Sinema Deleuzcü sanatın en iyi örneğiyse; ilişki kurulabilecek ilk şey, muhtemelen yüce imgesinin büyüleyici gücü hakkındaki en iyi film olan, Hitchcock'un Yükseklik Korkusu değil midir? 2002 yılında, eleştirmenler ve yönetmenler arasında yapılan Sight and Sound anketinin sonuçlarının gösterdiği gibi: - yozlaşmış eksantrikleri saymazsak- eninde sonunda iki temel sinemasever grubuyla karşı karşıyayız: Yurttaş Kane'nin Şimdiye kadar yapılmış en iyi film olduğunu düşünenler; ve bu sıfatı hak eden filmin Yükseklik Korkusu olduğunu düşünenler. Bu satırların yazarı da, Potemkin Zırhlısı ve Yurttaş Kane çağlarının ardından, yeni on yılların Yükseklik Korkusu çağı olarak anılacağını ...Yükseklik Korkusu'nun kendini, sinemanın yerine geçebilecek bir film olarak ortaya koyacağını (daha da özetlersek, hayal edebileceğimiz tek rekabetin Hitchcock'un kendi iki başyapıtı, Yükseklik Korkusu ile Sapık arasında olacağını) düşünenler arasında yer alıyor
Slavoj Žižek is a Slovene sociologist, philosopher, and cultural critic.
He was born in Ljubljana, Slovenia (then part of SFR Yugoslavia). He received a Doctor of Arts in Philosophy from the University of Ljubljana and studied psychoanalysis at the University of Paris VIII with Jacques-Alain Miller and François Regnault. In 1990 he was a candidate with the party Liberal Democracy of Slovenia for Presidency of the Republic of Slovenia (an auxiliary institution, abolished in 1992).
Since 2005, Žižek has been a member of the Slovenian Academy of Sciences and Arts.
Žižek is well known for his use of the works of 20th century French psychoanalyst Jacques Lacan in a new reading of popular culture. He writes on many topics including the Iraq War, fundamentalism, capitalism, tolerance, political correctness, globalization, subjectivity, human rights, Lenin, myth, cyberspace, postmodernism, multiculturalism, post-marxism, David Lynch, and Alfred Hitchcock.
In an interview with the Spanish newspaper El País he jokingly described himself as an "orthodox Lacanian Stalinist". In an interview with Amy Goodman on Democracy Now! he described himself as a "Marxist" and a "Communist."
Žižek'in Deleuze üzerine yazdığı Bedensiz Organlar kitabından yapılan biraz savruk bir derleme olmuş. Ayrı bir kitap değil. Nüfuz edilmesi oldukça zor bir metin. Başlangıç seviyesinde değil kesinlikle.
Žižek'in İmgesel/Simgesel/Gerçek, Nesne Olarak Bakış, Fantazi, Özne gibi Lacancı kavramları nasıl kullandığına aşina olunmadan okunmasını tavsiye etmem. Zizek'in İdeolojinin Yüce Nesnesi ve Yamuk Bakmak adlı kitapları yukarıdaki kavramların nasıl kullanıldığını gösteren temel kitaplar. Öncelikle bu kitapların okunması daha sağlıklı olabilir.
Lacancı sinema kuramı ve nesne olarak Bakış konusunda da Todd Mcgowan'ın Gerçek Bakış adlı kitabının okunması faydalı olabilir.
Kitabın ilk yarısı genellikle Hitchcock'un Vertigo (Yükseklik Korkusu) filmi üzerine yapılan okumalardan oluşuyor. Vertov'un Sine-göz kuramına atıfla, Bedensiz Organ örneği olan müstakil bir Göz'ün Bakış ile ilişkisi kuruluyor. Yani verili bir Özne olmadan, öznelleştirilen Bakış.
Lacan'ın objet petit a olarak Bakış dediği şey de aşağı yukarı böyle imkansız bir noktadan, kendimden bağımsızlaşmış Bakış ile kendime bakmamdır. Bakışımızın bize ait olmadığı bizden çalındığı anlamına gelir.
"Anti-Platon olarak Hitchcock" bölümünde de yine Vertigo filmindeki Madeleine ve Judy karakterleri üzerinden Platoncu orijinal ve kopya ayrımı sorunsal haline getirilir.
"Bakışın Kesilmesi" ve "Fantazi Parçalarına Ayrıldığında" yazılarından sonra gelen "Ben, yani hakikat, konuşuyorum" kısmı kitabın en zevkli ama bir o kadar da karışık bölümü bana kalırsa. Belki derleme bir kitap olmasının getirdiği yer kısıtından ötürü de bazı noktalar, "konuşan Vajina!?" gibi, muğlak kalmış olabilir.