Jump to ratings and reviews
Rate this book

Başarılı Bir Kadın Olduğum İçin Özür Dilerim

Rate this book
Bazı başarılı kadınların arkasında onlara bilgiçlik taslayan adamlar vardır.

Bazı başarılı kadınların arkasında ahlakçı ve ikiyüzlü bir toplum vardır.

Bazı başarılı kadınların arkasında ona bakıp kendini öven bir narsist vardır.

Bazı başarılı kadınların arkasında nefesi o yola yetmeyen bir ödlek vardır.

Bazı başarılı kadınların arkasında “Onun elinden ben tuttum,” diyen bir zevzek vardır.

Her başarılı kadının arkasında düpedüz, yüzde yüz kendisi vardır.

Evrim Kuran, yıllardır araştırmalar yürüten, elde ettiği bulgularla toplumu analiz eden, anlamak ve anlatmak için emek harcayan bir araştırmacı. Ancak bu kitabı için araştırma yaparken görüştüğü binlerce isme ek olarak, listede bir isim daha var: Kendisi.

Eğitim seviyesi, kariyeri, kültürü, başarısı arttıkça “yetersiz biri olduğu”na daha çok ikna olan ve her an “foyası ortaya çıkacakmış” gibi hisseden insanları tanımlamak için kullanılıyor impostor olgusu. Üstelik bu çağda, gittikçe daha fazla eğitimli, nitelikli insan kendini yetersiz hissediyor çünkü hayatın hızı ve bizden talep ettikleri de giderek artıyor.

Fakat Türkiye’de ne oluyor da, bir impostor araştırması için yapılan çağrıya 3000 kadın başvururken aynı çağrıya yalnızca 300 erkek dönüş yapıyor? Başka bir deyişle, Türkiye’de neden kadınlar kendini yetersiz bulmaya daha meyilli? Kadınların çocukken ailede, sonra toplumda, işyerlerinde yaşadığı hangi deneyimler onları bu noktaya getiriyor?

Evrim Kuran, Başarılı Bir Kadın Olduğum İçin Özür Dilerim’de işte bu sorunun peşine düşüyor. Büyük bir cesaretle, kendi impostor sendromunu da yansıtarak, tüm şeffaflığıyla yaşadıklarını satırlara aktararak bize kendimizi anlamamız yolunda yoldaşlık ediyor.

Kendi kendisini var eden, etmiş, edecek tüm kadınlara…

128 pages, Paperback

First published April 7, 2024

10 people are currently reading
48 people want to read

About the author

Evrim Kuran

4 books34 followers
Hacettepe Üniversitesi’nde İngiliz Dili ve Edebiyatı ve Sabancı Üniversitesi’nde Executive MBA bölümlerinde öğrenim görmüştür. 2006 yılından bu yana kurucu ortağı olduğu Dinamo Danışmanlık’ta kuşak araştırmaları ve işveren markası çalışmaları yapmaktadır.

Bankacılık, enerji, hızlı tüketim, ilaç, eğitim, otomotiv, perakende, teknoloji gibi çeşitli sektörlerde pek çok ulusal ve global markanın işveren markası danışmanlığını yapmaktadır. İşveren markası alanında dünyanın önde gelen araştırma ve danışmanlık şirketi Universum’un Orta Doğu Direktörlüğünü de sürdürmekte olan Evrim Kuran, ayrıca CultureTalk Arketip Araştırma Sistemi onaylı uygulayıcısıdır. Kuran, 2013 yılından bu yana bölgenin en kapsamlı işveren markası konferanslarından People Make the Brand’in yaratıcısı ve küratörüdür.

Çalışmalarına Dinamo’nun Toronto ve İstanbul ofislerinde devam eden Evrim Kuran’ın Türkiye’nin 5 kuşağını anlatan Telgraftan Tablete isimli bir kitabı bulunmaktadır. Kuran, çeşitli süreli yayınlarda ve portallarda yazılar yazmakta ve konferanslarda konuşmaktadır.

Ratings & Reviews

What do you think?
Rate this book

Friends & Following

Create a free account to discover what your friends think of this book!

Community Reviews

5 stars
67 (38%)
4 stars
67 (38%)
3 stars
25 (14%)
2 stars
11 (6%)
1 star
4 (2%)
Displaying 1 - 15 of 15 reviews
68 reviews1 follower
September 4, 2024
Evrim Hanim imposter syndromdunan girmis, twitterda okuyabilecegimiz butun feminizmle ilgili ogretileri almis kitabin orta yerine koymus. Sonra da bir sure ne kadar cok calisan, ne kadar feminist, ne kadar ilginc bir karakter oldugunu anlatmis. Gercekten kitabin hicbir odak noktasi yok, biraz ordan biraz burdan anlatiyor. 3000 kisilik arastirma yapmis ama belli ki bu datayi

anlamlandiracak bir arka plani yok. Bir kac vaka

analizi, bir kac istatistiksel veri. Ama istatistiksel yorumlar da sadece temel isstatistik analize

dayaniyor. Sonra bu datayi ne yaptik? Belli degil.

Imposter syndromundan muzdarip olanlara ne

onerdik? Nasil bir anda kitap

narsistik iliskiler hakkinda oldu? Evrim hanim neden sonsuz alintilar yapmis? Anladik siz cok okuyorsunuz, Freud de okudunuz Bell Hooks da. Bir de sonunda psikologlari a kendisini guzelletmesi? Psikolog bir sure imposter sendromunun yuksek oranda problemli ailelerde, babalari tarafindan sevilmeyen kadinlarda goruldugunu anlatiyor. Sonra da ama Evrim boyle degil diyor. Cunku onu cok seven, cok destekleyen bir ailesi varmis. Gercekten basi

sonu belli olmayan bir kitapti. Kisacasi, 15 yasinda degilseniz

size pek bir sey katmayacak bir kitap
Profile Image for Seda Asolar.
132 reviews3 followers
June 14, 2025
Çok sevdiğim bir arkadaşım hediye etti. Sadece isminden dolayı, hediye olmasa seçmeyeceğim bir kitaptı.
Arkadaşımın motivasyonu başarılarımızı küçümsememek, kendimizin değerini bilmek ve bu anlamda aldığım hediye çok anlamlıydı.

Bunun yanında kitap amacını çok dağıldığı için gerçekleştiremiyor. Acaba Evrim Hnm bir gazetede yazıyordu da oradaki yazılarından mı toplama diye düşündüm sonlara doğru.

Kendisi ile ilgili verdiği örnekler bence yerini bulmamış. Haklıdır, onu üzenler hatalıdır belki ama kitapta okumayı beklediğim derinlikte değildi, şikayet seviyesinde kalmış eleştirdiği insanlar.

Ergenlik çağında bir kız arkadaşım belki daha çok sevebilir.
Profile Image for Yeliz.
65 reviews
January 1, 2025
Evrim Kuran’ı jenerasyonlar hakkında yazdıklarıyla tanımış, bilgisinden ziyadesiyle faydalanmıştım.
Bu kitabında da pek çok veri paylaşıyor Evrim Kuran. Çarpıcı veriler, aydınlatıcı veriler. Farkındalığım arttı, teşekkürler. Minicik tek bir gereksizlik hissettim kitapta, o da son kısımdaki psikologların yazar hakkındaki görüşleri. Kitap kendini anlatıyordu, Evrim Kuran’ın kendi hayatından verdiği örnekler de yeterince iyiydi, hatta bazı bölümlerde hayatına girip çıkan adamlara iyi giydirmiş gibi hissettim, laf aramızda pek hoşuma gitti. Ama işte o psikologların kısmına neden ihtiyaç duyuldu anlamadım.
Profile Image for Ecesu.
94 reviews11 followers
December 19, 2024
3.5 Kitabin adi olmamis bence (icerik aslinda daha genis) ama Evrim Kuran’in roportajlarini dinledigim, baska bir kitabini okudugum icin ve buna Storytel’de denk geldigim icin dinledim. Istatistiklerin ve baskalarinin anlatilarinin yogun oldugu bir kitap oldugu icin, dinlemektense okumak daha dogru/rahat olur gibi.

Pozitif ayrimcilik konusundaki gorusune pek katilmasamda (nereden geldigini anliyorum) aramizdaki jenerasyon farkina verelim…
Profile Image for Hande Hazer Ansay.
70 reviews4 followers
February 9, 2025
İmposter sendromu olanlar bilir, çok zor huzursuz edici bir sendromdur. O kadar güzel noktalara değinmiş ki okurken kendi günlüğümü okur gibi oldum. Uçtan uca ele almış şahane bir kitap çıkarmış ortaya
Profile Image for Pelin Hess.
53 reviews
January 12, 2025
Kitaptaki içeriğe sözüm olması mümkün değil de, ilk 1/3'ü kapasitesi/mutluluğu/özgüveni dipte kadınlarla içimi kıydıktan sonra, ne mutluyum ki Atatürk kadınıyım güzellemesi, ardından da kitabın başlığı ile örtüştüremediğim farklı başlıklar altında 5-6 kitaba konu olabilecek, ortaya karışık meze tabağı kıvamında, leziz tatlar.
Profile Image for Neşe Gök.
83 reviews6 followers
November 8, 2024
Çok hızlı akan, ve bir çoklarının kalın kalın yazdığı “how to do it” kitaplarının aksine, incecik ama dolu dolu bir kitap. Bana çok faydası oldu, olacaktır mutlaka, ama okurken, tavsiye etmem gerektiğini de düşündüğüm çevremden bir çok arkadaşım da aklıma geldi.
Tebrikler Evrim Kuran
Profile Image for Selver.
26 reviews2 followers
January 7, 2025
Evrim hanım kitapta kadınların yaşadığı imposter sendromunu örnekleriyle ve sebepleriyle beraber açıklıyor. İçerik düzenlemesini karışık bulsam da, tamamen gerçek araştırmalardan, verilerden faydalanılmış ve kaynaklarıyla paylaşılmış.

Gelgelelim kitabın okuyucu hedef kitlesinin kadınlar olarak belirlenmesini ve isim seçimini talihsizlik olduğunu görüyorum bu kitap için. Kitapta da bolca bahsedildiği gibi bilinçlenmesi gereken aslında daha çok erkekler. Kitabın içeriğinden asıl faydalanması gereken tipteki erkekler bu kitabın kapağını açıp okumazlar malesef.

''Kalbimden düşenlerin çok yüksekten düştüklerini bilmelerini isterim.''

''İnsanlardan bir şey istemediğimi fark ettim. Sanki birinden yardım istemek eziklik. Her işi kendim yapıyorum. Eşya da taşırım, ev de boyarım. İstemeyi büyürken öğrenmedim.''

''Fazla şefkatli bir insanım. Anne şefkatim var. Oysa sadece ebeveynler ve çocuklar arasında koşulsuz sevgi ve saygı olur. Yetişkin ilişkisinde karşılıklılık ilişkisi vardır.''

''Her şey o ilk hareketle başlar. Yemyeşil bir bahçeyi tarumar etmek için ilk taş, ilk yalan, ilk tokat, ilk aldatma, ilk hırsızlık, ilk yolsuzluk yeterlidir. Görmezden geldiğimiz küçük şeyler aslında büyük şeylerdir.''

''Oğuz Atay'ın Tutanamayanlar'da söylediği gibi, kötü bir resim asarım korkusuyla hiç resim asmaması, kötü yaşarım korkusuyla hiç yaşamamasıdır.''

''Esas mesele acıya neyin sebep olduğu değil, bu acıyla ne yapmayı seçtiğimizdir.''

''Bir şeyi nasıl yaptığımız herşeyi nasıl yaptığımız anlatır.''

''Korkmasaydın ne yapardın? İçimizdeki sabotajcı, korktuğumuzda benliğimizi korumak adına geliştirdiğimiz bir savunma mekanizması. Belki kısa vadede bizi koruyor gibi görünse de uzun vadede bizi yaşamaktan alıkoyuyor. Kendimizi sabote etmenin türlü biçimleri var; erteleme, uyku sorunları, bağımlılıklar, diğerlerinin ihtiyaçlarını kendi gereksinimlerinin önüne almak, çok fazla sorumluluk almak ve böylece gerçekten yapmak istediğiniz şeye vakit bulamamak, bahaneler bulmak, yardım istememek, herkesi memnun etmeye çalışmak, sınırları net çizememek, diğerlerinden onay beklemek, kendini diğerleriyle kıyaslamak, dinlenmemek gibi...''

*Hofstede Insights - Country Comparison Tool - Ülkeler arasındaki spesifik farkları anlamak için güzel bir kaynak
Profile Image for Acibademist.
78 reviews1 follower
April 25, 2025
Evrim Kuran’ın dikenlerini seviyorum. Yaralarına odaklandığı için bir araştırma kitabı olarak değerlendiremiyorum, biraz da dağınık geldi ancak meramını çok iyi ifade etmiş. Hedef kitle aslında hepimiziz, dilimizdeki cinsiyetin dahi çok farkında değiliz. Farklılıklarımıza odaklanmak yerine insan olduğumuzdan yola çıkabilsek keşke. Toplumdaki kimliklerimize göre olaylara bakış açımız değişmese, örneğin birey olarak ebeveyn olduğumuz ilişkilerde istediklerimizi herkes için de isteyebilsek bir adım daha atabiliriz gibi geliyor. Beni düşündürdü, kendi deyimiyle rahatsız ettiği yerler oldu ancak ismi sebebiyle erkekler tarafından çok okunacağını ya da ön yargısız okunabileceğini sanmıyorum. Bu da amacından uzaklaştırıyor sanki. (Böyle bir amacı da olmayabilir tabii ) Bir de araştırmalarında toplumun her kesimini dahil ettiğini söylese de sonuçları tek bir pencereden değerlendirdiğini düşünüyorum.
4 reviews
October 13, 2024
Kitabın adının cok yanıltıcı olduğunu düşünüyorum. ilk adını gördüğümde yazarın kendi hayat hikayesini anlattığı, çalışma hayatındaki başarılarına yönelik ve hatta kadinlara hitap eden bir kitap oldugunu düşünmüştüm. ancak iyi ki elime gecmis ve okumuşum. içinde oldukça kıymetli güncel araştırma sonuçları, kadının Türkiye ve dünyadaki karşılaştığı zorluklar üzerine bilgiler var. ayrıca yazım dili de okumayı keyifli ve kolay hale getiriyor. hem kadınların hem de erkeklerin okuması gereken kısa ve güzel bir kitap.
Profile Image for Havva Nur Ünal.
10 reviews1 follower
August 26, 2024
Evrim Kuran bu kitabında, daha çok kadınların yaşadığı impostor olgusunu anlatıyor. Impostor olgusu sahtekarlık sendromu diye de çevrilse de, tam olarak tanımlayamıyor bu çeviri. Impostor olgusu, kişinin başardıklarını bir şans sebebiyle başardığına inanması ve her an foyası ortaya çıkacakmış gibi hissetmesi olarak tanımlanabilir. Evrim Kuran kitabında istatistiklerle kadınların şirketlerde yüksek pozisyonlara getirilme azlığından, "cam uçurum", "cam tavan" kavramlarıyla, kadınların önüne çekilen setlere değiniyor. Benim en çok beğendiğim kısmı kitabın, "mansplaining" kavramına değindiği, "er-bilgiçlik" olarak Türkçeye çevirerek, kitabın arka kapağını çok iyi anlatan bölümüydü, hem kendi deneyimleriyle hem de genel olarak kadınların maruz kaldığı "er-bilgiçlik" davranışlarının hem erkekler, hem kadınlar bilincinde olması gerekiyor ve bunlara karşı mücadele etmemiz gerekiyor. Bir araştırma kitabı ve kısa ve öz çok güzel anlatmış Evrim Kuran derdini.
542 reviews8 followers
September 10, 2024
Evrim Kuran'ın önceki kitaplarını da okuyup beğenmiştim. Bu kitap beni en etkileyeni oldu. Özellikle son bölümleri yavaş yavaş sindire sindire okudum. Yalnız kadınlara değil, erkeklere de hararetle öneririm.
Profile Image for Duygu Toplu.
43 reviews1 follower
September 14, 2024
Her kadının okuması gerektiğini düşünüyorum çevremdeki herkese önereceğim. Eline sağlık Evrim Kuran 🥰
Profile Image for Sibel Örün Zeybekoğlu.
25 reviews7 followers
December 1, 2024
İmpostor fenomeni üzerine bir araştırma kitabı. Pozitif Ayrımcılık konusunda bir miktar ayrı düşsek de, Evrim Kuran yazar, ben okurum. 😌
340 reviews3 followers
August 8, 2024
Yazar hayat tecrübelerinden edindiği bakış açısıyla ve yaptığı araştırmaların sonunda impostor olgusunu (sahtekârlık olgusu) anlatıyor. Türkiye’de kadınların impostor olgusunu daha çok yaşadıklarını öne sürüyor. Kitap boyunca güncel konulardan, güncel terimlerden terimlerin tarihçesini vererek bahsediyor. Araştırmaya katılan kadın ve erkeklerin açıklamaları var. Kitabın başlığındaki “özür dilerim” ifadesi önce amacına ters görünse de kitabın sonunda “özür dilemiyorum”a dönüşüyor. Pozitif ayrımcılığın yararlarının yanında zararları olabileceğini de gösteriyor. Yazarın üslubu genel olarak araştırma verileriyle harmanlanmış günlük konuşma dili. Anlamlı benzetmeleri var. Yaşananlara öfkesi satır aralarından hissediliyor ki bu da normal. Hepimizin öfkemizin, çeşitli konularda bıkkınlığımızın bakış açımızı köreltmediğine dikkat etmesi sorunları anlama ve çözmede yardımcı olur. Okuyanın kimisine katılıp kimisine katılmayacağı çıkarımlar ve yorumların yanında okuyucuya bir bakış açısı kazandırabilecek bir kitap.

1978 yılında Suzanne Imes ve Pauline Rose Clance yaptıkları bir araştırmada, “impostor sendromu” adlı bir olgudan söz ettiler. (21)

“Araştırmacı Dr. Valerie Young’a göre impostor’un beş türü var:
1. Mükemmeliyetçi
2. Uzman
3. Doğal Dâhi
4. Solist
5. Süper Kahraman” (27-29)

“Hayatı nasırlaştıran bir hal bu. Suçluluk hissi bulaşmış hiçbir ilişkinin nefes almaya devam edebildiğini görmedim. Can çekişerek ruhunu teslim eder o ilişki. Sanırım yaralanmaya açık olmayan insanlar, yaralamaya açık oluyorlar ve diğerlerini en çok özgüvenlerinden yaralıyorlar.” (44)

“Impostor olgusundan mustarip olanların düştüğü en önemli zihinsel tuzaklardan biri, şansa gereğinden fazla anlam yüklemeleri. Yüksek impostor hissi olan bireyler, başarılarını şans veya başkalarından yardım alma gibi dış faktörlere bağlarlar ama aksilikleri mesleki yetersizliklerinin kanıtı olarak nitelendirirler.” (46)

“Zimbardo’nun teorisi bize şunu anlatır: Bir yerde suç işlenme oranını etkileyen temel faktör, ona verilen ilk tepki ya da tepkisizliktir.” (77)

“Bu er-bilgiçlik (ya da erkekleme, taslama, er-izah), orijinal söyleyişiyle mansplaining sözcüğünü hayatımıza sokan kişi, yazar Rebecca Solnit. Solnit’in 2008’de yayımladığı bir makalenin ardından türetiliyor mansplaining deyimi. İngilizcedeki “erkek” (man) ve “açıklama” (explain) kelimelerinden oluşmuş bu sözcük;…” (81)

“…dezavantajlı grupların beceri gelişimi için eğitim olanakları sağlar, sorunu kökten çözer.” (85)

“Tokenizm/numunecilik, akademik literatüre 1977 yılında Rosabeth Moss Kanter tarafından kazandırılmış bir kavram.” (86)

“Cam tavan” ifadesi ilk olarak 1986’da Wall Street Journal’da ve daha sonra 1987’de yayımlanan bir akademik çalışmanın başlığında kullanıldı. (87)

“…cam uçurum, kadınların kriz zamanlarında liderlik pozisyonlarına yükselme olasılığının refah zamanlarından daha yüksek olma eğilimini işaret ediyor.” (88)

Ben mikro saldırganlıklara “iltifat kılıfında hakaret” demeyi tercih ediyorum. (93)

İçinde bir sabotajcı ile yaşayanlar “mazeret” isimli dev bir tentenin altında toplanmıştır, birbirlerine ilişmeden. (97)

“Başarısızlığın sorumluluğu ve faturasının kadınlara kesilmesi adına kriz dönemlerinde kadınların terfi ettirilmesini açıklayan cam uçurum olgusu ise, Fortune 500 şirketleri üzerine yapılan çalışmalarda, özellikle dezavantajlı gruplardaki kadınların şirketlerde düşük performans dönemlerinde terfi ettirilmesi ile gözlemlenebilir.” (101)

Ben gaslighting yapan bireylere “el iyisi” deyimini çok yakıştırırım. (102)

Ne Yapacağız?
Yaralanmaya Açıklık
Öz şefkat
Kendine Uzaktan Bakma (Self-Distancing)
Sanal Zorbalıktan Uzak Durmak
Cinsiyetçi Dille Mücadele

“Sahicilik için ön şartın yaralanmaya açıklık olduğunu idrak ettim.” (107)

“Duygusal olarak çevik olmak da öz şefkat gerektiriyor. Duygusal çevikler, zorluklarla karşılaştıklarında açık bir zihinle, kapalı olduğu varsayılan yollardan yeni çıkışlar yaratanlardır.” (109)

Ne Yapacağız?

Netiket, “internet adabı” demektir. (116)

“…kulağının duyduğu ile kalbinin duyduğu aynı olmayabilir.” (122)

“…kendini dışarıdan seyreden çocuk değil, erişkin olan birey.” (122)
Displaying 1 - 15 of 15 reviews

Can't find what you're looking for?

Get help and learn more about the design.