Oyuncak Müzesi

Oyuncak Müzesi #1

by Emre Gül

BUGÜNE KADAR TÜM CİNAYET HİKÂYELERİ KURBANIN AĞZINDAN ANLATILDI. BU KEZ HİKÂYEYİ KATİLDEN DİNLEMEYE NE DERSİNİZ?

Bir ölümle başladı her şey. Bir başka ölüm onu izledi. Ve bir diğeri...

İnsan ne dilediğine dikkat etmeli, zira kalbinden geçen hiçbir dilek gerçekleşmeden peşini bırakmaz, derler. Ben ölüm diledim. Ravebelg Kasabası ve içinde yaşayanlar için. Bu kasaba, benim oyun evim ve içinde yaşayanlar da koleksiyonuma saklayacağım oyuncaklarım olacak. Tüm bunlara şahit olmak isterseniz bunun geri dönüşü olmayacak.

İnsanın şahit olduğu her şeyden sorumlu olduğu söylenir. Sizler de benim hikâyemin tamamına şahit olmak üzeresiniz. Eğer neler olduğunu öğrenmek istiyorsanız sırrıma ortak olacaksınız. Bu da sizi suç ortağım yapacak. İstediğiniz şeyin bu olduğunu sanmıyorum.

GİDİN BURADAN, SADECE GİDİN.

BUNDAN SONRA YALNIZCA SIRRIM DEĞİL... HİÇBİRİNİZ GÜVENDE OLMAYACAKSINIZ. HİÇBİRİNİZ.

480 pages, Paperback

Published January 1, 2024

Reviews

[Heyzılll · Rating 4 out of 5]

Herkes şüpheliydi gözümde özellikle 2 kişi..😡 Neyse bişey demiyorum o konu hakkında akskskak ama katil gerçekten hasta, hani birilerini ö*dürmekle kalmayıp bundan zevk alıyor ve bu çok rahatsız edici ki sadece bu değil bazı düşünceleri vardı, asla ne kafada olduğunu anlayamadım ve kesinlikle ruh hastası yani😏 Her neyse.

Noa’yı çok sevdim, nedeni de bilmiyorum sksksks Aslında çok yaralı biri belki de bu yönünü sevmişimdir bilemiyorum ama onun bölümlerini okumak daha zevkliydi açıkçası. Ve çok gerildiğim yerler oldu şakasız. Neden burdayız diye çığlık atasım vardı ve Noa’yı ordan kurtarmak istedim nefrett😣 sksksksks

Sonu hakkında fikrimi söylüyorum hemen;

Yani nasıl hissettiğimi anlayamadım aslında şöyle söyleyeyim, çok büyük bir sürpriz oldu, çok fena şaşırdığım bir olay oldu son sayfada o ayrı, yani katili önce o sanarken sonra başka biri olduğunu öğrendik ama emin de değiliz yani bir tık net olmayan bir sondu ama devam kitabı geleceği için normal karşılıyorum bu durumu ben. Sadece son cümlede bahsedilen katilin katil olmadığını düşünüyorum. Üzerine yıkıldığını düşünüyorum ya da umut ediyorum skskskskks
Başka da yorum yapamıyorumm🤐
Devam kitabını da deli gibi merak ediyorummm!!
Kesinlikle +18 bir kitap bu arada, buna dikkat ederek almanızı öneririm.

[Bsrtymz · Rating 4 out of 5]

4.5 ✨️

Beklentimin çook daha üzerinde ve heyecanlıydı ❤️
Ve tabii ki okuduğum son satırlara asla inanmıyorum lütfen hemen üzerime ikinci kitabı fırlatın 🎭

[Maze Demir · Rating 4 out of 5]

#oyuncakmüzesi
-EMRE GÜL

“Onların ölümü benim sanatım olacak.”

Bugüne kadar okuduğunuz tüm polisiye, katil hikayelerini unutun. Şimdi size tam tersi bir hikaye sunacağım. Çünkü bu hikaye kurban tarafından değil de katilin gözünden anlatılıyor. Oldukça iyi kurgulanmış, gerilim ve heyecan son ana kadar devam ediyor. Karakterlerin her biri, öldürülen kurbanların neye göre ve neden seçildiği gözler önünde. İş böyle olunca aslında bakış açısıda farklı oluyor. Bu nedenle farklı bir okuma sunuyor bizlere.

Sadece tek bir ölümle sınırla kalmıyor hikaye. Bir ölüm diğer bir ölümü getiriyor ardından. Sonra bir diğeri, bir diğeri…
Ravebelg kasabasında işler çok değişik işliyor. Genelde katilin gözünden okusakta bölümleri Noa’nın da ağzından anlatılan bölümler var. Noa ablasının ölümüyle kendini suçlu hissediyor fakat bu durumda aslında hastalıklı annesinin de payı var. Sürekli kıza psikolojik baskı yapıp istenmediğini dile getiriyor ki buda ciddi bir travma yaratıyor Noa’da. Zaten ablasının ölümünü atlatamamışken birde böyle manyak bir anneyle başa çıkmak elbette zor. Ama kasabaya döndüklerinde bir şekılde de hayatına devam etmesi gerektiğinin farkında çünkü küçük birde kardeşi var.

Katil ise bambaşka mesele. Kendini beğenmiş, sözüm ona oldukça özgüvenli egoist. Direk ruh hastası diyebiliriz. Çünkü kasaba halkını öldürdükçe, onları kurtardığını sanıyor ve detayları, sebepleri okudukça tabi buna kendi düşünceleri de dahil şaşırıp kalıyorsunuz her seferinde. Birde bu oyuncak meselesi var. Her öldürdüğü kurbanın yanına ona benzeyen oyuncak bebekler bırakıyor. Bir çeşit imzası haline gelmiş. Kurbanlarına yaptıklarının her bir detayına değinmiş @emregül . İnanın okurken soluksuz okuyorsunuz. Gizem ve gerilim biran olsun durmuyor. Şimdiden o sonla ikinci kitap için sabırsızım. Kitapta tetikleyici unsurlar olduğundan 🔞 yerişkin içerik diyebiliriz. Tercihinizi buna göre yapmalısınız.

[Ecrin Saka · Rating 5 out of 5]

Aşağıdaki cümlelerimde normal, ortalama bir yorumdansa bir sinir boşalmasını bulabilirsiniz ☺️


Allah kahretmesin seni Emre bey ya
Raymondunda paulunda hay o joanne’in de biyografilerine 9732723724 paragraflık küfür dizeleri yazardım da uykum var yatıcam malum beynimin içi yendi ve farkedildiği üzere sinirliyim iyi geceleriniz olsun ÇÜNKÜ BU KASABADA GECELERİN BEN TAAA ORTASINA TÜKÜRÜCEM

[Elif Leyla · Rating 5 out of 5]

Sonda Joanne'nin ölmediğini görmek beni pek şaşırtmadi açıkçası. Zaten Noa cesedinin bulunmadığından bahsettiginde biraz suphelenmistim. Bir klisedir, eger ceset yoksa ölü de yoktur. Ama Raymond bu kısımda biraz supheli geliyor. Sanki Joannenin ölmediğini biliyor gibi, ama bilemiyorum pek bir şey okumadık onun hakkında.

Kitabın arkadasimla beraber okuduk ve son kisim hakkında o kadar fazla teorimiz var ki. Yani 2. Kitabı garantileyip guzel bir sekilde bitirmişler. Ancak ben katilin Paul olmadigini düşünüyorum. Ondan suphelenmis olabilirim ama okuduklarimizdan katilin kendini evde ele verecek kadar salak olmadigi bariz. Bu yüzden paulun katilin bahsettiği müvekkil olduğunu düşünüyorum. Ama Paul benim için hala şüpheli. Ayrıca eğer bu konuda da yalan söylemiyorsa (ki bence çok saçma olur) Joanne katil tarafından tehdit edilmiş olabilir çünkü katilin erkek olduğunu biliyoruz. Zaten Joanne bi garip davranıyordu sanki.

Raymond ve Saraya cok sinir oldum hele Ray her seferinde geri dönüyor gerizekalı. Sara ona diyecek lafım yok kendisi tam Bi pislik. Becca suanlık güzel bi arkadaş hep böyle devam eder inş. Ama nate'i uzun süre okumadık o bi tık üzdü.
Joannenin katillerinin birden ortaya çıkması çok korkunçtu birde ordan sonra joannenin de ölmediğini öğrenince acaba onları bulmak için mi saklanıyordu diye düşünmedim değil

(Noanın dış görünüşü hakkında pek detay olmaması üzdü biraz daha somut beklerdim Paul da o konuda biraz sönük gibi)

Genel olarak çok fazla smut var. Benlik değil okurken biraz sıktı ama sevenleri için sıkıntı oluşturacağını düşünmüyorum. Katil gerçekten iyi gizlenmiş ve Noa güzel kurgulanmış diğer karakterlere nazaran daha zekiydi. Kitaba puanım 9/10. 2.sini sabırsızlıkla bekliyorum

[s · Rating 3 out of 5]

500 sayfadan az. kasabayı kurbanlarını öldürerek sarsan bir katil ve kasabadaki insanlar hakkında bir kitap.
🌶️🌶️🌶️

“neden bir insanın ölümüne duyulan ilgi, hayattayken ona verilen sevgiden fazla olurdu?”
“insanları ölmeden önce sevmeyi becerebilmeliydik oysa”

atmosferi güzeldi biz bizeyiz gibi hissettim, onlarla birlikte olduğumu hissettim.

bazı detaylar gereksizdi, sırf doldurmak için doldurulmuş gibi hissettim.

polisler ve yetkililer sürekli geri planda kaldı, aslında neredeyse hiçbir tedbir alınmadı.

hiçbir yerde kamera çalışmaması ve hala ölümlerden sonra bir şeyin değişmemesi “?” dedirtti.

her şeye sürtük kelimesinin atılması, objeleştirme çok oldu her cins için.

herkesin katilin üstüne atlaması ve kudurması çok saçmaydı.

bence iplikçi joanne ama katil paul değil. lexanın evine müvekkil gelecekti öldüğü gece, bence tuzak kurdular paul için.

bir daha okumam sanırım ama serinin devamını bitirmek isterim.

+18 gerilim cinayet roman severlere tavsiyemdir.

[Agatha Moon · Rating 4 out of 5]

Psikopat katil bay OM, kasabadaki insanları cezalandırmak için gençleri öldürüyor. Ve öldürerek de onları kurtardığını(?) sanıyor.

Ben açıkçası tüm bölümleri katil anlatır sanıyordum ama Noa nın gözünden okumak, katilin dışarıdan nasıl göründüğü hakkında bilgi veriyor. Ayrıca katil hakkında da az bilgiye sahibiz,belki söyledikleri bile yalan.

Başları biraz sıkıcı gelse de son 100 sayfa bence en iyi kısımdı. Devam kitabının daha sürükleyici ve harika olacağına eminim. 7,5/10⭐

[Dila Nur · Rating 5 out of 5]

kafa beyin yakıyor ama çok güzeldi. katili bulmaya gerek yok emre katil zaten 😉

[Melek Nur · Rating 5 out of 5]

sonu beni mahvetti hiçbirşey algılayamıyorum ne doğru ne yanlış hiç belli değil. ikinci kitaba acilen ihtiyacım var.

[Papirus_ktp · Rating 3 out of 5]

Orman kıyısında kurulmuş, herkesin birbirini tanıdığı, yakın insan ilişkileri ve canlı sosyal yaşamı ile normal bir taşra kasabası Ravelbegh’e götürmüştü bizi yazarımız. Bu sakin kasaba, fırtına öncesi sessizliği yaşıyordu. Kasabaya dönen ve intikam hırsıyla bilenmiş birinin yaratacağı kaos, farkında olmasalar da kapılarındaydı. İşte bu noktadan sonra başlayacak ve kasaba halkını silkeleyip can korkusu yaşatacak olaylar dizisi, iki kişinin gözünden anlatılıyordu kitapta:

Çok sevdiği birinin kaybı nedeniyle hayatı zindan olmuş veteriner genç kızımız Noa’ydı bunlardan biri. Geçmişten gelen bu travmanın daha büyüğünü yaşatıyordu toksik annesi yıllardır kendisine. Küçük kardeşi Mia yüzünden terk edemediği ailesinin tavırları nedeniyle güvensiz, sürekli suçluluk hisseden ve tüm bunların etkisiyle sosyal ilişkilerde sıkıntı yaşayan biri haline dönüşmüştü kızımız. Bir diğer travması da kuzeni Sara’nın erkek arkadaşı Raymond’du. Raymond kafasını karıştırıyor, yanına yaklaşmaya çalışan tüm erkekleri uzaklaştırıyordu bu nedenle güzel Noa. Fakat çilesi dolmamış olacak ki, her şey bunlarla bitmeyecek, tüm bu karmaşaya bir de cinayetler eklenince derdine dert katılacaktı maalesef.

Bir de herşeyin müsebbibi, başrolümüz vardı: Geçmişten gelen bir intikamın peşinde koşan, herkesin gördüğü, ama çok iyi kamufle olmuş, zeki, takıntılı ve psikopat bir katil... Kasabada rahatça dolaşıp kimseden korkmadan cinayet işleyen, narsistlik derecesinde kendine güvenen, her adımı planlı, kurbanlarını iğneden ipliğe araştıran, kana susamış biriydi.

Katilin planlarından habersiz yaşayıp giden masum kurbanların birer birer öldürülmesiyle kana bulanan kasaba ve dehşete düşen halkının hayatı bir daha eskisi gibi olmayacaktı doğal olarak. Korku ve tedirginlik başroldeydi artık.

Kaç kişi ölecekti?

Katil kimdi?

Neden cinayet işliyordu?

Katil ve Noa ilişkisi bu olayların neresindeydi?

Kitap, katilin cinayetleri ile Noa’nın git gelleri arasında ilerliyordu kısaca. Kitap boyunca katil kendini sürekli anlatıyor, kabaca da olsa tarif ediyor, ama öyle iyi kamufle ediyordu ki, birilerinden şüphelensek bile kim olduğunu çözemedim sonuna kadar. Son kısımda ise sürpriz gelişmeler oldu ama, bu kısımda yanıltmacalar olduğunu düşünüyorum ben.
Bakalım devam kitabı olan Oyuncak Mezarlığı’nda bizi neler bekliyor? Çok yakında onu da okuyup paylaşırım inşallah Sizinle..

Kitaplarla kalın.

#alıntı

“Bir ölümle başladı her şey.
Bir başka ölüm onu izledi.
Ve bir diğeri...
Ancak hiç kimse, o gün bir çocuğun gördüklerine tanık olmadı...
Zihnimin dehlizlerine sinmiş yazın isli kokusunu soluduğum en karanlık gecede başladı her şey...”

“Ravebelg Kasabası cehennemdi. Burada masumların yeri yoktu. Olmamalıydı. Günahların ve günahkârların yuvasıydı bu topraklar. Benden aldıklarını kimse geri veremezdi. Tam da bu yüzden gelmiştim kasabaya. Amacım intikam almak değil, masum olanları kurtarmaktı. Ya da diğerlerinden daha az suçlu olanları kurtarmak...”

“Ben öldüren değildim. Kimsenin lanet olası hayatını yok ettiğim de yoktu. Aksine, ben yeni bir hayat veriyordum onlara. Baştan başlamak için bir fırsat. Kötülüklerden uzak durmaları için bir şans.”

“Korku..
İnsan korktuğu zaman gerçek yüzünü ortaya çıkarırdı. Korktuğu zaman savaşır ve gerçek duygularıyla hareket ederdi. Önce korktukları şeyle savaşırlardı, eğer galip gelemezlerse diz çökmeyi ve sığınmayı seçerlerdi. ”

“İnsanlar sadece kendi hayatları tehlikeye düşene kadar diğerlerinin hayatlarını önemser ve değer verirdi... Ölüm, onlar için geldiğinde kendi zavallı hayatları dışında hiçbir şeyi önemsemeyeceklerdi.”

“Neden bir insanın ölümüne duyulan ilgi, hayattayken ona verilen sevgiden fazla olurdu ki? İnsanları ölmeden önce sevmeyi becerebilmeliydik oysa...”

[Tudor · Rating 4 out of 5]

İlk başlayanda səbəbini bilmədiyim şəkildə ağır irəlilədim, elə oldu gündə 30 səhifə filan oxudum, elə oldu heç oxumadım. Amma bu axırıncı gün kitabı heç əlimdən buraxmadan 285 səhifə oxudum və bitirdim. Əvvəlki ağır irəliləyişimə görə bəyənməyəcəyimi düşünərkən indi bəyəndiyimi deyə bilərəm.
Əvvəllərdə tam adapte ola bilməməyimin səbəbi bəlkə də qatil obrazının mənə Joe Goldberg'i xatırlatması idi. Eyni onun kimi daxili monoloqlar, başqası ilə danışarkən öz içindən verdiyi uyğunluğu olmayan reaksiyalar, saxta gülümsəmələr və ifadələr. Tam Joe'ya uyğunlaşdırdığım bütün bu şeyləri indi başqa bir obrazda eyni ilə görmək məni geri çəkmiş ola bilər, amma bir müddət sonra öyrəşdim kimi görünür.
Düzü, qatilin motivində bəzi anlaşılmazlıqlar var kimi gəldi mənə. Əvvəl qəsəbənin günahkarlardan ibarət olduğunu və bu günahların qarşılığını verməli olduqlarını deyirdi, sonra isə ancaq günahsızları öldürmək devizi ilə hərəkət etdiyini dedi və hərəkətləri də bu yöndə oldu. Amma Nate və Rose'u öldürmək üçün gedəndə bunun səbəbinin sevgililərinə qarşı sədaqətsizlikləri olduğunu demişdi və bu günahı onlara ödətəcəkdi. Belə olanda təzad yarandı.
Kitabın arxa qapağında deyildiyi kimi bu növ kitablar çox zaman adi insanların, qurbanların dilindən olur, amma qatilin tərəfindən oxumaq da maraqlı imiş. Digər kitablarda olduğu kimi cinayəti artıq olub bitdikdən sonra görmürük ya da eşitmirik, burda hər addımda olanları izləyirik. Düzdü, çox rahatsızedici məqamlar var idi, amma planın necə qurulduğunu, hadisələrin necə cərəyan etdiyini gördük.
Noa bir yerdən sonra özünün də fərqində olduğu kimi sıxmağa başlamışdı. Həyatında yaxşı heç nəyə yol vermirdi və üstəlik kuzeninin sevgilisinə qarşı da hisslər bəsləyirdi. Noa və Raymond arasındakı şey hər nə idisə (Noa dəfələrlə sevgi olmadığında israrcı olsa da) mənə heç keçmədi. Sara'nın Raymond'u əldə saxlamaq üçün elədikləri çox mənasız və axmaqcadı, amma bu Raymond'a belə davranmaq haqqı vermir. Zəng vurub sevgilisinin zəhərləndiyini və vəziyyətinin ağır ola biləcəyini deyirlər, o isə tez qızın yanına gedib bir narahatlıq əmarəsi göstərmək əvəzinə birinci artıq yaxşılaşmış Noa'nın yanına gəlir. Sara'nın etdiklərinə baxmayaraq bu da insafsızlıqdır. Hələ bir gün əvvəl Noa'nı öpüb Sara ilə məcburiyyətdən birlikdə olduğunu dedikdən sonra ertəsi gün Sara'nın yanına qaçması. Yaxşı ki Noa da gördü və ağlı başına gəldi ki, bu adama bağımlı yaşamaqdan heç nə çıxmayacaq. Sara'nın bərbad xarakterindən isə danışmağa dəyməz, hər nəyə görə dava etmiş olsalar da Noa'nı narahat etdikləri bir vaxtda qızı vecinə almamasına söz tapmaq olmur.
Sonluq kifayət qədər yaxşı deyildi məncə. Noa nəql edərkən Joanne'in cəsədinin tapılmadığını dedikdə sağ olması ehtimalı ağlıma gəlmişdi, ona görə dəhşət şok olmadım. Bəlkə qatillə iş birliyi içindədir, başına gələnlərdən sonra psixologiyası pozulub və özü kimi günahsızlara yardım etdiyini düşünür, onu bilmərəm amma qatil olması mümkün deyil. Səbəbi isə qatilin Lexa ilə necə birlikdə olduğu təsvir edilir və bu təsvirə əsasən qadın ola bilməz, bundan əlavə Alice üçün xəstəxanaya getdikdə Alice heç təəccüblənmir və normal bir qarşılaşma imiş kimi onunla söhbət edir, hər halda on iki ildir ölü bilinən biri anidən qarşısına çıxsa bu qədər normal qarşılamazdı. Qaldı Paul'un qatil olaraq tutulmasına, buna isə inanmıram. Qatil bir səhnədə petshop'a getmişdi və itlərlə maraqlanarkəm əslində it almaq istədiyini, amma baxa bilməyəcəyi üçün bunun mümkün olmadığını demişdi. Əgər biz oxuyuculara da yalan danışmayıbsa, qatilin Paul olması mümkün deyil, çünki iti var. Mənim bir versiyam var, amma düz olub olmamasını öyrənmək üçün sonrakı kitabı oxumaq lazımdır.

[zeynep · Rating 4 out of 5]

“her insan göğüs kafesinde bir oyuncakla doğar. büyüdükçe oyuncağını başkalarıyla paylaşır. acımadan kırarlar ve sonra çekip giderler çünkü onlara sunacağın başka bir oyuncak kalmamıştır.”

“insanı büyüten zaman değil, yaşanmışlıklardı. öyle anlar gelirdi ki yaşarken ölmeyi öğretirdi insana. çocuk hâlinle büyümeyi, uğruna adayacak hiçbir şeyin kalmadığında bile yola devam etmeyi, tutunacak dalın olmadığında yeni bir dal bulmak yerine yaralarını sarıp hayata dönmeyi öğrenirdin.

ben sadece yaşarken ölmeyi öğrendim. ruhu tükenmiş, duyguları körelmiş bir bedende; sarmayı beceremediğim yaralarımla devam etmeyi öğrendim.”

“bir ipin ucunda sallanır incinmiş yarınlar.
çünkü tabureye tekmeyi yalnızca yarım kalmış vedalar artar.”

“hayat, kimsenin kuklası olamayacak kadar kısa. eğer kendi yaşamının efendisi olamazsan yaşayacağın hayata da nasıl öleceğine de başkaları karar verir.”

“ne var ki gece öldürdü diye,
güneş terk eder mi hiç gökyüzünü?
bak teninde dans ediyor küllerinden doğan güneş.
hayallerini besleyen onlarca günden biri daha doğuyor ufukta.
damlıyor gecenin kirpiklerinden sabahın umutları.
bir günün doğuşu, bir gecenin infazı…
günler, güzellikler ve sıcacık gülüşler.
güzel bir gün ama…
tüm bunlara kavuşamamak ne büyük keder.
güzel bir gün sahiden…
ölmek için güzel bir gün.”

“ev ne bir çatının altıdır ne de başka biri. ev, insanı. kendisidir. sen evsin ve kalbin nerede atıyorsa, orada, evindesindir.”

“insan, ailesinden görmediği ne varsa yabancılarda ararmış. sevgi, şefkat, saygı… ve her neyin yokluğunu çektiyse karşısına çıkan insan, onu ailesinin eksik bıraktığı yerinden yaralarmış.”

“zihnimin gürültüsü başka nasıl dinerdi,
sen bana böyle güzel bakmasaydın eğer.”

[Arda Çakmak · Rating 4 out of 5]

✨8/10✨


“Kimse, körü körüne bir başkasını sevmemeliydi. Hayatı yaşamaya değer kılan şey insanların değil, senin kendine verdiğin sevgi sayesinde mümkündü ancak…”


Kitabımız iki ana karakter üzerinden anlatılıyor. Kitapta zaman zaman yıllar sonra yaşadığı küçük kasabaya dönen ve yaşadıklarının intikamını almak için herkesi teker teker öldürmeye başlayan oyuncak katilinin ağzından zaman zaman da geçmişte büyük acılar ve kayıplar yaşamış ve tek gayesi küçük kız kardeşini korumak olan masum ve genç Noa üzerinden anlatılıyor. Yaşadıkları yükünden kasabaya kinlenen bu gizemli katil aklındaki cinayet listesinde bulunan insanların peşine düşerek hepsini acımasız bir şekilde öldürmeye başlar. Kitabın devamı yalanlar gizemler ve oyuncak bebeklerle devam eder…


Gerilim türündeki kitaplara zaten alışkınız. Bunu diğer kitaplardan ayıran kısım da zaman zaman hikayeyi katilin bakış açısından okuyabilmemiz. Bu da kitaba ayrı bir pencere katmakla beraber ayrı bir zevk veriyor. Kitabı okurken gerilimi iliklerime kadar hissettim. Özellikle katilin bakış acısının olduğu bölümler gerçekten ustalıkla yazılmıştı. Hastalıklı bir psikolojiyi başarıyla kaleme almış yazarımız ve sonunu da gayet başarılı bir şekilde bağlamış. Öyle bir uçurumda bitti ki açıkçası ikinci kitabı sabırsızlıkla bekliyorum. İçindeki smut, korku ögeleri, küfür vb. sebeplerden dolayı gönül rahatlığıyla önerebileceğim bir kitap değil o yüzden 18 yaş üstüne öneriyorum gerilim sevenler için gayet güzel bi kitap


+18 yaş (Smut ve tetikleyici unsurlar mevcut)

[Reader · Rating 5 out of 5]

“Oyuncak Müzesi” (The Toy Museum) is honestly one of the most captivating books I’ve read in a long time. From the very first pages, it pulled me into its dark and mysterious atmosphere, making it impossible to put down. Emre Gül’s writing is so vivid and powerful that I felt like I was actually walking through the eerie halls of the museum myself. Each character felt so real and complex, especially the main character whose struggles and inner conflicts hit me hard emotionally.

What I loved most about this book is that it’s not just a thriller. Beneath the suspense, it explores deep psychological themes — the darkness within people, buried emotions, and the pain of confronting the past. Every chapter left me more curious, and the ending completely blew me away. It was unexpected, intense, and it stayed with me long after I closed the book.

The writing style is both simple and cinematic. I could picture every scene so clearly, as if I were watching a movie. The descriptions were perfectly balanced — never too much, never too little. Some scenes made my heart race, especially those quiet, tense moments inside the museum when I could almost feel the silence pressing in.

Overall, “Oyuncak Müzesi” wasn’t just a book for me — it was an unforgettable experience. It masterfully blends mystery, emotion, and psychology in a way that few stories manage to do. Emre Gül’s storytelling is mesmerizing, and I can’t wait to read more of his work. Definitely a 10/10 from me! Highly recommended — but maybe don’t read it late at night… you might lose some sleep

[Siradanbirokur682 · Rating 4 out of 5]

Cok iyi bir kitapti ama 5 puan vermedim bu birazda benim zevklerimle alakali zaten ipuclari cok iyi yerlestirilmisti fakat katili bulabildim. Eger okurken dikkatli bir sekilde katil surdayken bu karakter nerdeydi yada su karakter katil hakkinda cok yakisikli diyor ve butun karakterler de su karakterin hakkinda cok yakisikli diyor gibi dusunurseniz bulabilirsiniz ben 150 li sayfalarda bulmustum hatta

Birazda sonu hakkinda konusmak istiyorum. Sonunda cok sasirmistim zaten tek ters kose katil degil fakat ben o ters kosede cok sasiramamistim cunku arkadasim bitane daha ters kose var demisti ve bende ters kose olabilecek ilk seyi soyleyip dogru bulmustum. Ama yinede sasirticiydi ve bazi sahnelerde ciglik atasim geldi cunku sanki katil arkamdaydi ve bogazima sarilip beni bicaklayacak gibi hissettiriyordu.

Kesinlikle oneririm ama +18 buna dikkat edin ben normalde cok kolay tetiklenen biri degilim buna ragmen tetiklendim ve bu oylesine bi uyari degil gercekten bazi yastakilerin okumamasi gereken seyler var

[Ela Benli · Rating 4 out of 5]

Kitabin uzunlugu idealdi ve gayet akiciydi. Karakterlerin olumlerinin yaraticiligi gercektenten ilgimi cekti ve katilin agzindan okumamiz, onunla bir muhabbet icinde olmamiz cok guzeldi bence( katilin psikolojik sikintilari var ve bize aptal diyip duruyor ama olsun). Onun disinda kitaptaki herkesin bir aile tramvasi var ve kitabin afedersiniz ama bir erkek tarafindan yazildigi cok belli. Kitabin dili her ne kadar guzel olsa da bazi kadin karakterler cok sekse dayali ve karaktersiz gibiydi. Onun disinda gercekten yaratici ve ilgi ceken bir kitapti ben begendim. Katil olma olasiligi zaten 2 kisiye dusuyor. Ikinci kitabi okudugum icin yazmayayim ama katilin kisilik degisimi gercekten beklenmedikti. Kendisi soyleyene kadar onu savunmustum yani. Onerir miyim oneririm. Sadece gercekten mideniz kaldirmayacaksa okumayin cunku baya derin ve detayli olumler var.

[Gül · Rating 3 out of 5]

Kitabın gerilim kısmı gayet iyiydi ancak bazı yönlerden hiç yeterli değildi. Özellikle Noa’nın bakış açısından yazılan kısımlar kendini o kadar tekrarlıyordu ki içim bayıldı aynı şeyleri okumaktan. Ayrıca yazar niye her şeyi doğrudan yazmış anlamadım, sürekli şöyle depresif böyle kötü hissettiğini söylemiş de bunu bize Noa’nın davranışlarıyla anlatsaydı keşke.

Katilin ağzından okuduğumuz bölümler çok iyiydi, sonu da şaşırttı. Devam kitabını da okumak isterim.

[Tuana · Rating 4 out of 5]

I liked the book overall. There wasn't a moment when I got bored while reading, maybe it was just a little bit about the noan scenes - and that's a little bit - I gave it four points because the ending didn't satisfy me at all. It wasn't a huge twist and to be honest, I wanted some satisfaction for all this curiosity. But of course, it ended in a rather incomplete way. Fortunately, the second book came out a few days ago. I will buy it and read it soon. It was nice, I recommend

[He · Rating 5 out of 5]

kitap boyu katil kim kim diye diye düşünmekten. katiller olabileceğini asla asla aklıma getirmezdim. o kadar kafa zorlayan bir kurgu ki. ben hala katillerin amacini ve kimlerin olacağını anlamadim. biseyler verildi sonda ama tamami degil. hala gizem dolu. son 20 sayfayı ozellikle nefesimi tutup okudum . bu kadar güzel yazilabilirdi. gerilim dolu ,surukleyici ve dehset derece kafa yoran bir kurgu. bayildim

[Lorin · Rating 5 out of 5]

Öncelikle yazım dili çok güzeldi. Sonda şoka uğradım, katilin o olacağını tahmin etmiştim. Emre'nin gerçekten her ince ayrıntısına kadar araştırıp düşünüp yazmış olması kitabı daha güzel daha sürükleyici okutuyordu. Noanın kuzeni saraya çok sinir oldum krize soktu beni. Onun dışında kitap çok güzeldi öneririm.

[andimmuls · Rating 4 out of 5]

Paul değildir umarım demiştim. ne zaman umduklarimiz oldu ki zaten?
Kate
(zehirlenen iki kişi
Rose
Alice
Andy
Lexa
son bir kurbanım kaldı dedi? noa olduğunu biliyoruz. ama neden bu kişiler? neden bu kişileri seçiyor? annem öldü dedi. boğulmuş. başka bir yerde yaşıyorlar demişti. yalandı demekki?
OF

[ceren · Rating 5 out of 5]

uykum var uzun uzun yorum yapamicam ama beni kessssinlikle tatmin etti kitaba alismak uzun surmuyo maksimum ilk 70 sayfa falan zorlar sonrasi su gibi akip gidiyo sadece katili tahmin etmek cok kolaydi yani ve joanne'in olayini tahmin etmek de.... tum tahminlerim dogru cikti ters kose olsaydi daha keyifli olurdu ama yine de guzeldi okunur valla

[Dilara · Rating 5 out of 5]

Kesinlikle çok iyi bir kitap, resmen kendimi katil yerine koyup katil insanları öldürürken kendim öldürüyormuş ve kendim cinayet işliyormuş gibi hissettim. Ayrıca yazarın anlatış şeklini, kalemini de çok beğendim. Hele ki en son kısmında çok büyük bir ters köşeyle karşılaşıyorsunuz orası ayrı bir güzel. Uzun lafın kısası, okuyun, okutturun.

[Reader · Rating 5 out of 5]

Kitabın sonuna kadar katilin kim olduğunu tahmin edemedim. Bazı fikirlerim vardı ama açıkçası vazgeçmiştim. Bence sondaki katil adı verilen kişi katil değil ve katilin bir oyunu. Birine suç atması lazımdı bunu tercih etti diye düşünüyorum.

[sıla ♡´･ᴗ･`♡ · Rating 5 out of 5]

akıcı aynı zamanda da gerici bir kitaptı. katilin ağzından olan kısımlar bazen ağır geldi ve biraz ara vererek okumak zorunda kaldım. sonu baya meraklandırıcı bir yerde bitti ve ben bitirir bitirmez direkt ikinci kitaba başladım. bakalım katil kim çıkacak?

[Jiyan · Rating 5 out of 5]

Ben bu kitabı neden okuyamıyorum açılmıyor PDF

[Dine Gever]

Bu kitabın neden PDF şeklinde olani yok PDF şeklinde oluşturup yüklesiniz daha güzel olur

[Sıla · Rating 5 out of 5]

Okuyamıyorum

[hakan · Rating 5 out of 5]

harika bişeydi hele o son sahnedeki olay resmen ağızıma sıçtı yani o dereceydi

[Asya Çınar · Rating 5 out of 5]

2 kitapta harikaydı 3.yü heyecanla bekliyor kaldıramayacağınızı düşünüyorsanız okumanızı tavsiye etmem