Istanbul’un 1. Dunya Savasi’ndan sonra Ingiliz, Fransiz ve Italyan kuvvetlerinin isgali altinda gecirdigi yillarin toplumsal ve siyasi panoramasi... Kitabin odaginda, butun yonleriyle, Istanbul’da yurutulen direnis hareketi var. Sadece Turkleri icermeyen cok odakli ve cok eksenli guclu yapisiyla bu direnis hareketi, zamaninda isgal guclerince kucumsendigi gibi, Cumhuriyet doneminde de resmi tarih yaziminca dikkate alinmamistir. Criss’in calismasi, bu golgeli sahayi aydinlatiyor.Sayfa 259Baski 2004 Iletisim Yayincilik
İstanbul’un işgal altındaki beş senesini en derli toplu şekilde anlatan kitap bu sanırım. Odağı o olmadığı için halkın psikolojisine az değinilse de tüm direniş faaliyetleri detaylıca ele alınmış. Doğrusu biraz fikrim vardı ama bu denli geniş bir direniş örgütlenmesi olduğunu bilmiyordum. Bu açıdan çok faydalı bir okuma oldu.
Fatih Sultan Mehmed’in emaneti, güzel İstanbul’un çok değil henüz 100 yıl önce ne badireler atlattığını önemli detaylar ile işleyerek anlatan kitap bu konudaki nadir eserlerden biri. İttihat ve Terakki Partisinden, Teşkilât’ı Mahsusa’ya ve nihayet Kuvay’ı Milliye’ye kadar direniş için kullanılan kurum ve örgütlerin nasıl bir süreklilik halinde devam ettiği detaylarıyla açıklanmış. Vatansever Türk milletinin; köylüsünden, esnafına, üniversite öğrencisinden, asker ve bürokratlarına kadar kenetlenerek fedakârca yazdığı kahramanlık destanının, düşman kuvvetlerininin İstanbul’u terketmesiyle sonuçlanarak, ecdâdının emanetine sahip çıkmayı nasıl başardığı detaylı olarak anlatılmış. 450 yıl boyunca bu topraklarda barış ve huzur içinde yaşayıp asimile edilmemiş, aksine toplumdaki çeşitliliği değer olarak kabul eden Osmanlı Devleti’nin desteğiyle dinlerini, dillerini, kültür, gelenek ve toplumsal yapılarını koruyan azınlıkların bir kısmının ilk fırsatta ihanet içine düşüp Bizans hayallerine kapılarak yaptıkları düşmanlıklara da eserde yer veriliyor. Ayrıca kaynakçası çok zengin olan bu eserde ilginç detaylar ile karşılaşmak döneme daha geniş bir açıdan bakmaya olanak veriyor. Bunlardan bazıları; Kut kahramani Halil Paşa ile Mustafa Kemal Paşa’nın temaslari, Hindistan müslümanlarının Kızılay derneği aracılığıyla Kuvay’ı Milliye’ye yaptığı para yardımları, Selimiye kışlasındaki askeri malzemelerin planlı bir şekilde veba salgını haberi çıkarılarak İngiliz askerinin kışladan boşaltılmasıyla Ankara’ya kaçırılması, İstanbul Üniversitesi öğrencilerinin İngiliz yandaşı profesörleri protesto ederek okuldan ayrılmalarını sağlamaları, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Ahmet Selahattin Bey’in vatansever makaleleri, Fransız general d’Esperey’in İstanbul’a törensel girişi üzerine Süleyman Nazif’in Hadisat gazetesinde yayınlanan ‘Kara Bir Gün’ yazısı ve ön anlaşmaların aksine İngiltere’nin Musul petrolünü Fransa ile paylaşmamak için Emir Faysal’ı Suriye’deki Fransız birliklerine saldırması için kışkırtması olaylarıdır.
Bilge Criss gerçekten çok değerli bir eser yazmış; İstanbul'un 1.Dünya Savaşı sonunda Müttefiklerce işgalinin, 5 yıl boyuna yaşananları, sebep sonuç ve objektif yorumlarla bütünlemiş... Konu ile ilgili derli toplu güzel bir kaynağa ulaşmak isteyenler için çok kıymetli bir kitap.
İstanbul’un işgali ile ilgili okumalarıma bu kitap ile başladım. Onlarca not aldım ve sonraki kitaplarda bu notları da arayacağım.
Dönemin askeri ve siyasi gündemi çok yalın bir şekilde özetlenmiş. Bununla birlikte asıl merak ettiğim işgal altında İstanbul’da yaşayanların sosyal hayatındaki, gündelik yaşamlarındaki, duygularındaki değişikliklerin neler olduğu, neler hissettikleri gibi daha mikro konulardı. Bu konulara neredeyse hiç girilmemiş. Artık diğer kitaplarla bu eksikliği gidermeye çalışacağım.
Bu kitaptan aklımda kalan en önemli konu mükemmele yakın bir örgütlenme becerisi. O dönem koşulları göz önüne alındığında kısıtlı iletişim imkanları, baskılar, imkansızlıklar altında tüm bunların başarılması olağanüstü gerçekten.
Kitabın sonunda da geçen bir ifade önemli bir detay. Bu mücadelenin ana motivasyonu dinden çok özgürlük.
Yazarın anlatımını dağınık bulsam da, yine de verdiği bilgiler düşünüldüğünde çok değerli bir eser. İşgal İstanbul’un karmaşık bürokrasi yapısı, müteffiklerin arasındaki anlaşmazlık ve yeraltı örgütlerinin önemini kavramak açısından önemli bir kitap.
Probably the scholarliest book I've ever read. I did appreciate that, since it's written by a Turk, any names of individuals who survived past 1934 were immediately followed by their later surnames in brackets; makes them much easier to look up. On the other hand, the large blocks of untranslated quotations from sources in French mean there are chunks of the book I simply haven't been able to read. But the bottom line is that this appears to be basically the only book dedicated to this topic in English.