image for Emre.
63 reviews4 followers
September 28, 2020
3.5 / suat derviş'in okuduğum ilk romanı. yaşam öyküsünden tahmin ettiğim üzere roman bir duygusal ilişkiden ziyade dönemin sokaklarında yaşamını sürdürmeye çalışanlara, evsizlere odaklanıyor. özellikle hapis sonrası yaşam kurmanın zorluğuyla ilgili anlatı etkileyici.
Profile Image for Beyza Özdemir.
23 reviews5 followers
November 22, 2022
Her Suat Derviş kitabı bir sonrakini istetiyor bana. Sona geldiğimde ne yapacağımı hiç bilmiyorum. Yarattığı karakterler, sunduğu düşünceler, içine çeken mükemmel anlatımı… Hep daha fazla insan, daha fazla hayat anlatsın istiyorum. Bu yüzden de biri ardına diğerine başlıyorum. Geç tanıştım ama iyi ki tanıştım.
Profile Image for dejah_thoris.
1,351 reviews23 followers
December 5, 2024
Review in exchange for an Advance Reader's Copy. Dervis tells the story of a promising, pampered young man, Vasfi, and his ruin through illusion and manipulation. It begins as an unrequited love story spoiled by his lack of initiative when Zeynep marries his uncle. Jealousy and alcohol cause him to murder his cousin, and the novel opens with his release from prison. Despite twelve years within, he still struggles to accept his new place among the forgotten people of the streets.

"He had, he now felt, sunk lower even than these poor wretched creatures around him. They, at least, had the courage to accept their ruin. Either they embraced their ruin with pride or they endured it with patience. But to his shame, Vasfi had held himself distant from them and shown them no compassion. He felt shame, too, at having failed to accept his fate, and having failed at preventing himself from falling into their company." (page 132)

So, he decides to discover what happened to his beloved Zeynep, and all of his dreams are betrayed.



Don't worry, the novel ends on a high note with optimism for the future. It is very bleak though and often reminded me of Dostoevsky, Zola, and Dickens. So, if that's your fancy, it's a good socialist work in its depictions of street life. I don't know if we're supposed to like the protagonist or not, but I found Vasfi infuriating. Maybe it's from working at a shelter, but there were several times where I wanted to slap some gratitude into him. The ending alleviates this frustration, so that's the saving grace.
Profile Image for Emine Aysun Korkmaz.
54 reviews
April 19, 2022
Suat Derviş'in ilk okuduğum romanı. Ve bunu mahcubiyetle kabul ediyorum. Bu, hem kişisel hem de toplumsal-siyasal bir mahcubiyet. 31 roman, binlerce yazı, röportaj, köşe yazısı, yüzlerce öykü, çeviriler gibi kalem işçisi böyle bir yazarın, on yıllar öncesinde bunca az tanıtılır olması çok üzücü.
Romanın anlatım dili oldukça akıcı. Karakterler derinlemesine okuyucuya aktarılmış, sıcacık, canlı, samimi kahramanlar. 3. kişi anlatım dili ile yazmış değerli romancımız.
İthaki Yayınevinin, romanın arka kapağında kurguyu bir çırpıda açıklaması çok can sıkıcı oldu. Neler olacağı hakkında oldukça (!) bilgi sahibi olarak okumaya başlamama karşın, anlatımın canlılığı sayesinde öylesine hızlı ve merakla sayfaları çevirdim ki, çok memnun oldum bu duruma. Hapishaneden çıkan bir insan artık hür müdür? Toplumsal adalet, sınıf farkı, eşitsizlik, neredeyse hayatın her alanında ekonomik gücün gücünün yetmediği bir yerin olmaması, tutunmak isteyen bir insanın çaresizliği, bir başınalığı, İstanbul'un geceleri sokaklarda yatan fukaralarının yaşamları, değişen-dönüşen-erkekleşen kadın , kent, mekan, gerçekler ile yüzleşmenin delice korkusuyla saf umutlara tutunma ihtiyacı, ruhun ölümü, arzu nesnesi olan kadın, birisine inanmanın inanılmaz sağaltan/dirilten gücü, çocukluğumuzun leylak kokulu anıları ile varolmaya çalışma, aşkın halleri, mutluluk nedir, vs gibi çok geniş düşüncelere bizi salan bu enfes roman yazarına yürekten selam olsun.
Profile Image for Orçun Güzer.
Author 1 book56 followers
April 17, 2025
Suat Derviş bu romanı 1945'te Zeynep İçin adıyla gazetede tefrika ettiğinde kimsenin dikkatini çekmemiş olacak ki, 1957'de Fransızca olarak Fransa'da yayımlamış. Ankara Mahpusu adını, Ankara'da 12 yıl hapis cezası gören Vasfi'nin hikâyesinden alıyor; bu ayrıntı hariç, Vasfi'nin geçmişi ve hapishane sonrası yaşamı, İstanbul'da anlatılıyor. Sadece erkeğin kara sevdasına odaklanan kırık bir aşk hikâyesi olsaydı, muhtemelen yarıya gelmeden okumaktan vazgeçerdim; fakat romanın asıl meselesi o değil. Suat Derviş yarı-platonik aşk hikâyesini girizgah olarak kullanıp, aşkın gerçeklşmesinin de ekonomik alt yapıya bağlı olduğunu, İstanbul'un kenar mahalllelerindeki komşuluk-akrabalık ilişkilerinin bile çıkarlarla yönetilen bir sistemin mahsulü olduğunu gösteriyor. Ancak bence bu romanı bir başyapıt haline getiren, Vasfi'nin hapishane duvarları dışındaki yaşama adapte olamayışını, yabancılaşmasını, sokaklarda diğer evsizlerle birlikte sürüklenişindeki çaresizliği anlatışındaki maharet. İthaki bu romanın son baskısına Behçet Çelik'in son söz şeklinde okunabilecek bir yazısını eklemiş; Çelik gibi ben de Suat Derviş'in toplumcu-gerçekçiliğin bu ülke yazınındaki öncülerinden biri olduğunu düşünüyorum - ama sadece o kadarla kalmıyor. Çelik onu Gorki'ye benzetmiş, bense, psikolojik derinliğe inişindeki, metropolü evsiz ve aç insanın kâbusu haline getiren hoyratlığı ve grotesk tiplemeleri aktarışındaki etkileyici üsluptan dolayı, Ankara Mahpusu'nun, Hamsun'un Açlık'ı ile bir akrabalığı olduğunu düşünüyorum.
Profile Image for Myprivatebookclub.
797 reviews8 followers
November 28, 2023
Kitabı şimdi bitirmiş olmakla, derhal düşüncelerimi yazma ihtiyacı doğdu.
Uzun zamandır o eski konuşma tarzında bir kitap okumamıştım. Bu bana çok iyi geldi. Kitaptaki çok sayıda gramer yanlışını, yazım hatasını, editörden geçmeyen ya da çok hızlı geçen bir metindi - muhtemelen eski bir baskı söz konusu olduğu için.
Zeynep'in adının bile Zeyneb olduğu bir dönemden bahsediyoruz.
Kitabı ilgiyle okudum. Okuyacağımı sandığım neredeyse hiçbir şeyi okumadım, her bir sonraki sayfayı şaşırarak okuduğum için sürekli bir merak içindeydim. Olağanüstü bir kurgu ya da gerilim olduğundan değil. Gerçekten neler olduğunu merak ettiğimdendi.
Kitapla ilgili aldığım ufak notlar kitabın derinden etkilediğinin ispatı:
-içerideyken, sürekli dışarıyı düşünmek. dışarıdayken sürekli içeriyi düşünmek.
-"Bu korkunç Zeyneb, onun Zeynebinin ruhunu temsil etmiyor muydu?"
-kimse hayatını bir başkası uğruna feda etmemeli, ancak kendisine bağlı şeylere hayatını adamalı.
-Vasfi'nin yıkımını anlatmak için hapisten çıktıktan sonraki günlerinin ayrıntılı ve uzun yazılması etkileyici.
-dışarıdaki hapis.
-çaresizlik.
-o karanlıktan sonra nasıl çıkış buldun?!

Ve Suat Derviş'in bir kadın olduğunu keşfetmem şoku.
Profile Image for Ahsen.
42 reviews4 followers
Read
January 25, 2023

Sonunda bir Suat Derviş kitabı ile yolum kesişti. O kadar kitabı arasından ilk okuma olarak Ankara Mahpusu’nu seçmemdeki yegane sebep bir yerde bu kitap ile ilgili ‘Suat Derviş kitapları arasında sonu mutlu sona yakın diyebileceğimiz bir kitaptır Ankara Mahpusu’ gibi bir cümleye rastlamış olmamdır. Tek kitabını okumuş bir okur olarak bu bilginin ne kadar doğru olduğunu bilemiyorum tabii.

Ama maalesef tüm o iç hesaplaşmalarına, geriye dönüş tekniklerine, psikolojik analizlerine rağmen -ki ben bir kitapta bunları görmeye bayılırım- kitap ile yıldızımız pek uyuşmadı gibi. Kitap Türk filmi tadındaydı, hikayesinden dolayı altta yatan mesajlara çok odaklanamadım ya da sesli kitap olarak dinlediğim için öyle oldu belki de bilemiyorum. Yazarın anlatımını sevdim o yüzden bir iki kitabını daha yıl bitmeden -muhtemelen- dinleyip bakacağım. Ayrıca okumaya devam etmem için de kadın yazarlarımızdan biri olması benim için tek başına yeterli bir sebep zaten.

Dipnot: Ankara Mahpusu Fransızca yayımlanan ilk Türk romanıymış ve çevirisini de bizzat Suat hanım yapmış. Bu sebeple ilk okuma olarak bu kitabını seçtiğim için şimdilik pişman değilim.
Profile Image for Ceren Ulusaler.
157 reviews
November 12, 2023
Zeynep’e aşık Vasfi’nin hapse düşme hikayesi ve hapisten çıktıktan sonraki hayat mücadelesini okuyoruz. Bana kalan:
• Batsın “paraya tapan bu iğrenç menfaat dünyası”. Her ne kötülük varsa ondan ötürü.
• Sistem cezasını çeken suçluları hayata yeniden kazandırmak için ne yapıyor?
• Mutluluk, ne kadar kötü olursa olsun, hayatın kendisi midir?
• Merhamet, iyi kalplilik gerçekleri değiştirmez. Yama çözümlere değil, köklü, toplumsal değişimlere ihtiyaç var hakikatleri değiştirmek/iyileştirmek için.
• Özgürlük nedir? İnsan ne zaman özgür olur? (Suat Derviş’ in buna cevabı şahane: “İnsanın kendi emeğiyle yarattığı ürüne tutsaklığının sona ermesi” ile)
Bu vesile ile hayatını daha yakından ögrenme fırsatı bulduğum Suat Derviş’e de bir selam göndermek isterim, o duyar nasılsa… Yaşasın cesur, koşullar ne olursa olsun kendi olmaktan vazgeçmeyen, toplumun yaralarına ışık tutup onları iyileştirmeye çalışan mücadeleci kadınlar!
9 reviews9 followers
January 1, 2018
kütüphanede başka bir kitap ararken tesadüfen görüp, isminden etkilenip aldım. belki de başta fransızca (hatta fransa'da yayımlanan ilk türk romanı) yazılıp ardından türkçe'ye çevrildiği için dili biraz sorunlu geldi. fakat kitabı bulmam gibi 1 ocak'ta bitirmem de güzel tesadüf oldu, yeni yıla böyle bir hikayeyle başlamak çok iyi geldi.

"mutluluk belki de güneşin ışığındadır. bir buğday tanesinde, insan gücünde, çalışma imkanında veya istirahattedir. o her şeydedir. ve biz insanlar onun bir zerresini ele geçirdik mi, onun tamamını bulduğumuzu zanneder ve kısa bir zaman sonra yanıldığımızı anlarız. mutluluk hayatın kendisindedir, onun bir unsuru değil, mutluluk hayatın ta kendisidir. bütün zerrelerin birbirini tedirgin etmeden birleştikleri bir ahenktir ve hayat işte bu ahenk olmalıdır."
Profile Image for Tim.
37 reviews
November 22, 2025
This novel took me back, on one level, to time spent in Istanbul. There is definitely a Turkish flavor to the novel but by no means should that discourage a reader from picking up this story of human nature, love, tragedy and loss. In particular the book touches on homelessness and hope.

Reading the novel in translation I can only comment on the style presented to me by the translator and it certainly pleased me. I read the book in 6 hours.

The author does a stellar job developing the main character, Vasfi, and the reader gets a very good sense of what is going on in his head. Other characters come and go but we come to know them well in this absolutely first-rate work which I recommend to anyone and everyone.
Profile Image for Zeynep Bal.
52 reviews3 followers
October 4, 2022
"Gerçek" kavramının nasıl da içinde bulunduğumuz an içerisinde bir tanımı olduğunun en büyük ispatı bu kitap. Mükemmel bir eser. Genelde sosyal açıdan ele almış kitabı eleştirmenler ve kitap hakkında okuduğum hiçbir eleştiride şuna değinilmemiş. Baş kahramanın o kadar acıyı yaşamasına sebep olan en temel şey aslında ne Zeynep'e duyduğu o ilahi "aşk" sanrısı ne de sosyo ekonomik sıkıntılardan kaynaklanan ezilmişlik. Aslında her şeyin temeli "Zeynep'i ataerkil sosyal normlardan korumak adına" susmayı göze alması. Eleştirmenlerin bunu gözden kaçırmış olmaları beni biraz üzdü. Oysa ki yazar bir yarım cümle ile buna vurgu da yapıyor olay örgüsünde
145 reviews
March 26, 2023
Annesiyle beraber mutlu ve sakin bir yaşam sürdürmekte olan Vasfi’nin, aşık olduktan sonra gerçek anlamda altüst olan ve okumakta olduğu Tıp fakültesini bırakıp, 12 yıl mahkum olmasına, tahliye olduktan sonra da, aç, üşümüş, evsiz-barksız, perperişan süren hayatının, ansızın 180 derece dönerek herşeyin düzelmesini anlatan bir Suat Derviş romanı.

Böyle bakınca, eski Türk filmlerine şapka çıkarttıracak bir konunun, toplumcu gerçekçi bir düzlemde, hayran olunası bir dille aktarılınca nasıl edebi bir romana dönüştüğünün ispatı.

Çok beğendim.
Profile Image for Mustafa Özkan.
21 reviews2 followers
April 24, 2025
Suat Derviş'ten okuduğum ilk kitap oldu Ankara Mahpusu. Kitabın katmanlı olay örgüsünü takip etmekten keyif alsam da sanırım mekandan kopukluğu tam anlamıyla kitaba ısınmamı engelledi biraz. Ankara mekanının neredeyse hiç olmaması yaratıcı bir tercih olarak değerlendirilebilirse de İstanbul'un birkaç mahalle ve meyhaneden teşkil yansıtılması okuyucunun yalnızca karakterlere odaklanmasına sebep oluyor. Karakter derinliği ve gelişimi konusunda yüzeysel kalan kitabı taşıyan tek unsur olay örgüsü kalıyor. Yine de şans verilmesi gereken bir kitap olarak görüyorum ben.
Profile Image for Serenity.
21 reviews1 follower
January 13, 2023
Okuduğum ilk Suat Derviş kitabı oldu. Bir gençlik sevdası uğruna yitip gitmiş bir ömür... Okurken o sefaleti hissettiriyor ve bitsin artık bu sefalet dediğim anda gelen umut... Zeynep karakterini başından beri sevememiştim, bana Dokuzuncu Hariciye Koğuşundaki Nüzhet'i hatırlattı. Sanıyorum o dönem romancılığında bu tip kadın karakterler yoğun bir şekilde mevcut. Anlatım açısından zaman zaman durağanlaşsa da keyifli ve yorucu olmayan bir okuma oldu.
Profile Image for Gabrielle Jarrett.
Author 2 books22 followers
January 10, 2025
The early pages of The Prisoner left me unattached and disinterested, without connection. Then, perhaps one-third of the way through, my interest and connection did a 180 degree turn. She spoke to my heart Consequently, I really liked and valued the book. Her presentation of the prisoner (former prisoner) and his inner and outer life evoked compassion, despair, and ultimately hope and joy. A very good read!
Profile Image for Rüçhan.
373 reviews8 followers
April 20, 2021
Bir Ankara romanı okuyacağım düşüncesiyle elime alıp, capcanlı bir İstanbul portresiyle karşılaştığım tipik Suat Derviş romanı. Yoksulluk, sefalet, geçim derdi, suç ve bunların içinde ille de aşk. Her ne kadar romanın sonu biraz oldubittiye gelmiş gibi hissetsem de, okuması kolay, akıcı bir hikâyesi vardı.
Profile Image for Grace Treado.
88 reviews
April 28, 2025
Read after reading acclaims for it in the NYTimes. Recently translated to English from Turkish, it’s a story of a previously incarcerated man trying to restart his life. The book is so short that really it’s mostly about homelessness, struggle, and despair. Then abruptly he gets a job and maybe a lady friend and it ends? Would have liked more during the triumphant moment.
Profile Image for Yasemin Salihoglu Karagul.
321 reviews27 followers
March 30, 2022
Bugüne kadar okuduğum Suat Derviş kitaplari arasında beni en az icine alan bu kitap oldu. Ana karakterinin erkek olmasi sanırım buna bir etkendi. Suat Dervisin kaleminden kadinlarin hikayelerini okumayi daha cok seviyorum.
Profile Image for irem.
45 reviews
April 2, 2024
suat derviş'i bana tanıtan kitap. geç tanıdığım için delicesine üzülmekteyim. kitap zeki demirkubuz'un kader filmini anımsatmakta, otoriter bir kadın karakteri tanımanın zevkini de vermekte bu sırada dönemin cinsiyet özellikleri, toplum yapısı da bir panaroma çiziyor.
Displaying 1 - 30 of 36 reviews

Can't find what you're looking for?

Get help and learn more about the design.